Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/542 E. 2022/163 K. 23.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/542 Esas
KARAR NO: 2022/163
DAVA: Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
DAVA TARİHİ: 05/07/2019
GEÇİCİ MÜHLET T: 08/07/2019
KESİN MÜHLET T:04/12/2019
KARAR TARİHİ: 23/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin sektöründe —-bir ticari geçmişi bulunduğunu, ancak son aylarda piyasalarda önce döviz kurlarının olağanüstü artışı ile başlayan daha sonra tüm sektörlere yayılan ekonomik kriz ve kendi bünyesine has tahsilat vb. bazı problemler sonucu nakit akışında öngörülemeyen sıkıntılar yaşanmaya başladığını belirterek müvekkili şirket yönünden öncelikle İcra Ve İflas Kanunu’nun 287. maddesi gereğince —- aylık geçici mühlet verilmesini ve gerekli görülmesi halinde işbu müddetin — ay daha uzatılmasını, geçici İİK. 285. maddesi çerçevesinde geçici mühlet neticesinde icra ve iflas kanununun 289. maddesi gereğince bir yıllık kesin mühlet kararı verilmesini ve gerekli görülmesi halinde bu mühlet kararının — ay daha uzatılmasını, kesin mühlet kararının ilanına yargılama neticesinde İİK. 305. ve diğer maddeleri gereğince konkordatonun tasdikine, tasdik kararının ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DOSYA KAPSAMI, İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, hukuki mahiyeti itibarı ile İİK 285 vd. md. uyarınca açılmış konkordato davasından ibarettir.
Dava dilekçesinde özetle, — şirketinin —-sektöründe faaliyetine devam ettiği, kayden ve rayiçlere göre borca batık durumda olmadığını, bir kısım müşterilerin aldıkları hizmeti küçültmesi, maliyetlerin artması, çalışan sayısındaki fazlalık, banka kredi borçlarının zorlayıcı olması sebepleriyle konkordato talebine ihtiyaç duyulduğu, faaliyet karı ve sermaye artışı ile borçların %100 ünün— aylık süreçte ödeneceği ileri sürülerek konkordato talebinde bulunulmuştur.
Davanın açılışında iki şirket—isteminde bulunulmuş ise de, —- yönünden tasdik için gerekli —— sağlanmamış olmakla yargılamanın devamı sırasında bu şirket yönünden dava tefrik edilerek, yeni esasta duruşma açılmış; mahkememizin —- sayılı kararı ile kesin mühletin kaldırılarak konkordato isteminin reddine karar verilmiştir.
Davacıların ——-tarihli dava dilekçesi ve ekleri incelenmiş, İİK’nun 7101 sayılı kanunla değişik 286.maddesine göre istenen belgelerin dava dilekçesi ekinde mevcut olduğu, gerekli iflas avansı ve konkordato gider avansı verilen süre içerisinde dosyaya yatırıldığı anlaşılmakla; —- tarihli ara kararla, davacı şirket ile davacı gerçek kişiler hakkında —- aylık geçici mühlet kararı verilmiş, geçici mühlet süresi içerisinde İİK 294-295-296 ve 297.maddelerinin uygulanmasına, şirket aleyhine ihtiyati haciz ve muhafaza işlemlerinin yapılmasının tedbir yoluyla durdurulmasına, şirkete, şirketin mali yapısı göz önüne alınarak üç konkordato komiserinin atanmasına, atanan komiserlere şirketin defterlerini tutarak projenin incelenmesi, şirketin faaliyetlerine nezaret etmeleri ve kanundan kaynaklanan diğer görevleri yapmak suretiyle rapor düzenlemeleri görevi verilmiştir.
Verilen geçici mühlet kararı, tedbirler ve atanan komiserler ile ilgili gerekli ilanlar yapılmış ve ilgili kurumlara gerekli bilgiler verilmiştir.
