Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/492 E. 2023/308 K. 25.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2019/492 Esas
KARAR NO:2023/308
DAVA:Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 25/06/2019
KARAR TARİHİ: 25/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, davalı şirketten muayene ve endüstriyel kontrol hizmeti alma konusunda anlaştıklarını, davalı şirketin, söz konusu muayene ve endüstriyel kontrol hizmetini verecek olan personelinin başta ——kuruluşlar ile ilgili tüm akreditasyon belgelerinin eksiksiz ve tam olduğunun beyan ettiğini, sözde geçerli ve orijinal belgelerinin kendilerine iletildiğini, ancak müvekkili şirketin o tarihte ticari ilişkide bulunduğu dünya devi —– tarafından yapılan denetim ile davalı şirketin personellerinin muayene ve endüstriyel kontrol hizmeti vermeye yeterli ve geçerli belgelerinin bulunmadığının tespit edildiğini, davalı şirketin sözde tüm izin ve belgeleri eksiksiz personellerinin aslında yasal olarak muayene ve endüstriyel kontrol hizmeti veremeyeceklerinin anlaşılması ile —– müvekkili ile olan ticari ilişkisini askıya aldığını, müvekkili şirketin işlerin askıya alınması sebebi ile gerek davalı tarafa ödemelerin tamamının yapılmış olması sebebi ile maddi, gerekse de piyasadaki güvenirliliğinin sarsılması sebebi ile manevi zarar gördüğünü, müvekkili şirketin davalı tarafa almamış olduğu hizmetleri alacağı düşüncesi ile anlaşmaları gereği ödemesi gereken tüm tutarı ödediğini, ancak talep
ettiği hizmeti de alamadığını, mevcut durumda da alabilmesinin mümkün görünmediğini, söz konusu hususun ——- yevmiye no.lu ihtarname ile de davalı şirkete ihtar edilmişse de; davalı tarafın müvekkili şirketin zararını karşılamadığını, belgelerin sahte olmadığı iddiasını öne sürdüğünü, bu noktada davalı şirketin çalışanlarının tarafların ticari ilişkilerine konu olan muayene ve endüstriyel kontrol hizmetini verebilmeye yeter geçerli ve
gerçek belgelerinin olup olmadığının, eğer var ise belgelerinin orijinallerinin veyahut noter onaylı birer örneklerinin dosyaya celbedilmesini talep ettiklerini belirtmiş olup açıklanan nedenlerle davanın kabulüne, müvekkili şirketin uğradığı maddi zararın tazmini için, bilirkişi incelemesi sonucunda tam tutarın açığa çıkmasının akabinde arttırılmak üzere şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminat ve 10.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 20.000,00 TL’nin ticari temerrüt faiziyle birlikte davalı taraftan alınarak müvekkiline verilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili 19/10/2020 tarihli beyan dilekçesi ile; talep sonucu açıklayarak dava dışı ——müvekkil şirket ile ticari ilişkilerinin askıya alınmasından doğan zararların tazminini istediklerini belirtmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının tüm iddialarının mesnetsiz olduğunu, verilen hizmetin bedelinin tamamının ödenip karşılığında hizmet alınmadığı beyanının da gerçek dışı olduğunu, müvekkil ile davacı şirket arasındaki iş ilişkisinin 2 farklı iş talebi olarak davacının talebi üzerine başladığını, bu işlerden 1 numaralı işin —- tarafından 04.05.2018 tarihinde onay verilen
—- tarafından aynı gün verilen onay ile söz konusu olan —– hizmeti olduğunu, Müvekkil ile davacı arasında söz konusu olan bu işlerden yalnızca 2 numaralı iş olan — hizmetine başlandığını, ancak yapılan testlerde başarısız olan davacı tarafından bu işin tamamlanmasına müsaade edilmeksizin, kendi talebi doğrultusunda işlemin durdurulduğunu, işin kısmi olarak yapılması sonucunda,—- firmasından laboratuvar hizmeti ve personelin 3 gün boyunca muhatap adresine gidiş gelişlerine istinaden iş için verilen fiyat teklifinin oldukça altında bir fatura tanzim ve tahsil edildiğini, müvekkili ile davacı arasında söz konusu olan 1 no.lu işin yani tahribatsız muayene işinin ise hiçbir zaman başlayamadığını ve bu işe ilişkin herhangi bir fatura tanzim ve tahsil edilmediğini, dolayısıyla dava dilekçesinde beyan edilen, tüm ücretlerin ödendiği fakat karşılığında hizmet alınmadığı beyanının gerçeği yansıtmadığını, dava dilekçesinde söz konusu edilen sahte belge konusunun ise, davalı firmanın tahribatsız muayene hizmeti verme konusundaki izin veya yetkisi ile ilgili bir durum olmadığını, bahse konu yetkinlik tespitinin, —— sitesinde de yer aldığını, bu konudaki yetkili otoritenin —-olduğunu, davalı çalışanı tarafından amaçsız ve kontrolsüz şekilde gönderilen kayıtlar
arasında bir personelin —- gerekli olmadığı halde süresi bitmiş bir eğitim kaydı üzerinde tahrifatlı halinin sehven davacıya gönderildiğini, ilgili personelin tahrifatlı belgesine ilaveten geçerli durumdaki diğer eğitim belgesinin de anılan e-posta ekindeki davacıya gönderilen kayıtlarda mevcut olduğunu, bu belge ile davacıyı kandırma amacının güdülmemiş olduğu, belgenin tamamen yanlışlık eseri gönderilmiş olduğunu, kayıtlarınincelenmesinden 2 numaralı iş sürecinde davacının başarısız olması sonucu işi yarım bıraktırması akabinde ise 29.05.2018 tarihinde 1 no.lu iş için müvekkili personelini davet ettiği ancak personelin gerekli eğitim belgesine sahip olmadığı gerekçesi ile işe hiç başlatılmadığının anlaşıldığını, 1 numaralı iş için davacıya herhangi bir fatura kesilmediğini ve tahsilat yapılmadığını, davacı ile müvekkil arasındaki iş ilişkisi nedeni ile düzenlenen bir rapor bulunmadığı gibi davacının işvereni veya başka herhangi bir makamın müvekkil tarafından düzenlenecek bir rapora istinaden davacının ticari bir kayba uğrayacak bir karar vermiş olmalarının da mümkün olmadığını, müvekkili şirketin akreditasyon belgelerinin —– kontrol edilebileceği üzere, 2010 yılından bu yana geçerli olduğunu, olay tarihi itibari ile son geçerlilik tarihinin 24.07.2018 olduğunu, görevlendirilen personelin yetkinliklerini gösteren belgelerin birden fazla uluslararası
standart ve yöntemde tanzim edilmiş olduğunu, bahse konu tahrife uğramış belge 1 personelin süresi bitmiş bir belgesi olup aynı personelin Aralık 2019 tarihine kadar geçerli başka bir belgesinin de muhataba sunulan belgeler arasında olduğunu, müvekkilinin veçalışanlarının sürekli olarak yetkili otorite olan —- denetiminde olduğunu, davacının dava ve talep hakkının da zamanaşımına uğradığını belirtmiş olup, davacının haksız ve kötüniyetli davasının reddine, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; hukuki niteliği itibariyle davacı ile davalı arasında akdedilen sözleşme gereği, davalının davacıya sunacağı muayene ve endüstriyel kontrol hizmeti verecek personelin geçerli ve yeterli belgelerinin bulunmadığı ve sahte bir belge gönderilip davacıyı maddi ve manevi zarara uğrattığı iddiasıyla açılan tazminat davasıdır.
Davalı vekili; davacıya hitaben düzenlenen ——- açıklamalı KDV dahil 874,20-TL bedelli fatura örneğini sunmuştur. Davacı vekili; davalı tarafından kendisine hitaben düzenlenen —— nolu “tahribatsız muayene ve endüstriyel kontrol hizmet bedeli” açıklamalı KDV dahil —– nolu “tahribatsız muayene ve endüstriyel kontrol hizmet bedeli” açıklamalı KDV dahil 354,00-TL bedelli fatura örneklerini sunmuştur.
Mahkememizce dosyanın sektör bilirkişisi olarak endüstri mühendisi, nitelikli hesap uzmanı bilirkişi ile mali müşavir bilirkişiden oluşturulan bilirkişi heyetine tevdii edilmesine, tarafların 2018-2019 yıllarına ilişkin tüm yasal ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 30/03/2021 tarihli raporda özetle;”Davacı şirketin yasal ticari
defterleri usul yönünden incelendiğinde 2018 ve 2019 yılına ilişkin ticari defterlerinin GIB onaylı beratlarının süresinde alındığı, TTK ve VUK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, Davalı şirketin yasal ticari defterleri usul yönünden incelendiğinde; 2018 ve 2019 yılına ilişkin açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında yapıldığı, TTK ve VUK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, Dosya münderecatı incelendiğinde davalı ——firmasının ve çalışanlarının, davacı ile yapılan sözleşme kapsamında belirtilen —-standartlarında, manyetik parçacık ve ultrasonik muayene servis hizmetleri —-sağlamak için —- akreditasyon kurumundan akreditasyonu olduğuna dair tespit yapılamamış olduğundan ve bu hizmetleri sözleşme dışı ——-firmasından üzerinden sağlamaya çalıştığı tespit edilmiştir. Dosya kapsamında davacının somut olarak uğradığı zarar miktarını tespite yarayacak bir belge sunmadığı görülmüştür.” yönünde görüş bildirilmiştir.Bilirkişi raporu, taraflara tebliğ edilmiştir. Taraf vekilleri, rapora karşı beyan ve itiraz dilekçeleri sunmuştur. Taraf vekillerinin itirazı üzerine bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiştir. Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 02/08/2021 tarihli ek raporda özetle; “Kök raporumuz sonuç kısmında değerlendirmemiz olan, ——- firmasının davacı firma ile yapmış olduğu sözleşme gereği sağlamayı beyan ettiği ——- standartlarında”, manyetik parçacık ve ultrasonik muayene servis hizmetleri kapsamında akreditasyona sahip olduğuna dair tespit yapılamamış, dosya içeriğindeki davalı şirket personellerine ait sertifika ve diğer eğitim belgelerinin ——- personel eğitimi vermeye akredite edilmiş kurumların listesinde olmayan —— firması tarafından verildiği tespitleri yapılmıştır” yönünde görüş bildirilmiştir.Bilirkişi ek raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekilleri rapora karşı beyan ve itiraz dilekçeleri sunmuştur. Davalı vekili 02/09/2021 tarihli dilekçesinde ayrıca müvekkilinin ünvanının —— olarak değiştiğini belirtmiştir. Mahkememizce; davalının akreditasyonu hakkında —– müzekkere yazılmış; —- tarihli cevabında —— —-kapsamında yine ilgili yazıda belirtilen —— standartları mevcuttur. Kuruluş, — tarihinden bugüne ———standartlarında Kurumumuzdan akreditedir.” şeklinde cevap vermiştir.
Bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmaması nedeniyle mali müşavir, nitelikli hesap uzmanı ve sektör bilirkişisinden (metalurji ve malzeme yüksek mühendisi) oluşan yeni bir bilirkişi heyetinin rapor düzenlemesine karar verilmiştir. Yeni bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 15/09/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle;”1. Davacı şirketin ve davalı şirketin 2018 ve 2019 yıllarına ait ticari defterlerinin/e-defterlerinin zamanında ve usulüne uygun şekilde açılış ve kapanış noter tasdiklerinin/GİB onaylarının yapıldığı, tarafların sunduğu cari hesap dökümlerinin tarafların kendi ticari defter kayıtlarıyla uyumlu olduğu tespit edilmiş; buna göre söz konusu ticari defterlerin işbu davada delil niteliğine sahip olduğu,
2.—- kapsamında —–standartlarının mevcut olduğu yukarıda yapmış olduğumuz açıklamamız ve —- gelen yazıçerçevesinde ilgili standartlara sahip olduğu,
3. Davalı tarafın sözleşmeye aykırı davrandığı, bu aykırılık nedeniyle davacının zarara uğradığı hususlarının ispata muhtaç olduğu,” yönünde görüş bildirilmiştir. Davacı vekili, rapora karşı itiraz dilekçesisunmuştur. Sunulan bilirkişi raporunun, denetime elverişli olması nedeniyle davacı vekilinin rapora karşı itirazlarının reddine karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Tüm dosya kapsamı, toplanan tüm bilgi ve belgeler, taraf beyanları ve bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde; davacı, davalı ile muayene ve endüstriyel kontrol hizmeti alma konusunda anlaşma yaptıklarını, kendisinin ticari ilişkide bulunduğu dava dışı —— denetimi sonucu davalı şirketin yeterli ve geçerli belgelerinin bulunmaması nedeniyle kendileri ile olan ticari ilişkisinin askıya aldığını, bu nedenle maddi ve manevi zarara uğradığını ileri sürerek işbu davayı açmıştır. Davalı taraf ise, yetkinlik tespitinin —— tarafından tespit edildiğini, sehven bir personele ilişkin tahrifatlı bir belge gönderildiğini ancak aynı zamanda geçerli belgenin de gönderildiğini, davacının 2 farklı iş konusunda talepte bulunduğu, 1 numaralı tahribatsız muayene işine hiçbir zaman başlanılmadığını, 2 numaralı işe başlanılsa da yapılan testlerde başarısız olan davacı tarafından bu işin tamamlanmasına müsaade edilmeksizin, kendi talebi doğrultusunda işlemin durdurulduğunu, işin kısmi olarak yapılması sonucunda, dava dışı—— firmasından
laboratuvar hizmeti ve personelin 3 gün boyunca muhatap adresine gidiş gelişlerine istinaden bir fatura tanzim ve tahsil edildiğini ileri sürmüştür. Mahkememizce aldırılan 30/03/2021 kök rapor ve 02/08/2021 ek raporun hüküm kurmaya elverişli olmaması nedeniyle —– verdiği cevap da dikkate alınarak yeni bir bilirkişi heyetinden taraf defterlerinin de yeniden incelenmesi suretiyle yeni rapor tanzim edilmesine karar verilmiştir. Yeni bilirkişi heyetinin 15/09/2022 tarihli raporunda; davacı şirketin ticari defterlerinde, davalının düzenlediği ——–fatura kaydı ve yukarıdaki makbuza ilişkin ödeme kaydı bulunmadığı için; davacı şirketin yukarıdaki makbuza ilişkin olarak gerçekte böyle bir ödeme yapıp yapmadığının bilinemediği, fakat davalı şirketçe makbuz düzenlenerek, davacı şirketten olan 874,20TL fatura alacağının kapatıldığı ve davacı şirketten 2019 sonunda herhangi bir borç/alacak bakiyesi kalmadığı, —- yapılan incelemede dosya numarası —–olduğunun görüldüğü, söz konusu şirketin —–rapor içeriğinde yer verildiği, —- kapsamı değerlendirildiğinde ——Muayene Türü —- Standard/Şartname kısmında ——- —— Standard/Şartname kısmında —– standartlarını karşıladığı, ayrıca ——-yazısı ile de ilgili standartlara sahip olduğu hususlarının tespit edildiği görülmüştür. Denetime ve hüküm kurmaya elverişli olması nedeniyle bilirkişi raporuna itibar edilmiştir. Taraflar arasındaki sözleşmeye niteliği itibariyle vekalet sözleşmesi hükümlerinin uygulanması mümkündür. Türk Borçlar Kanunu’nun 506. Maddesine göre vekil, üstlendiği iş ve hizmetleri, vekalet verenin haklı menfaatlerini gözeterek sadakat ve özenle yürütmekle yükümlüdür. Burada davacı şirket, davalı şirketin yeterli ve geçerli belgelere sahip olmaması nedeniyle sözleşmeye aykırı davrandığını ve bu nedenle dava dışı 3. Bir şirket ile olan ticari ilişkisinin askıya alındığını ileri sürmüştür. Gerek —— davalı şirketin akredite olduğuna ilişkin cevabı gerekse bilirkişi heyetinin —– internet sitesinden yaptığı incelemede davalı şirketin ilgili standartlara sahip olduğunu tespit etmesi nedeniyle davacı vekili, davalı şirketin yeterli ve geçerli belgelere sahip olmadığını ve bu nedenle sözleşmeye aykırı davrandığını ispatlayamamıştır. Ayrıca davacı şirket, dava dışı —– olan ticari ilişkisinin askıya alındığını ve bu nedenle maddi ve manevi zarara uğradığını ileri sürmüşse de ve bazı e-posta yazışmaları sunmuş ise de, davacı vekilinin dosyaya sunduğu bilgi ve belgelerin incelenmesinden; davacı şirket ile dava dışı —-Arasında bir sözleşme bulunup bulunmadığı, bir sözleşme mevcut ise bu sözleşmenin neye ilişkin olduğu, kapsamı, bedeli ve taraflara düşen sorumluluk ve hakların ne olduğu, sözleşmenin sona erip ermediği/askıya alınıp alınmadığı, sözleşme sona ermişse nasıl sona erdiği/askıya alındığı hususları somut bir şekilde ortaya konulamamıştır. Davacı vekilinin; dava dışı —-olan ticari ilişkisini ve bu ilişkinin kapsamını, davalı şirketten alınacak hizmetin, dava dışı —– kendileri arasındaki ticari ilişkide ne işe yaradığını, davalı şirketin davranışları nedeniyle söz konusu ticari ilişkinin nasıl askıya alındığını ve varsa uğradığı zararı somutlaştırarak ortaya koyması gerekmektedir. Ancak dosya kapsamında davacı vekili tarafından söz konusu hususlar ispatlanamamıştır. Mevcut davada davalı şirketin ilgili standartlara sahip olduğunun tespit edilmesi sonucu sözleşmeye aykırı bir davranışının bulunmadığının anlaşılması ve ayrıca davacı vekilinin uğradığı zararı ve kapsamını ispatlayamaması nedenleriyle somut davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 179,90-TL harçtan davacı tarafça yatırılan 44,40-TL peşin harç, 297,15-TL tamamlama harcı toplamından oluşan 341,55‬-TL harcın mahsubu ile artan 161,65-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça masraf yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Maddi tazminat yönünden davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden davalı yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/4 maddesine göre belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Manevi tazminat yönünden davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden davalı yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 10/3 ve 10/4 maddesine göre belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 25/04/2023