Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/565 E. 2023/591 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/565
KARAR NO : 2023/591

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/12/2017
KARAR TARİHİ : 13/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında 2016 yılında binaların dış cephe kara sıva, dış montolama, pencere söve, fuga, iç wc kara sıva, iç alçı saten boya, kartonpiyer, tavan file, kalekim, şap, fayans kaplama, basamak mermer, döşeme mermer, süpürgelik, denizlik, küpeş, muğla mermer, alçıvan tavan, alçıvan alın işlerinin yapılmasına dair sözleşme imzalandığını, bu işlerin karşılığında davalının müvekkiline — ve — numaralı dairelerin verileceğini, her bir daire bedelinin 155.000,00 TL olduğunu, arta kalan bedelin para ile ödeneceğini, müvekkilinin sözleşme gereği edimlerini yerine getirdiğini, müvekkiline — ve —- numaralı dairelerin verilmesi gerekirken daha düşük bedelli olan —–ve —- numaralı dairelerin verildiğini, geriye kalan 49.318,35 TL alacağının ödenmemesi üzerine —- İcra Müdürlüğü’nün —-esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini belirterek yapılan itirazın iptali ile davalının %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin tacir, taraflar arasındaki işin ise ticari iş olduğunu, bu nedenle davada görevli mahkemenin ticaret mahkemeleri olduğunu, davacı karşı davalının yaptığı işin çok ötesinde daire ve çek aldığını, ayrıca davacının kesilmeyen faturaları nedeniyle zararı doğduğunu belirterek asıl davanın reddini karşı davanı ise kabulü ile şimdilik 30.000,00 TL’nin davacı karşı davalıdan tahsilini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Eldeki dava; —-.Asliye Hukuk Mahkemesinin —-sayılı dosyası görevsizlikle mahkememize tevzi edilerek yukarıdaki esasa kaydedilmiştir.
Asıl dava hukuki niteliği itibariyle, eser sözleşmesinden doğan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davası olduğu, karşı davanın ise fazladan yapılan ödemeler ve KDV alacağının tahsiline ilişkin alacak davası olduğu anlaşılmıştır.Taraflar arasındaki uyuşmazlık ise; asıl davada taraflar arasında yapılan anlaşmaya istinaden davacı tarafından davalı aleyhine bakiye kalan alacağın tahsili amacıyla — İcra Müdürlüğü’nün —-. Sayılı dosyasıyla başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali şartlarının bulunup bulunmadığı, karşı davadaki uyuşmazlığın ise davacı tarafından davalıya taraflar arasında yapılan anlaşma nedeni ile fazla bedel ödenip ödenmediği, ödenen bedellerin faturasının tanzim edilmemiş olması nedeni ile KDV alacağının bulunup bulunmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.Taraflarca bildirilen tüm deliller toplanılmış, mahkememiz 03/11/2020 tarihli, —- nolu ara kararı gereği, —– Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılarak bir inşaat mühendisi, bir mimar ve bir gayrimenkul değerleme uzmanından oluşacak heyet ile birlikte mahalinde keşif yapılmak suretiyle —- adresinde bulunan binadaki —- bağımsız bölüm numaralı taşınmazların devir tarihi itibariyle kıymet takdirlerinin yapılması, asıl dava ve karşı davadaki uyuşmazlık yönünden inceleme yapılarak rapor tanzim edilmesi istenilmiş, 24/01/2022 tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle; “..esas dava yönünden; Taraflar arasında 09/04/2016 tarihinde — ili —- ilçesi 3997 ada 17 parselde bulunan taşınmazların dış cephe kara sıva, dış montalama, pencere söve, fuga, iç wc, kara sıva, iç alçı saten boya, kartonpiyer, tavan file kalekim, şap, fayans kaplama, basamak mermer, döşeme mermer, süpürgelik, denizlik, küpeşte, muğla mermer, alçıpan tavan, alçıpan alın işlerinin yapılmasına dair sözleşme akdedilmiş olduğu, sözleşmede birim fiyatların belirlenmiş olduğu, birim fiyatların kdv dahil fiyat olarak yönelik sözleşmede bir ibare görülmediği, birim fiyatlar söz konusu birim fiyatların sözleşmenin kurulduğu tarih olan 2016 yılının serbest piyasa rayicinde kdv hariç fiyatlar ile uyumlu olduğu, ancak bu hususta nihai taktirin sayın mahkemede olduğu, sözleşme tutarının kesin hesap neticesinde ortaya çıkacağı yönünde mutabakat sağlanmış olduğu, kesin hesap sırasında taşeronun da ölçümlerde bulunacağı yönünde mutabakat olduğu fakat dosya içeriğinde karşılıklı imza edilmiş bir kesin hesap dökümü bulunmadığı bununla beraber dosya içerisinde kesin hesap adı altında gönderilen bir e- mail bulunduğu bu e- mail uyarınca — blok için 253.601,13 TL ve– blok 244.227,22 TL olarak kesin hesabın da’ tarafından gönderildiği görülmektedir. Bu noktada davalı tarafından gönderilen toplam kesin hesap bedelinin 497.828,35 TL olarak hesap edildiği görülmekte olup hususun hukuki değerlendirmesi sayın mahkemeye ait olduğu,Karşı dava yönünden; Davalının davaya cevap ve karşı dava dilekçesini bir verdiği dilekçesinde Müvekkili ile karşı taraf arasından 09.04.2016 tarihli taşeronluk sözleşmesi akdedilmiş olduğunu, mevcut sözleşme gereğince işlerin toplam bedelinin 398.000,00 t olduğunu Beyanı bulunmakta olup taraflar arasında kesin hesap bedeline dair ihtilaf olduğu anlaşıldığından ve taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 6. Maddesi gereği kesin hesabın müteahhit tarafından yapılacağı ve sahada taşeronun hazır bulunacağı hususunda anlaşıldığı ancak dosya içeriğinde bir arada mutabakat sağlanarak imzalanmış bir belgenin sunulmadığı ancak davalı karşı davacının kurumsal mail adresinden gönderilen ataşmanlarda—- blok için 253.601,13 TL ve —-blok için 244.227,22 TL ve toplam 497.828,35 TL Olarak kesin hesap başlıklı maili göndermiş olduğu hususun hukuki taktirinin sayın mahkemede olduğu, Davalı karşı davacının delil listesinde bulunan —-Şubesine ait —– Numaralı 10.10.2016 Ödeme tarihli 15.000,00 tl bedelli çekin dökümü (Davacı -Karşı davalı tarafından tahsil edildiği dava ve karşı cevaba cevap dilekçesinde belirtilmiş olup yeniden celbi sayın mahkemenin taktirindedir)—-Şubesine ait ——numaralı 20.09.2016 Ödeme tarihli 15.000,00 t bedelli çekin dökümü (Davacı -Karşı davalı tarafından tahsil edildiği dava ve karşı cevaba cevap dilekçesinde belirtilmiş olup yeniden celbi sayın mahkemenin taktirindedir Şeklindeki iddialarının, defter incelemelerinin, kdv hususunun ve var ise diğer değerlendirmelerin mali müşavir bilirkişi tarafından yapılması gerektiği..” şeklinde rapor sunulmuştur.Mahkememiz 05/04/2022 tarihli—- nolu ara kararı gereği, rapor sunan bilirkişi heyetine bir mali müşavir eklenerek heyete tevdine karar verilmiş, 06/09/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; “…Taraflar arasında 09.04.2016 tarihinde düzenlenen sözleşmede yapılacak işler ve teslim edilecek daireler ile ilgili olarak bedellere KDV dâhil olup olmadığı yer almadığı, Her ne kadar sözleşmede belirtilen birim fiyatlar teknik açıdan serbest piyasa rayicindeki KDV hariç fiyatlara denk bulunmuş olsa da mali açıdan sözleşmelerde KDV hariç şeklinde bir ifadenin yer almaması halinde KDV’nin bedele dâhil olduğu ve verginin iç yüzde yoluyla ayrılması gerektiğinin kabulü gerektiği, Teknik inceleme neticesinde taraflar arasındaki inşaat işlerinde kesin hesap bedelinin—- blok için 253.601.13 TL ve—- blok için 244.217.22 TL toplam 497.818.35 TL olduğu, belirlenmiş olduğu, söz konusu bedelin takdiri Sayın Mahkemenizin olmak üzere 421.879.96 TL + KDV 75.938.39 = 497.818.35 TL olarak kabul edilmesi gerekmekte olduğu, Davacıya inşaat karşılığı verilen 3 adet dairelerinin 14.10.2016 ve 05.12.2016 devir tarihleri itibariyle rayiç bedellerinin toplamının 478.000.