Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/462 E. 2022/86 K. 03.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/462 Esas
KARAR NO : 2022/86
DAVA : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 07/11/2018
KARAR TARİHİ : 03/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- — kullandığı —- plakalı aracın —-yüksek hız ve yol,— yaya olarak karşıya geçen davacı —- çarptığını, davacının hayati fonksiyonlarına ağır etkisi olacak ve yaşamını tehliyeke sokacak şekilde yaralanmasına sebep olduğunu, kaza sonrasında davacının bilinci kapalı şekilde hastaneye götürüldüğünü, yoğun bakımda yatan davacının ölümden döndüğünü, davacının uzunca bir süre hafıza kaybı yaşadığını, eşini ve çocuklarını tanıyamadığını, şoför olarak çalışan davacının sağlığına kavuşamadığını ve tedavisi devam ettiği için iş başı yapamadığını,— Esas sayılı dosya ile davalı sürücü —-hakkında ceza davası açıldığını, trafik kazasının sebep olduğu bedensel zararlar nedeniyle fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak üzere gerçek zararının bilirkişi raporu le tespitinden sonra arttırma hakları saklı kalmak kaydıyla işleten ve sürücü yönünden olay tarihinden, — için sigorta limitini aşmamak üzere temerrüt tarihinden işletilecek avans faiziyle,— maddi tazminat, olay tarihinden işletilecek avans faizi ile beraber — manevi tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin sorumluluk sınırına göre — işleten ve sürücüden müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı —- vekili cevap dilekçesinde özetle; KTK 97. maddesi gereğince davacının uyuşmazlığın çözümlenmesi için gerekli belgelerle birlikte davalı — başvurması gerektiğini, kanun ile düzenlenen emredici nitelikteki özel dava şartını yerine getirmeyen davacının talebinin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddedilmesi gerektiğini, davalı sigorta — sorumluluğunun poliçe üzerinde yazılı teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere poliçede yazılı özel şartlar ve trafik sigortası genel şartları kapsamı ile sınırlı olduğunu, trafik sigortasının bir meblağ sigortası olmayıp bir zarar sigortası olduğunu, yapılacak inceleme sonucunda davalı sigortanın sorumluluğunda bir bedel ortaya çıktığı takdirde sorumluluğun— ile sınırlı olduğu, manevi tazminat talebinin teminat dışı olduğunu, öncesinde hiçbir hasar başvurusunda bulunmaksızın dava açıldığından davalı— şirketinin temerrüdünden bahsedilemeyeceğini, davalı sigortanın dava açılmasına sebebiyet vermediğinden dava masrafları ve — sorumlu olmayacağı, hükmedilmesi gereken faiz türünün yasal faiz olduğunu, — sürücüsünün kusuru oranında sorumluluğunun olduğunu, kazanın meydana gelmesinde sürücünün kusurunun belirlenmesi için bilirkişiden kusur raporu alınması gerektiğini, tazminat hesabının sigortalının kusur oranınca yapılması gerektiğini, müvekkili şirketin temerrüdü bulunmadığından faizin yasal faiz oranında ve dava tarihinden itibaren işletilmesi gerektiğini, açılan davanın reddine, masraf, faiz ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar —vekili cevap dilekçesinde özetle; kazanın oluşunda davacı tarafın iddia ettiği gibi davalı sürücünün yüksek hız ile seyir etmesinin söz konusu olmadığını, dava tarihinden 1 yıl önce meydana gelen trafik — aydınlanmamış, davacının kıyafetlerinin tamemen koyu renkte olup görüş mesafesinin çok düşük olduğunun dikkate alınması gerektiğini, özellikle davalının kullandığı aracın davacıya çarpma noktası da dikkate alındığında, davacının kontrolsüz ve koşarak araç yoluna girmesi sonucu meydana geldiğini, olay sonrasında davacı yaralıyı ailesiyle birlikte hastanede ziyaret ederek gerekli masrafları karşılama ve insani görevlerini yapmak istediğini, ancak yakınlarının