Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/321 E. 2021/801 K. 22.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/321 Esas
KARAR NO : 2021/801

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/05/2019
KARAR TARİHİ : 22/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil banka tarafından davalı ..—— edildiğini, davalı tarafından kullanılan kredi kartlarına ilişkin olarak hesap özetleri davalıya gönderildiğini ancak davalı tarafından hesap özetlerindeki mevcut borcun ödenmediğini, bunun üzerine davalıya Beşiktaş —. Noterliği kanalıyla ———-kredi kartları hesabının kapatıldığı ve kart borçlarının ödenmesi istemli kat ihtarnamesi gönderildiğini, iş bu ihtarnamenin davalıya tebliğ edilmesine rağmen davalı tarafça borcun ödenmediğini, kredi kartları borcuna ilişkin davalı aleyhine İstanbul Anadolu—Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine durdurulan takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; —-tarihinde İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğü’nün —. Sayılı dosyası ile ilamsız icra ödeme emri tebellüğ edildiğini, takibe karşı 18/02/2019 tarihinde ikametgah adresine göre, Adana Nöbetçi—. İcra Dairesi aracılığı ile — muhabere dosya numarası ile takibe, yetkiye borca ve ferilerine itiraz dilekçesi sunduğunu, itirazın iptali davasına bakmaya yetkili mahkemenin icra takibinin yapıldığı icra dairesinin bulunduğu yargı çevresindeki mahkeme olduğunu, ancak davacının İstanbul Anadolu —–İcra Dairesi’nde takip başlattığını, ikame adresinin yargı çevresi sınırları dışına çıkarak başka bir yargı çevresi içerisinde itirazın iptali davası açamayacağını, takibin usulüne uygun yapılmadığı, bu nedenle takibin ve açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle davacı tarafça bankacılık sözleşmelerine istinaden davalıya tahsis edilen kredi kartının borcunun ödenmemesi sebebiyle başlatılan İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğünün ——–sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Mahkememizce icra dosyası celp edilmiş olup, davalı yana ödeme emrinin 15/02/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalının süresi içerisinde yalnızca borca ve ferilerine itiraz ettiği, yetkiye ilişkin bir itirazının olmadığı tespit edilmiştir. Davalı taraf cevap dilekçesinde Mahkememiz yetkisine itiraz etmiş olup, HMK’nın 19. Maddesi gereğince yetki itirazında bulunan tarafın, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirmesi gerekmektedir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. İncelenen cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunulmuş ise de; açıkça hangi adliyenin yetkili olduğunu belirtmediğinden mahkememizce dikkate alınamamıştır.
Dava konusu —– alacağı olduğundan davalının tüketici mi tacir mi olduğunu araştırmak gerekmiştir. Mahkememizce —–yazılarak davalının tacir olup olmadığı sorulmuş, gelen yazı cevabından davalının hem şahıs firmasının olduğu hem de şirketinin bulunduğu anlaşılmıştır. Yine davalıya tebligat çıkarılarak dava konusu kredi kartı harcamalarının şahsi harcamalar için mi yoksa ticari işler için mi kullanıldığı sorulmuş, davalı tarafça Mahkememize beyan dilekçesi sunulmamıştır. Dosyada mübrez kredi kartı ekstreleri incelendiğinde; —–değerinde yüksek harcamaların yapıldığı, ilgili firmanın — davalının da şahsi ticari faaliyetinde —– satışı yaptığı göz önüne alınarak dava konusu kredi kartı harcamalarının tüketici işlemi olmadığı, mahkememizin görevli olduğu kanaatine varılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlığın çözümüne ilişkin bankacı bilirkişiden rapor alınmıştır. Bilirkişinin —– yayımlanan —- ilişkin —- uygulanacak azami akdi faiz oranının %2,25, gecikme faiz oranının %2,75 olduğu, söz konusu oranların azami olduğu, davacı bankanın kredi kartı kullanımına istinaden akdi faiz olarak %27,00, gecikme ve temerrüt faizi olarak %33,00 faiz oranı talep edebileceği, hesaplamaların banka talebi ile aynı olduğu, Davacı bankanın takip tarihi itibariyle davalıdan 49.256,76-TL asıl alacak, 3.845,08-TL kat tarihine kadar işlemiş faiz, 316,07-TL kat sonrası gecikme faizi, —– talep edebileceği, ancak takip talebi ile bağlı olarak 52.135,43-TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, davacı bankanın 49.256,76 TL matrah üzerinden takip tarihinden itibaren borç tamamen ödeninceye kadar yıllık %33,00 temerrüt faizi ve faizin gider vergisini talep edebileceği görüş ve kanaatine varılmıştır” içeriğinde raporunu mahkememize sunmuştur. Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda davalının tüketici konumunda olduğu kanaati ile rapor tanzim edildiğinden ancak yukarıda belirtilen gerekçe ile bu görüş Mahkememizce benimsenmediğinden, yine dosyaya ihtarname örneği sunulduğundan bilirkişiden ek rapor alınmıştır. Bilirkişinin 24/03/2021 tarihli ek raporunda özetle; —– belirlediği kredi kartı işlemlerinde uygulanacak azami akdi ve azami gecikme faizi oranı sınırlamalarına tabi hale geldiğini, bu nedenle ek raporda da aynı faiz oranlarının kullanıldığını belirtmiş, faiz oranları değişmediğinden hesaplamaların da değişmediği anlaşılmıştır.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı tarafça itiraz edilmiş, davalı tarafça rapora itiraz edilmediği anlaşılmıştır. Davacı tarafın rapora itirazları ise soyut ve dayanaksız olup Mahkememizce yerinde görülmemiştir. Dosyada mübrez ihtarname örneğinden davacının takip tarihinden 2 gün önce davalıya ihtarname gönderdiği, ihtarname tebliğ edilmeden icra takibi başlattığı anlaşılmış olup, bu nedenle ihtarname masrafının davalıdan istenilemeyeceği açıktır. Bunun yanında bilindiği gibi hesabın kat edilmesi ile alacak muaccel hale gelmekte olup, ihtarname borçluyu temerrüde düşürmek için gereklidir. Takip konusu alacak kat edildiğinden muaccel bir alacak olup, hükme esas alınan ve davalı tarafça itiraza uğramayan bilirkişi raporu doğrultusunda, davacının takip talebinde talep ettiği alacak kalemlerinin miktarının aşılamayacağı da nazara alınarak; 49.256,76-TL asıl alacak, 2.546,88-TL kat tarihine kadar işlemiş akdi faiz, —— üzerinden takibin devamına, itirazın kısmen iptaline karar vermek gerekmiş, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen tutar üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, İstanbul Anadolu —-.İcra Müdürlüğü’nün —- sayılı icra takibine davalı taraflarca yapılan itirazın KISMEN iptali ile takibin, 49.256,76-TL asıl alacak, 2.546,88-TL kat tarihine kadar işlemiş akdi faiz, 316,07-TL kat sonrası işlemiş faizi, —olmak üzere toplam — üzerinden asıl alacağa takip tarihinden itibaren tahsil tarihine kadar yıllık %33,00 oranında temerrüt faizi ve %5 faizin gider vergisi yürütülmek suretiyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen 49.256,76-TL asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 3.561,37-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 927,36-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.634,01-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 927,36-TL peşin harç, 44,40-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 971,76-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından harç dışında harcanan 1.377,90-TL yargılama giderinden kabul ve ret oranına göre hesaplanan (%96,01 Kabul %3,99 Ret) 1.322,92-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden — göre davacı vekili için takdir olunan 7.577,61-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
9-6325 sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan —— ücretinin kabul ret oranına göre hesaplanan 1.267,33-TL’sinin davalıdan, bakiye kısmın davacıdan alınarak Hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıld