Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/480 E. 2021/1173 K. 02.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/480 Esas
KARAR NO: 2021/1173Karar
DAVA: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 20/06/2019
KARAR TARİHİ: 02/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin lehtarı olduğu, —-ibraz tarihl—- vadeleri yaklaştığı için ortaya çıkarılmak istenildiği, ancak çeklerin bulunamadığını, söz konusu çeklerin kim tarafından alındığının bilinemediğini, çeklerin vade tarihlerinin yaklaşması nedeniyle —- dosyası ile çeklerin iptalinin talep edildiğini, yargılama devam ederken gelen yazı cevapları neticesinde menfi tespit ve istirdat davası açmaları için taraflarına süre verildiğini, davaya konu çekin muhasebe departmanından çalındığının öğrenildiğini, sorumlular hakkında yasal haklarını saklı tutuklarını,—– bedelli çekle ilgili olarak davalıya karşı borçlu olunmadığının tespiti ve çekin taraflarına iadesinin talep edildiğini, davaya konu çekin davalı tarafından ——-ciro edildiğini, banka tarafından da—– sayılı dosyası ile yasal takibe konulduğunu, ancak müvekkilinin davalı firmayı tanımadığını ve ticari defterlerinin incelenmesinin de haklılıklarını ortaya çıkaracağını belirterek icra takibinin durdurulması yönünde tedbir kararı verilmesini, müvekkili firmanın çekten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı tarafa dava dilekçesi ve duruşma günü ——usule göre tebliğ edilmiş, davalı tarafça davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle, ——- miktarlı çekten dolayı borçlu olmadığının tespiti ve dava konusu çekin istirdatına ilişkindir.
—– tarafından —- seri numaralı çekin tahsili amacıyla borçlular —başlatıldığı, takip talebinde;——alacağın tahsilinin talep edildiği anlaşılmıştır.
—– uyarınca icra takibinden sora açılan menfi tespit davalarında ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğinden ve de icra dosyasında takip alacaklısı davanın tarafı bulunmadığından davacı tarafın icra takibinin durdurulmasına yönelik tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
Mahkemece tarafların ticari defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi vasıtasıyla bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, dosyaya sunulan —tarihli Bilirkişi raporunda özetle; Davacı tarafın— defterlerinin, noter açılış ve kapanış tasdikleri yerine getirildiği, Davalı tarafa ait ticari defterler, inceleme günü sunulmadığı için ve yerinde inceleme yetkisi talep edilmediği için, incelenemediği, Davacı tarafa ait— seneleri ticari defter kayıtları, —— incelendiği ve davacı ile davalı arasında herhangi bir ticari ilişkiye rastlanmamıştır, şeklinde raporunu sunmuştur.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; Alınan bilirkişi raporu oluşa ve denetime uygun bulunmakla Mahkemece de hükme esas alınmıştır.
Dava konusu çek, Türk Ticaret Kanununun 780 ila 823 maddeleri ile 5941 sayılı Çek Kanunu ve bu Kanun uyarınca çıkarılan tebliğlerle düzenlenen bir kıymetli evraktır. Türk Ticaret Kanununun 818. maddesinin yaptığı atıflar çerçevesinde poliçeye ilişkin hükümlerin uygulanması kabul edilmiştir. Çek bir kıymetli evraktır. Her kıymetli evrak gibi çek te bir hak içerir ve bu hak çeklerde bir alacak hakkıdır. TTK’nın 790. maddesi uyarınca; Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kimse son ciro beyaz ciro olsa bile kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır. Aynı Kanunun 792. maddesi uyarınca; Çek, her hangi bir suretle hamilinin elinden çıkmış bulunursa ister hamile yazılı, ister ciro suretiyle devredilebilen bir çek sözkonusu olsun, hamil hakkını 790 nci maddeye göre ispat ettiği takdirde, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlü bulunmaktadır.
Dava konusu çekin incelenmesinde keşidecisinin —- olduğu, lehtarının davacı şirket olduğu, çekin arka kısmında davacının beyoz cirosunun bulunduğu, davacı şirketten sonraki cironun davalıya ait bulunduğu, akabinde——— sayılı dosyasından verilen ödeme yasağı kararı bulunduğundan işlem yapılamadığı şerhinin bulunduğu, bu şerhte tarih bulunmadığı görülmektedir. Takibe konu çek suretinden çekin ibraz süresi içerisinde ibraz edildiğine ilişkin bir kayıt yer almamaktadır. Bu halde süresi içerisinde ibraz edilmeyen çek, çek vasfını yitirmiş olup adi belge niteliğinde olacaktır.
TTK 64.madde hükmü uyarınca, her tacirin, ticari defter tutma ve iktisadi ve mali durumunu, alacak ve borçlarını ticari defterlerine işleme yükümlülüğü bulunmaktadır. Davacı tarafın incelenen ticari defter ve kayıtlarından ve davalı tarafa ait —– taraflar arasında bir ticari ilişki bulunmadığı, davacının davalıya çek vermesini gerektirir bir borcu olmadığı, tespit edilmiştir.
Belirtilen sebeplerle davacının dava konusu çekten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir. Bununla birlikte davalının çeki iktisabında kötüniyetli olduğu ya da ağır kusurunun bulunduğu ispat edilememekle birlikte dava konusu çekin davalı elinde olmadığı, dava dışı banka elinde olduğu, bu durumda davalı çekin hamili bulunmadığından çeki iade etmesinin de söz konusu olamayacağı sonucuna varılarak çekin iadesine yönelik davacı talebinin reddine karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE, davacının, davalıya ——– miktarlı çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine,
2-Çekin iadesine ilişkin davacı talebinin reddine,
3-Alınması gerekli 3.645,91-TL harçtan peşin alınan 911,48-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.734,43-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından harcanan 911,48-TL peşin harç, 44,40-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 955,88-TL harç giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından harç dışında harcanan 944,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından masraf yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 7.738,49-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne ve Davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/11/2021