- TL olduğu, Davalı tarafından, evlerin yapım sırasında davacıya yapılan 15.000.- TL tutarında 2 adet çek ödemesinin davacının kabulünde olduğu, Mali açıdan yapılan inceleme neticesinde davacının davalıya 10.181.65 TL tutarında borcunun bulunduğu, Teknik açıdan kök raporda varılan sonuçları değiştirecek bir hususa rastlanmadığı..” şeklinde rapor sunulmuştur.Taraflarca raporlara itirazda bulunulmuş, mahkememiz 13/10/2022 tarihli —- nolu ara kararı gereği, kök rapor ile ek rapor arasındaki çelişkiyi giderici nitelikte ek rapor aldırılmasına karar verilmiş, 08/02/2023 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; “…Taraflar arasında 09.04.2016 tarihinde düzenlenen sözleşmede yapılacak işler ve teslim edilecek daireler ile ilgili olarak bedellere KDV dâhil olup olmadığı yer almadığı, davalı tarafından, evlerin yapım sırasında davacıya yapılan 15.000.- TL tutarında 2 adet toplam 30.000.- TL çek ödemesinin davacının kabulünde olduğu, Davacıya inşaat karşılığı verilen 3 adet dairelerinin 14.10.2016 ve 05.12.2016 devir, tarihleri itibariyle rayiç bedellerinin toplamının 478.000.- TL olduğu, terditli olarak; Teknik inceleme ve değerlendirme neticesinde dosya içeriğine sunulan sözleşmedeki birim fiyatların serbest piyasa rayicindeki KDV hariç fiyatlar ile denk olduğunun tespit edildiği, Sayın Mahkemeniz tarafından sözleşmede belirtilen birim fiyatların teknik açıdan serbest piyasa rayicindeki KDV hariç fiyatlara denk bulunması halinde, takdiri Sayın Mahkemenizin olmak üzere, Taraflar arasındaki inşaat işlerinde kesin hesap bedelinin —- blok için 253.601.13 TL ve —- blok için 244.217.22 TL toplam 497.818.35 TL + KDV 587.425,65 TL olacağı, Yapılan inceleme neticesinde davalının davacıya 79.425,65 TL ( 587.425,65 TL — (478.000 TL 30.000 TL) = 79.425,65 TL ) tutarında borcunun bulunduğu, Teknik inceleme neticesinde taraflar arasındaki inşaat işlerinde kesin hesap bedelinin — blok için 253.601.13 TL ve — blok için 244.217.22 TL toplam 497.818.35 TL belirlenmiş olduğu, Yapılan inceleme neticesinde davacının davalıya 10.181.65 TL ( 497.818.35 — 1478.000 +30.000) = 10.181.65 ) tutarında borcunun bulunduğu, davacının düzenleyeceği faturada KDV bedelini davalıdan ayrıca isteyemeyeceği..” şeklinde rapor sunulmuştur.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında 2016 yılında davalıya ait binaların dış cephe işlerinin yapılmasına dair sözleşme imzalandığını, bu işlerin karşılığında davalı / karşı davacının davacı / karşı davalıya — ve —numaralı dairelerin verileceğinin kararlaştırıldığı, arta kalan bedelin para ile ödeneceği, davacı / karşı davalıya —ve—numaralı dairelerin verilmesi gerekirken —–numaralı dairelerin verildiği, bu hususlarda taraflar arasında bir uyuşmazlığın bulunmadığı anlaşılmıştır. Uyuşmazlığın sebebinin —-ve —numaralı dairelerin fiyatının taraflar arasında belirlenip belirlenmediği, belirlenmiş ise fiyatı, — ve —- numaralı dairelerin — ve —–numaralı dairelerden daha kıymetli olup olmadığı, davalı —- ve—– numaralı dairelerin — ve —– numaralı daireleri devretmesinden dolayı davacının bakiye alacağının olup olmadığı, davacı / karşı davalının fatura kesmemesinden dolayı davalı / karşı davacının KDV alacağının