Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/57 E. 2021/1328 K. 07.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/57 Esas
KARAR NO: 2021/1328 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 26/02/2019
KARAR TARİHİ: 07/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin —-hukuka uygun düzenlenişini görev edindiği, poliçeye konu olan aracın özelliklerine göre poliçe bedelinin sistemsel olarak belirlendiği, belirlenen bu bedelin poliçeye taraf olan ilgili kişiye bildirerek akabinde onayıyla işlemler gerçekleştirildiği, davalı aracına ilişkin poliçe hazırlanırken —- poliçesinde kullanım tarzının küçük otobüs olarak tramerde kayıtlı gözüktüğü için poliçe kesilirken kullanım tarzı sistemsel olarak —–göründüğü ve poliçe bedelinin eksik hesaplandığı, araç sahibinin aracın —- olduğu konusunda acentayı uyarmadığı, sigorta şirketinin poliçe kontrol ederek hatayı fark etmesi üzerine poliçenin gerçek bedelinin müvekkili acenteye borç olarak kaydedildiği ve —— bedelli ek poliçe düzenlendiği, icra takibinde poliçe bedelinin davalıdan talep edildiği, aksi takdirde davalının sebepsiz zenginleşmiş olacağı, zira sigorta şirketi tarafından davalının —— tarihleri için bu iki poliçe bedelleri toplamı karşılığında sigortalandığı, ancak davalı zeyilname ile tanzim edilen poliçe bedelini ödemediğini, bunun üzerine —- sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itirazı neticesi takibin durduğu, davalının takibeitirazının iptaline, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı asilin cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafa borcunun olmadığını, ruhsat fotokopisi gönderilerek davacı aracı kurumdan teklif alındığı, davacı aracılığı ile poliçe tanzim edildiğini, verilen teklife göre işlem yapıldığı, işlem yapıldıktan sonra—– içinde iki tarafta —– ihtar çekilerek bu tutarın istenilmesi gerektiği, sigorta yaptırıldığından bu yana hiçbir ihtar gelmediği, gelmediği gibi usule uygun olmayan icra takibi başlatıldığı, haksız ve kötü niyetli takip nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile davacı aleyhine %20 oranında kötüniyet tazminatına karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle —- sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Dosya sigorta alanında uzman bilirkişiye verilerek rapor alınmasına karar verilmiştir.— tarihli Bilirkişi Raporunda özetle; Davalının sigortalattığı araca ait ruhsat bilgilerini davacıya poliçe düzenlenmesi öncesi verdiği, poliçenin araç ruhsatında yer alan bilgilere göre düzenlendiği, poliçe üzerinde açık bir şekilde—- göre, aracın — kişi yolcu kapasitesine sahip —– olduğu belli olduğu, davalının bildirim yükümlülüğünü yerine getirdiği, dava dışı —-hatasından kaynaklı olarak, poliçenin düzenlenmesinden — sonra, re’sen sadece prim tutarı farklı zeyilname düzenlemesi ve bunu TTK’un 1416’ncı maddesi gereği sigortalıya tebliğ etmesi gerekirken bu yükümlülüğünü yerine getirmeyerek, re’sen düzenlediği zeyilnameyi huzurdaki davacı konumunda olan acentesine göndermesinin yerinde olmadığı, davacı acentenin ise zeyilnameyi düzenlendiği tarihten itibaren TTK’un 1414’ncü maddesi gereği bir ay içerisinde sigortalıya bildirme yükümlülüğünü yerine getirmediği, —- sonra başlatmış olduğu takip ile davalı sigortalının fesih hakkını engellediği, davacının, davalıdan ek poliçe —- kapsamında alacağının olamayacağı, davalının takibe yapmış olduğu itirazın yerinde olduğu, şeklinde görüş bildirilmiştir.
Davacı vekilinin talebi üzerine farklı bir sigortacı bilirkişiye verilerek rapor alınmasına karar verilmiştir. — tarihli —- özetle; —- sigorta —- tespit ve hesaplanmasında beyan kaynaklı hata olamayacağı tespiti ile davalının sorumluluğu olamayacağı, ——– olarak belirlendiği, davacı acentenin ise zeyilnameyi düzenlendiği tarihten itibaren——maddesi gereği bir ay içerisinde sigortalıya bildirme yükümlülüğünü yerine getirmediği şeklinde raporunu sunmuştur.
Tüm dosya kapsamı,toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde; Alınan bilirkişi raporları oluşa ve denetime uygun bulunmakla Mahkemece de hükme esas alınmıştır. Davacı tacir olup basiretli davranma yükümlülüğü bulunmaktadır. Sigorta ettirenin beyan —-maddesinde düzenlenmiştir. —-bildirilmeyen veya yanlış bildirilen bir hususun ya da olgunun gerçek durumu sigortacı tarafından biliniyor ise beyan yükümlülüğünün ihlal edildiği ileri sürülerek sözleşmede cayılamayacağı, aynı —-maddesinde; sigortacı için önemli bir hususun bildirilmemiş ya da yanlış bildirilmiş olması halinde, bunun öğrenilmesinden itibaren—- içerisinde sözleşmeden cayılabileceği veya prim farkı istenebileceği öngörülmüştür. Somut olayda davalının aracına ait ruhsat bilgilerini davacıya poliçe düzenlenmesi öncesi verdiği, poliçenin araç ruhsatında yer alan bilgilere göre düzenlendiği, davalının bildirim yükümlülüğünü yerine getirdiği poliçe üzerinde yazan kayıtlardan anlaşılmaktadır. Bu kapsamda araç özelliklerine göre teklif alındığı ve buna göre dava konusu poliçenin düzenlendiğini değerlendirmek gerekir. Poliçe bedelinin eksik tahakkuk ettirilmesi davacı hatasında ileri gelmektedir. Dava konusu poliçenin düzenlenmesinden — sonra, sadece prim tutarı farkına ilişkin zeyilname düzenlenmesi ve bunun davalıya usulünce tebliğ edilmemesi, davacı acentenin ise zeyilnameyi düzenlendiği tarihten itibaren —— maddesi gereği bir ay içerisinde sigortalıya bildirme yükümlülüğünü yerine getirmediği, akabinde başlatmış olduğu takip ile davalı sigortalının fesih hakkının engellediği, bu çerçevede davacının sonradan keyfi olarak düzenlenen ek poliçeye dayanarak davalıdan alacak talebinde bulunamayacağı, davalı tarafın takibe yönelik itirazının anılan gerekçeler ile yerinde olduğu değerlendirilmekle açılan davanın reddine karar vermek gerekmiş, ayrıca davacının takip yapmakta kötüniyetli hareket ettiği ispatlanamadığından davalının kötüniyet tazminatı talebinin yerinde görülmeyerek reddedilmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı tarafın kötüniyet tazminatının reddine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 59,30 TL harcın dava açılırken davacı tarafından peşin yatırılan 126,68 TL harç harçtan mahsubu ile bakiye 67,38 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 1.605,60 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 5.100 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
7—- tarafından karşılanan —-zorunlu arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/12/2021