Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/361 E. 2021/824 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/361 Esas
KARAR NO : 2021/824
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 11/06/2019
KARAR TARİHİ: 24/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; — tarihinde davacının— yönetimindeki elektrikli bisiklet ile davalının trafik sigortacısı olduğu; dava dışı—- karıştığı kazada sürücü —- kaybettiği; ceza yargılamasında alınan bilirkişi raporunda sürücü —- kazanın meydana gelmesinde kusurlu olduğunun tespit edildiği, davalı —– şirketinden destekten yoksun kalma tazminatı talep edildiği ancak ödenmediği, arabuluculuğa başvurulduğu ancak uzlaşma sağlanamadığı açıklanarak fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla, eşi— destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihi ——- itibariyle yasal faizi ile tahsili talep edilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava şartı gereği, dava yoluna gidilmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna kaza raporu, veraset ilamı, güncel vukuatlı nüfus kayıt örneği, mağdura ait son 3 aylık döneme ilişkin ücret belgesi ile hak sahibine ait banka hesap bilgilerinin ibraz edilmesinin zorunlu olduğu, davacının eksik evrak ile başvuru yaptığı, bu husustan dolayı davanın reddine karar verilmesi gerektiği, tazminat hesabının—– teknik faiz esas alınarak hesaplama yapılması gerektiği, davacının herhangi bir sosyal sigorta kurumuna bağlı olup olmadığının araştırılması gerektiği, davacının bir —– bağlı olması halinde bu kurum tarafından yapılan ödemeler davalı şirketten talep edilemeyeceği, bundan dolayı mükerrer ödemeden imtina amacıyla bu hususunda tespiti gerektiği, davacı yan gelir durumunu somut delillerle kanıtlanması gerektiği, kanıtlanmaması halinde yargıtay içtihatlarınca davacının gelir durumu asgari ücret olarak kabul edilmesi gerektiği, davacı tarafça başvuru şartı usule uygun olarak yerine getirilmediğinden davanın usulden reddi gerektiği, davalı olarak sigorta şirketinin temerrüdü söz konusu olmadığı, yasaya aykırı davanın reddi ile yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; dava trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle talep edilen maddi tazminat davasıdır. Davacının maddi tazminat talebi destekten yoksun kalma tazminat talebine ilişkindir. Destekten yoksun kalma tazminatı, 6098 sayılı BK’nın 53/III. maddesinde düzenlenmiştir. Ölüm neticesi olarak diğer kimseler müteveffanın yardımından mahrum kaldıkları takdirde onların bu zararını da tazmin edilmesi hükme bağlanmıştır. Görülmektedir ki, destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir.
Haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse 6098 sayılı BK’nın 53/3.(818 sayılı BK madde 45/II) maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir. Ancak, destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi için öncelikle, ölen ile destekten yoksun kalan arasında maddi yönden düzenli ve eylemli bir yardımın varlığı gerekir. Borçlar Kanunu’nun 53.(818 sayılı BK madde 45) maddesinde sözü geçen destek kavramı hukuksal bir ilişkiyi değil, eylemli bir durumu hedef tutar ve ne hısımlığa ne de yasanın nafaka hakkındaki hükümlerine dayanır; sadece eylemli ve düzenli olarak geçimini kısmen veya tamamen sağlayacak şekilde yardım eden ve olayların olağan akışına göre eğer ölüm vuku bulmasaydı, az çok yakın bir gelecekte de bu yardımı sağlayacak olan kimse destek sayılır. O halde, destek sayılabilmek için yardımın eylemli olması ve ölümden sonra da düzenli bir biçimde devam edeceğinin anlaşılması yeterli görülür.
Davalı tarafından her ne kadar KTK 97. Maddesi gereğince sigortaya müracaat edilmediğini belirtmiş ise de; davacının sunmuş olduğu belgelerden sigortaya müracaat edildiği anlaşılmıştır.
Araç trafik kayıtları, poliçe, hasar dosyası, kaza tespit tutanağı,—- tüm deliller toplanmış, dosya bilirkişi heyetine tevdi edilerek —- tarihli bilirkişi heyet raporu dosyaya alınmıştır. Raporda özetle; müteveffa sürücü — %75 kusurlu olduğu, dava dışı sürücü —-%25 kusurlu olduğu, davacının gerçek zararının—–ve faiz türünün yasal faiz olduğu rapor edilmiştir.
İtirazlar üzerine alınan —- tarihli ek raporda ise özetle; kusur durumuna ilişkin tespitlerin aynen tekrar edildiği, tazminat hesaplamasının ise ——-nedeniyle ——- uygulanarak hesaplamanın yapıldığı, hesaplamaya göre davacının gerçek zararının —–olduğu rapor edilmiştir.
Dosya içerisine alınan ceza dosyasının incelenmesinde; alınan kusur raporunda müteveffa — asli kusurlu dava dışı —— tali kusurlu olduğunun rapor edildiği görülmüş, dosyamızda alınan bilirkişi raporları ile ceza dosyasında alınan raporların kusur tespiti yönünden aynı doğrultuda oldukları ve olayın oluş şekline uygun kusur tespiti yapıldığı anlaşılmış kusur tespiti hükme esas alınmıştır.
Yukarıda belirtilen ilkeler ışığında yapılan incelemede; davacının müteveffanın eşi olduğu, birlikte yaşadıkları, ——– göre müteveffanın hayatta olması halinde eşine destek olacağı, davacının eşini kaybetmesiyle desteğini yitirmiş olduğu, davalının sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve sigorta limiti kadar sorumlu olduğu, bilirkişi tarafından davalının sigortalısı olan araç sürücüsünün kusurunun %25 olarak tespit edildiği, olayın oluş şekline uygun bu kusur tespitine mahkememizce de itibar edildiği, yine bilirkişi tarafından davacının maddi zararın —– olarak tespit edildiği, bu zararın sigorta limiti dahilinde olduğu, davacının talebini bu miktara artırdığı ve eksik harcı yatırdığı anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, —— itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 2.749,28-TL harçtan davacı tarafından yatırılan 44,40-TL peşin harç ve 137,12-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 181,52-TL harcın mahsubu ile kalan 2.567,76-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 44,40-TL başvurma harcı, 44,40-TL peşin harç ve 137,12-TL ıslah harcı toplamı olan 225,92-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarfedilen toplam 1.903,55 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından sarfedilen yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatıran tarafa iadesine,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 6.032,13-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-6325 Sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca——— tarafından karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ———- Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/06/2021