Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/310 E. 2021/298 K. 23.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/310 Esas
KARAR NO : 2021/298
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/05/2019
KARAR TARİHİ : 23/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğunu, davacının davalıya yaptığı işler karşılığında toplam —- fatura tanzim ederek tebliğ ettiğini, bu faturalara itiraz edilmediğini, davalı şirketin borcuna mahsuben davacıya —- yoluyla nakit ödeme yaptığını, yine borcuna mahsuben —– keşide yerli ve tarihli, — çek numaralı — keşide yerli ve tarihli, ——- tutarlı çek keşide ederek müvekkiline verdiğini, çekler karşılıksız çıkmışsa da, — karşılıksız işleminden sonra —– tarihinde müvekkiline ödendiğini, bu ödemelerle birlikte fatura alacaklarının —–kısmının davacı tarafından tahsil edildiğini, davalının davacıya bakiye—– borcunun olduğunu, karşılıksız çıkan ——-sayılı dosyasından alınan ihtiyati haciz kararı ile—– dosyası üzerinden icra takibine konu edildiğini, bakiye —- alacağın ödenmemesi üzerine ———— sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durdurulduğunu beyanla, haksız itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini vekaleten talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesinin davalıya usulüne uygun tebliğ edildiği ancak cevap vermediği görüldü.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle davacı tarafça başlatılan——- sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Mahkememizce icra dosyası celp edilmiş, incelenen icra dosyasında davalı yanın süresi içerisinde borca ve yetkiye itiraz ettiği anlaşılmıştır. Tarafların—– celp edilerek davalının defterlerinin incelenmesi için talimat yazılmıştır. Talimat mahkemesince davalı tarafın defterlerinin sunulmaması sebebiyle talimatın iade edildiği anlaşılmıştır. Davacının alacağının tespiti için defterlerinin incelenmesi amacıyla mali müşavir bilirkişiden rapor alınmıştır. Mali müşavir bilirkişinin —- tarihli raporunda özetle: “Davacının incelenen — yılları kanuni ticari defterleri kendi adına delil vasfına haiz olduğunu, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan — alacaklı olduğu, söz konusu bu alacağın —— dosyası üzerinden icra takibi yapıldığı, —– davaya konu takibin yapıldığı, davacı şirket tarafından düzenlenen davaya konu faturaların, davalının BA formlarının incelenmesi neticesinde davlıya iletildiğini, davalı tarafından kendi adına davacı şirketin düzenlenmiş olduğu faturalara yasal süreler içinde itiraz edilmediğini, davacının — icra takip tarihi itibariyle davalıdan — alacaklı olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır” içeriğindedir.
Bilindiği üzere fatura tek başına alacağı ispata elverişli değildir. Fatura konusu hizmetin/malın karşı tarafa teslim edildiğine yönelik başkaca yazılı belgelerle desteklenmesi gerekir. Belirtilen belgeler imzalı sevk irsaliyesi, mutabakatname, vergi kayıtları gibi her türlü ispata yarar yasal delil olabilir. Bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi davalı taraf davacı tarafça tanzim edilen faturaların tamamını vergi dairesine bildirmiştir. Her iki tarafın vergi kayıtları birbiri ile uyumludur. Davacı davalıya hizmet verdiğini —— ile ispatlamış, bu nedenle fatura içeriği ürünlerin/hizmetin eksiksiz davalıya teslim edildiği, ödenmeyen bakiye kadar davalının davacıya borçlu olduğu kabul edilmiştir. Hal böyle olunca karine gereği ispat yükü davalı taraf üzerinde kalmış ve davalı taraf borçlu olmadığını ispatlayamamıştır. Davalı taraf takipte yetkiye itiraz etmiş ise de; davacı ile davalı arasında akdi ilişki bulunduğu gelinen aşama itibariyle sabit olduğundan TBK’nın 89. Maddesi gereği uyuşmazlığa konu para borcunda davacının kendi yerleşim yerinde takip başlatmasında usulsüzlük olmadığı kanaatine varılmış davalının yetki itirazı yerinde görülmemiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde: Taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, davacı tarafça davalı tarafa bu ticari ilişki kapsamında faturalar düzenlendiği, ancak davalı tarafça ödeme yapılmadığından icra takibine geçildiği anlaşılmış, Mahkememizce alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli ve denetlenebilir bulunmuş, davalı taraf ticari defterlerini ibraz etmediğinden davacı defter ve kayıtları ile davalının defter ve kayıtları karşılaştırılamamış ise de her iki tarafın —– birbiri ile uyumlu olması nedeniyle malın/hizmetin eksiksiz biçimde davalı tarafa teslim edildiği anlaşılmış, hizmetin teslim alınmadığına ilişkin ispat yükü kendisine geçen davalının aksini ispata yarayan yazılı belge sunmaması nedeniyle davacı tarafa borçlu olduğu kabul edilmiş, sunulan deliller ve bilirkişi raporu gereğince davanın kabulüne, itirazın iptaline karar vermek gerekmiş, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen tutar üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine hükmedilmiş, arabulucunun henüz sarf kararı düzenlememiş olması sebebiyle; Arabuluculuk Kanunu’nunu 18/A 13. Maddesinde —— bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinin yargılama giderlerinden sayıldığı henüz ödenmemiş bir ücretin yargılama gideri olarak sayılmasının mümkün olmayacağı göz önüne alınarak arabulucu ücretine hükmedilememiş
ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1—– sayılı icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali ile takibin —– asıl alacak üzerinden asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar 3095 Sayılı Kanun m. 2/2 uyarınca işleyecek avans faizi yürütülmek sureti ile devamına,
2-Kabul edilen asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 4.543,49-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 803,32-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.740,17-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 44,40-TL başvurma harcı, 803,32-TL peşin harç toplamı olan 847,72-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarfedilen toplam 828,10-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yargılama gideri sarf edilmediğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatıran tarafa iadesine,
8-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan davacı vekili için takdir olunan 9.446,67-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.23/02/2021