tepkili davranışları sonucu hastaneden ayrıldığını, istemeyerek meydana gelen bu kaza sonucunda çalışamayan davacıya katkıda bulunmak için kendi maddi imkanlarını da zorlayarak davacı adına 5.000,00 TL gönderdiğini, bu yardımı kabul etmemeleri üzerine bu bedelin kendisine iade edildiğini, müvekkilinin istenmeyerek meydana gelen bu olay nedeniyle insani, maddi ve manevi olarak elinden geleni yapmaya çalıştığını, açıklanan nedenlerle haksız ve dayanasız açılan davanın reddine, dava harç ve masraflarıyla vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle; davalı —— sigortaya başvuru yapılmadığına ilişkin iddiasının asılsız olduğu, sigortaya başvuru yapıldığı ancak ödemenin yapılmayacağının bildirildiği, davalı sigortanın —- giderlerinden sorumluluğunun devam ettiğini,—– davaya dahil edilmesi gerektiğini, davacının kaza nedeniyle ağır şekilde yaralandığını, davacının yoğun bakıma kaldırıldığını, davalıların davacıyı ziyaret etmediğini ve arayıp sormadığını beyan ederek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar — vekili 2. cevap dilekçesinde özetle; davalıların davacıyı ziyaret etmek için hastaneye gittiğini, davacının kardeşi ile görüştüklerini, davacıya yardım amacıyla 5.000 TL gönderilmiş ise de iade edildiğini, daha sonraki süreçte ise görüşmek istemelerine rağmen davacı ve yakınlarının kabul etmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
— sayılı görevsizlik kararı ile dosya mahkememize gönderilmiştir. Davalı—– aracın — olması ve davanın sigorta hukukundan kaynaklı olması nedeniyle mahkememizin görevli olduğu anlaşılmıştır.
Dava, hukuki niteliği itibariyle; 28.11.2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasında yaralanan davacının, davalılar araç sürücü, araç işleteni ve aracın — maddi tazminat, davalılar sürücü ve işletenden manevi tazminat talebine ilişkin tazminat davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık ise; dava konusu kazanın oluşumunda tarafların kusur durumu, davacının kaza nedeniyle maluliyetinin olup olmadığı, maluliyet oluşmuş ise maluliyet oranı ve süresi, davacının kaza nedeniyle bakıcı ve tedavi gideri talep edip edemeyeceği, davacının manevi tazminat talep edip edemeyeceği, tazminatlar yönünden faiz türü ve faizin başlangıç tarihi hususlarında uyuşmazlık olduğu tespit edilmiştir.
Dava dilekçesinde davacının maddi tazminat taleplerinin neye ilişkin olduğu tam olarak anlaşılamadığından, davacıya maddi tazminat talebini ayrıştırması için — tarihli duruşmada süre verilmiş, davacı vekili tarafından talep ayrıştırma dilekçesi sunulmuş, dilekçede özetle — olan maddi tazminat talebini — tedavi masrafı, —kazanç kaybı, 1250 TL çalışma gücünün kaybedilmesinden kaynaklı zararlar olarak ayrıştırdığı tespit edilmiştir. Davacı vekili tarafından ıslah dilekçesinde maddi tazminat talebi yönünden bakıcı ve tedavi giderleri — göremezlik maddi zararı yönünden 1.000 TL talebini ise — artırdığını belirtmiştir. — davacı vekilinden çelişkinin giderilmesinin istenildiği, duruşmada; “Davacının dava açarken 3.000,00-TL maddi tazminat talep ettiği, talebini ayrıştırmadığı, mahkemece talebin ayrıştırılması için davacı vekiline süre verildiği, davacı vekili tarafından 500,00 TL tedavi gideri alacağı, 1.250 TL efor kaybı alacağı ve 1.250 TL kazanç kaybı alacağı olarak talebini ayrıştırdığı, ıslah dilekçesinde ise bakıcı ve tedavi gideri yönünden— iş göremezlik maddi zararı yönünden ise — yükselttiğini beyan ettiği anlaşıldı, bu beyanlar arasında çelişki olduğu anlaşıldığından çelişkinin giderilmesi için davacı vekilinden soruldu; — gideri talebimizi — efor kaybı alacağı talebimizi—— yükseltiyoruz …” şeklinde tespit yapıldığı anlaşılmış, bu beyan dikkate alınarak yargılamaya devam olunmuştur.
Kazaya karışlan araç trafik kaydı, kaza tespit tutanağı, hastane kayıtları, ceza dosyasının bir örneği, poliçe, hasar dosyası, tarafların sosyal ve mali durum araştırma tutanakları, davacı —hizmet dökümü, davacıya —-tarafından yapılan ödemelere ilişkin belgeler vs. taraflarca bildirilen tüm deliller dosya içerisine alınmıştır.
Davacının maluliyetinin belirlenmesi —– tevdi edilmiş, —özetle; davacının kalıcı maluliyetinin olmadığı, iyileşme süresinin 12 aya kadar uzayabileceği rapor edilmiştir.
Kazanın oluşumunda tarafların kusur durumunun belirlenmesi, tedavi masrafları ve maluliyet tazminatı hesaplaması yapılması için dosya bir makine mühendisi, bir doktor ve bir aktüerya bilirkişisinden oluşan bilirkişi heyetine– tarihli bilirkişi heyet raporu dosyaya alınmıştır. Raporda özetle; davalı tarafa sigortalı—– araç sürücüsü davalı ——
%75 oranında kusurlu olduğu,
davacı yaya— %25 oranında kusurlu olduğu,
bakıcı ve tedavi giderleri yönünden;
sağlık kurumlarındaki tedavi giderlerinin —–karşılandığı,
%75 kusur oranında 8.893,61 TL tedavi giderinin talep edebileceği 6.670,21 TL
kısmından davalıların sorumlu olup olmadıkları ve sorumlu iseler sorumluluk
miktarlarının mahkemenin takdirinde olduğu,
1.886,70 TL bakıcı, 1.500,00 TL pansuman, yardımcı tıbbi malzemeler ve ilaç
gideri, 2.500,00 TL ulaşım ve bu esnadaki soysal giderleri için olmak üzere toplam
5.886,70 TL’nin %75 kusur oranında talep edebileceği 4.415,03TL kısmından davalıların
sorumlu olup olmadıkları ve sorumlu iseler sorumluluk miktarlarının
mahkemenin takdirinde olduğu, — ait———–
tutarındaki giderlerin kişinin kazada yaralanmasının tedavisi ile ilgili olup olmadığı
değerlendirilemediğinden hesaplamaya dahil edilmediği, takdirin mahkemeye ait
olduğu, iş göremezlik maddi zararı yönünden; davacının talep edebileceği geçici iş göremezlik maddi zararının kalmadığı,
temerrüt başlangıcının davalı — tarihi olduğu, davalı sürücü
ve işleten yönünden ise temerrüt başlangıcı haksız fiilin başlangıcı olan 28.11.2017 tarihi olduğu ve faiz nev’inin yasal faiz olduğu
rapor edilmiştir.
Kök raporda tazminat hesaplaması yapılırken davacının aylık gelirinin yasal asgari ücret olarak hesaplamanın yapıldığı, halbuki davacının —- dökümlerinin incelenmesinde davacının— yüksek olduğu anlaşılmış, davacının belirlenen gerçek geliri üzerinden tazminat hesaplaması yapılması için dosya bilirkişi heyetine tevdi edilerek ek rapor alınmıştır. Ek raporda özetle; tedavi giderleri yönünden kök rapordaki tespit ve görüşlerinde değişiklik gerektiren
bir hususun bulunmadığı, buna göre; davacının talep edebileceği tedavi giderinin kök raporda da tespit edildiği gibi (—- olduğu, iş göremezlik maddi zararı yönünden;
davacının talep edebileceği geçici iş göremezlik maddi zararının 11.403,14 TL olduğu, temerrüt başlangıcının davalı sigorta şirketi yönünden 07.11.2018 tarihi; davalı sürücü ve
işleten yönünden ise temerrüt başlangıcı haksız fiilin başlangıcı olan 28.11.2017 kaza tarihi olduğu ve
faiz nev’inin yasal faiz olduğu
rapor edilmiştir.
