Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/330 E. 2021/368 K. 04.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/330 Esas
KARAR NO : 2021/368
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/09/2018
KARAR TARİHİ : 04/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin, davalı şirket aleyhine—— sayılı dosyası ile icra takibine geçilerek davalı borçluya ödeme emri tebliğ edildiğini, borçlu tarafından takibe, faiz oranına ve tüm fer’ilere itiraz edildiğini, davacı şirket ile davalı borçlu arasında———– imzalanmış olduğunu, montaj işleminin davacı tarafından gerçekleştirildiğini, ancak davalının ödenmesi gereken bedeli davacı şirkete ödemediğini, davalı borçlunun davacı şirkete ——- tutarında borcunun bulunduğunu, davalının tarafından yapılan itirazın yasal takibi uzatmaya dönük olduğunu beyanla itirazın iptalini, takibin devamını, davalı borçlunun %20 den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı şirketin davacı şirkete bir borcunun bulunmadığını, Davacı şirket ile müvekkil şirket arasında düzenlenen sözleşmenin —– bentlerine göre işçilik ve her türlü kanuni işçi ödemeleri ile vergi, prim ve fon ödemelerinin yükümlülüğünüm davacı yüklenici şirkete ait olduğunu, ancak davacı yüklenici şirketin söz konusu bu yükümlülüklerini yerine getirmeyerek —- tarihli yazı ile bu ödemelerin davalı şirket tarafından yapılarak hesaplarından düşülmesini talep ettiğini, bunun üzerine davalı şirketin davacı şirketin işçilerinin —- ödemede bulunduğunu ve ayrıca davacı şirketin —, servis borcu olarak — yemek borcu olarak —- olmak üzere toplamda —–ödemede bulunduğunu, söz konusu ödemelerden sonra davacı şirketten cari hesap mutabakatı istendiğini, davacı şirket yetkilisi —– davalı şirket tarafından yapılan ödemeleri kabul ederek bunların bildirilmesini talep ettiğini, yapılan ödemelerin davacı şirkete bildirilmesine rağmen yapılan ödemeleri cari hesaba işlemeyerek davalı şirketi borçlu duruma düşürdüklerini, davacı şirketin dava dilekçesi ekinde verdiği elektronik posta çıktısı ile yukarıdaki ödemeleri kabul ettiğini, davacı şirketin davalı şirket tarafından ödemeler sayesinde işçilere karşı tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, —– tarihli yazısında bu hususları doğruladığını, davacı şirketin göndermiş olduğu tüm faturaların davalı şirketin ticari defterlerine işlendiği ve söz konusu fatura bedellerinin davacı şirkete ödendiğini, yukarıda belirtilen ödemeler dışında davacı şirketin kaşeli imzalı talebi üzerine işçilerin ——- tutarındaki maaşlarının ödendiğini, beyanla davanın reddi ile davacı şirketin takip talebinde bulunan miktarın % 20 sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkûm edilmesini yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesini arz ve talep etmiştir.
Davacı vekilinin—- tarihli replik dilekçesinde özetle; davalı şirketin davacı şirkete —– borcunun bulunduğu, davalı tarafından yapıldığı belirtilen ödemelerin işçilere yapılan ödemeler olduğunu, iş bedeline yönelik bir ödemede bulunulmadığını, sözleşmenin 11. maddesinde belirtildiği üzere personelin yemek bedeli ile vinç bedelinden davalının sorumlu olduğunu ve buna dair ödemelerin müvekkil şirketin alacağından düşülemeyeceğini, davalı şirket tarafından yapılan ödemelerin davacı şirket bilgisinde bulunmadığını, bu hususun şirket yetkilisi —- mail ile davalı şirkete bildirildiğini, davalı şirket tarafından —- müvekkil şirket ile hiçbir bağlantısı olmayan —- ————- ödemelerde bulunulduğunu, yapılan bu ödemelerden davacı şirketin bir bilgisinin bulunmadığını, işçi ödemeleri konusunda sıkıntıya düşülen dönemlerde davalı tarafından yapılan kendi bilgisi dâhilindeki ödemelerin cari hesaplarda mevcut olduğu üzere düşüldüğünü, ancak sözleşme bedelinin ödenmediğini, davacı şirketin yetkilisinin — olduğunu, davalı yanın — tarihli yazışmalarında firma yetkilisi olarak —- ifadesi kullandığını, şirket yetkilisinin —- olduğu davalı şirkete bildirilmesine rağmen davalının şirket yetkilisi olamayan kişilerle görüşmeler yaptığını ve elden yapılan ödemelerde davacı şirkete bilgi vermediğini beyan ederek davalı borçlunun % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalı vekilinin—- tarihli duplik dilekçesinde özetle; davacı şirketin, davalı şirket tarafından yapılan ödemelerin şirket yetkilisi — tarafından imzalandığını, davacı şirket yetkilisi —– davalı şirketten kendileri adına yapılan ödemeleri kabul ederek bunların bildirilmesini talep ettiğini, davacı şirkete söz konusu bilgi