Geçici mühlet dönemi içinde şirketin rayiçlerinin tespiti amacıyla teknik bilirkişiler görevlendirilmiş, şirketin mali kayıtları incelenmiş ve rayiç öz varlığı tespit edilmiştir.
Borçluların —– —–yargı çevremizde kalmakla mahkememizin yetkili olduğu anlaşılmıştır.
Davacı— olduğu, karar tarihi itibariyle —- sermayeli olduğu; sermayesinin tamamının ödenmiş olduğu anlaşılmıştır.
Davacı şirket, davanın açılışında dayandığı ön projesinde, devam eden projeleri kapsamında faalyiet kar elde edeceğini, —- sermaye artışı yapmayı, tasarruf tedbirleri almayı, alacakları tehsil etmeyi ve kesin mühletin tasdikinden itibaren borcun —- içinde eşit taksitlerle ödeyeceğini öngörmüşlerdir.
Üç aylık geçici mühletin sonunda—– —tarihli raporunu sunmuş, rayiçlerin tespiti işlemlerinin tamamlanmamış olması nazara alınarak —- tarihli celsede geçici mühletin İİK.nun 287/4 maddesi uyarınca— ay uzatılmasına karar verilmiştir.
Beş aylık geçici mühletin sonunda komiser heyetinin —tarihli raporunda özetle,— istihdamı sağladığı,geçici mühlet dönemi içinde faaliyetine devam ettiği, nakit sermaye artışı taahhüdünü — çıkarması gerektiğini, davacı şirketin rayiç değerlere göre —– öz varlığı ile borca batık durumda olmadığını, hazırlanmış ön proje ile birlikte sunduğu kaynaklara göre projenin somut ve inandırıcı göründüğünü, kesin mühlet verilerek izlenebileceğini mütalaa etmişlerdir.
—- mahkememizce de ciddi ve inandırıcı görülmüş, komiserlerin görüşlerine itibar edilmiş ve —-tarihli celsede İİK.nun 289/2 maddesi uyarınca —- yıllık kesin mühlet verilmiştir.
7226 sayılı yasanın geçici —- göre, konkordato sürelerinin —durduğu, durma süresince alacaklılar ve borçlu şirketler için sonuçlarının aynen devam edeceği, durma süresinin başladığı tarih—-günden az kalan sürelerin durma süresinden sonra başlamak üzere — uzayacağı düzenlenmiştir. Sürelerin durma tarihi olan —- günden fazla kalan sürelerin ise durma süresinin bitiminden itibaren aynen işlemeye devam edeceği anlaşılmaktadır. —– kadar uzatıldığı görülmüştür.
Davacı şirket hakkında — tarihinde — yıl kesin mühlet verildiği, — tarihinde dolacakken 7226 sayılı yasa uyarıca —-günün bu süreye eklenmesine karar verilmesi gerektiği anlaşılmış, — Celse de kesin mühlete —- eklenmesi ile—- tarihine uzatılmıştır.
Yargılama boyunca yapılan incelemeler sebebiyle kesim mühlet — tarhli celsede İİK.nun 289/5 md. uyarınca önce —- tarihli celsede İİK.nun 289/5 maddesine göre bakiye süre olan —– ay uzatılmış—–tarihli celsede İİK.nun 304/son maddesi uyarınca — — —-tarihli celsede İİK.nun 304/son maddesi uyarınca —- tarihli celsede İİK.nun 304/son maddesi uyarınca —- tarihine kadar uzatılmasına karar verilmiştir.
Süreç içinde tarihler takip edilerek belli dönemlerle güncel rayiçler teknik bilirkişilerce ek raporlarla tespit ettirilmiştir.
Kesin mühlet dönemi içinde de komiser heyeti ara raporları dosyaya sunmuş, mühlet içinde celse açarak davacı şirketten alacaklı olduklarını beyan edenler dinlenmiş; davacı şirketin mali durumu izlenmiş; komiser heyetinden sürecin gidişatı, alacaklılarla yapılan görüşmeler, kira, işçilik ücretleri, elektrik, su gibi —— giderlerinin süresinde ödenip ödenmediği, şirketin mali yapısı hususlarında mahkememizi, en geç üçer aylık dönemlerde kesin mühlet süreci hakkında ayrıntılı rapor tanzim etmeleri sağlanmıştır.
