Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/581 E. 2021/1408 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/581 Esas
KARAR NO:2021/1408 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 17/07/2019
KARAR TARİHİ: 21/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı —- talepleri üzerine muhtelif mutfak malzemeleri satılıp teslim edildiğini, satış bedeli olan –davalı tarafından ödenmediğini, —- davalıya tebliğ edilmişse de ihtarnameye hiçbir yanıt verilmeyip herhangi bir ödeme yapılmadığı için — dosyasından borçlu aleyhine icra takibi başlatıldığını, takibe borçlu tarafından haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, —– dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, durdurulan takibin devamına, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından, müvekkili aleyhine,—– dosyasından haksız olarak icra takibi başlatıldığını, davacının, müvekkili şirket uhdesinden takibe konu tutarda alacağı bulunmadığından borca itiraz edildiğini, müvekkili şirketin kayıtlarının incelenmesi sonucunda davacının alacağı bulunmadığının tespit edildiğini, bu sebeple de takibe itiraz edildiğini, şirket kayıtlarının incelenmesi halinde bu durumun açıkça tespit edileceğini, davacı tarafından düzenlenen faturalar herhangi bir itiraz yapılmadığını iddia etmiş ise de bu iddianın gerçeği yansıtmadığını, bir sözleşmeye dayanmayan faturanın soyut olarak muhatabına gönderilmesi ve muhatabın faturaya itiraz etmemiş olması onun kesinleştiği sonucu doğurmayacağını, icra takibine itirazın yerinde olduğunu, davanın reddi ile haksız ve kötü niyetle açılan icra takibi nedeniyle davacının asgari %20 oranında kötü niyet tazminatı ile cezalandırılmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle —– icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Dosya içerisine alınan icra dosyasının incelenmesinde; Davacının davalı aleyhine faturalara dayanan—- bakiye alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faiziyle tahsili talebiyle genel haciz yoluyla takip yaptığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna — tarihinde tebliğ edildiği, davalı/takip borçlusu vekili tarafından verilen—– tarihli Dilekçe ile; borca, faizi, faiz oranına ve tüm takip ferilerine itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği, duran takibin devamının ağlanması için iş bu davanın süresinde açılmış olduğu görülmüştür.
Tarafların her ikisinin de tacir olması ve TTK.nun 64 vd maddeleri kapsamında defter tutma yükümlülüklerinin bulunması karşısında tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde mali müşavir bilirkişi vasıtasıyla bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. Bilirkişi tarafından tanzim edilen —-arasında ilişkininin ticari olduğu, davalı şirket —-konusu döneme ait ticari defter, kayıt ve dayanak belgelerini ibraz emediğinden görüş oluşturulamadığı, davacı şirketin ticari defterlerinde yapılan incelemeye göre, davalıdan —- alacaklı olduğu, şeklinde görüş bildirilmiştir.
Mahkemenin —-maddesinde yer alan parasal sınırın arttırılması dolayısıyla dosyaya tekli hakim tarafından bakılmasına karar verilmiştir.
Mahkememiz —-edilmediği, faturaların —– bildirilip/ bildirilmediği, faturaların temel fatura olarak tanzim edildiği hususların birlikt incelenerek ek rapor tanzim edilmesinin istenmesine, dosya aynı bilirkişiye verilerek, ek rapor alınmıştır. Bilirkişi ek raporunda özetle; Dosyaya —-sayılı yazı ekinde sunulmuş olan—-alındığına ilişkin faturanın beyan edildiği, —- faturanın beyan sınırı altında kaldığı için beyan edilmediği, dolayısı ile Davacının düzenlediği faturaların davalı tarafından beyan edildiğinin tespit edildiği bu durumda; İcra takibine dayanak olan —— tarihine kadar olan faturaların, davalının ticari defterlerde kayıt altına alındığının kabul edilebileceği, şeklinde mütalaada bulunulmuştur.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde; Taraflar arasındaki uyuşmazlığın faturalara dayalı alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir. Dosya kapsamında alınan bilirkişi kök ve ek raporu oluşa ve denetime uygun bulunmakla Mahkememizce de hükme esas alınmıştır. Bilirkişi raporu ile davacı tarafın ticari defterleri ile davalı tarafın —— kayıtlarının birbirine uyumlu olduğu tespit edilmiştir.
Davacı tarafça düzenlenen faturalar, davalı tarafça kayıtlarına işlenmekle ve bağlı olduğu vergi dairesine bildirilmekle fatura içeriği kabul edilmiş durumdadır. Belirtilen husus yerleşik hale gelmiş ——belirtildiği üzere——— fatura konusu mal veya hizmetin davalı tarafa teslimine karine teşkil etmekte olup, bu karinenin aksinin davalı tarafından ispat edilmesi gerekmektedir. Davalı tarafça bu hususta aksi yönde bir delil sunulmamış, takip konusu fatura tutarlarının ödendiğine ilişkin yazılı bir delil getirilmemiştir.
Bilindiği üzere HMK’nın 222. maddesi uyarınca; ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onaylarının yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi halinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Anılan yasa hükmü uyarınca, bilirkişi raporu ve dosya kapsamından toplanan delillerin birlikte değerlendirilmesi neticesinde davacı yanın davalı yandan takip tarihi itibariyle — alacaklı bulunduğu kanaatine varılmıştır. Davalı tarafça takip ve dava tarihinden sonra —– ödeme yapılmış olduğu görülmektedir. Belirtilen sebeple davalının takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin — asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faiziyle devamına, dava tarihinden sonra yapılan —— ödeme tarihleri itibariyle borçtan mahsubunun icra müdürlüğünce yapılmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar vermek gerekmiştir.
Bununla birlikte takip konusu alacak takip öncesi itibariyle belirli(likit) olduğundan davalı aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİNE; davalının—- sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin —- asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faiziyle devamına,
Dava tarihinden sonra yapıldığı anlaşılan —– ödemenin ödeme tarihleri itibariyle borçtan mahsubunun icra müdürlüğünce yapılmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Davanın kabul edilen tutarın %20 oranında —- icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davanın reddedilen kısmı yönünden davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
4- Alınması gerekli 31.764,12- TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 5.616,04-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 26.148,08‬- TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 44,40-TL. başvurma harcı, 5.616,04-TL peşin harcın toplamı olan 5.660,44‬-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam 1.145,20-TL yargılama giderlerinin davanın kabul ve red oranına göre 1.145,199-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına
6-Davalı tarafından sarfedilen toplam 32,50 yargılama giderlerinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
7- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
8- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 40.299,98- TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 0,51- TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-6325 sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca —– zorunlu arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne ve Davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.21/12/2021