Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/547 E. 2021/44 K. 14.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/547 Esas
KARAR NO : 2021/44 Karar
DAVA : Alacak (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/09/2014
KARAR TARİHİ : 14/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının müvekkili —- üyesi olduğunu ve kendisine —– tahsis edildiğini, ancak davalının ———————- aldığı aylık ödemesi gereken aidat bedellerini ve sermaye artırım bedellerini ödemediğini, yine —- ödenmeyen aylara ait uygulanacak faiz oranlarının ve genel kurulda kararlaştırılan fakat davalı tarafından ödenmeyen 30/04/2013 tarihine kadar olan aidatların yılları ve ayları gecikme süresi, genel kurul kararına göre uygulanan aylık faiz oranlarının belirlendiğini, davalının belirtilen aylık aidatları ve bunlara genel kurul kararına göre işletilen faizi ödemediğinden iş bu davanın açıldığı belirtirek; sunulan nedenlerle ve resen göz önüne alınacak sebeplerle her türlü fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla davalının ödemediği—- belirtilen aylık aidat miktarından ve sermaye artırımı bedelinden —– anapara —— kararlarında yıllara göre uygulanacak faiz oranlarının tatbiki ile çıkan ——– işlemiş faiz olmak üzere toplam —— kararında belirtilen aylık faiz oranları uygulanarak tahsiline, dava masrafları ile ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Borçlar Kanununun ilgili maddesi gereği 1 yıl içinde talep edilmeyen alacakların ——- uğradığını, öncelikle davanın zamanaşımı yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, aleyhine açılan davayı kabul etmediğini, davanın haksız ve dayanaksız olduğunu, davanın reddini talep ettiğini, —— yasal süresinin bittiğini, ———-olduğunu, yapılacak işin kalmadığını, ——yılında sahiplerine teslim edildiğini, —- feshedilmesi gerektiğini, —— yılından beri yaptığı bir işlem olmadığını, bu nedenle aidat istenmesinin yasal olmadığını, ayrıca faiz istenmesinin yasal olmadığını, davacının —–sahiplerine teslim etmediğini ve devamlı para istediğini, davacı ——— hariç borcu yoktur, şeklinde —- imzalı belgesinin bulunduğunu, aleyhine açılan Ümraniye —-.İcra Müdürlüğünün —————–.İcra Müdürlüğünün —— esas sayılı dosyalarının celbini talep ettiğini belirterek, aleyhine açılan davanın reddine, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesini talep etmiştir–
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; hukuki niteliği itibariyle, —— borcundan kaynaklanan alacağın tahsili için davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan icra takibine 06/12/2010 tarihinde yapılan itirazdan sonra yasal 1 yıllık itirazın iptali davası açma süresi dolduktan sonra davalı aleyhine gerek ödenmemiş asıl alacak borcu ile biriken borcun işlemiş faizinin tahsili için açılmış alacak davasından ibarettir.
Mahkemece dosya bilirkişiye——— geçikme faizi talep edebileceği önünde görüş bildirilmiştir. Tarafların itirazları da dikkate alınarak aynı bilirkişiden alınan—- gecikme faizi talep edebileceği mütalaa edilmiştir.
Alınan bilirkişi kök ve ek raporu üzerine, Mahkemenin ———- yılları arası —— tespit edilen — aidat tutarlarının davalı tarafından ödendiğinin ispatlanamadığı gerekçesiyle, asıl alacak talebi yönünden 5.427,50 TL asıl alacak üzerinden davanın kısmen kabulüne, işlemiş faiz yönünden 15.104,25 TL üzerinden davanın tam kabulüne, ——- üzerinden davanın kısmen kabulüne, asıl alacak olan 5.427,50 TL’ye genel kurul kararlarında belirtilen aylık faiz oranları uygulanmak sureti ile geciken her ay için davalıdan faizi ile tahsiline, fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili tarafından; ———–yasal süresinin sona ermesi sebebiyle davalının davacı ——– bulunmadığı, davacının ——————-hakkının kalmadığı, istenen faizin fahiş olduğu, yasal faiz oranının aşılmaması gerektiği, alacağın zamanaşımına uğradığı gerekçeleri ile temyiz edilmiştir.
Yargıtay —–Hukuk Dairesinin——– Karar sayılı kararında; ——, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Davacı tarafın ——————— genel kurul kararlarında yıllara göre uygulanacak faiz oranlarının tatbiki ile talep ettiği, mahkemece de davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır. Borçlar Kanunu’nun uygulanmasına dair 6101 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 7. maddesi yollaması ile somut olayda da uygulanması gereken 6098 Sayılı TBK’nın 120/2. maddesinde akdi ilişkilerde istenebilecek temerrüt faizinin üst sınırının düzenlendiği, mahkemece söz konusu düzenlemeye göre işlemiş ve işleyecek faizin belirtilen üst sınırı aşmayacak şekilde hesaplanması hususunun gözden kaçırılarak karar verildiği görülmüştür. —— belirlenecek temerrüt faiz oranı, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte bulunan mevzuata göre belirlenen yasal faiz oranının yüzde yüzünden fazla olamayacaktır. Bu durumda mahkemece dava konusu yapılan alacakla ilgili TBK’nın 120/2. maddesinde yazılı oran aşılmadan işlemiş faiz borcunun hesaplanması amacıyla ek rapor alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken anılan hüküm dikkate alınmadan temerrüt faiz hesaplaması yapan bilirkişi raporu esas alınarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir,” şeklinde belirtilen gerekçeler ile Mahkememiz hükmü bozulmuştur.
Dosya Mahkememize gelmekle yukarıdaki esasa kaydının yapılarak yargılamaya devam olunmuş ve Mahkemece —— tarihli celse ara kararı ile Yargıtay bozma kararına uyulmasına karar verilmiştir.
Mahkememiz —— tarihli kararıyla dosyanın dosyaya rapor sunan bilirkişiye tevdii ile Yargıtay bozma kararı doğrultusunda hesaplama yapılmak suretiyle, ek rapor alınmasına karar verilmiştir. ——– aidat alacağı, talebinde bulunabileceği, TBK’nun 120/2.maddesine göre tespit edilen faiz oranları üzerinden yapılan hesaplama ile 3.882,56-Tl faiz talep edebileceği, şeklinde görüş verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, Yargıtay bozma kararı ilamı ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; Davalı, davacı —-bulunmakta olup taraflar arasında —- bulunmaktadır. Bu bakımdan talep edilen ——— ayına ilişkin bulunmakta olup dava tarihi itibariyle davacı alacaklarının zamanaşımına uğramadığı görülmektedir. Belirtilen sebeple davalının zamanaşımı itirazı yerinde değildir. Esasen davalı tarafça bu husus temyiz sebebi yapılmış ise de ——— tarafından mahkeme kararı bu yönden bozulmamıştır.
Mahkemece alınan——— ve raporda yer alan hesaplamalar yerinde bulunmakla Mahkememizce de hükme esas alınmıştır. Buna göre davacının, davalıdan talep edebileceği ana para alacağının 5.427,50-TL olduğu saptanmıştır. Belirlenen bu miktar üzerinden ana para alacağına hükmetmek gerekmiştir.
Her ne kadar taraflar uygulanacak faiz oranlarını serbestçe belirleyebilecekler ise de Türk Borçlar Kanunu’nun uygulanmasına dair 6101 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 7. maddesinin yollaması ile somut olayda da uygulanması gereken 6098 sayılı TBK’nın 120/2. maddesinde akdi ilişkilerde istenebilecek temerrüt faizinin üst sınırının düzenlenmiştir. Anılan Kanun hükmünün birinci fıkrası; —————– faizi oranı, sözleşmede————– faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir, şeklindedir. Anılan Kanun hükmünün ikinci fıkrasında ise; sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faizi oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamaz, düzenlemesi bulunmaktadır. Buna göre somut olayda, davacı ———————- oranları esas alınmak suretiyle ve belirlenen bu faiz oranlarının yasal faiz oranının iki katını aşması haline ise yasal faiz oranının iki katı esas alınmak suretiyle hesaplama yapılması gerekmektedir. Dosyaya sunulu bilirkişi ek raporunda da bu hususlar çerçevesinde hesaplama yapıldığı görülerek davacının talep edebileceği faiz tutarının 3.882,56-TL olduğu kanaatine varılmıştır.
Belirtilen gerekçeler ile davacının davalıdan talep edebileceği ———– kaynaklı ——— olduğu, bunun işlemiş faizinin 3.882,56-TL olduğu değerlendirilerek davacının davasının kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE;—————– faiz olmak üzere toplam —- asıl alacağa dava tarihinden itibaren TBK 120/2 maddesi uyarınca ———geçmemek üzere —- Kararlarında belirtilen aylık faiz oranları uygulanmak suretiyle gecikilen —— ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2- Alınması gerekli 853,88-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 372,70-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 481,18-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 24,30-TL. başvurma harcı, 372,70-TL peşin harcın toplamı olan 397,00-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam 1.002,50-TL yargılama giderlerinin davanın kabul ve red oranına göre hesap edilen 427,71-TL ‘sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından sarfedilen toplam 65,00-TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesap edilen 37,27-TL nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6- ——- ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 4.080,00- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7——–ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 4.080,00- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne ve Davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde YARGITAY nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.