Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/319 E. 2019/902 K. 11.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/253 Esas
KARAR NO : 2019/905
DAVA : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
DAVA TARİHİ: 03/05/2019
KARAR TARİHİ: 11/09/2019
Mahkememizde görülmekte olan Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ——— ortağı ve sahibi olduğunu, davacı müvekkili şahsın bütün şirketinin borçlarına, bankalara, faktoring ve leasing firmalarına şahsi ve ticari kefaleti bulunduğunu, müvekkilinin sahibi olduğu————- ——– Asliye Ticaret Mahkemesinde konkordato talep ettiğini ve kesin mühlete geçtiğini, müvekkili hakkında ise dosyanın tefrik edilerek yetkisizlikle mahkemenize tevzi edildiğini belirterek müvekkili lehine 3 ay geçici mühlet kararı ile birlikte İcra ve İflas Kanunu’nun 287 ve 294.maddesi gereğince ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve ihtiyati tedbir kararlarının aynen devamıyla yargılama sırasında kesin mühlet kararı verilmesi ile yargılama neticesinde de konkordato tasdikine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, İİK.nun 285 vd maddelerine dayalı olarak açılan adi konkordato taleplidir.
Davacı vekili dava ve talep dilekçesinde özetle; şirket ortağı ve sahibi olduğunu, davacı müvekkili şahsın bütün şirketinin borçlarına, bankalara, faktoring ve leasing firmalarına şahsi ve ticari kefaleti bulunduğunu beyanla ihtiyati tedbir ve geçici komiser atamasıyla mühlet kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekilinin konkordato davası açmak için vekaletnamesinde özel yetki olduğu görülmüştür. Davacının dava dilekçesi ile dava şartı niteliğindeki gider avansını yatırdığı, İİK.nun 286. maddesinde belirtilen evrakların şekli olarak dava dilekçesine ekli olduğu anlaşılmış, gerekli incelemelerin yapılması, belge içeriklerinin incelenmesi için geçici mühlet kararı verilmiş, bir bağımsız denetçi mali müşavir konkordato komiseri olarak atanmıştır. Davacının esasen —— ve bağlı grup şirketlerde hissedar olduğu, kendisinin———– ve grup şirketlerle birlikte şirket merkezi oman ——-Asliye Ticaret Mahkemesinde konkordato talebinde bulunduğu, şirketler yönünden geçici mühlet sonrası kesin mühlet kararı verildiği, ancak davacı asil yönünden ikametinin ——— olması sebebiyle kesin yetki kuralı gereği yetkisizlik kararı verildiği anlaşılmıştır.
Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin ——- E sayılı dava dosyası da———- üzerinden celp edilerek incelenmiş, davacı iddiaları da teyit edilmiştir. Konkordato komiseri raporunu 06/09/2019 tarihinde ibraz etmiştir. Raporda, konkordato talep eden kişinin kefaleti bulunan şirketlerden bağımsız bir ön projesinin bulunmadığını, herhangi bir gelirinin bulunmadığını, borçlunun vade konkordatosu talep ettiği, 2019 yılında ödeme yapmayacağı, ödemeye 2020 yılında başlayacağı, ancak ödemeyi nasıl yapacağı hususunda somut bir kaynağın belirtilmediği, borçlunun borçlarını ödemesinin sadece ortağı olduğu şirketlerin söz konusu borcu ödeyebilmesi ihtimaline bağlı bulunduğunu, davacı borçlunun bu aşamada belgelenebilir bir gelirinin bulunmaması, söz konusu borcun tamamını ödeyebilecek somut kaynak gösterilmemesi ve uygulanabilir bir ön projenin sunulamadığı mütalaa edilmiştir. Komiser raporunun dosyadaki belgelere uygun, hüküm kurmaya elverişli, usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır.
İncelenen sicil kayıtlarından davacının tacir kaydı olmadığı açıktır. Davacı hissedarı olduğu şirketlerin borçları için ipotek ve kefalet borcu altına girmiş, hammadde fiyatlarının ,——— dolarının artış göstermesi nedeniyle şirktelerin finansal krize girdiğini ileri sürerek 5 yıl vadeye yayılacak şikeldi borçların ödeneceğini, ortağı olduğu ve birlikte konkordato talep ettiği şirketin ön projesi ile birlikte değerlendirilmesi gerektiğini, konkordato projesinin temel felsefesi konkordatoya tabi alacaklarına, kokonkordato projesinin kabulü halinde alacaklarına kavuşma olduğunu, alacaklılar ile anlaşarak borçlarının tasfiyesi düşünüldüğünü, talebin vade konkordatosu olduğunu, ortağı bulundukları şirketin borçlarının ödenmesi ile birlikte kendi kefaletlerinin ve ipoteklerinin de sona ereceğini, bu sayede konkordato talep eden ortak olarak mal varlığının bütünlüğü korunarak faaliyetine devam etmesinin sağlanacağı, konkordato talep eden ortakların icra tehdidi altında bulunduklarını belirtmiştir.
Davacı gerçek kişinin konkordato talep etmesine engel bir durum olmamakla birlikte, konkordato projesi sunması, bu projenin nasıl kaynak yaratılacağını, borçların hangi şekilde nasıl ödeneceğini içermesi yasal bir zorunluluktur. İlaveten projenin inandırıcı ve ciddi bir proje olduğunu kabul edebilmek için gerçekleşmesi mümkün ve muhtemel olması gerekir. Davacının konkordato projesinde kaynak yaratımı olarak şirketten alacağı kar payı dağıtımları belirtilmişse de, şirketler hali hazırda kesin mühlet içinde konkordato sürecindedir. Hissedarı olduğu şirketler alacaklılarına ödeme yapılamazken ortaklara nakit sağlanacağı iddiası gerçekçi olmadığı gibi kabul edilebilir bir kaynak da değildir. Zira davacı kendi şahsi borçları için değil şirkete kefaletleri nedeniyle borcu ödemekte zorlandığı iddiasında olup, şirket zaten kendi borçlarını ödeyecek olsa davacının kefalet sorumluluğu söz konusu olmayacaktır. Bu bakımdan davacının kaynak yaratımı konusunda şirketten bağımsız bir gelir sağlaması gerekir.
Ne var ki davacı vekili, 11/09/2019 tarihli celsede, davadan feragat ettiklerini beyan etmişlerdir.
Tacir kaydı olmayan, özel yasalar uyarınca tacir de sayılmayan davacı asilin iflasa tabi olmadığı; dolayısıyla borca batıklık incelemesi yapılması zorunluluğu bulunmayıp mahkememizin feragat beyanı ile bağlı olduğu anlaşılarak davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının kesin mühlet ve konkordato taleplerinin feragat sebebiyle REDDİNE,
2-İflas şartları oluşmadığından iflas kararı verilmesine yer olmadığına,
3-Tüm konkordato tedbirlerin 11/09/2019 tarihi itibariyle KALDIRILMASINA, konkordato komiserinin GÖREVLERİNE SON VERİLMESİNE,
4-Tedbirlerin kaldırıldığına dair bu ara kararın ——— ve ———- İLANINA, masrafın gider avansından karşılanmasına,
5- Alınması gerekli harç tam alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
6- Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerine bırakılmasına,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 10 gün içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacı vekili ile alacaklı olduklarını beyan eden vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 11/09/2019