Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/571 E. 2021/400 K. 11.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/571 Esas
KARAR NO : 2021/400

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 06/05/2015
KARAR TARİHİ : 11/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı———– müvekkili şirket tarafından —— bedel karşılığında satın alındığını, aracın —- plakaya tescil edilerek müvekkili şirkete teslim edildiğini, ancak aracın farklı arızalar yaptığını her defasında serviste onarım gördüğünü, aracın son olarak——-” seyir esnasında göstergeler devre dışı — basınca araç sarsılıyor “——- ——- tarihine kadar tamir edilemediğini, bu süreçte davalı şirkete —— ————-. noterliği ———. nolu ihtarname ile araçta gizli ayıp bulunduğu ve aracın ayıpsız —–değiştirilmesi veya bedelinin ödenmesi hususunun ihtar edildiğini, davalı şirketin cevabi ihtarnamesinde aracın ———– olduğu ve ——– devam ettiği ve aracın ayıplı olduğu ve değiştirilmesi gerektiğinin kabulünün mümkün olmadığı belirtildiği, bu defa aracın bırakıldığı serviste onarılmaması üzerine Antalya —–. noterliği ———-. sayılı ihtarnamesi ile “—– günü içerisinde onarılarak müvekkili şirkete teslim edilmeyen …. —- araçta gizli ayıp mevcut olduğundan aracı teslim almayacağımızı, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi talep edildiğini, aracın ——- onarılmadığı ve müvekkili şirkete teslim edilmediğini ———– olduğunu belirterek gerek 4077 sayılı yasanın 4-13 maddeleri ve gerekse —- hizmetleri hakkında yönetmeliğin ilgili maddeleri uyarınca 30 iş günü içerisinde aracın onarılmaması halinde aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi ve / veya bedelinin ödenmesinini yasal zorunluluk olduğunu belirterek araçtaki —— parça değiştirilmesi anılan parçanın — olduğunun davalı şirket tarafından da kabul edildiğini gösterdiğini belirterek — hatasının gizli ayıp olduğu hususunun maddi bir vakaa olduğunu, bu nedenle bu aracın ayıpsız ——–, bu talep kabul edilmediği takdirde aracın bedeli olan 138.600,01 EURO nun ödeme tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi gereğince ——- ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu aracın müvekkili şirket tarafından ——– tarihli fatura ile satılarak —– edildiğini, araçtaki sorunların gizli ayıplı olmadığını, kaldı ki davacının ayıp ihbarını yasal süresi içerisinde yerine getirmediğini, onarımını —— olmasının değiştirme ve bedel iadesi talebini haklı kılmayacağını, davacının iddiasında kötüniyetli olduğunu, zira ——– tarihinde arızasının tamamen kullanıma bağlı olarak gelişmiş bir arıza olup; ilk arıza olduğunu, bu tarihten sonra araçta ——-arkasındaki —- yapıldığı ve ———– bedelsiz olarak değiştirildiğini, aracın 26/08/2011 tarihinde teslime hazır duruma getirildiğini ve bu durumun davacıya bildirildiğini, davacı tarafından aracın 07/09/2011 tarihinde teslim alındığını, aracın 09/09/2011 tarihinde ” ——-” şikayeti ile servise bırakılmışsa da yapılan detaylı kontrollerde herhangi bir soruna rastlanmadığı ancak teslime hazır olduğu bildirilmesine rağmen aracın 23/09/2011 tarihinde teslim alındığını belirterek davanın haksız ve yasal dayanaktan yoksun olması nedeni ile reddini savunmuştur
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizin——- Karar sayılı kararında; “…Davacı dava dilekçesi ekinde dava konusu aracın —————tarihli fatura örneği, iş emirleri örneği, davalıya keşide ettikleri ihtarnameler, ihtarnameleri ibrazla—– plakalı araca ait tüm servis kayıtlarının —— isimli yetkili servisten istenmesini ve keşif sureti ile bilirkişi incelemesi yaptırılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili de cevap dilekçesinde araca ait trafik kayıtları—– günlü listeyi dosyaya sunarak keşif ve bilirkişi incelemesi talebinde bulunmuştur.
Davacı Antalya ———–. Sulh Hukuk Mahkemesinde —– sayılı dosya ile yaptırdığı tespite ilişkin bilirkişi —— arızası nedeni ile bırakıldığı ve onarımına ilişkin 4 ayrı iş emri ve yapılan onarımlarla ilgili kayıt ve belgeler getirtilmiştir.
Yargılama devam ederken ——– günlü dilekçe ile feri müdahil olarak katılma talebinde bulunmuş, takip eden——talebi kabul edilerek davaya feri müdahil olarak kabul edilmiştir.
Davacı iddiasına karşı davalı cevap dilekçesi ile itiraz ve savunmada bulunmuş, davacı vekili 27/12/2011 günlü dilekçe ile eski iddialarını tekrarla davalının cevap dilekçesindeki savunmalarını kabul etmediğini bildirmiştir.
Davaya feri müdahil olarak katılan——— davacının muayene ve ihbar mükellefiyetini süresi içinde ifa etmediğini ve kendisine yüklenen hususları yerine getirmediğini, tüm talep ve dava hakkının düştüğünü, davacının bu durumda aracını sıfır km araçla değiştirilmesini ve bedelini istemesinin hakkaniyet ilkelerine uymayacağını, ayrıca esas yönünden araçta imalattan kaynaklanan açık ve gizli ayıp bulunmadığını, bu iddiaların mesnetsiz olup; kabulünün mümkün olmadığını belirterek davanın reddini savunmuş, 18/02/2012 günlü dilekçe ile de delillerini bildirmiştir.
Dava dosyası talimat yoluyla araç üzerinde, aracın onarım için bırakıldığı her seferde tanzim edilmiş iş emri, onarım işlemleri yönünden ve keza araçtaki sorunların ayıp olarak kabul edilip edilmeyeceği ve bu ayıbın gizli ayıp sayılıp sayılmayacağı yönünden keşif sureti ile rapor alınmak üzere—- — görevlisi makine mühendislerinden oluşan——— tarihli iş emri ayrı ayrı değerlendirilerek ve araç üzerinde yapılan incelemeler, keşif tarihinde bilirkişi heyeti tarafından yapılan test sürüşü ile tespit edilen duruma göre “araçtaki şikayetlerin keşif tarihinde halen giderilmemiş olduğu, titreşim şikayetine kullanım hatasından kaynaklanmadığı, test sürüşünde araç duruyorken—— tespit edilen devir sayısı değişkenlikleri ile meydana gelen titreşiminin normal olmadığı, bununda kullanım hatasından kaynaklanmadığı, araçtaki sarsıntının —— olmadığı araçtaki mevcut arızanın gizli ayıp niteliğinde olduğu” rapor edilmiştir.
Davacı vekili, 07/12/2012 günlü dilekçe ve duruşmadaki sözlü beyanlarında aracın 19/07/2011 tarihinde ” seyir esnasında göstergeler devredışı ——– nedeni ile —– bırakıldığı tarihten ihtarname tarihi olan——— içerisinde onarılamadığı ve daha sonrada bu arızaların giderilemediği bilirkişi raporunu kabul ile gerek tespit raporu ve gerekse heyet raporu itibarı ile araçtaki ayıbın gizli ayıp olup; aracın halen onarılamadığı ve onarılamayacağı, müvekkiline arızalı olarak teslim edildiğini, 25/12/2012 günlü dilekçe ile de bu beyanlarını tekrarla dilekçe ekinde Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararları sunarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 24/10/2012 günlü dilekçesi ile önceki savunmalarını tekrarla davacı tarafından aracın servise getirildiği, onarımının yapıldığı davacının iddia ettiği ve bilirkişi raporunda belirtilen bir arızanın tespit edilmediği belirterek davanın reddini savunmuştur.
Feri müdahilde 20/10/2012 günlü dilekçe ile rapora itirazlarını tekrarlayarak davanın reddini, mahkemece yeni bir bilirkişi heyeti tayin edilerek rapor alınmasını talep etmiştir.
