Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/485 E. 2023/282 K. 13.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2019/485 Esas
KARAR NO:2023/282
DAVA:İstirdat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:21/06/2019
KARAR TARİHİ:13/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket dava dışı üçüncü kişilere ait arsa üzerinde toprak sahipleri ile ——- vasıtası ile sözleşme imzalayarak yapılan binaya dair kapı ve bir takım işlerin yapılması konusunda davalı ile davacı arasında anlaşıldığını, davalı tarafın yapmayı taahhüt ettiği işler karşılığında davacı şirketten bu zamana kadar davacıya ait —- ilinde bulunan bağımsız bölüm üzerinde 25/07/2018 tarihinde 8 ay süreli 200.000,00 TL tutarında teminat olarak süreli ipotek tesis edildiği, ayrıca davacı tarafından davalı adına keşide edilen toplam da 4 adet 50.000,00 TL den oluşan toplam 200.000,00 TL tutarında çekler verildiğini, bunlara ek olarak davacı şirket tarafından davalıya 20.000,00 TL tutarında nakit ödeme yapıldığını, ancak davalının almış olduğu ödemelerin çok altında işler yaptığını ve bu işlerin bir kısmını hiç teslim etmeyerek eksik bıraktığını, bu durum karşısında davacı taraf ile davalı taraf birçok kez iletişim kurmuş ve davalı tarafa birden fazla kez iyi niyet gösterdiğini, ilk sözleşmeden sonra davalı tarafın talebi üzerine birden fazla kez sözleşmenin revize edildiği ve her defasında fiyat yükselttiğini, ancak davalı taraf hiçbir sözleşmeye uymayarak davacı şirketi maddi anlamda sıkıntı görmesine sebebiyet verdiğini, davalı tarafından eksik bırakılan işlerin tespit edilmesi adına davacı tarafça 07/02/2019 tarihinde ——- sayılı dosya kapsamında tespit davası ikame edildiğini, keşif marifetiyle bilirkişi raporu düzenlenerek tüm eksiklikler tespit edildiğini, davacı şirket tarafından davalıya toplamda 170.000,00 TL ödeme yaptığını, müvekkili şirket tarafından davalıya davacı tarafça tespit edildiği şekilde 65.550,00 TL tutarında fazla ödeme yapıldığını, açıklanan nedenlerden dolayı, öncelikle usul ekonomisi gereğince ——– dosyası tespit raporunun esas alınmasını, mahkeme aksi kanaatte ise davalı tarafından yapılan işlerin ve eksik kalan işlerin tespiti ile değerlerinin tespit edilmesini, rapor doğrultusunda 50.000,00 TL tutarındaki bedelin istirdadını, bunların dışında mahkemece karar verilene kadar başkaca da her hangi bir ödeme yapılırsa yapılan bu ödemelerin istirdadını, menfi tespit talebinin kabulü ile ——-sayılı dosyası kapsamında borçlu olmadığının tespitini, takibin iptalini, davalı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ettiği görülmüştür.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava şartı olan harcın ikmalinin gerektiğini, davaya konu edilen derdest borç ve takibin bulunmadığını, hukuki yarar şartı sağlanmamış konusuz kalmış davanın reddinin gerektiğini, müvekkili şirketin sözleşme yükümlülüklerini ikmal ettiğini, ancak davacı hazırlık işlemlerini yapmayarak alacaklı temerrüdüne düştüğünü, davacı tarafça delil listesinde belirtilen tespit raporu ve eklerinin davalı tarafa tebliğ edilmediğini, bu hususta itiraz haklarının bulunduğunu, aleyhe olan hususlara itiraz ettiklerini, davalı tarafça tüm iç kapı çelik kapı ve pervaz vs emtialar, tüm aksesuar ve eklentileriyle birlikte hazır edilerek şantiye sahasına teslim edildiğini, tamamlanan dairelerde son iş olarak davalı tarafça kapı vs diğer işlerin montajının yapıldığını, tamamlanmayan dairelerde ise montaj hazır ancak davacının ve ekibinin çalışması beklenildiğinden daire içerisinde uygun muhafazaya bırakıldığını, davacı tarafından taşeronlar değiştirildiğini, arsa sahipleri ile sorunlar yaşandığını, akabinde müvekkil dahil eski taşeronların şantiyeye girişinin engellendiğini ve teslim ile muhafazaya bırakılan sözleşme kapsamındaki ürünler montaj edilerek tamamen üretim ve satın alma kısımları da davacı tarafça yapılmış gibi lanse edilerek tek taraflı objektiflikten uzak tespit yaptırıldığını, tespit raporunda geçen tüm emtiaların üretim ve teslimi davalı tarafça ikmal edildiğini, istirdat talebi için borç olmayan bir paranın ödenmiş olmasının gerektiğini, ancak davacı, sözleşme de belirlenen miktarı, davalının yaptığı işler karşılığı olarak ödendiğini, davacı ödemeleri zamanında yapmadığını, sözleşmenin birden fazla kez revize edilmesi artan kur fiyatları ve bunun herkesçe bilinen yapı sektörüne yansımasının sonucu olduğunu, davalının keyfi ya da kötüniyetli hiçbir fiyat artışı yapmadığını, nitekim bu revizelere davacı tarafın da rızası olup imzalanırken herhangi bir itirazda bulunmayıp bu hususun şimdi ileri sürülmesi davacının kötüniyetinin göstergesi olduğunu, açıklanan nedenlerden dolayı davanın esastan reddine, davacının icra dosyaları, çekler ve ipotek bedeli üzerinden %20 den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava, hukuki niteliği itibariyle, istirdat (eser sözleşmesinden kaynaklanan) davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık ise; taraflar arasındaki anlaşmaya istinaden davacı tarafından davalıya verildiği ve ödendiği iddia edilen çeklerin bedellerinden 115.550,00 TL’lik kısmının davalının anlaşma ile üstlenmiş olduğu yükümlülüklerini yerine getirmediği iddiası ile davacıya iadesi şartlarının bulunup bulunmadığı hususunda olduğu tespit edilmiştir.Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, mahkememiz —— nolu ara kararı gereği, dosyanın bir mali müşavir, bir inşaat mühendisi ve bir nitelikli hesaplama uzmanı bilirkişisinden oluşan bilirkişi heyetine tevdine karar verilmiş, 27/04/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…Mali yönüden; davacı yanın ticari defterlerinde davacı yanın davalı yandan dava tarihi olan 21/06/2019 tarihi itibariyle 46.280,00 TL alacaklı olduğu, davalı yanın ticari defterlerinde, davalı yanın davacı yandan dava tarihi olan 21/06/2019 tarihi itibariyle 3.720,00 TL alacaklı olduğu, bu farkın davacı yanın ticari defterlerinde davalı yana ödeme olarak verildiği gözüken ——– tutarlı çekin davalı yanın ticari defterlerinde kayıtlı olmadığından kaynaklandığı.. Teknik yönden; davalının yapmakla yükümlü olduğu, sözleşmeye konu işlerin toplam bedelinin 257.950,00 TL olduğu, davaya konu imalatların yapımı üzerinden yaklaşık 4 yıl gibi bir süre geçtiği için yerinde inceleme yapmanın fayda sağlamayacağı düşünüldüğünden ——– sayılı dosyasına sunulmuş, 21/02/2019 tarihli bilirkişi raporuna itibar edildiği ve eksik yapılmış iş bedeli olarak 147.749,85 TL kabul edildiği, bu durumda davalı tarafından yapılan işlerin toplam bedelinin 110.200,15 TL olduğu.. Nihai değerlendirme ve sonuç ise; davalı tarafın eksik yaptığı veya hiç yapmadığı işlerin değerinin 147.749,85 TL olarak hesaplandığı, her ne kadar davacı vekilinin dava dilekçesinde 21/02/2019 tarihli tespit raporunda yapılan işlerin bedelinin 118.850,00 TL olarak hesaplandığı beyan edilmiş ise de yapılan incelemede bahse konu raporda böyle bir hesabın bulunmadığının sadece eksik veya hiç yapılmamış işlerin bedelinin 147.749,85 TL olarak hesaplandığının tespit edildiği, davalının sözleşme uyarınca yapmakla yükümlü olduğu işlerin toplam bedeli 257.950,00 TL olduğu, yapılmayan işlerin bu rakamdan çıkarıldığında yapılan işlerin toplam bedelinin 110.200,15 TL olduğu, davacı tarafından 120.000,00 TL ödendiği dikkate alındığında dava konusu 50.000,00 TL tutarındaki bedelin istirdadı yönünde karar verilebileceği…” şeklinde rapor sunulmuştur.Bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edildiği, davalı tarafından bilirkişi raporuna itirazda bulunulduğu, mahkememiz ——- nolu ara kararı uyarınca dosyanın rapor sunan bilirkişi heyetine tevdi edilerek borçlar hukuku alanında nitelikli hesaplama uzmanından özellikle davalının alacaklı temerrüdüne ilişkin itirazlarının değerlendirilmesi, alacaklı temerrüt koşullarının oluşup oluşmadığı davalının bu hususta gerekli ihtaratı yapıp yapmadığı, inşaat mühendisinden taraflar arasındaki sözleşme kapsamında belirlenen işlerin tam olarak yapılıp yapılmadığı sözleşme haricinde ek iş yapılıp yapılmadığı bu hususta taraflar arasında bir ek iş anlaşmasının olup olmadığı, davalının sözleşme kapsamındaki işler ve ek işleri yapıp yapmadığı ne kadarının yapıldığı gecikme yaşanmış ise hangi tarafın kusurundan kaynaklandığı hususlarında ayrıntılı gerekçeli ve hükme esas alınabilecek nitelikte ek rapor alınmasına karar verilmiş, dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, 24/01/2022 tarihli ek raporda özetle; —– tarihli değişik iş raporuna itibar edilerek davalının yapmakla yükümlü olduğu işlerin toplam bedeli 257.950,00 TL, davalı tarafından yapılan işlerin toplam bedelinin 110.200,15 TL, yapılmayan işlerin toplam bedeli ise 147.749,85 TL olduğu, yapılan işlerin 23 dairenin iç kapıları (pervazlar hariç), çelik kapıları ve yangın kapıları; yapılmayan işlerin ise dairelerin mutfak dolapları, iç kapı pervazları, salon ve mutfak iç kapılarının camları, mutfak masaları ve 2 adet bina kapısı olduğu, eksik işlerin gecikmesinin davalıdan kaynaklandığı, montajların yapılmaması için teknik bir sebep olmadığı, ————Raporu doğrultusunda mutfak zeminin tamamlanmış olması ve mutfak dolabı montajı için duvar boyası yapılmasının gerekmediği hususları dikkate alındığında alacaklı temerrüdüne ilişkin iddialarının yerinde olmadığı..” şeklinde rapor sunulmuştur.Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının yapımını üstlendiği inşaatın bir kısım işlerinin davalı tarafından yapılmasına dair taraflar arasında eser sözleşmesi niteliğinde sözleşme bulunduğu, bu sözleşme kapsamında davalı yüklenicinin eseri sözleşmeye uygun şekilde yerine getirmiş olduğunu, davacı iş sahibinin ise sözleşmede belirlenen bedeli ödediğini ispat etmesi gerekir. Eldeki davada davacı iş sahibi davalı yüklenicinin sözleşme konusu edimlerini tam olarak yerine getirmediğini iddia ederek fazladan yaptığı ödemenin istirdadını talep etmektedir. O halde davalı yüklenici işin sözleşmeye uygun şekilde yaptığını ispat etmeli, davacı iş sahibi ise yapmış olduğu ödemeleri ispat etmelidir. Sözleşme kapsamında yapılan ve eksik olan işlerinin tespiti için keşif ve bilirkişi incelemesi yapılması gerekmektedir. Ancak eksik yapıldığı iddia edilen işlerin yargılıma esnasında tamamlandığı, bilirkişi incelemesi yapıldığı tarihte imalatların yapılmasının üzerinden çok uzun süre geçmiş olması nedeniyle keşif yapılması halinde tarafların iddia ettikleri hususlarının yerinde görülme ihtimalinin bulunmaması, ihtilafın başladığı tarihte delil tespiti ile mevcut durumun tespit edildiği anlaşıldığından yeniden keşif yapılmasına gerek görülmemiş, mevcut dosya kapsamı üzerinden bilirkişi raporu düzenlenmesi istenilmiştir. Bilirkişi raporlarında da belirlendiği üzere; davalının yapmakla yükümlü olduğu işlerin toplam bedelinin 257.950,00 TL, davalı tarafından yapılan işlerin toplam bedelinin 110.200,15 TL, yapılmayan işlerin toplam bedelinin ise 147.749,85 TL olduğu, yapılan işlerin 23 dairenin iç kapıları (pervazlar hariç), çelik kapıları ve yangın kapıları; yapılmayan işlerin ise dairelerin mutfak dolapları, iç kapı pervazları, salon ve mutfak iç kapılarının camları, mutfak masaları ve 2 adet bina kapısı olduğu, eksik işlerin gecikmesinin davalıdan kaynaklandığı, montajların yapılmaması için teknik bir sebep olmadığı,———- doğrultusunda mutfak zeminin tamamlanmış olması ve mutfak dolabı montajı için duvar boyası yapılmasının gerekmediği hususları dikkate alındığında alacaklı temerrüdüne ilişkin iddialarının yerinde olmadığı, davalının sözleşme kapsamındaki bir kısım işleri eksik bıraktığı davacının fazladan yaptığı ödemeyi talep edebileceği kanaatine varılmıştır.
Davacı,—- seri numaralı 50.000,00 TL bedelli çek, —seri numaralı 50.000,00 TL bedelli çek—– seri numaralı 50.000,00 TL bedelli çek,—- seri numaralı 50.000,00 TL bedelli çek ile davalı —–pazarlama müdürü ———- 20.000,00 TL nakit olmak üzere toplam 220.000,00 TL ödeme yapmıştır. Davacının yapmış olduğu 220.000,00 TL ödemeden davalının yapmış olduğu işlerin bedeli olan 110.200,15 TL’nin mahsup edilmesinden sonra kalan 109.799,85 TL davacının alacağının olduğu kanaatine varılmış, davacının dava dilekçesinde 50.000,00 TL talep ettiği dikkate alınarak bu miktar üzerinden davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.Davacının dava dilekçesinde özetle; fazladan yapmış olduğu ödeme nedeniyle şimdilik 50.000,00 TL’nin istirdadını talep ettiği ve ayrıca ——- sayılı takip nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine yönelik menfi tespit davası açtığı, yargılama devam ederken ———- sayılı takip nedeniyle ödeme yaptığı, menfi tespit talebinin istirdat talebine dönüştüğü anlaşılmıştır.
20.12.2019 tarihli ara kararda; istirdat ve menfi tespit davası için davacı vekiline dava değerini belirlemesi ve eksik harcı yatırması için süre verildiği, davacı vekilinin 03.01.2020 tarihli delikçesinde menfi tespit talep edilen icra dosyasında ödeme yapıldığından menfi tespit talebinin istirdat talebine dönüştüğünü belirterek davalıdan toplam 115.550,00 TL’nin istirdadını talep ettiğini belirterek eksik harcı yatırdığı anlaşılmıştır.Kısa karar hazırlanırken davacının 03.01.2020 tarihli talep açıklama dilekçesi ile bu talebine yönelik yatırmış olduğu tamamlama harcı dikkate alınmadan sehven dava dilekçesinde belirtilen talep miktarı dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Kısa karardan sonra davacı vekilinin 17.04.2023 tarihli talep dilekçesi ile sehven yapılan hata fark edilmiş olmakla kısa karar ile gerekçeli karar hüküm kısmının birbiri ile çelişmemesi adına hüküm kısmında herhangi bir düzeltme yapılmadan sadece gerekçe kısmında bu husustan bahsedilmiştir.

HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; 50.000,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Kötüniyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına,
3-Alınması gerekli 3.415,50 TL harçtan davacı tarafından yatırılan 853,88 TL peşin harç ile 1.120,00 TL tamamlama harcının toplamı olan 1.973,88 TL ‘nin mahsubu ile bakiye 1.441,62 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 44,40 TL başvurma harcı, 853,88 TL peşin harç ve 1.120,00 TL tamamlama harcının toplamı olan 2.018,28 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarfedilen toplam 3.118,70 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- —— sayılı dosyasında davacı tarafından yapılan; 20,40 başvurma harcı, 73,10 peşin harç, 500,00 TL bilirkişi ücreti, 28,00 TL tebligat ücreti olmak üzere toplam 621,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatıran tarafa iadesine,
8-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-6325 sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca ——-tarafından karşılanan 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ——– Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 13/04/2023