Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/538 E. 2021/1133 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/538 Esas
KARAR NO : 2021/1133 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/07/2019
KARAR TARİHİ : 19/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davacı müvekkilinin, davalıya——olması ————taşıdığını, tamamen kendi saatlerini ve yaşantısını davalının —– ekibini istediği yerlere—– —- müvekkilinin davalının birçok işini yaptığını, fatura kestiğini ve davalının da bu faturaları ödediğini, fakat son seferinde davalının müvekkiline, talep ettiği ücreti ödemediğini, sürekli ötelediğini, müvekkilinin kestiği ve karşı tarafa —— kanalıyla tebliğ ettiği faturaya herhangi bir itiraz da gelmediğini, faturanın kabul edildiğini, ödenmeyen borcun tahsili amacıyla ——- takip dosyası ile icra takibi başlattıklarını, borçlunun itirazı ile takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İcra takibinin ve itirazın iptali davasının yetkisiz icra müdürlüğünde ve yetkisiz mahkemede açıldığını, müvekkilinin adresinin —– olduğunu, müvekkili şirketin —–önde —— davacıdan —- alındığını, bu hizmete ilişkin borcun da davacıya ödendiğini, ancak davacının—— tutarında faturayı gönderdiğini, davacıya herhangi bir borcu bulunmayan müvekkilinin—– ihtarnamesi ile iade ettiğini, davacının da davaya konu icra takibini başlattığını, müvekkili şirketçe yapılan itiraz üzerine takibin durduğunu, davacının takibe konu ettiği faturaya istinaden vermis olduğu bir hizmet bulunmadığını, davacının tüm ilişki süresince fazla ya da yanlış fatura kestiğini her seferinde de müvekkilince uyarıldığını belirterek davanın usulden ve esastan reddine, davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle—– sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Dava dosyasının içinde bulunan—– sayılı dosyası incelendiğinde; davalı——“Tutarındaki toplam alacağın fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takip tarihinden itibaren fiili ödeme tarihine kadar asıl alacağa işleyecek yıllık 421,25 Ticari Temerrüt Faizi (TTK.m.1530/7) ve değişen oranlardaki faizi ile icra giderleri, avukatlık ücreti ile birlikte Borçlar Kanunun 100.maddesi uyarınca yapılacak kısmi ödemelerin öncelikle faiz ve masraflara —-tahsili istemidir.”—— açıklaması ile borçluya tebliğe gönderildiği, Ödeme emrinin borçluya 09.04.2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından 15.04.2019 tarihli dilekçe ile “takibe, yetkiye, borca, faiz talebine ve faiz oranına olmak üzere kısaca tüm dosya içeriğine itirazlarımızın kabulü ile icra takibinin durdurulmasına karar verilmesini talep ederiz,” açıklaması ile yapılan itiraz neticesinde duran takibin devamını sağlamak için itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafın —– yetkisine yönelik itirazı İİK 50.madde, TBK 89 ve HMK 10.madde hükükmleri uyarınca para borçlarının götürülecek borçlardan olması ve dolayısıyla ifa yerinin davacı——- ifa edileceği yer icra müdürlüğünün ve mahkemelerinin yetkili bulunması sebebiyle reddine karar verilmiştir.
Ön inceleme duruşmasında ön sorun olarak incelenen davalı vekilinin mahkemenin yetkisine yönelik itirazı da aynı gerekçeler ile reddedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Dava konusu itibariyle hizmet sunulduğu iddiası hukuki fiil niteliğinde bulunduğundan ve tanıkla ispatı mümkün bulunduğundan davacı tanıkları çağrılarak dinlenmiştir. Davacı —– “Davalı şirketle ben muhatap oluyordum, dava konusu taşımaya ilişkin bilgim vardır, taşıma esnasında bende şoför olarak taşımayı yaptım, davalı şirketin oyuncularını taşıdım, oyuncular arasında ——- davalı şirketin çalışanlarına taşıma hizmeti sunduk,———– akabinde —- geçildi, —– —– oyun oynandı, tekrar ——-günü —- geldik, ayrıca iki defa—- gerçekleştirdik, davalı tarafla ben muhatap oluyorum, davalı taraf durumunun müsait olmadığını söyleyip fatura alacağını ödememiştir, sigorta yapılandırması yapmıştık, davalı taraf ödemeyi yapmadı,—— bizi engelledi.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı ———– yapıyorum, davacı vekilinin yanında çalışıyorum, davacı benim ——–olur, dava konusu olayı biliyorum, davalı —— —- oluyordu, Davalı —-oyuncularının——- götürüldüğünü biliyorum, davalı taraf davacının yaptığı işe karşılık olarak ödemesini yapmamıştır, davalı şirket yetkilisi —- engellediği için şirket yetkilisi ile ben görüştüm, davalı şirket yetkilisi bana, bu parayı şimdi size ödemeyeceğim, gerekirse sonra iki katı ödeyeceğim,dedi, bunun dışın başka bir görüşmemiz olmadı.” şeklinde beyan bulunmuştur.
Davacı ———– yapıyorum,— vardı,—– rica etti ——– yardım ettim, —-yaptık, ben —– gittim, ilk taşıma——– kafile orda—– gün—- biliyordum, kafile davacı araçlarıyla — götürmüştür,—- vardı, ikinci ——– hatırlamıyorum. …” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Dosya konusunda uzman bilirkişiye verilerek, rapor alınmıştır. Bilirkişi raporunda;Davacı … davalı tarafından ibraz edilen —— yıllarına ilişkin ticari defterlerin; TTK. madde 64, 66 (eski TTK madde 69, 70/son 72/3) ve V.U.K. madde 220-226’ya göre açılış ve yevmiye defterinin kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak süresinde yaptırıldığı, kayıt nizamı bakımından V.U.K. madde 215-219 hükümleri ile Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğlerine uygun olduğu, taraflar arasındaki ticari defter ve cari hesap —– ticari ilişkinin geçmişe dayandığı ve ticari faaliyetin taşıma işinden kaynaklandığı, dosya kapsamında taraflar arasında akdedilmiş bir sözleşmenin bulunmadığı görülmüş olup mali yönden davacının, davalıya —verdiğine dair mali bir veri mevcut olmadığı, Davacının bu taşıma hizmetini verdiği yönde kanaate varılması halinde, davacının davalıdan—- faturadaki hizmetin verilmediğine ilişkin bir kanaate varılması halinde davacının davalıdan bir alacağının olmadığı tespit edilmiştir, şeklinde raporunu sunmuştur.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan tanık beyanları ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; Alınan bilirkişi bilirkişi raporu oluşa ve Mahkeme denetimine uygun bulunmaktadır. Dosyaya sunulan e-mail yazışmaları HMK 199.madde anlamında belge niteliğindedir. Anılan kayıtlar ve dinlenen tanık ifadelerinden davacının—- kanaatine varılmıştı. Buna karşılık olarak davalı tarafça fatura tutarının ödendiğine ilişkin bir delil getirilmemiş, bu yönde bir iddiada da bulunulmamıştır. Netice itibariyle tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelemesine yönelik bilirkişi tespiti de dikkate alınarak davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 4.856,00-TL alacaklı olduğu görülmekle takibin bu tutar üzerinden devamına, çekilen ihtarnameye ilişkin masraf makbuzu dosyaya sunulmadığından ve dava açılır iken asıl alacak üzerinde harç yatırıldığından takiple talep edilen ihtarname masrafı yönünden bir değerlendirme yapılmamış, davacı alacağına takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmiştir.
Davacı alacağı takip öncesinde belirli(likit) bulunduğundan davalı aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUl KISMEN REDDİNE; Davalının—– dosyasındaki takibe yönelik itirazın kısmen iptaline; takibin 4.856,00-TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Davanın kabul edilen tutarının % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davanın reddedilen kısmı yönünden davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
4- Alınması gerekli 331,71- TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 58,76- TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 272,95-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafça karşılanan 44,40-TL başvuru harcı ve 58,76-TL peşin harç olmak üzere toplam 103,16-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine
5- Davacı tarafından sarfedilen toplam 931,20-TL yargılama giderlerinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 912,41-TL ‘nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderleri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
8- —– tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan—- ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9——tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan—- ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-6325 sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca—– —– davalıdan, alınarak Hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.