Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/245 E. 2021/1321 K. 07.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2019/245 Esas
KARAR NO:2021/1321 Karar
DAVA: İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 02/05/2019
KARAR TARİHİ: 07/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin cam üzerine tasarım ve baskı yapan bir firma olduğunu, davalının, müvekkili şirkete —– getirdiğini ve üzerine istediği baskının yapıldığını, müvekkili firma tarafından davalı tarafa fatura kesildiğini, ancak müvekkili şirkete ödeme yapılmadığını, bu nedenle —- sayılı dosyası dosyasından faturalara ilişkin icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın itiraz üzerine takibin durduğunu, davalı firmanın faturalara süresi içinde itiraz etmediğini ve sonradan camların çizik olduğunu iddia ederek, müvekkili şirketin hakketmiş olduğu bedeli ödemediğini, ancak davalı tarafın baskı yapılacak —- getirdiğini, —– makinenin birinci sınıf olduğunu, kullanma esnasında, — olasılığının olmadığını, bu nedenle camların baskı öncesi yada sonrası çizilmiş olmasından müvekkili firmanın sorumlu tutulamayacağını belirterek borçlu şirketin borca itirazının iptaline, takibin devamına, haksız itiraz eden borçlu şirketin aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir. :
Davalı vekili —- tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı firmanın tedarikçi firma olarak üstlendiği —–olarak teslim etmediği için müvekkili şirketin müşterisi ile anlaşmış olduğu işi, müşterisine zamanında teslim edemediğini, zarara uğradığını ve hatta müşterisini kaybettiğini, davacı firmanın davalı müvekkilinden kusursuz bir biçimde aldığı —– uygun bir biçimde baskı yapmak üzere üstendiği işte müvekkili şirketin belirttiğinin aksine siparişe uygun olmayan yanlış ve eksik baskılar uyguladığını, bu durum hakkında müvekkili şirketin davacıya gerekli uyarı ve bilgilendirmeleri yaptığını, davacıyı kendi tesisinde misafir ederek camlardaki hataları tek tek gösterdiğini, davacının —- şifahi beyanında durumu anladığını yardımcı olacağını belirttiğini, ancak her nedense sonrası da müvekkili şirkete karşı takip başlattığını ve neticeten huzurdaki davayı ikame ettiğini, camlarda hata olduğunun ilk dakikadan itibaren davacıya sözlü ve yazılı olarak belirtildiğini ve buna ilişkin iade faturası düzenlendiğini belirterek haksız ve dayanaksız davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle, davacı tarafından —– faturaya dayalı olarak davalı aleyhine —- sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı şartlarının bulunup bulunmadığı hususunda olduğu tespit edildi.
Dosya tarafların ticari defter ve kayıtları ve davalı tarafın ayıplı hizmet sunulduğu iddiası da bulunduğundan bu hususta inceleme yapılarak rapor sunulması——- mühendisi ve nitelikli hesap uzmanından oluşan bilirkişi heyetine tevdii edilmiştir. Bilirkişi heyetince sunulan — tarihli Raporda özetle; Tacir olan tarafların incelenen — ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında yapıldığı, —– usulüne uygun tutulduğu, davacının teslim-tesellüm ve akdi ilişkinin ispatı yönünden, tacir olan taraflar arasında yazılı sözleşme olmasa da, takip konusu faturaların her iki şirketin defterlerinde de kayıtlı olduğu, davalı vekilinin cevap dilekçesinde, davacı tarafından verilen hizmetin ayıplı olduğunu ve davacıya iade/fiyat farkı faturası düzenlediklerini belirtmiş olmakla davacının —- malın teslim ve tesellümü ile ticari ilişkiyi ispatladığı, davalının ayıp iddiasını ispat yönünden; davalının kendisine teslim edilen malların —- ayıplı olduğunu, malın geç teslim edildiğini, ayıp ve geç teslim hususunu davacıya süresinde bildirdiğini, ayıp tutarının—-farkı faturasındaki tutar olduğunu somut delillerle ispat etme yükü altında olduğu, bunun ispatı bakımından dava dosyasına —- yazışmalarının sunduğu, başkaca somut bir delilin/tespitin sunulmadığı, davalı şirket adına düzenlenen fiyat farkı/iade faturasının davacı şirkete teslimine ilişkin dosyada somut belge bulunmadığından davalı tarafın maldaki ayıp/geç teslim iddiasını somut delillerle ispatlayamadığı, takip konusu malı teslim ettiğini ispatlayan davacı yanında, malın ayıplı ve geç teslim edildiğini somut delillerle ispatlayamayan davalının takip konusu borcunu ödediğine ilişkin dosyaya dekont vs. ödeme belgesi sunulmadığı hususları topluca değerlendirildiğinde, davacının — takip tarihi itibariyle — alacağını talep edebileceği, tacir olan taraflar arasında düzenlenmiş sözleşme ya da haricen başkaca somut belgede ödeme vadesi bulunmadığı ve davacının davalıyı temerrüde düşürdüğüne ilişkin tebliğ şerhine havi ihtarname ya da eş eğer belge bulunmadığından, takip öncesinde davacı alacağının muaccel olmadığından davacının takip öncesi faiz talebinin yerinde olmadığı, tarafların tacir olması, işin ticari iş olması, temerrüt faiz oranının önceden kararlaştırılmamış olması münasebetiyle, takip sonrasında hükmolunacak davacı alacağı için —- kapsamında yasal faiz talebinin yerinde olduğu, şeklinde görüş bildirilmiştir.
