Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/234 E. 2023/521 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/234
KARAR NO : 2023/521

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/03/2018
KARAR TARİHİ : 15/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı —16/08/2016 günü—. Mevkinde kendi sevk ve idaresindeki —-plakalı araçla U dönüşü yaparak müvekkilin bulunduğu motosiklete çarptığını, çarpma sonucu davacı ağır yaralandığını, davalının kazada asli kusurlu olduğunu, davalı kazadan sonra 3 tane ameliyat geçirdiğini, tedavisinin devam ettiğini, davacının bu kazadan sonra malul kaldığını, bu kazadan sonra sigorta şirketi 55.744 TL ödeme yaptığını, yapılan ödeme ile ilgili müvekkilinin zararının karşılanmadığını, davacının kazadan sonra yürüyemediğini, günlerce acı çektiğini, büyük operasyonlar geçirdiğini, 50.000,00 tl manevi tazminatın yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; DAvalı —-16/08/2016 günü —. Mevkinde kendi sevk ve idaresindeki —– plakalı araçla U dönüşü yaparak müvekkilin bulunduğu motosiklete çarptığını, çarpma sonucu davacı ağır yaralandığını, davalının kazada asli kusurlu olduğunu, davalı kazadan sonra 3 tane ameliyat geçirdiğini, tedavisinin devam ettiğini, davacının bu kazadan sonra malul kaldığını, bu kazadan sonra sigorta şirketi 55.744 TL ödeme yaptığını, yapılan ödeme ile ilgili müvekkilinin zararının karşılanmadığını, davacının kazadan sonra yürüyemediğini, günlerce acı çektiğini, büyük operasyonlar geçirdiğini, 50.000,00 tl manevi tazminatın yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle; Tazminat davasıdır.Eldeki dava;—- Asliye Hukuk Mahkemesinin —-sayılı dosyası görevsizlikle mahkememize tevzi edilerek yukarıdaki esasa kaydedilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık ise; Davacı sevk ve idaresindeki motosiklet ile davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS yapılan ve davalı —sevk ve idaresindeki — plaka numaralı araç arasında 16/08/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeni ile davacının davalılardan sigorta şirketinden maddi tazminat ve manevi tazminat talep etme şartlarının bulunup bulunmadığı noktasında toplandığı tespit edilmiştir.
Taraflarca bildirilen tüm deliller toplanmış, — ACM —-esas sayılı dosyası, —- hizmet dökümleri ve rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığı, trafik kayıtları, tedavi evrakları, sosyal ve mali durum araştırma tutanakları, ceza dosyaları, soruşturma dosyaları dosyamız içerisine celp edilmiştir.
Mahkememiz 18/11/2021 tarihli, —- nolu ara kararı gereği, dosyanın — İhtisas kuruluna gönderilerek kaza tarihinde yürürlükte olan özürlülük ölçütü sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporu hakkında yönetmelik uyarınca davacının geçici ve kalıcı maluliyet oranı, davacının geçici ve kalıcı bakıcıya ihtiyacı olup olmadığı hususlarında rapor düzenlenmesi istenilmiş, 27/09/2021 tarihli —- raporunda özetle; %14,1 meslekte kazanma gücü kaybı ve 18 ay iş göremezlik, kişinin tüm vücut engellilik oranının %6, raporu sunulduğu görülmüştür.
Mahkememiz 09/06/2022 tarihli —- nolu ara kararı gereği, dosyanın 1 makine mühendisi ve 1 aktüerya bilirkişisinden oluşan heyete tevdine karar verilmiş, 17/11/2022 tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle; “..davalı sürücünün kazanın meydana gelmesinde %85 kusurlu olduğu, dava dışı sürücü—- %15 kusurunun olduğu, davacının kusurunun olmadığı, Davacının nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının 19.322,32 TL olduğu, Davacının talep edebileceği sürekli iş göremezlik maddi zararının kalmadığı, Dosyada davacının bakıcıya ihtiyacı olan süreye ilişkin bir tespitin bulunmadığı, davacının bakıcıya ihtiyacı olan süre, bakıcı gideri ve tedavi gideri tazminat kalemlerinin alanında uzman tıp doktoru bilirkişi tarafından tespiti gerektiğinden bu hususta heyetimizce değerlendirme vapılamadığı..” şeklinde rapor sunulmuştur.
Mahkememiz 16/03/2023 tarihli—- nolu ara kararı gereği, dosyanın rapor sunan aktüerya bilirkişisi ile birlikte 1 doktor bilirkişiye tevdi edilmiş, 12/05/2023 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; “..kök raporuna sadık kalındığını, geçici veya sürekli bakıcı desteğine ihtiyacı ve gideri olmadığı, kazada yaralanmasından dolayı 7.275,00 TL sağlık kurumlarına, 4.000,00 TL pansuman, bakım için gerekli tıbbi malzemeler, ilaç ve yardımcı ortopedik malzeme gideri, 2.000,00 TL sağlık kurumlarına ulaşım ve temel sosyal giderleri için olmak üzere dönemsel rayiç bedellerle 13.275,00 TL olduğu, davalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde %85 kusur oranında davalı sigorta şirketi ve araç sürücüsünün davacının 13.275,00 TL tedavi giderinin %85 i olan 11.283,75 TL kısmından müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, davacının 11.283,75 TL tedavi gideri, 19.322,32 TL geçici iş göremezlik maddi zararı olmak üzere toplam 30.606,07 TL tazminatı 310.000,00 TL tutarındaki tedavi gideri teminat limitinin altında kaldığı..” şeklinde rapor sunulmuştur.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; 16.08.2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacı yaralanmıştır. Kazanın oluşumunda davalı araç sürücüsünün kontrolsüz kavşakta sola dönüş yapmadan önce karşıdan gelen motosiklete yol vermemesinden dolayı asli kusurlu olduğu, davacı sürücünün ise kavşaklarda hızını azaltmamasından dolayı tali kusurlu olduğu, olayın oluş şekline uygun ve denetlenebilir bilirkişi raporunda belirlen kusur oranları hükme esas alınmıştır. Tazminat hesaplaması yapılırken yargıtay’ın güncel içtihatları doğrultusunda TRH 2010 yaşam tablosu ve prograsif rant yöntemi kullanılmasından dolayı hesaplamalar hükme esas alınmıştır.Davacı vekili tarafından dava dilekçesinde 10.000,00 TL maddi tazminat talebinde bulunduğu, bu talebinin 6.145,00 TL’sinin tedavi masrafı olduğunu belirtmiş, bakiye kısım için açıklama yapmamıştır. Mahkememizin 25.02.2021 tarihli — celsesinin — nolu arar kararı ile davacı vekiline maddi tazminat taleplerini ayrıştırması hususunda süre verilmiş, davacı vekili tarafından 24.06.2021 tarihli dilekçesi ile 6.145,00 Tl’nin tedavi gideri, 3.855,00 TL’nin ise bakıcı gideri olarak talep edildiğine dair beyan dilekçesi sunmuştur. Davacı asıl —- ise 18.11.2021 tarihli — celsede: “2016 yılında gerçekleşen trafik kazası nedeni ile uzun müddet çalışamadım, şuanda ise tam performansta çalışamıyorum, vekilim her ne kadar sadece tedavi ve bakıcı gideri talebinde bulunmuş ise de; benim talebim tedavi gideri, kalıcı ve geçici maluliyet tazminatı ve bakıcı giderine ilişkindir. ” şeklinde beyanda bulunmuştur. Yapılan değerlendirmede, dava dilekçesinde davacı vekilinin davacının maluliyetinden dolayı tazminat talebinde bulunduğu, davacı asıl — 18.11.2021 tarihli —-. celsedeki beyanının dava dilekçesindeki tazminat taleplerini kapsar şekilde beyanda bulunduğu anlaşıldığından bu beyan esas alınmış ve davacının maluliyet tazminatı talebinin olduğu kabul edilmiştir.Dava dilekçesinin hiçbir yerinde davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığına dair beyan veya bu anlama gelecek bir ibare bulunmadığından davacının maddi tazminat talebinin kısmi dava niteliğinde olduğunun kabulü gerekmiştir. Davacı 6.145,00 TL tedavi gideri talep etmiş olmakla, bilirkişi raporunda daha yüksek tedavi masrafı hesaplandığından ve davacının bu talebini ıslah etmediği anlaşıldığından davacının tedavi masraflarına ilişkin talebi dava dilekçesindeki talep miktarı yönünden kabul edilmiştir. Yine davacı maluliyet tazminatı talep etmiş olmakla sürekli maluliyete ilişkin davalı sigortanın yapmış olduğu ödemenin yeterli olduğu ancak geçici maluliyete ilişkin herhangi bir ödeme yapılmadığı, davacının talep edebileceği geçici maluliyet tazminatının 19.322,32 TL olduğu, davacının dava dilekçesinde tedavi masrafları haricindeki maddi tazminat talebinin 3.855,00 TL olduğu, davacının talebinden fazla maluliyet tazminat miktarının olduğu ancak ıslah yapılmadığı anlaşıldığından dolayı bu miktar üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacının dava dilekçesinde faiz talebinde bulunmaması nedeniyle bu yönde bir hüküm kurulmamıştır.
Değerlendirilmesi gereken bir diğer husus ise, davalı sigortanın ödemiş olduğu tazminatın geçici maluliyeti kapsayıp kapsamadığına ilişkindir. Davalı sigortanın ödeme yaptığı belgelerin hiç birisinde yapılan ödemenin geçici maluliyet tazminatını kapsadığı yazmamakta, davalı sigorta cevap dilekçesinde geçici maluliyet tazminatından sorumlu olmadığı savunmasında bulunmaktadır. Bu durumda davalı sigortanın yapmış olduğu ödemenin sadece sürekli maluliyet kapsamında olduğu kabul edilmiştir.
Manevi tazminat, zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu da gözönünda tutularak, 6098 sayılı B.K’nun 56. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K’nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedileceği öngörülmüştür. Belirtilen hususlar dikkate alındığında davacının kaza nedeniyle yaralandığı, dava konusu kazada davalı araç sürücüsünün % 85 kusurlu olduğunun belirlendiği, somut olayın özelliği, kusur durumu, davacının yaşı, davacının kalıcı maluliyetinin oluşu, geçici maluliyet süreleri, tarafların sosyal ve mali durumu dikkate alınarak davacının manevi tazminat talebinin araç sürücüsü yönünden kısmen kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının maddi tazminat talebinin KABULÜ ile; 10.000,00 TL’nin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacının manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile; 25.000,00 TL’nin davalı —– alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Maddi Tazminat Talebi Yönünden;
3-Alınması gerekli 683,10 TL harçtan davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.024,65 TL harcın mahsubu ile artan 341,55 TL ‘nin davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma harcı ve 683,10 TL peşin harç toplamı olan 719,00 TL’nin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarfedilen 5.555,25 TL tebligat ve bilirkişi ücreti, 2 adet —fatura bedeli olan 1.640,00 TL ile birlikte toplam 7.195,25 TL ‘nin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde ilgili tarafa iadesine,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Manevi Tazminat Talebi Yönünden;
8-Alınması gerekli 1.707,75 TL harcın davalı —– alınarak hazineye irad kaydına,
9-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde ilgili tarafa iadesine,
10-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı —-alınarak davacıya verilmesine,Dair, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı.