Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/270 E. 2021/228 K. 09.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/270 Esas
KARAR NO : 2021/228 Karar
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı )
DAVA TARİHİ : 13/07/2018
KARAR TARİHİ : 09/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı maddi tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; — tarihinde müvekkili sevk ve idaresindeki —-istikametinde — istikametine seyir halindeyken——- sayılı araç ile müvekkilinin aracına arkadan çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazadan dolayı müvekkiline ait aracın hasar gördüğünü, kazanın meydana gelmesinde — sayılı aracın sürücüsünün tam ve asli kusurlu olduğunu, bu nedenlerle şimdilik —— bakiye değer kaybı zararının kaza tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarla avans faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı sigorta şirketi cevap dilekçesinde özetle; Davanın kabulü anlamına gelmemekle davacı tarafın HMK’nın 121.maddesine göre davayla ilgili delillerini müvekkili şirketine tebliğ etmesi gerektiğini, ——- Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olmadığını,—–Mahkemelerinin yetkili olduğunu, kazadan dolayı davacı tarafa——- ödeme yapıldığını, müvekkilinin sorumluluğunu yerine getirdiğini, davacı tarafın değer kaybı taleplerinden müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, aracın pert olmadığının ispat edilmesi gerektiğini, davanın kabulü anlamına gelmemekle müvekkili şirketin sorumluluğunun bakiye poliçe teminatı ile sınırlı olduğunu, davacının, sigortalının kusurunu ve zararını usulen ispat etmesi gerektiğini yine davanın kabulü anlamına gelmemekle müvekkili şirketin faizden dava tarihinden itibaren yasal faizle sorumlu olduğunu bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibariyle, trafik kazası neticesi davacının aracında oluşan değer kaybının tazmini isteminden ibarettir.
———–sayılı kararı ile Mahkemece yetkisizlik kararı verilmekle talep üzerine dosya Mahkememize gelmiş ve yukarıdaki esasa kaydı yapılmıştır.
—– plaka sayılı araca ait hasar bilgisi ve kaza tespit tutanağı bilgisinin gönderildiği, davalı sigorta şirketinden —– plaka sayılı araca ait—- dosyası örneğinin gönderildiği, —— davalı sigorta şirketinin şubesinin bulunup bulunmadığına ilişkin cevabı yazının geldiği, ———-plaka sayılı araçlara ilişkin bilgilerin gönderildiği görülmüştür.
Dosya konusunda —- bilirkişiye verilerek, kusur ve hesaplama yönünden değerlendirme yapılmak suretiyle rapor alınmıştır.— tarihli Bilirkişi Raporunda; — tarihinde meydana gelen olayda, davalı tarafa sigortalı araç sürücüsü — dava dışı —- %100 (Yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, dava konusu — plaka sayılı —— kusursuz olduğu, dava dışı sürücü yönetimindeki — plaka sayılı araç ile ilgili, davalı—- plaka sayılı ——- tarihinde, meydana gelen kazası ile ilgili,———- tebliği ekinde yer alan tablo kullanılarak yapılan hesaplamada; değer kaybı tutarının ——- olduğu, hesaplamaya göre sürücünün kusuruna isabet eden değer kaybı tutarının ——- olabileceği, davalı —- davacıya değer kaybı bedeli olarak —- ödeme yapıldığına dair dekont fotokopisinin ibraz edilmiş olduğu, bu ödemenin kabul edilmesi durumunda kalan bakiyenin ——– alacak bulunmadığı, ,şeklinde raporunu sunmuştur.
Davacı taraf itirazları doğrultusunda bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiştir. Bilirkişi ek raporunda; Dava dışı sürücü yönetimindeki—-sayılı araç ile ilgili, davalı — vadeli—- plaka sayılı —— tarihinde meydana gelen kazası ile ilgili——-kullanılarak yapılan hesaplamada —– değer kaybı hesaplanmış ise de; KTK.m.90’da yer alan “ve genel şartlar”da ifadesi —- tarafından iptal edildiği dikkate alınarak değer kaybı yönünden aşağıdaki yönteme göre sonuç belirlenmiş olup; değer kaybı yönünden dava konusu ——- model aracında oluşan değer kaybı için davaya konu edilen ve davalı tarafın tazmin etmesi istenen toplam değer kaybı tutarının —- kaza tarihi itibariyle — olabileceği, sürücünün kusur oranına isabet eden tutarın;—— olabileceği, şeklinde ek raporunu sunmuştur.
Davacının davasını ıslah ettiği, ıslah harcını yatırdığı, ıslah dilekçesinin davalıya tebliği edildiği görüldü.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi kök, ek raporu ve ıslah dilekçesi birlikte değerlendirildiğinde; Taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu, —– tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacıya ait araçta oluştuğu iddia edilen bakiye değer kaybının dayalı tazminat isteminin yerinde olup olmadığı hususuna ilişkin bulunmaktadır. Meydana gelen trafik kazasında tarafların kusur durumlarına ilişkin —– tarihli Bilirkişi Kök Raporundaki tespit ve davacıya ait araçta kaza neticesi oluşan değer kaybına ilişkin —– tarihli Bilirkişi Ek raporundaki tespit yerinde bulunmakla Mahkememizce de hükme esas alınmıştır. Buna göre trafik kazasının oluşumunda davalı sigortalısının %100 oranında kusurlu bulunduğu, davalı sigortanın da 2918 sayılı Kanunun 91 ve devamı madde hükümleri uyarınca, kaza tarihinde yürürlükte bulunan —– oluşan davacı zararında sorumlu bulunduğu, yine bilirkişi ek raporu ile tespit edildiği üzere davacıya ait araçta —- değer kaybı oluştuğu, davalı sigorta tarafından dava öncesinde davacıya bu kapsamda—- düşülmesi ile bakiye araç değer kaybına ilişkin —–ve davacı vekilinin —– tarihli Dilekçesi ile dava değerini arttırdığı da gözetilerek, davalıdan, davalının temerrütünün oluştuğu, ödeme tarihi olan —- itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmesi gerektiği değerlendirilmiştir.
Davacı taraf her ne kadar bakiye değer kaybının kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle tahsili talep etmiş ise de davalının belirlenen tarihten önce temerrüte düşürüldüğüne ilişkin dosyaya bir kayıt sunulmaması ve dava konusu bakiye değer kaybına ticari faiz işletileceğine ilişkin bir husus tespit edilemediğinden yasal faize hükmedilmiştir.
Yine davanın belirsiz alacak davası olarak açılması ve davacı vekilinin —– tarihli Dilekçesi ile dava değerini arttırdığı hususu da gözönüne alınarak davalı vekilinin zamanaşımı defii yerinde bulunmamıştır.
Belirtilen sebeplerle davacının davasının kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,—- değer kaybının — tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2- Alınması gerekli 70,70-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan —- peşin harcın mahsubu ile bakiye 23,20-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3- Davacı tarafından sarfedilen toplam 2.437,70-TL yargılama giderlerinin davanın kabul ve red oranına göre hesap edilen 720,66-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderleri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 1.035,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 2.465,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne, davalı tarafın yokluğunda miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/02/2021