Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/535 E. 2021/1084 K. 06.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/535 Esas
KARAR NO: 2021/1084
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 04/07/2019
KARAR TARİHİ: 06/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri ile davalı arasında davalı şirket olan —- devredilmesi ile ilgili anlaşmaya varıldığını, belirlenen devir bedeli olan —- davalı tarafa kapora verildiğini, müvekkillerinin peyderpey devir bedelini ödediğini, hatta fiilen işletmenin işleyişine katıldıklarını, ancak davalı şirketin envanterlerinin farklı çıkması nedeniyle müvekkillerinin işletmeyi sözleşmeye uygun olarak devralamadıklarını, müvekkillerinin devre konu işletme adresinde yeni bir şirket kurduklarını, davacılar tarafından hisse ve işletme devir bedelinin tamamı ile kira bedelleri ödendiği halde davalılarının işletmeyi müvekkillerine devretmediğini, devir işlemlerinin yapılmaması üzerine davalılara ihtarname çekildiğini, ihtarnamede hisselerin devirlerinin yapılması, ve hisse devrine konu şirketin stoklarında bulunn ve kendileri tarafından el konulan malların iade edilmesi, davalı — bulunan senedin bedeli ödendiğinden iade edilmesi, senedin ve stoktaki malların — saat içinde iade edilmemesi halinde fazlaya dair hakkı saklı kalmak kaydıyla bakiye kalan — ödenmesini talep ettiklerini belirterek fazlaya dair hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik — işletme devir bedelinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilleri ile davacıların —- anlaştıklarını, müvekkiller—- hisselerini devretmeyi teklif etmişlerse de davacıların bunu vergisel sorunlar çıkacağından bahisle kabul etmediklerini, bu şekilde hisse devri değil sadece işletmenin devrini istediklerini, bu surette davacılar şirketi müvekkillerinden devralarak işletmeye başladıklarını, müvekkillerinin davacılardan —–aldıklarını, davacılar kaporayı ödedikten sonra işletmeyi işletmeye başladıklarını, bu esnada taraflar arasında bir takım görüşmeler yapıldığını, davacıların işletmeyi devralmak yerine kendi firmalarını kurmaya karar verdiklerini, nihayetinde davacı firmayı kurup işlerine devam ettiklerini, bu aşamadan sonra taraflar hisse devrinden vazgeçtiklerinden ödemeler işletmeyi devraldıkları —- — yapıldığını, faturalar da —— —- tarafından düzenlendiğini, bu durum sabit olmasına rağmen davacıların tüm ödemeler yapıldıktan sonra müvekkil firmanın hisselerinin devri aksi halde muhataplarca ödenen paranın iadesini talep ettiklerini, cevabi ihtarnamede davacıların hisse devri istemediklerini, işletmeyi devraldıklarını, bu nedenle ödemelerin —— —- yapıldığının izah edildiğini, paranın büyük kısmının işletme devri için ———- — gönderildiğini, hatta bu hususta müvekkil firmadan ——– faturaları aldığını anladıklarını, faturalara süresinde itiraz edilmediğini, davacıların faturaları iade ettiklerini, müvekkilinin de iade edilen faturaları iade ettiğini, taraflara hisse devrinin taahhüt edilmediğini, müvekkilinin ——– açıklamalı faturaların da davacılar tarafından alındığını, bu durumun hisse devri taahhüdü olmadığının göstergesi olduğunu, taraflar arasında ne resmi ne de gayri resmi olarak hisse devir sözleşmesi imzalanmadığını, davacıların verdiği bir teminat senedinin bulunmadığını belirterek açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, davacılar tarafından hisse ve işletme devri sözleşmesi kapsamında verilen paraya rağmen devri sağlamayan davalılara karşı yöneltilmiş sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davası ile —- tutarlı teminat senedi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti davasıdır.
Davacılara, —- senede ilişkin menfi tespit istemiyle ilgili eksik nisbi harcı tamamlaması için süre verilmiş, davacılar harcı tamamlamış,—- tarihli beyan dilekçesi ile bu taleplerini takip etmediklerini beyan etmiş olmaları gözetilerek bu talebin açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Yargılama esasan taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin tespiti, davacılarca yapılan ödemelerin mahiyeti ve iadesini talep edilebilir olup olmadığı noktalarında toplanmıştır.
