Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/249 E. 2019/1234 K. 20.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/249 Esas
KARAR NO : 2019/1234

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 24/08/2017
KARAR TARİHİ : 20/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ——–ünvanlı şirketin —- tarihinde ticaret sicilinden resen terkin edildiğini, ancak anılan şirket aleyhine İstanbul —–.Asliye Ticaret Mahkemesinin —- esas sayılı dosyasında tasarrufun iptali davası ikame edilmiş olup, davanın derdest olduğunu, davada alınan bilirkişi raporunun şirketin resen terkin edilmesi sebebi ile tebliğ edilemediğini, bunun üzerine taraflarına ihya davası açıp kaydının açılmasını sağlamak üzere süre verildiğini beyanla, ——————– ihya edilerek tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı müdürlüğün, TTKnun 32.maddesine göre hareket ettiğini, TTK madde 32 ‘de “Sicil müdürü tescil için aranan kanuni şartların var olup olmadığını incelemekle yükümlüdür. Tüzel kişilerin tescilinde, özellikle şirket sözleşmesinin, emredici hükümlerine aykırı olup olmadığı ve söz konusu sözleşmenin kanunun bulunmasını zorunluluk olarak öngördüğü hükümleri içerip içermediği incelenir. Tescil edilecek hususların gerçeği tam olarak yansıtmaları, üçüncü kişilerde yanlış izlenim yaratacak nitelik taşımamaları ve kamu düzenine aykırı olmamaları şarttır” denilmek suretiyle ifade edildiğini, buna göre, yasal şartlar oluşmuşsa yapılan işlemle ilgili tescil kararı verildiğini, aksi halde tescil talebini gerekçe göstererek reddedildiğini, dava konusu olayda da ——- 6102 sayılı TTKnun geçici 7.maddesi ile “————- Silinmesine İlişkin Tebliği”hükümleri çerçevesinde işlem gerçekleştirildiğini, bu hükümler gereğince münfesih durumdaki ananomi ve limited şirketler ile kooperatiflerin sicil kayıtlarının ilgili düzenlemelerde belirtilen usulle resen terkin edildiğini, bu bağlamda davaya konu şirketin, mezkur hukuki düzenleme gereğince, hukuka uygun olarak sicilden terkin edildiğini, davalının davanın açılmasına sebep olmadığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava; ticaret sicilinden resen silinen şirketin yeniden ihyası istemine ilişkindir.
6102 Sayılı TTK. Geçici 7. maddesinin 1. fıkrası uyarınca——- tarihine kadar kanunda sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen——ile kooperatiflerin tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır. Madde hükmüne göre anonim şirketler 559 Sayılı Türk Ticaret Kanununun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına dair Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermayelerini öngörülen tutara çıkarmamış bulunmaları, 6102 Sayılı TTK’nın yürürlük tarihinden önce veya 01.07.2015 tarihine kadar münfesih olmaları, aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantılarının yapılamaması, TTK’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle resen terkin edilebilirler. Kanunda yapılan düzenleme uyarınca Ticaret sicil müdürlüklerince kapsam dahilindeki şirketlere bir ihtar gönderilir. Bu şirketler tasfiye memuru bildirdikleri takdirde maddede gösterilecek usulde tasfiye edilecek olup, ihtara rağmen tasfiye memuru bildirmeyen şirketlerin unvanı ise ticaret sicilinden re’sen silinir. Ancak, devam eden davası bulunan şirketler için bu madde hükmü uygulanmayacağı açıkca kabul edilmiştir. Kanun koyucu aynı maddenin 15. fıkrasında yapılan düzenleme ile ticaret sicilinden bu kanun hükümlerine göre kaydı silinen şirket alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak, şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilirler. Yüksek Yargıtay yerleşik uygulaması da bu yöndedir. (————–.) 6102 sayılı TTK. Geçici 7. madde uyarınca açılacak ihya davalarında davanın sadece ilgili ticaret sicil müdürlüğüne yöneltilmesi zorunlu ve yeterlidir. İhyası istenen şirket TTK. da öngörülen olağan tasfiye usulüne göre tasfiye edilmemiş olduğundan ve tasfiye memuru bulunmadığından ayrıca başkaca herhangi bir kişiye yönelik dava açılması mümkün değildir.
Somut uyuşmazlıkta,——- sicil numaralı ———– tarihinde TTK.nun geçici 7. maddesine göre resen ticaret sicilinden terkin edildiği anlaşılmaktadır. Resen terkin edilen şirketin ihyası talep edilirken davanın sadece sicil müdürlüğüne yöneltilmiş olması yeterlidir.
Davacı, ihyası istenen şirketin İstanbul —— Asliye Ticaret Mahkemesinin —– sayılı dosyada davalı olduğu ileri sürüldüğüne göre, bu iddianın doğru olması halinde TTK. Geçici madde 7 nedeniyle terkin olan şirketin ihya olunmasını talep etmekte davacının hukuki yararının olduğu açıktır.
Dayanak gösterilen İstanbul —–Asliye Ticaret Mahkemesinin —–sayılı dosya celp edilerek incelendiğinde, davacının ———olduğu, davalının ——– olduğu, davanın —– tarihinde açıldığı halen derdest olduğu, duruşmasının —- tarihine bırakıldığı anlaşılmıştır.
Özetle,TTK’nin Geçici 7. maddesine göre münfesih sayıldığından resen sicilden terk olunduğu, davalı … Müdürlüğü tarafından yapılan işlemlerde Usul ve Yasa’ ya aykırılığın söz konusu olmadığı, derdest olan davada yargılamaya devam edilebilmesi için taraf teşkilinin sağlanması bakımından söz konusu şirketin ihyasının gerektiği, TTK’ nın Geçici 7. Maddesi hükmü doğrultusunda davacının şirketin ihyasını talep edebilmesi için haklı sebebinin ve hukuki yararının mevcut olduğu, davalı … memurluğunun davanın niteliği gereği yasal hasım konumunda olduğu, bu sebeple ticaret sicil memurluğu aleyhine vekalet ücreti ve yargılama gideri yükletilemeyeceği, Yargıtay uygulamalarında da kabul edildiği üzere belirtilen şekilde terkin olan şirketin ihya olunması durumunda tasfiye memuru atanmasına da gerek olmadığı incelenen tüm dosya kapsamı ile anlaşılmış, aşağıdaki şekilde davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Y.—— Hukuk Dairesinin —– sayılı kararında belirtildiği üzere TTK.nun gecici 7/15 maddesine aykırı şekilde devam eden davası olan şirketin, bu husus göz ardı edilerek resen terkin edildiği nazara alınarak, dava ile sınırlı olarak ihyasına karar verilmekle yetinilmiş, tasfiye memuru atanmasına gerek görülmemiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile,
1-İstanbul Ticaret Siciline —— sicil numaralı ———–TTK’nın geçici 7. maddesi uyarınca, İstanbul —- Asliye Ticaret Mahkemesinin ——-. Sayılı dosyasında yargılama ve infaz işlemleri ile sınırlı olmak üzere İHYASINA,
2-İhyaya ilişkin bu kararın ticaret sicil müdürlüğü tarafından tescil ve ilanına,
3-Davanın mahiyeti itibariyle yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4- Alınması gerekli ——- harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan —– peşin harcın mahsubu ile bakiye —– davacıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5- Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.