olup olmadığı, davalı / karşı davacının fazladan yaptığı ödemenin olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır. Taraflar arasında dairelerin fiyatların belirlendiğine ilişkin yazılı bir sözleşme olmadığı ve tarafların bu hususta anlaşamadıkları belirlendiğinden, dairelerin teslim tarihindeki rayiç değerleri dikkate alınmıştır. Taraflar arasındaki sözleşme gereğince yüklenici tarafından yapılan işlerin tespiti açısından taraflarca metraj ve proje hesaplaması ve kesin hesap belgesinin bulunmadığı, davacı / karşı davalı tarafından imzasız fiyat tablosu sunulduğu anlaşılmıştır. Davacı / karşı davalının sunmuş olduğu fiyat tablosuna istinaden—blok için 253.601,13 TL,—blok için 244.227,22 TL bedelli iş yapıldığına dair ataşmanın davalı / karşı davacıya mail olarak gönderildiği, bu maile itiraz edilmediği anlaşıldığından toplam iş bedelinin 497.818,35 TL olduğu kabul edilmiştir. Taraflar arasında düzenlenen sözleşmedeki birim fiyatların serbest piyasa rayicinde KDV hariç fiyatlar ile denk olduğu, bu nedenle sözleşmede belirlenen birim fiyatların KDV hariç olduğunun kabulü gerektiği, davacı / karşı davalının yapmış olduğu işlerden dolayı toplam hakkedişinin KDV hariç 497.818,35 TL olduğu, davacı / karşı davalının fatura düzenlememesinden dolayı KDV fiyatını talep edemeyeceği, davalı / karşı davacının teslim ettiği dairelerin 478.000,00 TL olduğu ve 30.000,00 TL çek ödemesi yaptığı, davacının / karşı davalının hakkedişi olan 497.818,35 TL’nin davalı / karşı davacının yapmış olduğu 508.000,00 TL ödemelerden düşülmesinden sonra davalı / karşı davacının 10.181,65 TL fazla ödeme yaptığının belirlendiği anlaşıldığından asıl davanın reddine karşı davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl davanın REDDİNE,
2-Karşı davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile; 10.181,65 TL’nin davacı / karşı davalıdan alınarak davalı / karşı davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Asıl Dava Yönünden;
3-Alınması gerekli 179,90 TL harcın peşin alınan 573,07 TL harçtan mahsubu ile artan 393,17 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı / karşı davalıya iadesine,
4-Davacı / karşı davalı tarafından yapılan giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
6-Davalı / karşı davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacı karşı davalıdan alınarak davalı karşı davacıya verilmesine,Karşı Dava Yönünden;
7-Alınması gereken 695,51 TL nisbi karar harcının 512,50 TL peşin harçtan mahsubu ile kalan 183,01 TL harcın davacı / karşı davalı taraftan alınarak hazineye irad kaydına,
8-Davalı / karşı davacı tarafından yatırılan 512,50 TL peşin harç ile 35,90 TL başvurma harcının toplamı olan 548,40 TL’nin davacı / karşı davalıdan alınıp davalı / karşı davacıya verilmesine,
9-Davalı / karşı davacı tarafından harç dışında harcanan 4.195,05 TL yargılama giderinin karşı davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 1.423,75 TL’nin davacı / karşı davalıdan alınıp davalı / karşı davacıya verilmesine,
10-Davalı / karşı davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesindeki esaslara göre 9.200,00 TL avukatlık ücretinin davacı / karşı davalıdan alınıp davalı / karşı davacıya verilmesine,
11-Davacı / karşı davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesindeki esaslara göre 9.200,00 TL avukatlık ücretinin davalı / karşı davacıdan alınıp davacı / karşı davalıya verilmesine,
12-Tarafların gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde kendilerine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı.