Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/539 E. 2020/84 K. 28.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/539 Esas
KARAR NO : 2020/84 Karar
DAVA : Tazminat (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/04/2019
KARAR TARİHİ : 28/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket yetkilisi, sürücü ————- Müvekkili şirkete ait —– ——— sularında —– —–halindeyken davalılardan sürücü …’in, yine davalılardan ———- plakalı vasıtanın sürücü olarak bulunurken ve vasıtası park halindeyken ani ve kontrolsüz bir şekilde park ettiği yerden yola çıkarak müvekkili şirketin vasıtasına çarptığı, müvekkilinin ait vasıtanın ağır hasar görmesine neden olduğu, kaza mahalinde, maddi hasarlı trafik kazası trafik tespit tutanağı düzenlendiği ve tutanağın hem müvekkili şirket yetkilisi—————hem de davalı sürücü …’in imzaladığını, bu esnada davalı sürücünün kullandığı araca ait ———– poliçesinde sorumlu sigorta şirketinin davalı —– olduğunun tespit edildiğinin, Müvekkili şirketin kazadan dolayı hasar bedelinin sigorta şirketinden tahsil edildiğini, bu sebeple davalı sürücü ——- % 100 kusuru nedeniyle meydana gelen kazadan dolayı müvekkili şirketin vasıtasının hasar görmesi nedeniyle kasko sigortası hasarsızlık indirimi kaybından doğan zararı ile aracının değer düşme bedeline karşılık olarak davalıların tarafına en az 5.000-TL tazminat ödemeye mahkum edilmelerine, davalı … şirketinin tazminat sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlandırılmasına, belirlenecek tazminatın davalılardan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkiline ait aracın ——-kiralandığını, işleten sıfatının bulunmadığını, davanın pasif husumet yokluğu sebebiyle usulden reddi gerektiğini, husumet ve görev itirazlarının kabul edilmemesi ihtimalinde her halükarda olayda müvekkilinin sorumluluğu bulunmadığından davanın esastan reddine, davanın HMK 61’inci maddesi uyarınca ——————— ” adresinde bulunan ————–ihbarına, açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, müvekkili şirketin sigortalısının somut olay kapsamında kusursuz olduğu, mahkemece aksi kanaat oluşması halinde dosyanın öncelikle kusur bilirkişisine tevdi edilmesini, zamanaşımına uğramış davanın reddine, aksi halde davanın netice-i talep yokluğundan usulden reddine, müvekkili şirketçe sigortalı aracın kusursuzluğu,————araç için değer kaybı oluşmayacağı ve cevap dilekçesindeki sair nedenler ile davanın reddine, poliçe kapsamında teminat verilmeyen ve dolaylı zarardan olan kasko sigorta priminin artışından dolayı uğranıldığı iddia olunan zarar talebinin reddine, bilirkişi incelemesi yapılarak kusur durumlarına bakiye limit dikkate alınarak hüküm kurulmasına, netice davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE :
Dava; Hukuki niteliğiitibariyle, trafik kazasından kaynaklı maddi tazminat davasıdır.
İstanbul Anadolu —–.Asliye Hukuk Mahkemesinin —- tarih ve —– Esas, —————– Karar sayılı kararı ile görevsizlik kararı verilmekle dosyanın talep üzerine Mahkememize geldiği ve yukarıdaki esasa kaydının yapıldığı görülmüştür.
Davacı vekili, —- tarihli Celsede dava öncesinde arabulucuya gitmediklerini, arabulucuya gitmek için taraflarına süre verilmesini talep etmiştir.
19/12/2018 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak—– tarihinde yürürlüğe giren 7155 Sayılı Kanun’un 20. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesinden sonra gelmek üzere eklenen 5/A hükmü ile; “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” şeklinde yapılan düzenleme ile konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak düzenlenmiştir.
6235 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 3’üncü maddesinin birinci fıkrasına eklenen cümle ile,
“Dava şartı olarak arabuluculuk,
Madde 18/A – (1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılmadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükmünü haizdir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 114/1’de dava şartları ayrı ayrı sayılmış, 114/2’de de diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümlerin saklı olduğu düzenlenmiştir. HMK. 115/1.maddesi gereğince dava şartları mahkeme tarafından yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir.
Eldeki dava tazminat davası olup TTK. m. 5/A maddesi ve 6325 Sayılı Kanun m. 18/A maddesi uyarınca zorunlu arabulucuya tabi bulunmaktadır. Anılan kanun hükmündeki düzenlenen dava şartı sonradan tamamlanabilir nitelikte de bulunmadığından davacının arabulucuya başvurulması için süre verilmesi talebi uygun bulunmamıştır.
6102 Sayılı TTK.’nın 5/A maddesinin 1. fıkrasına göre, arabulucuya başvurunun dava şartı olarak düzenlendiği, davanın arabuluculuya başvuru yapılmadan açılmış olduğu ve belirtilen dava şartının sonradan giderilebilir nitelikte bulunmadığı anlaşıldığından, davanın HMK. m. 114/2 ve 115/2 gereği dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın TTK. m. 5/A, 6325 Sayılı Kanun m. 18/A ve HMK. m 114/2, 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
2-Alınması gerekli 54,40TL harçtan peşin alınan 85,39-TL’nin mahsubu ile kalan 30,99-TL harcın karar kesinleşince ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6-Davalılar ——-kendisini vekille temsil ettirdiğinden, ———- Tarifesi 7/1-2 maddesi gereği davalılar için takdir olunan —- vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.