Davacının —— tarihinde davalıdan satın almış olduğu aracın 19/07/2011 tarihli iş emri ile ” seyir esnasında göstergeler devredışı ————–” şikayeti ile servise bırakıldığı, davacı tarafından davalıya keşide edilen Antalya—-. noterliği ——. sayılı ihtarname ile—- bulunduğu ve misli ile değiştirilmesi istendiği, aracın serviste kaldığı ————- süre içerisinde onarımın giderilmediği ve aracın davacıya teslim edilmediği, davacı tarafından davalıya Antalya —. Noterliğinden—— ihtarname keşide edildiği tekrar aracı teslim almayacaklarını belirterek ———– talep edildiği görülmektedir.
Aracın ————servisine bırakıldığı ——- teslim edildiği, davacı tarafından araçta sorunların devam ettiği dava açtıktan sonra davacının ” ——— şikayeti üzerine tekrar servise bırakıldığı, 09/09/2011 tarihinde davacının Antalya ———-Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından makine mühendis bilirkişi marifetiyle tespit yaptırdığı ——- raporda şikayet konusu arızaların kullanım hatasından kaynaklanmadığı servis tarafından değiştirilen —— parçalarına uyum sağlamadığı, dolayısı — ————–tamir edilmeden ——- gerektiği ve bu arızaların gizli ayıp olduğu belirlenmiş, bilahare araç davacının kullanımında iken 24/10/2011 tarihli iş emrinde ———– ” şikayetinin konusu servis tarafından aracın tespit ve teşhis cihazına bağlandığı ancak herhangi bir arıza tespit edilmediği, 03/04/2012 tarihli ( mahkememizde dava görülürken ) aracın tekrar “————— üzerine servis tarafından yapılan işlemin ” araç arıza tespit ve teşhis cihazına bağlanmış ve tespit edilen arızalar sonucunda ” iş sırasına göre arıza yeri tespit edilmeye çalışılmış, yazılım güncellemesi ile düzeltilmiştir. ” ifadesi bulunduğu belirtilmekle; bu durumda raporda bilirkişi heyeti 4 adet iş emrinden 3 de arızanın sabit olduğu ve farklı arızaların giderildiği ancak bu haliyle aracın gizli ayıp niteliğinde olduğu yönündeki görüşü mahkememizcede kabule —- bulunmuş, gerek davalı tarafın ve gerekse feri müdahilin yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılması yönündeki talepleri bu nedenle yerinde görülmemiş olmakla; davaya uyum gösteren—– alındığında dava dosyası bir bütün halinde değerlendirildiğinde davacının gerek Antalya——–sulh Hukuk Mahkemesinde yaptırdığı—verilen bilirkişi raporu ) tespit ile alınan rapor ve gerekse mahkememizce talimat yoluyla—— heyeti öğr. görevlileri tarafından verilen raporda bilirkişilerin test sürüşü yaparak edindikleri bilgi ve bulgular ve bunları doğrulayan —– dikkate alındığında aracın gizli ayıplı olduğu kabul edilmekle; ve halen üretimi bulunmakla; davanın kabulü ile dava konusu olan ——- plakalı aracın aynı marka ve cins bir misliyle değiştirilmesine dair hükmün davalı …——müdahil tarafından temyizi üzerine Yargıtay —-. HD. ——– ile “Davalı … feri müdahil vekilleri hükme esas alınan bilirkişi raporuna gerekçelerini de göstermek sureti ile itiraz etmişlerdir. Bu durumda mahkemece belirtilen itirazların değerlendirmesi yönünden yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılıp ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” denilerek hüküm bozulmakla :
Davacı vekili direnme kararı verilmesini, davalı … feri müdahil vekilleri bozmaya uyulmasını talep etmişler, heyetimizce bozma kararına uyularak—— rapor alınmış bilirkişiler dışından — ——– şikâyetleri ile———– kapsamında aynı arıza sebebiyle———– servis tarafından yapılan işlemin dosyada bulunmadığı, diğer iş emirlerinde yetkili servisin arıza teşhis sistemi ile farklı işlemler yaptığı ancak söz konusu bu şikayetin keşif tarihinde devam ettiği, bu arızanın kullanım hatasından kaynaklanmadığı, bekleme konumunda iken oluşan bu titreşimin normal olmadığı, servis tarafından da belirtildiği gibi —— olmadığı, arızanın klimanın—— olmasının sebebinin —- ihtiyacını karşılamak için——–devrini yükseltmeye çalışması olduğu, aracın frene basılı iken devrinin yükselmesi ile sarsıntının oluştuğu, bu durumun muhtemelen aracın yazılımından kaynaklandığı, gizli ayıp niteliğinde olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı” rapor edilmiştir.
Yargıtay bozma kararı sonrası alınan —- tarihli heyet raporunda, bozma öncesi talimatla alınan ilk rapora davalı … feri müdahil itirazları değerlendirilmiş olup, araçtaki arızanın gizli ayıp olduğu tüm dosya kapsamı ile sübut bulmakla, benimsenen bilirkişi heyet raporu davacının iddiasını teyit ettiği, davalı … feri müdahil savunmaları ve itirazları yerinde görülmediğinden davanın kabulü ile dava konusu olup, davalı——————-marka olan ve davalıya satılmış bulunan—— —- bankalarının uyguladığı faizle birlikte davalıdan tahsil ile davacıya ödenmesine, (misli ile değiştirilmesi halinde veya bedelinin davalı tarafından ödenmesi halinde değiştirilen aracın davalı ————- tesciline) karar verilmesi gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur. ” gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı … —— vekilleri tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay —- Hukuk Dairesi’nin — sayılı ilamında;
” ….1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı vekili ile fer’i müdahil vekilinin yerinde olmayan öteki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Mahkemece dairemiz önceki bozma ilamına uyulmuş olmasına rağmen bozma gereği tam olarak yerine getirilmemiştir. Zira mahkemece yeni bir bilirkişi kurulundan rapor alınmış ise de yeni raporda da bozma ilamında belirtildiği gibi davalı … fer’i müdahil vekillerinin itiraz dilekçelerinde gerekçeleri de belirtilmek suretiyle ortaya konulan itirazların değerlendirilmemiş olduğu görülmüştür.
Bozma kararına uyulmakla, bozma gerekçelerine uygun biçimde inceleme ve araştırma yapılması zorunlu olup, bu yönden bir taraf lehine diğeri aleyhine usuli kazanılmış hak oluşur. Mahkemece bu yönler gözetilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda —-nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin ve fer’i müdahil vekilinin sair itirazlarının reddine,—-nolu bentte açıklanan nedenle kararın BOZULMASINA, …” şeklinde gerekçe ile ikinci kez bozulmasına karar verilmiştir.
Dava, ayıplı aracın misliyle değiştirilmesi, olmadığı takdirde araç bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Celse arasında yürürlüğe giren 7251 sayılı yasanın 54. maddesi ile değişik 5235 sayılı yasanın 5. maddesinin 3.fıkrası uyarınca iş bu dosyanın yargılamasına tekli hakim olarak bakılmasına, TTK’nun 4/2 maddesi uyarınca da basit usulle devam edilmesi gerektiği anlaşılmakla, yargılamaya tekli hakim olarak ve basit yargılama usulünce devamına karar verilmiştir.
Bozma ilamı sonrasında—– uyma kararı verilmiş, bozma ilamında belirtilen — vekillerinin rapora karşı itirazların da değerlendirilerek rapor hazırlanması için Antalya —– Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılmıştır. Talimat mahkemesi tarafından alınan bilirkişi heyet raporunda özetle; dava konusu aracın seyir halindeyken ——- meydana gelmesi şeklinde ortaya çıkan arızanın aracın— giderilmeye çalışıldığı, arızanın üretim kaynaklı olduğu, araçtaki bu ayabın üst — beklenemeyeceği ve gizli ayıp niteliğinde olduğu, dava konusu aracın —– ancak arızanın giderilemediği, onarım süresinin 30 günü geçtiği ve 50 gün olduğu, aracın yaklaşık 8 ay ayıpsız kullanıldığı, gizli ayıp ihbarının yapıldığı, aracın —–ile değişiminin isteme hakkının bulunduğu rapor edilmiştir.
