Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/524 E. 2021/173 K. 02.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/524 Esas
KARAR NO : 2021/173
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 21/07/2014
KARAR TARİHİ : 02/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirketin, —– yaptığını, müvekkil şirket ile davalı şirket arasında akdedilmiş olan —— gereğince, davalı şirketin işletmeci olarak kendisinin ve aynı zamanda ——- davalı şirketin alt kiracıları tarafından işletilecek olan tüm satış noktalarında sözleşmeye uygun hareket edileceğini ve müvekkili şirket ürünlerinin satışının yapılacağını kabul ve taahhüt ettiklerini, davalı şirketin alt kiracıları olan ——- ünvanlı alt kiracıların sözleşme hükümlerine aykırı hareket ettiği ve işyerlerinde sözleşmede yazılı olan ürünler dışındaki başka markalara ait —— ürün buldurduğu ve ürünlerin satış ve tanıtımını yaptığının müvekkil şirket tarafından tespit edildiğini ve sözleşmeye aykırılık teşkil eden bu davranışlara son verilerek gerekli tedbirlerin alınması için ———- yevmiyeli ihtarnamesi ile bildirilmiş olmasına rağmen sözleşmeye aykırılık teşkil eden durum ve davranışların devam ettiğini, ayrıca davalı şirketin sözleşmede yer alan taahhüdüne aykırı davranarak işletmecisi olduğu —-içindeki alt kiracıları olan —— dışında ürünlerin de satılmakta olduğu ——dosyası ile de tespit edildiğini, davalıların dava konusu akde aykırı davranışları nedeniyle—- tarafından——— yevmiyedeki ihtarnamesi ile feshedildiğini ve dava konusu edilen toplam ——— ödenmesinin talep edildiğini, müvekkil şirketin davalıların yapacağı her türlü pazarlama faaliyetlerine katkıda bulunmak için kendilerine destek mahiyetinde önemli miktarda ekonomik kolaylıklar sağladığını, müvekkil şirketin sözleşmenin —— kararlaştırıldığı üzere davalı şirkete fatura mukabilinde —– faaliyetlerine katılım payı bedelini ödediğini, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik davalılar ile imzalanan sözleşme özel hükümleri uyarınca pazarlama faaliyetlerine katılım payı bedeli olarak fatura mukabilinde ödenen——- bedeli alacağının kıstalyevm hesabıyla bakiye kalan ——- kısmının dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik davalılar ile imzalanan sözleşmenin —- kararlaştırılan cezai şart alacakları olan —- kısmının yine dava tarihinden işleyecek ticari avans faizi ile birlikte olmak üzere toplam —– dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte ve ayrıca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalılardan tahsili ile müvekkil şirkete ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkillerinin ikametgahının —– bulunduğundan dolayı yetkili mahkemelerin —– olduğunu, bu nedenle yetki itirazında bulunduklarını, yetkisizlik kararı verilerek dosyanın —- gönderilmesini talep ettiklerini, dava dilekçesinde aykırı faaliyette olduğu iddia edilen ——–işyerlerinin müvekkillerine değil üçüncü kişilere ait olduğunu ve kiracılar tarafından işletildiğini, işyerlerinin bulunduğu —— ait olduğunu, bu nedenlerle müvekkillerinin taraf sıfatının bulunmadığını, geçersiz hükümler içeren sözleşmeye dayanılarak ———- edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, bahsi geçen işyerlerinin müvekkillerine ait olmadığını, haksız açılan davanın reddine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibariyle davacının, davalılarla imzalanan —– ve ——- ürün/miktar ——- uyarınca, pazarlama faaliyetlerine katılım payı bedeli olarak ödenen katkı bedelinin, kıstalyevm hesabıyla bakiye kalan tutarının davalılardan tahsili ve sözleşme hükümleri uyarınca cezai şart tazminatının tahsili talebiyle açılmış alacak ve tazminat davasıdır.
Mahkememizin —- dosyasından davanın reddine dair verilen kararın temyiz edilmesi üzerine, ——— dosyasından yapılan inceleme sonucu; “Davacı ile davalı şirket arasında imzalanan sözleşme tacirler arasında düzenlenmiş olup, sözleşmenin incelenmesinde Borçlar Kanunu genel işlem koşullarına aykırılık teşkil edecek bir hüküm bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece davacının talepleri doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak bir karar verilmek gerekirken somut olayın özelliğine uymayan bilirkişi raporu dikkate alınarak sözleşmenin yorumunda hataya düşülüp yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiş, mahkememizce bozma ilamına uyulmuştur.
Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 16. maddesinde, uyuşmazlık halinde yetkili mahkemenin —— mahkemeleri olacağının belirlenmiş olması nedeniyle, davalı tarafından ileri sürülen yetki itirazı yerinde görülmemiştir.
—-Asliye Hukuk Mahkemesi’ne talimat yazılarak, davalı tarafın ilgili yıllara ait defter ve kayıtları üzerinde mali müşavir bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılarak rapor tanzim ettirilmesi istenmiş, talimat mahkemesince tanzim ettirilen —- tarihli raporla birlikte dosya mahkememize gönderilmiştir. Bilirkişi raporunda, davalı tarafın —- yıllarına ait defterlerini dosyaya sunmadığı, — yılına ait defterleri sunduğu, davalı tarafından davacıya düzenlenen fatura yılının —olması, ödemeye ilişkin işlemin yılının — olması nedeniyle, —-defterlerinde taraflar arasındaki ticari ilişkiye dair herhangi bir kaydın bulunmadığı, taraflar arasında imzalanan sözleşmeyi takiben — tarihinde davacı tarafından davalıya —— yapıldığı, —- hesabına göre davacının davalıdan —- talep edebileceği yönünde görüş bildirilmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, rapora davacı vekili tarafından itiraz edilmiştir.
Davacı tarafın defter ve kayıtları incelenerek rapor tanzim edilmesi için dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından tanzim edilen —- tarihli raporda, davacı tarafından —- açıklamasıyla davalıya yapılan —- ödemenin davacı tarafın defterlerinde kayıtlı olduğu, davalıya yapılan satış miktarının —- olduğunun tespiti durumunda sözleşmenin ——- göre davacı tarafından talep edilebilecek kısmın —- olduğu, ancak taleple bağlı kalınarak davacının — talep edebileceği, sözleşmenin cezai şarta ilişkin — maddesine göre davacının—– talep edebileceği yönünde görüş bildirmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, rapora karşı davalılar vekili tarafından itiraz edilmiş olup, rapora karşı ileri sürülen itirazların mahkememizce değerlendirilebilecek hususlar olduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddiaları, savunmaları toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları bir bütünlük içinde değerlendirildiğinde, davacı ile davalı ——— sözleşmeye müşterek ve müteselsil borçlu sıfatıyla kefil olduğu, sözleşmeye istinaden davacı tarafından davalı şirkete ——- adı altında —— ödeme yapıldığı hususlarında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Dava konusu uyuşmazlık, davalı şirketin sözleşme hükümlerine aykırı hareket ettiği iddiasıyla, davacının davalıdan, ödemiş olduğu bedelin —— göre iadesini ve sözleşme hükümlerine dayalı olarak cezai şart talep edip edemeyeceği noktasındadır.
Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin, genel hükümler başlığı altında düzenlenen 3. maddesinde, sözleşmenin süre ile sınırlı olmadığı, aynı maddede belirtilen satış miktarının tamamlanması ile sözleşmenin kendiliğinden sona ereceği düzenlenmiş olup, sözleşmenin özel hükümler başlığı altında düzenlenen 2. maddesinde, davacı tarafından bir defaya mahsus olmak üzere davalı şirkete ödenen ——— sözleşmenin herhangi bir sebeple feshi halinde —–usulüne göre davalı tarafından davacıya iade edileceği düzenlenmiştir. Talimat mahkemesi aracılığıyla alınan raporda hesaplamanın sözleşme süresi esas alınarak yapıldığı anlaşıldığından, sözleşmedeki bu maddeler nedeniyle, talimat yoluyla alınan raporun —- kısmına itibar edilmemiştir.
——— yapılan keşfe istinaden düzenlenen bilirkişi raporunda belirtildiği üzere, davalı şirketin alt kiracısı olan iş yerlerinde davacı şirkete ait olmayan ——— —- satıldığının tespit edildiği görülmüş, bu tespit dosyasına dayanılarak taraflar arasında imzalanan sözleşmenin davacı şirket tarafından haklı nedenle feshedildiği kanaatine varılmıştır.
Davalı şirket tarafından her ne kadar kendisine husumet yöneltilemeyeceği beyan edilmişse de, davacı ile imzalamış olduğu sözleşmede alt kiracılarının yapacağı satışlarla ilgili taahhütte bulunarak davacıdan pazarlama faaliyetlerine katılım bedeli tahsil ettiği anlaşıldığından, davalı şirketin bu itirazı yerinde görülmemiştir.
Davalı şirketin, sözleşmeye istinaden ödeme aldığı hususunda bir itirazı bulunmamakla birlikte, sözleşmeye istinaden gerekli satış rakamlarına ulaşıldığı, bu nedenle davacı tarafından sözleşmeye dayalı olarak iade talep edilemeyeceği yönünde herhangi bir delil de dosyaya sunulmamış, defter incelemesi için talimat yazılan dosyaya, taraflar arasındaki ticari ilişkinin bulunduğu —— yıllarına ait defterler ibraz edilmemiştir.
Diğer yandan, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin genel hükümler başlığı altında düzenlenen —- davalı şirketin sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini ihlal etmesi halinde davacının sözleşmeyi feshedebileceği, bu durumda davalı şirketin davacıya ——- cezai şart ödemeyi kabul ettiği düzenlenmiştir.
Dosya kapsamı itibariyle, davalı şirket tarafından sözleşme ile satışı taahhüt edilen ürün miktarının —- satıldığı, fesih tarihi itibariyle —- satışının gerçekleşmediği, bu oran üzerinden yapılan hesaplamaya göre davacı şirketin davalıdan —-sözleşmenin davacı tarafından haklı nedenle feshedilmiş olduğu anlaşıldığından, davacının sözleşmeye dayalı olarak davalıdan — cezai şart talep edebileceği, taraflar arasında imzalana sözleşmeye davalı ——–bedelle müştereken ve müteselsilen kefil olduğu ve kefaletin geçerli olduğu anlaşıldığından, açılan davanın kabulüne, —-katkı bedeli alacağı, — cezai şart alacağı olmak üzere toplam —–dava tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanun m. 2/2 uyarınca işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KABULÜNE, —-cezai şart alacağı olmak üzere toplam —- dava tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanun m. 2/2 uyarınca işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 11.675,70-TL harcın peşin alınan 2.918,95-TL harçtan mahsubu ile bakiye 8.756,75-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 25,20-TL başvurma harcı, 2.918,95-TL peşin harcın toplamından oluşan 2.944,15-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından harç dışında harcanan 3.652,00-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesindeki esaslara göre belirlenen 20.187,61-TL avukatlık ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde kendilerine iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalılar vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/02/2021