Kesin mühlet içinde ——yapılandırılmış, taksitleri ödenmeye başlanmıştır.
Konkordato komiserleri, İİK.nun 299. Maddedeki usulle iadeli taahhütlü mektuplarla alacaklıların başvurularını toplamış, çekişmeli olan alacakları da bildirmiştir. — çekişmeli ——– tarihli raporunu ibraz etmiş; mahkememizce —- tarihinde çekişmeli alackalarla ilgili ara karar oluşturulmuş, komiserlerce hem borçlunun kendi kayıtları hem alacaklıların sunduğu belgelere göre alacaklıların nisap gücü belirlenmiştir.
— tarihinde alacaklılar toplantısı yapılmasına karar verilmiş, usulünce ilan edilmiş,belirlenen gün ve saatte — hazır katılımı ile yapılmıştır.
Alacaklılar toplantısından evvel, davacı şirket —-tarihinde ödeme şeklini revize etmiş; adi alacaklarını yıllık —— ay geri ödemesiz dönemden sonra başlamak üzere—– eşit taksitler halinde ödemeyi vaad etmiştir.
Toplantı günü bu revize ödeme teklifi görüşülerek oylanmıştır.
İİK.nun 302. maddesinde belirtildiği gibi, Konkordato projesi; kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacakların yarısını veya kaydedilmiş olan alacaklıların dörtte birini ve alacakların üçte ikisini, aşan bir çoğunluk tarafından imza edilmiş ise kabul edilmiş sayılır.
— —– tasdiki hakkında gerekçeli rapor” başlıklı raporunda ayrıntısıyla açıklandığı üzere,toplam alacaklı sayısının — olduğunu, toplam alacak tutarının — olduğunu, —- alacaklı tarafından Kabul oyu verildiği, Kabul oyu verenlerin alacakları toplamının —- olduğunu, buna göre adi alacaklılar yönünden İİK.nun 302/3 maddesinin hem — bentlerine göre nisabın sağlandığını, temliklerin kötüniyetle yapıldığını ortaya koyan somut bir bulgu olmadığını, teklifin kaynaklarla orantılı olduğunu, komiser onayı ile doğan bir borcunun olmadığını,—-tarihi itibariyle güncel rayiç bilançosunun—- olduğunu,—–vergi borcu olduğunu; bunların konkordatoya tabu olmaması sebebiyle bir yandan ödendiği ve davacı şirketin nihai kaynağının —– olduğunu, rayiç bilançosuna göre özvarlığının —- olduğunu ve borca batık durumda olmadığı, İİK.nun 206. Maddesinin .birinci sırasında yer alan imtiyazlı alacaklısının olmadığını, teminat yatırılmasını gerektiren bir bir borcunun olmadığını,ana para ve faiz ödemesi üzerinden binde —olarak yatırılması gereken harç tutarının —-olduğunu, sonuç olarak pandemi sebebiyle de olumsuz etkilenen şirketin hedeflerine çok yaklaştığı, nihai projenin gerçekleşecek bir proje olduğunu belirtmişlerdir.
— itirazları başta olmak üzere, resen görülen hususlar sebebiyle komiserlerden temliknamelerle ilgili inceleme yapmaları istenmiş; —- raporunda, —— kefalet borcu için de red oyu kullanıldığının sehven atlanmış olduğu, buna göre toplam alacak tutarının —-olduğunu buna göre de İİK.nun 302. Maddesinde belirtilen nisapların sağlandığını, şirket yetkilisi —- alacaklılardan —- davadan önceki bir tarihte satın alındığını ve—– alacağı temlik edilmese idi de —— oy kullanmasına engel bir durum olmadığı, diğer temliklerle ilgili olarak da şirket tarafından yapılmış bir ödeme olmadığı, temlik belgelerinin yazılı ve hukuken geçerli olduğunu, temlik alanların kafalarından geçenleri bilmelerinin mümkün olmadığını, İİK.nun —maddelerinde düzenlenen iflas koşullarından hiç birisinin —– mevcut olmadığını belirtmişlerdir.
Tüm ödemelerin yapılmasından sonra ——- kaynak fazlası kalması karşısında teklifin nasıl orantılı olacağı; şirket yetkilisinin şirketten gerçek bir alacağı olup olmadığı; geri ödemesiz —- aylık sürenin İİK.nun 305/son maddesi uyarınca kaldırılması halinde şirket nakit akışının bunu kaldırıp kaldıramayacağı ve —- yönünden verilen red kararının, davacı —— şirketinin borçlarına kefaleti sebebiyle projesinin inandırıcılığını korumaya devam edip etmediği hususlarında komiser heyetinden yazılı görüş alınmasına karar verilmiştir. —–tarihli raporunda ortağın şirketten olan alacağından feragat etmesi şartıyla — tarihinden itibaren — faizle ödeme yapabileceğini, şirket nakit döngüsünün bu tarz bir müdahaleye uygun olduğunu, şirket yetkilisi — nakit ve şahsi çek şeklinde kasa kolaylığı sağlaması için — mühletten öncesi muhtelif dönemlerde şirkete para koyduğunu, gerçek alacaklı göründüğünü, —- yönünden verilen red kararının davacı— geçerliliğini ortadan kaldırmayacağını, ödemesiz —- civarında kar elde ihtimalinin olabileceğini, bu sebeple olumsuz bir etki yaratmayacağını belirtmiştir.
—- yürüttüğü sürecin ve tasdik koşullarının gözden geçirilmesi için bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş;—- —- bilirkişi olarak tayin edilmiştir.
Bilirkişiler—- tarihli raporunu sunmuş, bilirkişiler özetle, —– göre davacının taşınmaz üzerinde hak sahibi olmadığı, özel maliyetler kaleminin rayiç bilançosunda —olarak alınması gerketiğini, komiser heyetinin bu kalemi rayiç bilançoda esas alması sonucu şirketin borca batık çıkmadığı, makul güvence raporunda da aynı yerin binalar hesabında gösterildiğini, bunun da hatalı olduğunu, gerçekte şirketin—borca batık durumda olduğunu, — dönemi incelendiğinde dönem net zararının —- olduğunu, ——- projenin gerçekleşebileceğini belirttiğini, bilirkişi heyetindeki uzmanlardan —- bu hususta şirketin mühlet sürecini takip eden komiser heyetinin görüşüne itibar edilmesi gerektiğini, diğer uzman —- projenin hayata geçemeyeceği düşüncesinde olduğunu, zira revize projede somut ve ölçülebilir veriler olmadığını, öngördüğü faaliyet karını elde etme ihtimalinin somut olarak ortaya konamadığını, İİK.nun 305. Maddesine göre şirket yetkilisinin şirketten olan alacağı ile ilgili oy kullanmasına engel yasal bir engel olmadığını, İİK.nun 302/4 maddesinin tüzel kişiler için yorum yoluyla genişletilemeyeceğini —— sayıda temlik ilişkisi olduğunu, komiserlerin raporlarına göre borçlu şirketten bir para çıkışı görünmediğini, bu durumda temlik alan üçüncü kişilerin menfaatine bir durum görünmediğini, temlike konu alacak için tek oy hakkı verilerek —yahut kaç tane temlik almış olursa olsun alacaklı tek kabul edilerek yapılan —-hesaplamaya göre her iki türlü de alacaklı sayısının ve alacak tutarının yarısının aşıldığını ve nisapların sağlanmış olduğunu, borçlu şirketin — kamu borcu olduğu bulunduğu dikkate alındığında alacaklıların daha lehie bir ödeme takviminin oluşturulmasının mümkün olmadığını bu sebeple teklifin kaynaklarla orantılı olduğunu, —— alacaklıların daha lehine olduğunu, teminata başlanması gereken bir alacak olmadığını, faiz dahil davacı şirketin — ödeme yapacağını, buna göre yatırılması gereken harcın —olduğunu, davacı şirketin——–aylık süreçte eşit olarak ödeme yapma planının tasdik edilebileceğini belirtmiştir.
Bilirkişi raporunun olumsuz olarak tespit ettiği hususlarla ilgili — tarihli celsede komiser heyetinden yazılı rapor istenmiş; — —- tarihli raporunu sunmuştur. —–bu raporda, alacak temliklerinin geçerli olduğuna dair, şirket yetkilisinin gerçek alacaklı olduğuna dair görüşlerini muhafaza ettiklerini, şirketin rayiç bilançosuna ilişkin olarak binanın davacı tarafından inşa edilmiş olması, sözleşmeye göre devir hakkının olması sebebiyle rayiç bilançoda yer alması gerektiği, arsanın mülkiyeti davacıya ait değilse de üstüne inşa ettiği binanın bir değerinin olduğu ve devir hakkı olduğu için de —– kabul edilemeyeceğini, revize projenini öngörülebilir somut verilere dayandığını, gerçekleşme ihtimalinin bulunduğuna dair görüşlerinin değişmediğini belirtmiştir.
Mahkememizce hem bilirkişi heyetindeki tespitler hem de—- tespitleri serbestçe değerlendirilmiştir. Davacı şirketin konkordato talebine ilişkin üstünde durulması gereken hususlar, mali verilerinin doğru, dürüst aktarılıp aktarılmadığı, buna göre borca batık olup olmadığı, elde ettiği faaliyet karı ile borçlarını ödeme yeterliliğine sahip olup olmadığı; yapılan çok sayıda temlik ilişkisinin nisabı sağlamak amacıyla kötüniyetle yapılıp yapılmadığı, nisabın nasıl hesaplanması gerektiği, şirket yetkilisinin şirketten olan alacağına ilişkin oy hakkı olup olmadığıdır.
Temliklerin parçalı olması, temlik alan bir kişinin birden fazla alacağı kısım kısım temlik almış olması üzerinde durulmuş; nisabın sağlanması için açık kötü niyetin varlığı ortaya konamamıştır. Temlikler sonucu bankaların alacakların üçüncü kişilerce ödendiği sabittir. Burada, temlik olunan alacağın sayısını değil alacaklı —- sayısını esas alarak nisabın tuttuğu görülmelidir. Bir alacaklının iki ayrı alacağı temlik almış olması durumunda bu alacaklının oyu tektir. Bir alacaklı bir alacağının birazı için kabul birazı için red oyu veya şartlı şekilde kabul oyu veremeyecektir. Buna göre, bir kişi parçalı şekilde — alacağı temlik almış ise de bu alacaklıya tek oy hakkı verildiğinde, yasal çoğunluk sağlanmaktadır. —- Bu kabule göre toplam —– tutmuş ve yasanın aradığı nisabın hem alacaklı sayısı hem alacak miktarı bakımından %60 civarında sağlandığı görülmüştür. —–, raporunda her iki seçeneğe göre de hesaplama yapmış, her iki ihtimalde de nisabın sağlandığını belirtmiştir.—- Mahkememizce raporda belirtilen ikinci seçeneğe göre, alacaklının tek oy hakkı olduğu ihtimaline göre nisabın sağlanmış olduğu görüşü benimsenmiştir.