Mahkememiz — tarihli ara kararıyla heyette görevli bilirkişi —-dava konusu olan faturalara konu camları yerinde inceleme ile rapor alınmasına karar verilmiştir. Bilirkişi ek raporunda özetle; Yerinde incelemeye konu olan ürünlerde ufak kusurlar olduğu, kullanıma engel teşkil etmediği, kusur oranının —-civarında olduğu, kök rapordaki görüşün korunduğu, tarafın maldaki ayıp iddiasını somut delillerle ispatlayamadığı davalı taraf ayıp ihbarını bildirim için dava dosyasına —- — olarak gösterdiği, bunun dışında yapılmış somut bir tespit tebliğ yerine havi ayıp ihbarında bulunmadığından davalı tarafın maldaki ayıp iddiasını somut delillerle ispatlayamadığı, şeklinde görüş bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacı tarafça faturaya bağlanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkin bulunmaktadır. Davacı trafaça düzenlenen faturalar her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı bulunmaktadır. Bununla birlikte davalı ticari defterlerinde yer alan —-miktarlı fatura davacı ticari defterlerinde yer almamaktadır. Davalı taraf davacı tarafça düzenlene faturaları ticari defterlerine işlemekle fatura içeriğini kabul etmiş durumdadır.
Bununla birlikte davalı taraf icra takibine itirazında takip konusu borcun bulunmadığı yönünde takibe itiraz etmekle birlikte davaya cevap dilekçesinde davalı tarafça işlenen cam ürünlerinin ayıplı olarak işlendiğini iddia etmektedir.
Tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi ile davacının davalıdan —- alacaklı olduğu ispatlanmış durumdadır. Bu durumda davalının borcu ödediğini ispat etmesi gerekir.
Somut olayda davalı, davacı tarafça işlenen ürünün ayıplı olduğunu iddia etmekle birlikte ürünün işlenmesindeki ayıbı ve süresinde davacıya ayıp ihbarında bulunduğunu ispat etmek yükümlülüğü altındadır. Taraflar arasındaki —– yazışmaları bulunmaktadır. HMK 199.maddede; uyuşmazlık konusu vakıaları —- — olduğu belirtilmiştir. Taraflar arasındaki internet ortamındaki ——-yazışmalarının incelenmesinde davalı tarafça süresi içerisinde ayıp ihbarının yapıldığı söylenebilecek bir yazışmaya rastlanmamış olup, usulüne uygun bir ayıp ihbarının yapıldığından bahsedilebilmesi için işlenmek suretiyle teslim edilen mallarda ne tür bir ayıp olduğu, somut verileri ile karşı tarafa bildirilmesi gerekmektedir. Ayrıca ayıplı işlem dolayısıyla ne talep edildiğinin, bir zarar oluşmuş ise hangi seçimlik hakkın kullanıldığını aynı şekilde karşı tarafa bildirilmesi gerekli bulunmaktadır. Bilirkişi tarafından yapılan tespitle, ürünlerde baskı hataları olduğu, kullanıma engel olmadığı, dikkatli bakıldığında arkadan ışık vurması halinde göz zevki açısından hoş görünmeyeceği belirtilmiş olup davacı tarafça işlenen söz konusu ürünlerde ayıp olduğu ve bu ayıbında davacı tarafından camların işlenmesi esnasında oluştuğu davalı tarafça ispatlanamamıştır.
Davacının takip öncesi işlemiş faiz talebi bakımından taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığından ve davalının takip öncesinde temerrüte düşürülmesi söz konusu olmadığından takip öncesi işlemiş faize yönelik talebin reddine karar verilmesi gerektiği değerlendirilmiştir. Belirtilen sebeplerle davacının davasının kısmen kabulüne —-talep gibi yasal faiz işletilmesine karar verilmiştir. Davacı alacağı takip öncesinde belirli bulunduğundan takip tutarının %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesi gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİNE; —–sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptaline, takibin —- asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Davanı kabul edilen tutarının %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3- Alınması gerekli 497,90- TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 137,17- TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 360,73- TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4- Davacı tarafından sarfedilen toplam 1.154,70- TL yargılama giderlerinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.047,89-TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından sarfedilen toplam 1.050,00- TL yargılama giderlerinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 97,12-TL nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
7- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 5.100,00- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 742,93- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-6325 sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca —– tarafından karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk ücretinin kabul ret oranına göre hesaplanan 1.197,90-TL’sinin davalıdan, bakiye 122,10-TL sinin davacıdan alınarak Hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/12/2021