Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/477 E. 2020/468 K. 14.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/477 Esas
KARAR NO : 2020/468 Karar
DAVA: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 16/09/2014
KARAR TARİHİ: 14/07/2020
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili davalı yan ile ————— imzalandığını, anılan Sözleşmenin 4. md. (h) bendinde kural olarak reklamların sınırlanamayacağını (i) bendinde ———- dışında gıda perakende sektöründe faaliyet gösteren firmaların reklamlarına yer verilemeyceği” şeklinde yer alan hüküm uyarınca anılan kurala istisna getirildiğini, —————- reklamlarının rulolarında bulunmasını ve ruloların teslim alınmasını onaylamadığını, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun sınırlarını aşarak reklam konusu ürünün rakip firma ve gruplara ait olması sebebiyle ilgili reklamlar yayımlanmayarak sözleşme hükümlerini açıkça ihlal ettiğini, bununla da yetinilmeyerek müvekkili firmanın anılan fiili ve gayri hukuki uygulamanın sözleşmenin ruhuna ve Rekabetin Korunması Hakkında Kanun amir hükümlerine aykırı olduğu defaten davalı yana sözlü ve yazılı olarak bildirilmiş olmasına rağmen davalının anılan uygulamanın hukuksal temele oturtulmasına matuf olarak ———- tarihinde ek protokol/2 imzalanmasını talep ettiğini, Ek Protokol-2 de hukuka ve kök sözleşmeye açıkça aykırı olarak onay sistemi getirilmiş olması nedeniyle müvekkili firmanın ——- Noterliğinin ———— numaralı fesih ihbarnamesi ile haklı nedenle sözleşmeyi fesh ettiğini, ——— Şubesi tarafından tanzim edilen —————– tutarlı kesin teminat mektubunun (her türlü talep ve dava hakları ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere) nakde çevirmesinin teminatsız veya uygun görülecek bir teminat karşılığında tedbiren durdurulmasını, akabinde ise yargılama icrası ile feshin haklılığının tespiti ile müvekkilinin haklı fesih nedeni ihtarname tarihinden itibaren doğmuş doğacak zararlarının karşılığı olarak hertürlü talep ve dava hakları ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik ————— avans faizi ile birlikte tahsiline, teminat mektubunun iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının iddia ettiği alacağının belirlenebilir nitelikte olduğunu, davanın açıldığı sırada davacının dava dilekçesinde de hesaplamasını yaptığı —— tutarı üzerinden davanın açılması gerekirken fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak —— üzerinden davacının zarar talep etmekte olmasının açık şekilde dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, davaya konu ihtilafın taraflar arasında imzalanan ——-tarihli sözleşmeye dayanmakta olup, sözleşme uyarınca tarafların davalı ——–bedelsiz kasa rulosu verilmesi karşılığında davacı ——- adetlik reklam alanı içerisinde —- adet reklam alanı ayrılmasına ilişkin olarak mutabakata vardıklarını, bununla birlikte sözleşmenin hemen imzalanması akabinde davacının zor durumda olduğunu belirtirek sözleşmeye ilişkin bazı yükümlülüklerinin ötelenmesini istediğini ve bu kapsamda —- tarafından iyiniyet çerçevesinde davacının bu talepleri kabul edilerek davacının yükümlülüklerinin ileriki tarihlere bırakılması için ————– tarihli Ek Sözleşme imzalandığını, bu sözleşmeye rağmen davacı tarafın sözleşme konu edimlerini ifa etmediklerini, davacının sadece —————— dağıtımını gerçekleştirdiğini, sözleşmeyi fesheden taraf olarak davacının kar mahrumiyeti talep edemeyeceğini, müspet zarar talebinde bulunan kimsenin sözleşmeden dönmemiş olması sözleşmeden dönme varsa dönen tarafın kendisi olmaması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE :
Dava; sözleşmeye aykırılık nedeni ile feshedilen sözleşmeden dolayı uğranılan kar mahrumiyetinden dolayı fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak açılmış alacak davasından ve teminat mektubunun iadesine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesi ekinde delillerini ibraz etmiş, ayrıca———– tarihli dilekçe ekinde de karşılıklı mailleri sunmuştur. Davalı tarafta cevap dilekçesini tekrar etmiş ve ——– tarihinde delillerini sunarak bilirkişi incelemesi talep etmiştir. Oluşturulan bilirkişi heyetine davacı tarafın —— yılları ticari defterleri üzerinde inceleme yapma yetkisi verilerek dosya tevdii olunmuş, alınan ————günlü raporda davacı tarafın ——– Noterlik ———– sayılı fesih ihbarnamesine feshinin haklı bir fesih kabul edilmeyeceği tazminat talebi ile teminat mektubunun iadesi talebinin haklı rapor olmadığı edilmiştir.
Mahkememiz —————- tarihli kararında; Davacı tarafın davalının reklam ilanında yer verilen ——– ürünün yazar kasa fişi arkasında bulunmasına itiraz ederek ve itiraz sebebi olarakta ürünün kendi mağazasında satılmıyor olmasını, muadil ürünlerin satılıyor olmasını gösterdiği, ayrıca ————-ait reklamın yayınlanmasını kabul etmediğini, böylece sözleşmenin anılan hükmünü ihlal ettiğini belirttiği görülmektedir. Ancak Borçlar Kanunu 26. md. ne göre bir sözleşmenin içeriğini kanunda öngörülen sınırlar içinde taraflar özgürce belirleyebilir. Davacının sözleşmeyi Feshetmesinin gerekçe olarak gösterdiği nitelendirme ve değerlendirmeler rekabetin korunması hakkında kanun 4. md. kapsamında rekabetin kısıtlanması olarak değerlendirilemez. Davalı tarafın mağazalarında kullanılan yazar kasa fişlerinde ürün gamında yer almayan firma ve markaların reklam olarak yer almasının sözleşmenin 4/i maddesinde düzenlenen genel ahlaka ve kanuna uygun reklam alınacağı düzenlemesine aykırılık teşkil etmesi nedeni ile davacının tüm dosya kapsamı karşısında —–tarihli rulo temin sözleşmesini—– Noterlik —————— fesihnamesi ile feshinin haklı bir fesih olarak kabul edilemeyceğinden davacının kanıtlanamayan ve haklı görülmeyen davasının reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
————————-tarihli ilamıyla; Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiş ve dava sözleşmenin feshinden kaynaklanan zararın tazmini ve sözleşme kapsamında verilen teminat mektubunun iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş ise de, teminat mektubunun iadesi koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği hususları tartışılmaksızın karar verildiği gerekçesi ile mahkeme kararı belirtilen kısma yönelik olarak bozulmasına karar verilmiştir.
————sonrası dosya yukarıdaki esasına kaydı yapılarak, taraflara duruşma günü tebliğ edilmiştir. Mahkememiz ——— tarihli Celsesinde ———- bozma kararına uyulmasına karar verilmiş, eksiklik bulunmaması halinde bir sonraki celsenin sözlü yargılama duruşması olarak görülmesine karar verilmiştir.
—— tarihli Celsede davalı vekili söz alarak teminat mektubunun ———- tarihinde ilgili banka şubesine iade edildiği bildirilmiş ve kesin teminat mektubunun iadesine ilişkin ———- bulunan davalı şirkete yazının bir örneği dosyaya sunulmuştur. Bu hususta beyanda bulunması için davacı vekiline iki haftalık kesin süre verilmiş ise de davacı vekilince bu süre zarfında sessiz kalınarak herhangi bir beyanda bulunulmamıştır.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve ———- ilamı birlikte değerlendirildiğinde; Davacı tarafın kar kaybına dayalı olarak açmış olduğu maddi tazminat istemi hakkında Mahkememizce verilen karar ———–kararı kapsamı dışında bırakılmakla kesinleştiğinden bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına, davalı vekilince dava konusu teminat mektubunun muhatap Bankanın ——————-Şubesine iade edildiği belirtilerek buna ilişkin kayıt sunulması sebebiyle dava konusu teminat mektubunun davalı tarafça iade edildiği kanaatine varılmış olup bu kısma ilişkin davanın da konusuz kaldığı anlaşıldığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
HMK 331.madde hükmü uyarınca davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde, hakim, davanın açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir eder. Davalı tarafın davacı tarafça sözleşmenin feshi dolayısıyla bir zarar ve ziyan talebi bulunmamaktadır. Nitekim davalı tarafça dava konusu teminat mektubunun ilgili bankaya iade edilmesi de belli bir zarar ve ziyan talebinin bulunmadığını göstermektedir. Taraflar arasındaki sözleşme ve ek protokol feshedildiğine ve taraflar arasında bu kapsamda hukuki bir ilişki kalmadığına ve davalının da sözleşmenin feshi dolayısıyla zararının oluştuğu iddiası ile karşı taraftan bir talebinin de bulunmamasına göre dava konusu teminat mektubunun davalı yedinde tutulmasının haklı bir gerekçesi kalmadığı iadesinin gerektiği değerlendirilmekle bu çerçevede davacı yararına yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği değerlendirilmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafın maddi tazminat talebi hakkında Mahkememizce verilen karar ————– kararı kapsamını dışında bırakılmakla kesinleştiğinden bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
2-Dava konusu teminat mektubunun davalı tarafça iade edildiği ve bu kısma ilişkin dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,
3-Alınması gerekli 54,40-TL harcın peşin yatırılan 853,90-TL harçtan mahsubu ile bakiye 799,50-TL harcın davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 54,40-TL peşin harç, 25,20-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 79,60-TL.nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından harç dışında harcanan 2.620,00-TL yargılama giderinin davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan (%80 kabul % 20,00 ret) 2.096,00-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından harcanan 72,00-TL yargılama giderinin davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan (%80 kabul % 20,00 ret) 14,40-TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 6.000,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde kendilerine iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde TEMYİZ yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı 14/07/2020