Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/248 E. 2021/327 K. 02.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/248 Esas
KARAR NO : 2021/327 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/05/2019
KARAR TARİHİ : 02/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili firmanın,—– üretimi işi yaptığını, davalı firmanın dönem dönem müvekkili firmadan makine ve yedek parçaları sipariş ettiğini ve satın aldığını, taraflar arasında cari hesap şeklinde işleyen alım satım ilişkisi bulunduğunu, bu cari hesap ilişkisine göre davalının müvekkili şirkete takip tarihi itibarıyla — borcu bulunduğunu, borcun ödenmemesi üzerine ———– dosyasından icra takibi yapıldığını, yapılan arabuluculuk görüşmelerinin ise anlaşmazlıkla sonuçlandığını, borçlunun itirazının kötü niyetli ve takibi geciktirmeye yönelik olduğunu, borçlunun itirazlarından faize yönelik kısmının davanın uzamaması ve temerrüt ihtar tartışması açısından kabul edilmekle dava konusu yapılmadığını, davanın sadece asıl alacak olan —— yönelik olarak açıldığını beyanla itirazın iptali ile takibin devamını, borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İcra takip talebinde borcun sebebinin sadece —- olarak yazılı olduğunu, borcun dayanağının yazılı olmadığını, bu durumun usul ve yasaya aykırı olduğu, davanın dava ön şartı yokluğundan reddi gerektiği, davacı tarafın hangi maldan dolayı hangi malı davalı teslim etmesine rağmen bedelinin ödenmediği ve malların teslimini ispata yarar herhangi bir delil sunmadığını, mal teslimini yazılı delillerle ispat etmesi gerektiğini, usule aykırı takip talebinde bulunan davacının likit olmayan alacağa ilişkin olarak icra inkar tazminatı talep edemeyceğini, beyanla açılan davanın reddini, davacı aleyhine tazminatına hükmedilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle——- takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali, icra inkar ve kötüniyet tazminatı şartlarının bulunup bulunmadığına ilişkin bulunmaktadır.
Dava dosyası içerisine alınan bulunan—- sayılı dosyası incelenmesinde;—- aleyhine ———asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek %19,50 faiz, icra harç ve giderleri ile avukatlık ücretinin tahsili talebi ile genel haciz yoluyla takip yapıldığı, ödeme emrinin borçluya —- tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından ———- işlemiş faiz ve işleyecek faiz oranına, borcun tamamına itiraz ediyorum, borcun dayanağı(takip dayanağı) cari hesap şeklinde belirtilmiş olup takip alacaklısıyla aramızda cari hesap sözleşmesi bulunmamaktadır. Ödeme emrinde, takibe ilişkin belge tebligata eklenmemiştir. Borcun dayanağı belirtilmemiştir. Takibin durdurulmasını talep ediyorum.” açıklaması ile yapılan itiraz neticesinde duran takibin devamını sağlamak için itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların her ikisinin de tacir olması ve TTK.nun 64 vd maddeleri kapsamında defter tutma yükümlülüklerinin bulunması karşısında tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmasına karar verilmiştir. Dosya konusunda uzman mali müşavir bilirkişiye verilerek, rapor alınmıştır. — tarihli Bilirkişi Raporunda; Davacı tarafın —- yevmiye kebir envanter defterlerinin incelendiği, yevmiye ve kebir defterlerinin e-defter yöntemi ile tutulmuş olup, envanter defterinin de noter açılış tasdiki süresinde yerine getirildiği, sahibi lehine mali yönden delil niteliğine haiz olduğu, davalı —–ait ticari defterlerin, yerinde inceleme yetkisi talebinde bulunmadığı için incelenemediği, davacı tarafından sunulan belge ve kayıtlar incelendiğinde, 3 adet fatura ve muhtelif banka havalesi ve çekler ile ödeme neticesinde karşılıklı ticari ilişkinin oluştuğu, 3 adet faturaya ilişkin irsaliyelerin, teslim alan kısmında nakliyeci plakası ve imzalar ile davalı —- ihraç kayıtlı olarak kestiği faturalar ve — dosyada mevcut olduğu, davalının—- ile davacının muavin defter kayıtları birbiri ile uyumlu olduğu, kesilen faturaların — davacı alacağının tespit edildiği, davacının icra takibinde—- işlemiş faiz talep ettiği, ancak dosyaya icra takibinden önce temerrüde düşürmeye ilişkin bir ihtar, faiz hesabına ilişkin bir sözleşme veya vade farkına ilişkin bir uygulama sunulmadığı için, işlemiş faiz hesap edilemediği, davacının icra takibinde — oranında ticari faiz talep ettiği, icra takip tarihi itibariyle —- avans faiz oranına tekabül ettiği, şeklinde rgörüş bildirilmiştir.
Mahkememiz —- tarihli ara karı uyarınca;1 nolu ara karar gereği yerine geldikten sonra davalı taraf itirazları da değerlendirilmek suretiyle, bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiştir. — tarihli Bilirkişi Ek Raporunda; davacının —- senesine defterlerini sunduğu, sunulan defterlerin tasdik yükümlülükleri yerine getirildiği, mali yönden tek düzen hesap planına ve kayıt düzenine uyulduğu, sahibi lehine delil niteliğine haiz olduğu, davalı —- ait ticari defterler kök rapordaki inceleme ile, yerinde inceleme yetkisi talebinde bulunmadığı için incelenemediği, davacı kayıtlarında iade olunduğu görünen — adet çeke ilişkin ödeme belgelerinin dosyaya sunulmadığından dolayı, bu konuda bir değerlendirme yapılamadığı, mevcut haliyle kök rapordaki tespitlerde bir değişiklik olmayıp , davacı tarafından kesilen faturalardan ——- davacı alacağıının tespit edildiği, şeklinde mütalaada bulunulmuştur.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu bir bütünlük içinde değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki uyuşmazlığın bakiye cari hesap alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir. Bilirkişi kök ve ek raporu denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunmaktadır. Yapılan incelenmede, davacı taraf ticari defterleri ile davalı tarafın —– kayıtları ile uyumlu olduğu bilirkişi tespiti ile belirlenmiş bulunmaktadır.
Davalı tarafa defter ibrazı için elektronik posta yoluyla ihtaratlı tebligat yapılmasına karşın davalı taraf, belirlenen inceleme gününde ticari defterini ibraz etmemiş ve mazeret ortaya koymak suretiyle yerinde inceleme talebinde de bulunmamış ticari defterlerinin ibrazından kaçınmıştır.
Davacı tarafça düzenlenen faturalar, davalı taraf kayıtlarına işlemekle ve bağlı olduğu—- bildirilmekle fatura içeriği kabul edilmiş durumdadır. Belirtilen husus yerleşik hale gelmiş —- da belirtildiği üzere ———— fatura konusu mal veya hizmetin davalı tarafa teslimine karine teşkil etmekte olup, bu karinenin aksinin davalı tarafından ispat edilmesi gerekmektedir. Takip konusu tutarın ödendiğine ilişkin davalı tarafça bir delil getirilmemiştir.
Bilindiği üzere HMK’nın 222. maddesi uyarınca; ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onaylarının yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi halinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Anılan yasa hükmü, bilirkişi kök ve ek raporları ve dosya kapsamının değerlendirilmesi neticesinde davacı yanın davalı yandan takip tarihi itibariyle ——alacaklı bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Tarafların tacir olması ve aradaki ilişkinin ticari nitelikte bulunması sebebiyle davacı alacağına takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesi gerekmekte olup takip talebinde de bu oranda faiz talep edildiği görülmüştür.
Ayrıca takip konusu alacak takip öncesi itibariyle belirli(likit) olduğundan davalı aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE; Davalının——- dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin —- asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle DEVAMINA,
2-Kabul edilen tutarın % 20 oranında 15.526,37-TL İcra İnkar Tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
3- Alınması gerekli 5.303,03- TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 842,30- TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 4.460,73- TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 44,40-TL. başvurma harcı, 842,30-TL peşin harcın toplamı olan 886,70- TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam 1.076,90-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalının üzerine bırakılması,
6- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
7- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 10.892,14-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-6325 sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca —– tarafından karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/03/2021