Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/567 E. 2021/815 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/567 Esas
KARAR NO : 2021/815
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/07/2019
KARAR TARİHİ: 24/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı şirket—— akdedildiğini, davalı yanın sözleşme uyarınca——aldığını, davalıya sağlanan hizmetler gereğince davacının ———– işlemiş faiz alacağı bulunduğunu, davalının borcu ödemediğini, davalının aldığı hizmetlere ilişkin faturaların usulüne uygun olarak gönderildiğini ve bu faturaların davalı şirket tarafından itiraz edilmeden karşılıklı olarak ticari kayıtlara alındığını, alacağın tahsili amacıyla ——– sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalının itirazı ile takibin durduğunu, davacının şirketin davalı şirketten taraflar arasındaki mün’akid takip talebinde bildirilen tutarda asıl alacak ve işlemiş faiz alacağı bulunduğunun yaptırılacak bilirkişi incelemesi ile açığa çıkacağını, sözleşme gereğince ödemelerin gecikmesi halinde her ay için aylık %10 oranında vade farkı ödeneceğinin kabul edilmiş bulunduğunu, buna rağmen müvekkilince mevcut piyasa şartları da dikkate alınarak davalı yan hakkında aylık %4 vade farkı işletildiğini ve esasen böylece vade farkından da indirim yapıldığını, İİK.257 maddesi gereğince ihtiyati tedbir niteliğinde ihtiyaten haciz talep ettiklerini belirterek icra takibine itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalıya usulüne uygun şekilde dava dilekçesi ile tensip tutanağının tebliğ edildiği, ancak davalı tarafından herhangi bir beyanda bulunmadığı görüldü.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına göre davanın, davacı tarafından davalı aleyhine —— dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafından yöneltilen itirazın iptaline ilişkin olduğu, dava konusu icra dosyasının incelemesinde takip alacaklısının mahkememiz dosyasının davacısı, takip borçlusunun mahkememiz dosyasının davalısı olduğu, fatura ve cari hesap alacağına dayalı olarak toplam ——- ilamsız icra takibine davalı borçlunun süresinde itirazı doğrultusunda takibin durduğu, davanın itirazın iptali ve takibin devamı istemi ile açıldığı görülmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık ise; taraflar arasında ticari ilişkinin olup olmadığı, ticari ilişki var ise davacının takibe konu faturalara konu hizmeti sunup sunmadığı, takipten önce işlemiş faiz alacağının talep edilip edilemeyeceği, icra inkar tazminatı talep edilip edilemeyeceği hususlarında uyuşmazlık olduğu tespit edilmiştir.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, tarafların defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılması için inceleme günü tayin edilmiş, davalı taraf defterlerini sunmamış, davacının dosyaya sunduğu kayıtlar, taraflara ait —- ve davacı defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu tanzim edilen rapor dosyaya sunulmuştur. Bilirkişi raporlarda özetle; davacı defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yerine getirildiği, davalının defterlerinin incelemeye sunulmadığı, davacı defterlerine göre — alacaklı olduğu, davacının vergi dairesine bildirdiği —– bildirimde bulunduğu, davalının ise aynı dönemde bildirdiği — bulunduğu, davalının bu bildirimin reel olmadığı, taraflar arsındaki sözleşmede belirlenen faiz oranına göre takipten önce ——- faiz hesaplaması yapıldığı yönünde rapor sunulmuştur.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; öncelikle davalının icra dosyasında yapmış olduğu yetki itirazına ilişkin incelemede; para borçlarının götürülecek borçlardan olması ve alacaklının yerleşim yeri icra müdürlüğünün icra takibi bakımından yetkili olması sebebiyle, TBK 89. maddesi ve HMK 10. maddesi hükümleri uyarınca davalının icra dairesinin yetkisine dair itirazının reddine karar verilmiştir. Taraflar arasında ticari ilişkinin varlığı dosyaya sunulan sözleşme ve tarafların —– formlarındaki bildirimler ile ispatlanmıştır. Davacının alacağının varlığı noktasında ise; her ne kadar davalının BA formları ile davacının BS formlarında bildirmiş olduğu tutarlar ve fatura sayısı farklı ise de; bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere davalının bildirimlerinin reel olmadığı anlaşılmış, davacının bildirimleri esas alınmıştır. Davalıya defterlerini sunması ve sunmaması halinde karşı tarafın defterlerine itibar edileceği yönünde ihtar yapılmış olmasına rağmen defterlerini sunmamış, HMK 222/3. maddesi gereğince davacının defterlerindeki kayıtlara itibar edilmiştir. Davacı defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelenmesinde ise davacının — alacaklı olduğu ve sözleşmede belirlenen faiz oranına göre takipten önce —— faiz alacağı olduğu belirlenmiş olduğundan bu miktarlar üzerinden ve taraflar arasındaki sözleşme gereğince belirlenen aylık faiz oranının daha yüksek olması dikkate alınarak davacının aylık —- faiz talebinin kabulü ile davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, —— dosyasına davalının yapmış olduğu İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE, takibin ——– üzerinden ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa aylık—- uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Kabul edilen —- üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 768,94-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 136,10-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 632,84-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 44,40-TL başvurma harcı, 136,10-TL peşin harcın toplamı olan 180,50-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarfedilen toplam 1.227,00-TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre (kabul %99,90 – ret %0,10) 1.225,76-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatıran tarafa iadesine,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan davacı vekili için takdir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-6325 Sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca —- tarafından karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk ücretinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan——- davacıdan alınarak hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı diğer tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ——- Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/06/2021