Yargıtay ——– sayılı ilamında; önceki bozma ilamında belirtildiği şekilde tarafların itirazlarını cevaplayacak şekilde ek rapor alınmaması nedeniyle kararın bozulduğu belirtilmiştir. Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda yeni bilirkişi heyetinden rapor aldırılmıştır. Bilirkişi raporunda tarafların tüm itirazları değerlendirilmiş, sonuç itibariyle dava konusu araçta gizli ayıbın söz konusu olduğu ve davacının ——-ile değişim talebinin yerinde olduğu rapor edilmiştir. Aracın ayıplı olduğu, zira aynı sorun nedeniyle iki yıllık garanti süresi içerisinde 8 kez servise girdiği, buna rağmen sorunun halen daha devam ettiği belirlenmiştir. Bilirkişi raporlarında belirlendiği üzere bu sorunun gizli ayıp olduğu, zira aracın ilk kullanımında bu sorunun oluşmadığı ve belirli müddet sonra ortaya çıktığı, davacının bu sorunu ilk bakışta——— ile bulamayacağı anlaşıldığından bu ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğu anlaşılmıştır. Dava konusu aracın arızalanması nedeniyle davacı tarafından ayıp ihbarında bulunduğu, davalının ayıptan dolayı sorumlu olacağı anlaşılmaktadır.—— ile değişim hakkının kullanılıp kullanılamayacağı hususunda ise; dava konusu aracın——–olduğu, davacının dava konusu araçtan üst düzeyde ——— beklentisi içerisinde olmasının doğal olduğu, dava konusu aracın araç çalışırken ve————- yapıyor olmasının davacının araçtan beklediği —— düzeyini oldukça düşürdüğü bu nedenle———– talebinin hakkaniyete uygun olduğu kanaatine varılmıştır. Davalı taraf her ne kadar aracın dava sürecinde kullanılıyor olması nedeniyle davacının misli ile değişim talebinde bulunamayacağını savunmuş ise de; davacının aracın arızasının giderilememesi üzerinde —— yılında davalıya ———ile değişim ——-davayı açtığı, yargılama sürecinin uzamasından davacının sorumlu olmayacağından bu savunmaya itibar edilmemiştir.
Her ne kadar bir önceki kararda, aracın ayıpsız —– ile değiştirilmesi yönünde fiili imkansızlık halinde araç bedeli olan ——- cinsi paraya ———— faizle birlikte davalıdan tahsil ile davacıya ödenmesine şeklinde karar verilmiş ise de; dava konusu ayıplı aracın davacı tarafından halen kullanılıyor olması nedeniyle aracın —- ile değişiminin mümkün olmaması halinde davacının aracı davalıya teslim ettiği andan itibaren faizin işlemesi gerektiğinden, davacının dava konusu aracı davalıya fiilen teslim edeceği tarihinden itibaren, 3095 sayılı kanun 4/a md. uyarınca —– bankalarının uyguladığı faizle birlikte davalıdan tahsil ile davacıya ödenmesine şeklinde karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; dava konusu olup, davalı ———– tarafından davacı şirkete teslim edilen ——— marka olan ve davalıya satılmış ————— İLE DEĞİŞTİRİLMESİNE,
2-Aracın ayıpsız ——-ile değiştirilmesi yönünde fiili imkânsızlık halinde araç bedeli olan 138.600,00 EURO’nun, davacını dava konusu aracı davalıya fiilen teslim edeceği tarihinden itibaren, 3095 sayılı kanun 4/a md. uyarınca EURO cinsi paraya devlet bankalarının uyguladığı faizle birlikte davalıdan tahsil ile davacıya ödenmesine, (—– ile değiştirilmesi halinde veya bedelinin davalı tarafından ödenmesi halinde değiştirilen aracın davalı ——- adına—– tesciline)
3-Alınması gerekli ——- harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan ——— harcın mahsubu ile bakiye 18.443,70-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 18,40-TL başvurma harcı, 5.123,25-TL peşin harç toplamı olan 5.141,65-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarfedilen toplam 14.730,85-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı …—— tarafından sarfedilen yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatıran tarafa iadesine,
8-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden——— göre davacı vekili için takdir olunan 32.600,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı taraf vekillerinin yüzlerine karşı hükmün tebliğden itibaren 15 gün içinde Yargıtay yolu açık olmak üzere karar verildi.