Şirket yetkilisinin şirketten olan alacağı üzerinde de durmak gerekirdi ancak, son celse şirket yetkilisi şirketten olan —-alacağından feragat etmiş, bu hususun yarattığı sorun ve tereddütler ortadan kalkmıştır. Toplamda — yakın alacakta şirket yetkilisinin kabaca — alacağı ciddi bir yer kaplamaktadır. Şirket yetkilisinin feragati alacakılar yararına olumlu etkiye sahiptir, Bilirkişi heyeti raporunda şirket yetkilisinin alacağı yok—-kabul edilerek hesaplama yapılmış olduğundan ve mahkememizce de nisabın sağlandığı kabul edilmiş olduğundan bu feragatin —- nisaba olumsuz bir etkisi de olmamıştır.
İtiraz eden alacaklıların itirazları araştırılmış, irdelenmiş ancak hüküm sonucunu değiştirmeye elverişli görülmemiştir. Temlik ve nisaba dair itirazlar yukarıda tartışılmıştır. Bir başka itiraz da şirketin borcu batık olmasına dairdir. Davacı şirketin konkordato teklifinin tasdiki bakımından bora batık olup olmasının kural olarak tasdik kararı verilmesi için dava şartı bağlamında belirleyiciliği yoktur. Borca batık olan şirketin de konkordato teklifi teorik olarak tasdik edilebilir. Şirketin öz varlığı, borca batık olup olmama durumu, projenin ciddi ve inandırıcı olup olmadığını, şirketin borçlarını teklif ettiği süre ve miktarda ödeme gücüne sahip olup olmadığını tayin ederken önem arz eder. Komiserlerce davacının bu ödeme gücüne sahip olduğu mütalaa edilmiş, aksi ortaya konmamıştır. Kaldı ki davacı şirketin borca batık olmadığı kabul edilmiştir. Bu noktada tartışma yaratan husus, bilirkişi— davacı şirketin —-arsada davacının inşaa ettiği taşınmazın rayiç bilançosunda hesaba katılmasına itiraz ettiği; bu taşınmaza ilişkin —– tutarın rayiç bilançosundan çıkarılması gerektiğidir. Gerçekten de —– tutar varlıklardan çıkarıldığında şirket borca batık durumda olmaktadır. Ancak —— ayrıntılı şekilde —- tarihli raporunda izah ettiği üzere, bu taşınmaz üzerinde davacının, ——-yıllık süre boyunca kiraya verme hakkı olduğu, bu hakkı başkasına devretme hakkı olduğu; bu durumda davacı şirket için binanın bugün itibariyle pazarda parasal bir karşılığının olduğu, teknik anlamıyla rayiç bir değerinin olduğu anlaşılmaktadır. O halde rayiç bilançosunda yer verilmesinin de usulsüz olmadığı kabul edilmiştir.
Özetle, davacı şirket yönünden; tasdik durumunda iflas halinde alacaklıların eline geçecek olan miktardan daha çoğunun geçeceği (İİK.nun 305/1-a), teklifin kaynaklarla orantılı olduğu, (İİK.nun 305/1-b), borçlunun dürüst olduğu, komiser talimatlarına uyduğu, alacaklıları zarar uğratma davranışı içinde olmadığı (İİK.nun 292/1-c), adi alacaklar yönünden teklifin (alacaklıların ve alacakların ½’si) nitelikli çoğunluk tarafından kabul edildiği (İİK.nun 302,305/1-c), projenin inandırıcılığı ve ciddiyetini koruduğu, tasdik harcının yatırıldığı (İİK.nun 305/1-e), teminat şartının sağlandığı (İİK.nun 305/1-d), komiserlerin karar vermeden evvel mahkememizde dinlendiği (İİK.nun 304/1), böylece konkordatonun tasdiki koşullarının tümünün oluştuğu anlaşılmış, konkordatonun tasdiki talebi kabul edilmiştir.
Komiser heyetine, davacı—– yapılacak ödemeleri gösteren ödeme tablosu hazırlatılmış; buna göre ödemelerin izlenmesine, komiserlerden birinin de kayyım olarak atanmasına karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1— numarasında kayıtlı davacı — adi alacakları için İK.nun 305,305/2 md. uyarınca KONKORDATO TALEBİNİN KABULÜNE;
Adi alacakların —- tarihine kadar ödemesiz dönemden sonra ——– tarihinden itibaren, yıllık —— oranında faizle toplamda —-ay eşit taksitler halinde ödenmek üzere KONKORDATONUN TASDİKİNE,
2-Komiserin—– tarihli raporu ekinde sunduğu iki sayfadan ibaret —- —-başlıklı tabloya göre taksitlerin izlenmesine;
3-Konkordatoya tabi tüm borçlar için, tasdik edilen konkordato kapsamında ödeme yapılmasına,
4-Konkordatonun tasdiki kararının, gerekçeli kararın kesinleşmesi beklenmeksizin, İİK’nin 308/c maddesi gereğince DERHAL bağlayıcı hale gelmesine;
5-Kesin mühletin sona ermesi ile kesin mühlet kararı ile doğan ve İİK 294,295,296 ve 297. Maddesinde düzenlenen tüm sonuçların ve mühlet boyunca verilen tüm konkordato tedbirlerinin KALDIRILMASINA,
6-Konkordato komiserinin görevine son verilmesine;
7-İİK.nun 306/2 maddesi uyarınca tasdik edilen konkordatonun yerine getirilmesini sağlamak için gerekli gözetim, yönetim ve tasfiye tedbirlerini almakla görevli olarak mali müşavir —– tasdik karar tarihi itibari ile göreve başlamak üzere projeyi denetim kayyım olarak görevlendirilmesine,
Kayyım tarafından borçlunun işletmesinin durumu ve proje uyarınca borçlarını ödeme kabiliyetini muhafaza edip etmediği konusunda iki ayda bir Mahkememize rapor sunulmasına, Kayyıma aylık—-ücret takdirine, kayyımın göreve başlama tarihinden itibaren ödenecek ücretin konkordato talep eden şirket tarafından karşılanmasına,
8-Geçici mühlet tarihi olan —- tarihinden sonra komiser onayı olmadan doğan alacaklar konkordato kapsamında olmadığından bu alacaklar yönünden takip ve dava yapılmasına engel bir durum olmadığı hususunda keyfiyetin alacaklılara ihtarına;
9-İİK 308/b maddesi uyarınca çekişmeli alacaklar için teminat alınmasına yer olmadığına;
10-İİK 306/son maddesi uyarınca hüküm fıkrasının İİK 288 maddesi uyarınca ilanına ve ilgili yerlere bildirilmesine,
11-Konkordatonun derhal bağlayıcı olmasına karar verildiğinden, geçici mühlet öncesi başlatılmış adi takiplerde henüz paraya çevrilmemiş olan tüm hacizlerin İİK.nun 308/ç maddesi uyarınca DÜŞTÜĞÜNÜN TESPİTİNE;
12-İİK.nun 307. maddesine göre rehinli malların muhafaza altına alınması ve satışının ertelenmesine yer olmadığına; finansal kiralama konusu malların iadesinin ertelenmesine yer olmadığına;
13-Yargılama sırasında —– denetimi ve onayı ile satışına izin verilmiş ancak henüz satış işlemleri tamamlanamamış taşınmaz veya taşınır mallara ilişkin işlemlerin, bu celse komiserlerin görevlerine son verilmiş olması sebebiyle, kayyım denetimi ve gözetiminde icrasına,
14-Alınması gerekli 80,70-TL harcın davacı tarafça yatırılan 44,40-TL harçtan mahsubuyla bakiye 36,30-TL’nin davacıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
15- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
Gerekçeli kararın, İİK.nun 308/a maddesi uyarınca kararın konkordato talep eden borçluya tebliğinden, itiraz eden diğer alacaklılar yönünden ise tasdik kararının ilânından itibaren 10 gün içerisinde ——— Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı ve bir kısım alacaklılar vekillerinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 23/02/2022