Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/460 Esas
KARAR NO: 2023/349
DAVA: İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 14/06/2019
KARAR TARİHİ: 09/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında yapılan taşıma sözleşmeleri gereğince düzenlenen navlun bedellerine ilişkin faturaların tahsili amacı ile —— Esas sayılı dosyasında icra takibine geçildiğini ancak icra takibinin davalı şirketin borca ve ferilerine itirazı nedeniyle durdurulduğunu, müvekkili ile davalı arasında yapılan anlaşma gereği, müvekkili şirket tarafından davalıya ait emtiaların uluslararası nakliyesinin üstlenildiğini, iş bu anlaşma uyarınca müvekkili şirket tarafından icra dosyasına konu edilen farklı tarihte ve farklı alıcılara teslim edilmek üzere taşıma hizmeti ifa edildiğini, müvekkili şirket tarafından ifa edilen —– nakliye hizmetine ilişkin olarak ——-bedelli navlun faturası düzenlendiğini, müvekkili tarafından eksiksiz ifa edilen taşıma hizmetine mukabil davalı tarafından navlun ücreti ödenmemiş olduğundan, davalı şirket aleyhinde icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın itirazı nedeniyle takibin durduğunu açıklanan nedenlerle davalının ——– sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine vaki itirazının iptali ile icra takibinin 2.900,00 EURO’ya takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesine göre işletilecek faizi ile devamına, haksız ve hukuka aykırı yapılan itiraz nedeni ile müvekkil lehine %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Usulüne uygun çağrı kağıdı tebliğine rağmen davalı şirket vekili vekaletnamesini sunmuş, ancak davaya cevap vermemiştir.Somut yargılama devam ederken —– Esas sayılı dosyasından ———ile davalı şirketin iflasına karar verildiği,——-sayılı dosyasında iflas dosyasının açıldığı görülmüştür.—- İcra Müdürlüğü, (davalı) müflis şirket hakkındaki —- dosyasında tasfiyenin basit tasfiye olarak yürütüldüğünü, tasfiye işlemlerinin müdürlüklerince yürütülmesi sebebiyle iflas idare memurlarının olmadığını bildirilmiştir. Müflis şirketin tasfiyesinin basit tasfiye şeklinde yürütüldüğü anlaşıldığından davalı adına ——İcra Müdürlüğü’ne dava dilekçesi, bilirkişi raporu ve duruşma günü tebliğ edilmiş, usulüne uygun çağrı kağıdı tebliğine rağmen davaya cevap verilmemiş, duruşmalara katılınmamıştır. —– tarihli en güncel cevabi yazısında, tasfiyenin basit usulde yürütüldüğü ve 2. Alacaklılar toplantısının yapılmayacağı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; hukuki niteliği itibariyle taşıma sözleşmesinden kaynaklı navlun alacağı nedeniyle tanzim edilen faturaya dayalı olarak davacı tarafından davalı aleyhine ——– Sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatına ilişkindir. Yargılama sırasında davalı şirket hakkında iflas kararı verilmesi nedeniyle somut davaya, hukuki niteliği itibariyle sıra cetveline kayıt kabul davası olarak devam etmek gerekmiştir.Mahkememizce; —– sayılı icra dosyası celp edilmiş, incelenen icra dosyasında — tarihinde davacı tarafından ——— alacak üzerinden icra takibi başlatıldığı, davalı yana ödeme emrinin 26/02/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalının süresi içerisinde 05/03/2019 tarihinde yetkiye ve borca itiraz ettiği anlaşılmıştır. İtirazın iptali davasının ise, süresi içerisinde 14/06/2019 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Mahkememizce; iflas kararından önce, davalı şirketin 2018 yılına ilişkin ticari defterlerinin incelenmesi amacıyla talimat yazılarak dosyanın mali müşavir bilirkişiye tevdine karar verilmiştir. Davalının, defterlerini ibraz etmemesi nedeniyle davalının defterleri üzerinde inceleme yapılamamış ve bu nedenle, talimat iade edilmiştir.Mahkememizce; davacı şirketin ticai defterlerinin incelenmesi amacıyla dosyanın mali müşavir ve taşımacılık uzmanından oluşan bilirkişi heyetine tevdine karar verilmiştir. Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 26/04/2021 tarihli raporda özetle; davacı şirket tarafından ibraz edilen yasal defterlerin usulüne uygun tutulmuş olduğu ve sahibi lehine delil olma özelliğini haiz olduğu, davalı yanın ticari defter kayıt ve belgelerini ibraz etmediği, davacı şirket yasal defterlerinde davalı adına keşide edilen faturanın e-fatura olduğu ve
davalının da e-fatura mükellefi olduğu, takip tarihi itibarıyla (22.02.2019) davacı yasal defterlerinde davalının borcunun 2.900 Euro olduğu ve (1 Eur: 6,0462.-TL) 17.533,98.-TL davacının alacaklı olduğu, CMR belgesinin düzenlendiği,
davacının uluslararası karayolu ile eşya taşıma sözleşmesi ve ifası kaynaklı 2.900 EURO alacaklı olduğunun değerlendirildiği, davalının tebellüğ ettiği faturaya süresinde itiraz etmediği, takip aşamasında itiraz için ödeme veya sair şekilde borcun sona erdiğini ortaya koyması gerektiği, takip tarihinden itibaren %4 temerrüt faiz talebinin somut olaya uygun olduğu, davacının alacağının likit ve muaccel iş görme-taşıma faturasına dayandığı yönüne görüş bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu, taraflara tebliğ edilmiştir. Davacı vekili, rapora karşı beyan dilekçesi sunmuştur.Davalı şirket hakkında —- Esas sayılı dosyasından 28/06/2021 tarih saat 14.58 itibari ile iflas kararı verildiği, —– sayılı dosyasında iflas dosyasının açıldığı görülmüştür. ——-Karar sayılı iflas kararının 19/09/2022 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. ——– tarihli en güncel cevabi yazısında, tasfiyenin basit usulde yürütüldüğü ve 2. Alacaklılar toplantısının yapılmayacağı bildirilmiştir.İlgili vergi dairesinden müflis şirketin——– ayına ilişkin BA formu celbedilmiş, BA formunda müflis şirketin davacıya ilişkin olarak KDV hariç 17.185,00-TL bildirim yaptığı görülmüştür.