Davacının maddi tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirmede; davacının —- tarihinde meydana gelen trafik kazasında yaralandığı, kazanın oluşumunda davacı yayanın dikkatsiz ve özensiz davranışından dolayı %25 kusurlu olduğu, davalı sürücünün ise aracını mahal şartlarına uygun olarak, yol özelliklerine göre hızını yavaşlatmamasından dolayı %75 kusurlu olduğu, bilirkişi tarafından belirlenen bu kusur durumunun olayın oluş şekline uygun olduğu, ceza dosyasındaki kusur belirlemesi ile de uyumlu olduğu anlaşılmış olduğundan hükme esas alınmış, kaza tarihinde yürürlükte olan özürlülük ölçütü …yönetmeliğine göre düzenlenen rapora göre davacının kalıcı maluliyetinin olmadığı, geçici iş göremezlik süresinin ise 12 ay olduğu belirlenmiş, davacının belirlenen gerçek geliri dikkate alınarak hesaplama yapılmış, davacıya ——- tarafından yapılan ödemeler mahsup edildikten sonra davacının — gideri tazminatı ve—geçici iş göremezlik tazminatı alacağının olduğu belirlenmiş, davacının maddi tazminat talebi bu miktarlar dikkate alınarak kısmen kabul edilmiştir. Davacı tarafından her ne kadar — ve ——-
tutarındaki giderleri talep edilmiş ise de bu giderlerin kişinin kazada yaralanmasının tedavisi ile ilgili olup olmadığı belirlenemediğinden hesaplamada dikkate alınmamıştır. Yine davacı her ne kadar talep ayrıştırma dilekçesinde —- maddi tazminat talebinin çalışma gücünün kaybedilmesinden doğan kayıplardan (ekonomik geleceğin sarsılması) dolayı talep etmiş ise de; davacının çalışma gücü kaybının olmaması (ekonomik geleceğin sarsılmaması) nedeniyle bu talebinin reddine karar verilmiştir.
Davacının manevi tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirmede ise; manevi tazminat, zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların — birlikte olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu da gözönünda tutularak, 6098 sayılı B.K’nun 56.maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K’nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedileceği öngörülmüştür. Belirtilen hususlar dikkate alındığında davacının kaza nedeniyle yaralandığı, dava konusu kazada davalı araç sürücüsünün %75 kusurlu olduğunun belirlendiği, somut olayın özelliği, kusur durumu, davacının yaşı, davacının kalıcı maluliyetinin olmayışı, tarafların sosyal ve mali durumu dikkate alınarak davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının maddi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile; 11.085,24 TL bakıcı ve tedavi gideri tazminatı ve 11.403,14 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 22.488,38 TL’nin davalılar ——-yönünden kaza tarihi olan — tarihinden itibaren, diğer davalı—— yönünden ise —– tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
2-Davacının manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile; 10.000,00 TL’nin kaza tarihi olan 28.11.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar —- müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
3-Maddi tazminat davası yönünden alınması gerekli 1.536,18 TL harçtan davacının yatırmış olduğu 181,03 TL peşin harç ile 350,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 531,03 TL mahsubu ile kalan 1.005,15 TL harcın davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
4-Maddi tazminat davası yönünden davacı tarafından yatırılan 181,03 TL peşin harç, 35,90 TL başvurma harcı, 350,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 566,93 TL’nin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Maddi tazminat davası yönünden davacı tarafından yapılan 3.492,80 TL masrafın davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan (%94,73 kabul %5,27 ret) 3.308,72 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Maddi tazminat davası yönünden davalı———sarf edilen toplam 70,00 TL masrafın davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan (%94,73 kabul %5,27 ret) 3,68 TL nin davacıdan alınarak davalı — verilmesine, bakiye kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Maddi tazminat davası yönünden davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden —-göre davacı vekili için takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-Maddi tazminat davası yönünden davalılar kendini vekille temsil ettirdiğinden — göre davalılar vekili için takdir olunan ——vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
9-Manevi tazminat davası yönünden alınması gerekli 683,10 TL harcın davalılar —– müşterek ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
10-Manevi tazminat davası yönünden yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
11-Manevi tazminat davası yönünden davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden —göre davacı vekili için takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılar — müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
12-Manevi tazminat davası yönünden davalılar —- kendini vekille temsil ettirdiğinden –göre davalılar — vekili için takdir olunan — vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar — verilmesine,
13-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı —- vekilinin Yüzüne karşı diğer tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı.