Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/217 E. 2021/1135 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/217 Esas
KARAR NO : 2021/1135 Karar

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 22/04/2019
KARAR TARİHİ : 19/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ….—– plakalı aracın,– tarihinde, asli kusurlu olarak müvekkil … sevk ve idaresindeki —- plakalı araca çarpması neticesinde çift taraflı maddi hasarlı ve yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen kazada müvekkilinin yaralandığı ve sürekli sakat kaldığını, yargılama sırasında istenilecek evraklar ile birlikte yapılacak bilirkişi incelemesi ile de müvekkilimin sakatlık durumunun tespit edileceğini, maluliyet oranının tespiti açısından en yakın en yakın —- sonra uzun süre tedavi görmek zorunda kalan müvekkilinin tedavi süresi boyunca sakatlığının % 100 olarak kabul edilerek buna göre hesap yapılmasını talep ettiğini, 08.01.2019 tarihinde davalı …—-numaralı hasar dosyası açıldığını, davalı ….— usulüne uygun müracaata rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığını, bu nedenle faizin başlangıç tarihinin olay tarihi kabul edilmesini, aksi düşünce oluşması halinde ise davalı …—– müracaat edildiği tarihten — günü sonrasından faizin başlatılması gerektiğini, belirtilen sebeplerle fazlaya dair hakları sakla kalmak kaydıyla, müvekkilinin maddi zararının değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere şimdilik sürekli sakatlık tazminatı olarak 4.500,00-TL, geçici iş göremezlik tazminatı 50,00-TL olmak üzere toplam 5.000,00-Tl tazminatın davalı … —-sorumlu olmak kaydıyla kaza tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin de karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının, müvekkili —- olarak müracaatı olmadığını, be nedenle dava şartı noksanlığından huzurdaki davanın usulden reddi gerektiğini, dava dilekçesinde bahsi geçen —– tarihleri arasında geçerli—- olduğunu, Müvekkilinin, üçüncü kişilerin uğramış olduğu bedeni zararlardan,—— belirtilen— işletenin eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında maddi tazminat ile sorumlu tutulabileceğini, müvekkilinin sorumluluğunun, sigortalının kusurlu olması halinde söz konusu olduğunu, Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. ve 85. maddelerine göre trafik sigortaları,— sorumlulukları karşılamak üzere yapıldığını— sürücüsünün kusuru yoksa,—-bir sorumluluğu olmadığını, davacının —- sebebi ile meydana gelmiş bir maluliyetinin olup olmadığının, ve varsa oranının belirlenmesi gerektiğini, bu amaçla davacının—- Sorumluluk Sigorta Genel Şartları gereği, alınacak—- olması gerektiğini, maluliyet oranının özürlülük ölçütüne göre belirlenebileceğini, ayrıca, maluliyetin tazminat gerektirip gerektirmediği konusunun da açıklığa kavuşturulması gerektiğini, bir tazminat ödemesinin söz konusu olabilmesi için; maluliyet oranının yanında, davacının çalışabilecek durumda olup olmadığı, mesleği, maluliyet sebebi ile mesleğini yerine getirip getiremediği konuları tespit edilmesi gerektiğini, geçici iş göremezliğe dayalı zarar talebinin teminat kapsamında olmadığını, uygulanması gereken faizin yasal faiz olduğunu, müvekkilinin temerrüte düşürülmediğini, faiz başlangıcının dava tarihi olması gerektiğini, bu sebeplerle haksız açılan davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle, 05/07/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazası dolayısıyla davacıda oluştuğu iddia olunan geçici ve kalıcı iş göremezlik durumuna dayalı olarak maddi tazminat isteminin yerinde olup olmadığı, maluliyet ve kusur durumlarının tespitine, zarar hesabına ve uygulanacak faiz türünün ve başlangıcının ne olduğuna ilişkin bulunmaktadır.
Dosya —-davacının maluliyet durumu hakkında rapor düzenlenmesi istenmiştir—- yayımlanan —- göre tüm vücut engelilik oranının %5 olduğu iyileşme süresinin üç(3) aya kadar uzayabileceği mütalaa edilmiştir.
—- tarihli raporunda; davacı sürücü ..— % 25 oranında kusurlu olduğu, sürücü—– % 75 oranında kusurlu olduğu, şeklinde raporunu sunmuştur.
Dosya konusunda uzman aktüerya bilirkişiye verilerek, rapor alınmıştır. Bilirkişi raporunda; 05/07/2018 tarihinde trafik kazasında yaralanan …—— hesap tarihi itibariyle kazanın meydana gelmesinde % 25 kusuru oranında talep edebileceği; geçici iş göremezlik tazminatının 3.607,02-Tl olduğu, sürekli iş göremezlik tazminatının 37.512,98-TL olduğu, toplam iş göremezlik tazminatının 41.120,00-TL olduğu, şeklinde raporunu sunmuştur.
Davacı vekili tarafından verilen —- Dilekçe ile; geçici iş göremezlik tazminatı talebini 3.102,02-TL, sürekli iş göremezlik tazminatı talebini 33.012,98-TL arttırdığını beyan ederek toplamda 41.120,00-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememiz —- tarihli duruşmasında; davalı vekili itirazları doğrultusunda dosyanın —– tevdii ile bilirkişinin tarafların — —hesaplamak yapılmak suretiyle ek rapor tanzim etmesi görevi verilmiştir. Bilirkişi ek raporunda;— hesap tarihi itibariyle kazanın meydana gelmesinde % 25 kusuru oranında % 75 ‘ini talep edebileceği, geçici iş göremezlik tazminatının 3.607,02-TL olduğu, sürekli iş göremezlik tazminatının 43.986,14-TL olduğu, toplam iş göremezlik tazminatının 47.593,16-TL olduğu, şeklinde raporunu sunmuştur.
Davacı vekilince verilen 05.08.2021 tarihli Dilekçe ile; sürekli iş göremezliğe dayalı tazminat taleplerini 6.473,16-TL arttırdıkları beyan edilerek 3.607,02-TL geçici iş göremezlik ve 43.986,14-TL sürekli iş göremezlik kaynaklı olmak üzere 47.593,16-TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili tarafından verilen —– Dilekçe ile; Islah edilen tutara ilişkin zamanaşımı itirazında bulunduklarını, geçici iş göremezliğe dayalı tazminatın poliçe teminatı kapsamında olmadığını, ıslah edilen tutar için ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiğini, faiz talebinin temerrüt oluşmadığından reddi gerektiğini, davacı tarafça yasal —–istenebileceğini ileri sürmüştür.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde ; Dosya kapsamında alınan maluliyet ve kusur raporları vehesaplamaya ilişkin bilirkişi kök ve ek raporu oluşa ve denetime uygun bulunmakla Mahkememizce de hükme esas alınmıştır.
Davacı taraf eldeki davayı fazlaya ilişkin haklar saklı tutarak maddi zararının tam ve kesin olarak belirlenmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak kaydıyla —–sürekli iş göremezlik—–geçici iş göremezlik olmak— Dilekçesi ile talep miktarını —- çıkartmıştır.
6100 Sayılı HMK’nin “Belirsiz Alacak ve Tespit Davası” başlığı altındaki 107/1.maddesinde “Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir.” hükmüne, aynı maddenin 2. fıkrasında ise “Karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın davanın başında belirtmiş olduğu talebini artırabilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Kanunun “Islah ve Maddi Hataların Düzeltilmesi Kapsamı ve Sayısı” başlığı altındaki 176. maddesinin 1.fıkrasında; taraflardan her birinin yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebileceği, 2.fıkrasında aynı davada tarafların ancak bir kez ıslah yoluna başvurabileceği hüküm altına alınmıştır. Kanunun 177.maddesinde ise ıslahın tahkikatın sona ermesine kadar sözlü ya da yazılı olarak yapılabileceği belirtilmiştir.
Belirsiz alacak davasında davacı, alacağının tam ve kesin olarak belirlenmesinden sonra HMK’nın 107.maddesine dayalı olarak bir kez alacağını artırabilir. Ayrıca davasını HMK’nın 176. ve devamı maddelerine göre bir kez de ıslah edebilir. Belirtiler hususlar çerçevesinde yapılan değerlendirme sonucunda, davacı vekilince bedensel zarara dayalı alarak açılan belirsiz alacak davası bakımından—- dilekçesi olarak, — hale geldiğinden ıslah dilekçesi olarak kabul etmek gerekmiş ve Mahkemece bu kabule göre de hüküm tesis edilmiştir.—–
Dosya kapsamına göre, olayın meydana gelmesinde davalıya sigortalı aracın sürücüsü %75 oranında kusurlu bulunduğundan, davalı sigortanın KTK 91 ve devamı madde hükümleri uyarınca —- olmak üzere, davacının maddi zararlarından bu kusur oranına göre sorumlu bulunduğu değerlendirilmiş ve yapılan hesaplamaya göre davacının—- maddi zararının oluştuğu tespit edilmiştir. Oluşan davacı zararının—- (davalı tarafça sunulan hasar dosyasında başvuru evrakının—alındığı görülmektedir.) tarihinden, bakiyesi olan 6.473,16-TL’sine ıslah tarihi olan 05.08.2019 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalı sigortadan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Davalı tarafça sigortalanan aracın ticari nitelikte işletildiği dosya kapsamında bulunan araç ruhsatından ve diğer bilgi ve belgelerden anlaşıldığından davacının maddi tazminat alacağına avans faizi işletilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Davalı vekilinin zamanaşımı itirazını değerlendirilecek olursak; Dava konusu olay 05/07/2018 tarihinde meydana gelmiştir. 2918 sayılı KTK.nun 109. maddesinde haksız fiil niteliğindeki trafik kazalarından doğan tazminat taleplerlerinin, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrayacağı, davanın, cezayı gerektiren bir fiilden doğması ve ceza kanununun bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş olması halinde, bu sürenin maddi tazminat talepleri içinde geçerli olacağı hüküm altına alınmıştır.
Yine maddi ve manevi tazminat istemlerinin bağlı olduğu zamanaşımı süreleri 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 72.maddesinde de düzenlenmiştir. 6098 Sayılı TBK’nın 72/1. maddesinde “Tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her halde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır.” denilerek üç türlü zamanaşımı süresi öngörülmüştür.
Ceza kanununda ön görülen daha uzun zamanaşımı süresinin, tazminat talebi ile açılacak davalar için de geçerli olabilmesi koşulu, sadece eylemin ceza kanununa göre suç sayılması halidir. 5237 sayılı TCK’nın 89.maddesinde düzenlenen ve somut olayda eyleme uyan taksirle yaralama suçunun ceza dava zamanaşımı süresi aynı Kanun’un 66/1-e maddesine göre 8 yıl olduğu görülmektedir. Dava konusu olay aynı zamanda suç teşkil eden bir fiil niteliğinde bulunduğundan davacının süresi içerisinde ıslah talebinde bulunduğu ve davalı vekilinin zamanaşımı defiinin yerinde bulunmadığı görülmektedir.
Davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE; 3.607,02-TL geçiçi iş göremezlik ve 43.986,14-TL sürekli iş göremezlik olmak üzere toplam 47.593,16-TL maddi tazminatın —- tarihinden itibaren işletilecek avans faiziyle davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2- Alınması gerekli 3.251,09-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 191,40- TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 3.059,69-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 44,40-TL. başvurma harcı, 191,40-TL peşin harcın toplamı olan 235,80-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam 2.371,45-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalının üzerine bırakılması,
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6- —- göre davacı vekili için takdir olunan 6.987,11- TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-6325 sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca —– ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.