ve belgeleri vermelerine rağmen davacı şirketin bu belgeleri kayıtlarına işlemediğini, beyan ederek davacı şirketin takip talebinde bulunan miktarın % 20 sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkûm edilmesini yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesini arz ve talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına göre davanın, davacı tarafından davalı aleyhine——– sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafından yöneltilen itirazın iptaline ilişkin olduğu, dava konusu icra dosyasının incelemesinde takip alacaklısının mahkememiz dosyasının davacısı, takip borçlusunun mahkememiz dosyasının davalısı olduğu, fatura alacağına dayalı olarak toplam —– ilamsız icra takibine davalı borçlunun süresinde itirazı doğrultusunda takibin durduğu, davanın itirazın iptali ve takibin devamı istemi ile açıldığı görülmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık ise;———dosyasının davalı tarafça yapılan itirazın İİK 67 kapsamında iptali ve icra inkar tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığı, ayrıca davalının cevap ve 2. cevap dilekçelerinde belirttiği sözleşmesel ilişki kapsamında bir takım alacak kalemlerinin davacı alacağından mahsubunun mümkün olup olmadığı, mümkün ise davacının neticeten ne kadar alacak talep edebileceği noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
———– kararı ile görevsizlik kararı verildiği, dosyanın mahkememize gönderildiği, yapılan incelemede, taraflara arasındaki uyuşmazlığın ticari ilişkiden kaynaklandığı, mahkememizin görevli ve yetkili olduğu anlaşılmıştır.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, tarafların defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılması için inceleme günü tayin edilmiş, davacı tarafça defterleri üzerinde inceleme yapılması için ———– yazılarak bi,lirkişi raporu alınmıştır. Talimatla alınan bilirkişi raporunda özetle; davacının dosyaya sunduğu ticari defterlerin defter tasdiki açısından incelemeye elverişli olmadığı, —– sayfadan ibaret olduğu anlaşılan —-yevmiye defterlerinin takip eden sayfalarının noter tasdikinin olmadığı, inceleme yapılamadığı rapor edilmiştir.
Mahkememizce oluşturulan ara karar doğrultusunda görevlendirilen mali müşavir bilirkişi tarafından davalı taraf defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu tanzim edilen —- tarihli rapor dosyaya sunulmuştur. Bilirkişi raporunda özetle; Davacının talep etmiş olduğu —- tutarın, davalı tarafından davacı şirketin işçi ücretleri, sigorta prim borcu ve sair piyasa borçlarına ödeme yapıldığı, Davacının davalıya —- tarihinde göndermiş olduğu mailde davalının kendi adına ödemelerde bulunduğunu kabul ettiği, davacının davalıya gönderdiği — tarihli yazıda davalıyı ücret ödemeleri açısından ibra ettiği, davalının —— icra takip tarihi itibariyle davacıya bir borcunun bulunmadığı şeklinde rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddiaları, savunmaları, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu bir bütünlük içinde değerlendirildiğinde; davacının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmadığı, bu nedenle inceleme yapılamadığı, davalı tarafın usulüne uygun tutulmuş ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu tanzim edilen bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, davacının talep etmiş olduğu —- tutarın, davalı tarafından davacı şirketin işçi ücretleri, sigorta prim borcu ve sair piyasa borçlarına ödeme yapıldığı, davacının davalıya —-tarihinde göndermiş olduğu mailde davalının kendi adına ödemelerde bulunduğunu kabul ettiği, davacının davalıya gönderdiği — tarihli yazıda davalıyı ücret ödemeleri açısından ibra ettiği, davalının —– icra takip tarihi itibariyle davacıya bir borcunun bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş, davacın icra takibi başlatmakta kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından davalının bu yöndeki talebinin de reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacının kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından kötüniyet tazminat talebine hükmedilmesine yer olmadığına
3-Alınması gerekli 59,30-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.785,73-TL peşin harcın mahsubu ile kalan 1.726,43-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
7- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 17.996,27-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde ——-Adliye Mahkemesi’ne İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 04/03/2021