Davacı vekili, 17/02/2022 tarihli dilekçesi ile alacak kaydı için iflas masasına başvurduğunu belirtmiştir. Davacı vekilinin alacak kaydına ilişkin başvuru dilekçesinin incelenmesinde; icra takibinin bulunduğu icra müdürlüğünün iflas tarihi olan 28/06/2021 tarihli tahsil harcı dahil edilmeden yapılan kapak hesabında müflisin 35.200,59-TL borçlu olduğunun belirlendiğini belirterek 35.200,59-TL alacaklarının iflas masasına kaydını talep ettiği anlaşılmıştır.
İcra dosyasının incelenmesinde; 28/06/2021 tarihli dosya kapak hesabında bakiye borç miktarının 35.200,59-TL (30.276,00-TL takipte kesinleşen miktar, 44,40-TL başvurma harcı miktarı, 4.541,40-TL vekalet ücreti miktarı-tam, 272,04-TL toplam faiz miktarı, 66,75-TL masraf toplamı) olarak tespit edildiği anlaşılmıştır. ——— İcra Müdürlüğü, davacının alacak kaydı talebinin sıra cetvelinde nizalı olarak kaydına karar verildiğini bildirmiştir. Alacağın nizalı olarak kaydına karar verilmesi nedeniyle somut yargılamaya devam edilmiştir.
Öncelikle davalı şirketin iflas kararından önce yaptığı icra takibindeki yetki itirazının ve buna göre geçerli bir icra takibi bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir. Türk Borçlar Kanunu’nun 89. Maddesinde para borcunun alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ödeneceğinin düzenlemesi ve davacı alacaklının yerleşim yerinin de icra takibi açılış tarihinde ——olması nedeniyle yetki itirazının reddine karar verilmiştir.—————— sayılı ilamında şu hususlara yer verilmiştir:”İİK’nun 195/1. maddesinde “Borçlunun taşınmaz mallarının rehni suretiyle temin edilmiş olan alacaklar müstesna olmak üzere iflasın açılması müflisin borçlarını muaccel kılar. İflasın açıldığı güne kadar işlemiş faiz ile takip masrafları anaya zammolunur.” hükmü yer almaktadır. İİK’nın 195. maddesinde müflisin borçlarının iflasın açılması ile muaccel olacağı ve iflasın açıldığı güne kadar işlemiş faiz ve takip masraflarının ana paraya ilave edilerek masaya kaydedileceği öngörülmüş olduğuna göre, iflas masasına yazılacak alacakların iflas tarihi itibariyle hesaplanıp, belirlenmesi gerekmektedir. İflasın açılması ile ipotekle temin edilen alacaklar hariç, diğer alacaklar muaccel hale gelir ve iflasın açıldığı tarihe kadar işleyen faizler ve takip masrafları da asıl alacağa eklenerek masaya yazılır. Hükümde öngörülen alacaklar ana para alacağı ile iflas tarihine kadar işlemiş faiz ve alacaklı daha önce takibe geçmiş ise takip masrafları olup, tahsil harcı takip masrafı ise de borçlunun iflas etmesinden dolayı bir tahsilat yapılmadığından tahsil harcının iflas masasına kaydı istenemez. İİK’nın 138/3 maddesinde ise “Vekil vasıtasiyle yapılan takiplerde vekalet ücretinin miktarı, alacaklı ile borçlu arasında yapılmış sözleşmeye bakılmaksızın, icra memuru tarafından avukatlık ücret tarifesine göre hasaplanır. Bu şekilde tayin olunan vekalet ücreti de takip masraflarına dahildir.” düzenlemesine yer verilmiştir. Bu hüküm uyarınca icra vekalet ücreti ise takip masrafları kapsamında olup iflas masasına kaydı istenebilir.———-sayılı ilamında; ”…İİK’nın 195/1-2. maddesine göre “İflasın açıldığı güne kadar işlemiş faiz ile takip masrafları anaya zammolunur.” cümlesinden hareketle iflasın açılması ile ipotekle temin edilen alacaklar hariç, diğer alacaklar muaccel hale gelir ve iflasın açıldığı tarihe kadar işleyen faizler ve takip masrafları da asıl alacağa eklenerek (tahsil harcı bu hesaplama dışında bırakılarak) kapak hesabı yapılıp davacının alacağı belirlenerek bu bedel üzerinden kayıt kabul kararı verilmesi…” gerektiğine,
———– ilamında; “…Öte yandan, icra vekalet ücretinin takip masraflarına dahil olduğuna ilişkin İİK’nun 138/3 maddesi ile iflasın açıldığı güne kadar işlemiş faiz ile takip masraflarının anaparaya ekleneceğine ilişkin İİK’nun 195 maddesi karşısında 9.057,31 TL’lik icra vekalet ücretinin iflas masasına kayıt kabulüne ilişkin davanın reddine karar verilmesi hatalı olup, bu nedenle kararın bozulması gerekmekte ise de, yapılan bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın HMK 370/2 maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına…” karar verilerek icra vekalet ücretinin iflas masasına kaydı gereken takip masraflarından olduğuna işaret edilmiştir. —–emsal kararlarında ifade edildiği gibi yabancı para alacaklarının iflas masasına kayıt şekli konusunda İcra ve İflas Kanunu’nda açık bir hüküm bulunmasa da İcra ve İflas Kanunu’nun 198. maddesinin 1. fıkrasında, konusu para olmayan alacakların, ona eşit bir kıymete para alacağına çevrileceği öngörülmüştür. Öğretide, konusu yabancı para olan alacakların da anılan yasa hükümlerine göre iflasın açıldığı andaki döviz kuru üzerinden Türk Lirasına çevrilerek iflas masasına yazdırılacağı kabul edilmiştir —————
Tüm dosya kapsamı, toplanan bilgi ve belgeler ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki taşıma sözleşmesi uyarınca davacı şirketin yaptığı uluslararası taşıma işi nedeniyle davalıya hitaben düzenlediği 2.900-Euro tutarındaki faturanın ödenmemesi üzerine icra takibi başlattığı, davalı şirketin itirazı nedeniyle icra takibinin durduğu, bu nedenle işbu itirazın iptali davasının açıldığı, yargılama devam ederken davalı şirketin iflası nedeniyle işbu davanın kayıt kabul davasına dönüştüğü, davacı şirketin iflas masasına alacak kaydı talebinin alacağın nizalı olarak kaydına karar verilmesi nedeniyle davaya devam edildiği anlaşılmıştır. Somut davada iflas kararından önce yaptırılan bilirkişi incelemesinde davalı taraf defterlerini ibraz etmemiş olup; davacı defterlerinin incelenmesinde icra takibine konu faturanın kayıtlı olduğu, davacının uluslararası karayolu ile eşya taşıma sözleşmesi ve ifası kaynaklı 2.900 EURO alacaklı olduğunun değerlendirildiği yönünde görüş bildirilmiştir. Ayrıca davalı şirketin 2018 yılı Kasım ayı BA formunda da davacı şirkete ilişkin olarak KDV hariç 17.185,00-TL bildirimin yapıldığı görülmüştür. Tüm bu nedenlerle, davacının, davalı müflis şirketten icra takibine konu fatura bedeli kadar alacaklı olduğu ve davalı müflis şirketin icra takibine itirazında haksız olduğu anlaşılmıştır. Yukarıda yer verilen ———- ilamları gereğince iflasın açıldığı güne kadar işlemiş faiz ve takip masrafları anaparaya eklenecek olup, yabancı para alacaklarının iflasın açıldığı andaki döviz kuru üzerinden Türk Lirasına çevrilerek iflas masasına yazdırılması gerekmektedir. Davaya konu ——— sayılı dosyasında iflas tarihi olan 28/06/2021 tarihli dosya kapak hesabında belirlenen 35.200,59-TL bakiye borcun söz konusu içtihatlara uygun olarak hesap edildiği anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE; davacı şirketin 35.200,59-TL tutarlı alacağının (İFLAS NEDENİYLE) TASFİYE ————-sayılı dosyasına KAYIT ve KABULÜNE,
2-Alınması gerekli 179,90-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 299,44-TL peşin harcın mahsubu ile artan 119,54-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 44,40-TL başvurma harcı, 179,90-TL peşin harcın toplamı olan 224,30-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarfedilen toplam 1.637,20-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Uyapta yapılan sorgulamada arabuluculuğa ilişkin sarf kararı bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 10 gün içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.09/05/2023