Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/246 E. 2020/174 K. 13.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/246 Esas
KARAR NO : 2020/174

DAVA : Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/05/2019
KARAR TARİHİ : 13/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkillerinin murisi ———— kullandırıldığını ve çekilen krediyi teminen yine bu bankanın sigorta şirketi olan davalı şirket tarafından 1 adet ferdi kaza sigorta poliçesi yapıldığını, çekilen ve bahsi geçen krediden dolayı ödemelerin düzenli bir şekilde yapılırken 18/06/2016 tarihinde müvekkillerinin murisinin vefat ettiğini, vefat sonrası müvekkilleri tarafından davalı şirkete tanzim edilen ferdi kaza sigortası poliçesinden dolayı ölüm teminat alacaklarının kendilerine ya da kredi çekilen bankaya ödenmesinin talep edildiğini ancak davalı şirket tarafından dosyanın teminat dışı kaldığını ve ödeyemeceklerini bildirdiklerini, vefat olayı sonrası davacı müvekkillerinin davalı şirketin taleplerini reddetmesi neticesinde bankaya 107.820,00-TL ödediklerini, açıklanan nedenlerle davalı şirketçe tanzim edilen ferdi kaza sigortası poliçesi gereği davacı müvekkillerinin hakettiği tazminat tutarlarının red tarihi olan 31/10/2017 tarihinden itibaren tüm yasal hak ve faizi ile birlikte davacı müvekkilerine ödenmesine, ödemek zorunda kaldıkları kredi taksit tutarlarının ödeme tarihinden itibaren işleyecek faiz ve tüm ferileriyle birlikte 74.000-TL’nin kendilerine ödenmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, dava konusu taleplerin zamanaşımına uğradığını bu nedenler reddine karar verilmesini, esasa geçilmesi halinde haksız hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, mahkeme masrafları ve vekalet ücretlerinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle, davacıların murisi —— tarafından bankadan kredi kullanıldığı sırada davacıların murisine ferdi kaza sigortası yapılmış olması nedeniyle, davacıların dava dışı bankaya ödemek zorunda kaldıklarını iddia ettikleri kredinin davalıdan tahsiline karar verilmesi talebiyle açmış oldukları tazminat davasıdır.
Dosya kapsamı, sunulan ve toplanan delillerin incelenmesinde, dava konusu uyuşmazlığın ticari işletme ile ilgili olmadığı, davacıların murisinin tacir olmadığı anlaşılmaktadır. Bir davanın Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için, açılan davanın mutlak veya nispi ticari davalardan olması gerekmektedir. Mutlak ticari davalar 6102 sayılı TTK.’nın 4. maddesi uyarınca, TTK.’da düzenlenmiş olan bütün hususlardan doğan davalar ile TTK.’nın 4. maddesinde belirtilen özel kanunlardaki davalardır. Nispi ticari davalar ise her iki tarafın tacir olduğu ve dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu davalardır.
28/11/2013 Tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 2. Maddesinde; ”Bu kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” hükmü yer almakta, aynı kanunun 3. Maddesinde ise tüketici işlemi tanımlayan ”mal ve hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına yada hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmelerde dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” hükmü yer almaktadır. Ayrıca aynı kanunun 83.maddesinde de ”taraflardan birinin tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez” hükmüne yer verilerek 6502 Sayılı Kanunun tüketici işlemlerinde mutlak uygulama alanı bulacağı ayrıca vurgulanmıştır.
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 73 .maddesinde de, ”Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir” hükmü yer almaktadır.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddiaları, savunmaları ve toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde, somut olayda davacılar, murisleri—- dava dışı bankadan kredi kullanıldığı sırada murislerine davalı … tarafından ferdi kaza sigortası yapıldığı ancak murislerinin vefat etmiş olmasına rağmen davalı … tarafından kredi borcunun ödenmediği iddiasıyla, dava dışı bankaya ödemek zorunda kaldıklarını iddia ettikleri kredi borcunun davalı sigortadan tahsilini talep etmektedir. Yukarıda yer verilen düzenlemeler ve dava konusu uyuşmazlık birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki ilişki 6502 Sayılı Kanun kapsamında tüketici işlemi olup uyuşmazlığa bakmakla görevli mahkeme Tüketici Mahkemesidir. Yargıtay —. Hukuk Dairesi’nin —. sayılı kararı ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi—-. Hukuk Dairesi’nin —. sayılı kararı da bu yöndedir. HMK. m. 114/1-c gereğince mahkemenin görevli olması dava şartı olduğundan ve HMK. m. 115/1 gereğince dava şartlarının davanın her aşamasında mahkemece re’sen dikkate alınması gerektiğinden, davacılar tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davada mahkememizin görevsizliği nedeniyle, 6502 Sayılı Kanun’un 3., 73. ve 83/2 maddeleri, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince davanın usul yönünden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Mahkememizin görevsizliği nedeni ile 6502 Sayılı Kanun’un 3., 73. ve 83/2 maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince davanın usul yönünden REDDİNE
2-6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 20. maddesi gereğince iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta süre içinde başvuru halinde dava dosyasının görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi — Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 331/2. maddesi gereği harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, davaya görevli mahkemede devam edilmemesi durumunda, mahkemece talep üzerine dosya üzerinden durumun tespiti ile yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretinin hüküm altına alınmasına,
Dair, davacılar vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.