Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/479 E. 2020/3 K. 16.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/479 Esas
KARAR NO: 2020/3 Karar DAVA : Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 20/06/2019
KARAR TARİHİ: 16/01/2020
Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilleri … ve …’nın müteveffa ——- yasal mirasçısı olduğu, ——- tarihinde vefat ettiği, müteveffa ——- arasında ——- başlangıç tarihli ve——–numaralı hayat sigorta poliçesini akdettiğini, müteveffa ——— ödemekte bulunduğu primlerin karşılığında sigorta sözleşmesinden beklediği menfaatin vefatı halinde mirasçılarına maddi menfaat temin edeceğini, davalı Sigortaya başvuruda bulunulduğu ancak davalı tarafça beyan yükümlülüğünün ihlal edildiği gerekçesiyle ödeme yapılmaması üzerine dava açılması gidildiğini, davalının ödeme yapmama geekçesinin yerinde bulunmadığı ve dilekçede açıklanan sebeplerle ——TL hayat sigortası tazminatının TTK 1427 madde gereği temerrüt tarihi olan —— tarihinden itibaren ticari işlerde uygulanan avans faizi işletilerek davalıdan alınarak, davacılara miras payları oranında ödenmesine, her türlü yargılama gideri ile avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinin içeriği hukuk muhakemelerinin kanuna aykırı olduğu, davanın görevsiz mahkemede ikame edildiği, tüketici mahkemelerinin görevli olduğunu, davacılar murisinin ——– şubesinden çekilen kredi kapsamında hayat sigortası yaptırdığını, ancak sigortalının beyan yükümlülüğünü ihlal ettiğini, sağlık durumu hakkında yanlış beyanda bulunduğunu, oldukça önemli olan hastalığını gizlediğini, belirtilen sebeplerle hukuki mesnetten yoksun açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibariyle, davacılar murisinin ———– Şubesinden kredinin kullanımı esnasında yapılmış olan hayat sigortası kapsamında sigortalının yaşam kaybına dayalı olarak teminatın ödenmemesinden kaynaklı alacak ilişkindir.
Bir davanın Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için açılan davanın mutlak veya nispi ticari davalardan olması gerekmektedir. Mutlak ticari davalar 6102 sayılı TTK’nun 4. Maddesi uyarınca TTK’nda düzenlenmiş olan bütün hususlardan doğan davalar ile TTK’nun 4. Maddesinde belirtilen özel kanunlardaki davalardır. Nispi ticari davalar ise her iki tarafın tacir olduğu ve dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu davalardır.
Diğer yandan 28/11/2013 Tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 2. Maddesinde; ”Bu kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” hükmü yer almakta, aynı kanunun 3. Maddesinde ise tüketici işlemi tanımlayan ”mal ve hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına yada hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmelerde dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” hükmü yer almaktadır. Ayrıca aynı kanunun 83.maddesinde de ”taraflardan birinin tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez” hükmüne yer verilerek 6502 Sayılı Kanunun tüketici işlemlerinde mutlak uygulama alanı bulacağı ayrıca vurgulanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanun’un 83. maddesinde de taraflardan birinin tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanun’un görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Dosya incelendiğinde; davacıların, davacılar murisi ———tarihinde vefatı dolayısıyla, murisin sağlığında——– Şubesinden çektiği kredinin kullanımı esnasında davalı … ile yapmış olduğu —— başlangıç tarihli ve ———-numaralı————kapsamında, talepte bulundukları görülmektedir. Anılan sigorta poliçesinin ticari amaçla yapılmadığı, davacılar murisinin tüketici konumunda bulunduğu anlaşılmaktadır.——–tarihinden sonra sigortacılık konusunda açılmış bulunan davalarda, tarafların sigortacı ve sigortalı olması durumunda, taraflardan birinin tüketici konumunda bulunması halinde tüketici mahkemeleri görevlidir.
Açıklanan sebeplerle 6502 sayılı Kanunun 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe girdiği, sigorta poliçesinin 22.08.2017 tarihinde akdedildiği, riskin devam eden süreçte gerçekleştiği dikkate alınarak davada tüketici mahkemelerinin görevli olduğu değerlendirilmiş ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114/c ve 115/2. maddeleri uyarınca Mahkememizin görevsizliğine, aynı Kanunun 20.maddesi uyarınca dosyanın talep halinde görevli İstanbul Anadolu Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca mahkememizin görevsizliğine,
2-HMK’nın 20. Maddesi uyarınca, kararın kesinleşmesi ve talep halinde dosyanın görevli Nöbetçi İstanbul Anadolu Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK.’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.16/01/2020