Dosyaya sunulan —-başlıklı sözleşme bila tarihli ve imzasız durumdadır. Bu hazırlanan metinde—- devredenler olarak görünmekte, devralanlar kısmı ise boş bırakılmış durumdadır. Yine metinde, devir bedeli olarak —— tarihlerinde ödeneceği, bu amaçla devralanların üç adet senet vereceği yazılıdır.
Davacıların iddiası—— mevcut hisselerinin tamamını ve şirkete ait işletmenin tamamını davacılara devredeceğini taahhüt ettiği ancak devretmediğidir.
Davalıların savunması ise davacıların şirketteki hisseleri devralmaktan vazgeçerek kendi şirketlerini —– kurdukları ve sadece işletmeyi devraldıklarıdır.
Tarafların her ikisinin de—– kapsamında defter tutma yükümlülüklerinin bulunması karşısında tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmasına karar verilmiştir. Bu doğrultuda, önce davalının ticari defterleri bir mali müşavir aracılığı ile talimat yoluyla inceletilmiş, bilirkişi —– tarihli raporunu sunmuştur. Sonrasında da davacı şirketin defterleri bir mali müşavir bağımsız denetçi ile nitelikli hesap uzmanı bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmıştır.
Bilirkişiler —- tarihli raporlarında özetle, davacıların— muhtelif tarihlerde davalı —– kira bedeli, devir bedeli açıklamalı ödemeler yaptığı, işyerinin kirası haricinde — ödeme yapıldığı, davalı şirket tarafından da davacı —açıklamalı faturalar tanzim edildiği, davalı şirketin davacı şirkete —- tutarında —— faturası tanzim ettiği, bu faturaların davacı şirket defterlerinde kayıtlı olmadığı, davalı şirketin —– dönemine ait tanzim ettiği —- faturanın ise, davacı şirketçe —- noterden çekilen ihtarname ile davalı şirkete iade edildiği tarafların arasındaki hukuki ilişkiyi gösteren yazılı bir delillin olmadığı, yapılan ödemelerin neye istinaden yapıldığının ispata muhtaç olduğu belirtilmiştir.
Davacının iddiası sebepsiz zenginleşmeye dayalı olduğuna göre davalının kendisine yapılan ödemelerin neye ilişkin olduğunu ispatlaması gerekir. Davalılar, davacıların şirketini devralmaktan vazgeçtiklerini ancak davacıların işletmeyi içindeki tüm makine, teçhizat ile birlikte devraldıklarını, davacıların kendilerine yaptığı ödemelerin de bu sebeple yapıldığını ileri sürmüştür. Söz konusu işletmenin davacılarca——-işletildiği sabit olduğuna göre, davalı kendisine yapılan ödemelerle ilgili üstüne düşen ispat yükümlülüğünü yeter düzeyde yerine getirmiştir, diğer bir ifadeyle kendisine yapılan ödemenin işletme içindeki makine ve diğer eşyalarla birlikte davacılara devir bedeli olarak ödendiğini ispatlamıştır.
Bu aşamadan sonra davacıların, işletme devri dışında şirket hisselerinin devri için de anlaştıklarını, davalıların üstüne düşen hangi edimi nasıl ne şekilde yerine getirmesi gerekirken getirmediğini ispatlama yükümlülüğü vardır.
—- devri, yazılı sözleşmenin imzalanıp noter tarafından onaylandıktan sonra ana sözleşmede aksi belirtilmemişse ortaklar genel kurulunun onaylanmasının ardından kayıtlı olunan—– yaptığı tescil ve ilan ile gerçekleştirilir. Somut olayda geçerli bir hisse devir sözleşmesi mevcut olmadığı gibi taraflar arasında adi yazılı bir sözleşme dahi yoktur. Mevcut durum itibariyle davalıların sadece işletmeyi davacılara devrettiği ve devir bedelini de aldığı anlaşılmaktadır.
Davacıların iddiaları ispata muhtaç kalmakla, dava dilekçesinde yemin deliline dayanılmış olduğundan davacıya yemin deliline dayanıp dayanmadığı sorulmuş, davacılar yemin deliline dayanmamış, ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacıların alacak istemli ispatlanamayan davalarının ayrı ayrı reddine;
2-Davacıların menfi tespit istemleri yönünden takip edilmeyen davanın —– tarihi itibariyle açılmamış sayılmasına;
3- Alınması gerekli 59,30-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 2.561,63-TL peşin harcın mahsubu ile kalan 2.502,33-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından sarfedilen toplam 52,50-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
7- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 18.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8- Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine açılmamış sayılmasına karar verilen menfi tespit istemi yönünden davalı vekili için takdir olunan 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacılar vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 06/10/2021