Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/458 E. 2022/24 K. 13.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/458 Esas
KARAR NO : 2022/24 Karar
DAVA : Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 16/09/2014
KARAR TARİHİ: 13/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının—- sözleşmesine göre sözleşmenin — tarihinde imzalanmış olduğunu, ——-yetersiz kaldığı sonucuna varırsa anlaşmanın süresini beklemeden anlaşmayı fesih etmeye yetkilidir” denilmiş olduğunu, davalının davacı şirketin bayi olduğu halde sözleşme şartlarına tamamen aykırı olarak başka firmanın tüplerini satmaya başlamış olduğunu, tek taralı olarak sözleşmeyi feshettiğini ve bayiliği bırakmış olduğunu, aynı —- de sözleşmenin — olacağının açıkça hüküm altına alınmış olduğunu, yapılan bayilik sözleşmesinin 3/b maddesi gereğince bayinin, bu sözleşmenin devamı süresince rekabet yasağına tabi olduğunu, ayrıca davalı —- arasında akdedilen bayilik sözleşmesi eki niteliğinde olan —maddesinde; Bayinin şirket ile imzalanmış olduğu bayilik sözleşmesi süresince bölgesinde —- bayiliği devam edeceği, davalı bayinin bu sözleşme şartlarına aykırı hareket ettiği takdirde —-hiçbir hükme ve ihtara gerek kalmaksızın sözleşmeyi tek taraflı olarak feshedebileceğini, davacı —-bunlardan doğacak zararlarını dava etmek hakkının saklı olduğu, sözleşme şartlarını ihlal etmesi halinde — vermiş olduğu bütün teminatların çözülmesini, ayrıca sözleşme ve ek sözleşmelerce her türlü zarar, tazminat ve ceza şartları ödemeyi kabul ve taahhüt etmiş olduğunu belirterek, neticede —- tarihli sözleşmenin haklı feshi nedeni ile —- gereğince kâr mahrumiyeti alacağından fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak suretiyle şimdilik —– tarihinden sözleşme süresinin bitiş tarihi olan — tarihine kadar anlaşmanın —— tutarındaki cezai şartın anlaşmanın —- birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili —- tarihli cevap dilekçesinde; Yetkili Mahkemenin davalının yerleşim yeri—– tarihine kadar süreli bir sözleşme imza edildiğini, sözleşmenin müvekkili tarafından imzalanmasından sonra bir fotokopisini müvekkiline verildiğini ve bu fotokopide sözleşmenin sona ereceği tarih kısmının boş olduğunu, müvekkili aleyhine açılan cezai şart ve kâr mahrumiyeti talepli dava konusu olay 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümlerinin uygulanacağını, davacı tarafça dava dilekçesi ekinde sunulan sözleşme nüshasında davacı şirketin imzası dahi bulunmadığını, davacının dayanağı sözleşmenin 6098 sayılı Kanunun amir hükümlerinden olan 27.ve 28.maddesine aykırı ve geçersiz olduğunu, kabul etmemekle birlikte sözleşmenin geçerli sayılsa dahi cezai şart ve kar mahrumiyeti isteminin koşullarının oluşmadığını, talep edilen cezai şart ve kâr mahrumiyetine ilişkin tazminatların fahiş olduğunu, davacının basiretli bir tacir gibi davranarak bölgede yeni bayilik vermesi gerektiğini, davacının faiz taleplerinin de fahiş olduğunu, cezai şart tazminatı talepleri bakımından harcı eksik ikmal ettiğini belirterek öncelikle yetkisizlik kararı verilmesini, davacının tüm taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasında imzalanmış —– davalı tarafça sözleşme hükümlerine uyulmaması nedeni ile feshedilmesinden dolayı cezai şart ve kar mahrumiyeti istemi ile açılmış tazminat davasından ibarettir. Davacı dava dilekçesinde sübut delilleri olarak bayilik sözleşmesi, karşılıklı keşide olunmuş ihtarnameleri, ek protokolü sunmuş, bilirkişi inceleme talebinde bulunmuştur.
Davacı vekili —- tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini, feragat beyanları doğrultusunda dosyanın karara çıkartılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili —-tarihli dilekçesinde davacı ile anlaşmaya varıldığı, bu sebeple davadan feragatini kabul ettiğini, davacının davadan feragat etmesi üzerine herhangi bir suretle vekalet ücreti ve yargılama gideri talebi olmadığını beyan etmiştir.
6100 sayılı HMK madde 307 ve devamında düzenlenen feragat, davacının netice-i talebinden kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Hiç kimse kendi lehine olan bir davayı açmaya zorlanamayacağı gibi (HMK.24), davacı da açmış olduğu bir davayı sonuna kadar takip etmeye zorlanamaz. Feragat, davayı sona erdiren, yapıldığı anda sonuç doğuran, kesin bir usul işlemi olup, HMK 311. maddesi uyarınca, karşı tarafın muvafakatine gerek olmaksızın kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurduğundan, somut olayda davacı vekili yazılı beyanı ile usulüne uygun şekilde davadan feragat ettiğini beyan ettiğinden, incelenen vekaletnamesinde feragat etmeye yetkisinin bulunduğu anlaşılmakla açılan davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30-TL harçtan davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.024,65-TL harcın mahsubu ile artan 965,35‬-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı tarafça karşı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunmadığı beyan edilmekle davalı taraf lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde gider avansının ait olduğu tarafa iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 13/01/2022