Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/211 E. 2019/434 K. 22.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/211 Esas
KARAR NO : 2019/434

DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız))
DAVA TARİHİ : 18/04/2019
KARAR TARİHİ : 24/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinin ——— aynı holdinge bağlı grup şirketleri olduğunu, müvekkillerden ——– alacağına karşılık lehdar —-den ciro ve teslim ile aldığı; —- Şubesi, Keşide Yeri Şanlıurfa,—- çek nolu, —- vade tarihi, 20.000 TL tutarlı ve Keşidecisi ————— olan çek ile, ——şubesi Keşide —- —- çek nolu, 30.05.2019 vade tarihi, 25.000 TL Tutarlı ve Keşidecisi ——— olan çek olmak üzere toplamda 2 adet çek kargoya verildiğini, müvekkillerden ———- alacağına karşılık lehdar —-.’den ciro ve teslim ile aldığını, müvekkil şirket, aynı holdinge bağlı grup şirketlerinden—- ciro yaparak çeki teslim ettiğini, çeki hamil olarak bulunduran diğer müvekkil şirket —————– de, işbu çekleri ticari ilişkisi bulunan —–Şti.’ye olan borcunu ödemek için ciro yapmış ve kargo ile gönderdiğini,——————————— arasında ticari ilişkiyi gösteren faturayı ekte sunduklarını, çekin kaybolma olayı da işte bu anda meydana geldiğini, gönderilen kargonun ————-. adına —- nolu —– isimli birisinin aldığını, ne vahimdir ki, —- — yetkilileri ile irtibata geçip kargoyu alıp almadıklarını sorulduğunda çeklerin kendilerine ulaşmadığını yolda iken kaybolmuş olabileceğini kendilerine iletildiğini, ilk çekin ödeme günü 30.04.2019 olup çok az bir süre kaldığını, müvekkiller açısından telafisi mümkün olmayan zararların doğma ihtimalinin yüksek olduğunu, müvekkilinin mağdur olduğunu, çekin müvekkil şirket yedindeyken kaybolduğundan ve diğer cirantaların çek bedelinin talep edebilmesi bakımından çeklerin iptaline karar verilmesini, tensiple dava konusu iki adet çek bedelinin ödenmemesi hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesine, TTK madde 757’ye göre vade gününde çek bedelini ödemek için tevdi yerinin belirlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibariyle; TTK. 818/s. maddesi yollamasıyla aynı Yasanın 757-765. maddelerine göre açılmış bir zayi nedeniyle çek iptali davasıdır.
Davacı vekili tarafından dava dilekçesi ile davaya konu 2 adet çekin —————-‘nin alacağına karşılık — ciro ve teslim alındığını, daha sonra grup şirketi—- ciro edilerek teslim edildiğini, çeki hamil olarak elinde bulunduran—– ticari ilişkisi bulunan —– olan borcunu ödemek için ciro ettiğini, çekleri kargo ile gönderdiğini, gönderilen kargonun ———- adına —– T.C kimlik nolu —- isimli birisinin aldığını beyan etmiştir.
Rızası dışında elinden çıkması nedeniyle çekin iptalini isteme hakkı meşru hamile aittir. Dava konusu çekin davacı ——– tarafından diğer davacı …Ş’ye cirolandığı anlaşıldığından davacılardan ——————- dava konusu çekin iptalini isteme hakkı bulunmadığı, meşru hamil olmadığı anlaşılmış ve aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Çek iptali davaları, özelliği itibari ile hasımsız açılan davalardan olup, yapılan yargılama sırasında çek hamilinin ortaya çıkması durumunda, çek iptali davasını açan davacıya, mevcut çek hamiline karşı çek istirdadı davası açması konusunda süre verilmeli, istirdat davasının açılması halinde, çek iptali davasının konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına açılmaması halinde ise çek iptali davasının reddi yönünde hüküm kurulmalıdır.Hasımsız olarak açılan davalarda, üçüncü kişilerin davaya müdahaleleri halinde davanın çekişmeli duruma gelmesi mümkün ve gerekliyse de, çek iptali davalarında yukarıda açıklanan prosedür gereğince, hasımsız şekilde açılan davaya üçüncü kişilerin asli ya da fer’i müdahale imkanı yoktur. (Yargıtay ——–. HD 29.02.2016 tarih, 2015/7488 ; 2016/2170 E.K ilamı) . Öte yandan HMK.114/1-h maddesi uyarınca davacının dava açmakta hukuki yararının bulunması dava şartıdır.
Davacı vekili dava dilekçesinde çeki elinde bulunduran kişinin ismini ve T.C kimlik numarasını açıkça bildirmiştir.Mahkememize konu olan çek iptali davası hasımsız görülmekte olup, yukarıda bahsedildiği gibi sonradan çekişmeli hale gelmesi de mümkün değildir.Dava açılırken çeki elinde bulunduran kişinin bilindiği anlaşıldığından, davacının bu davayı açmakta hukuki yararının olmadığı, çeki elinde bulunduran kişiye karşı istirdat davası açması gerektiği kanaatine varılmış, diğer davacı ..– açısından ise hukuki yararının bulunmaması nedeniyle dava şartı yokluğundan reddine karar vermek gerekmiştir.
Tüm dosya kapsamı toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde; davanın davacı …yönünden aktif husumetinin bulunmaması nedeniyle esastan reddine karar vermek gerekmiş, diğer davacı ….– yönünden ise dava açarken çeki elinde bulunduran kişinin bilinmesi sebebiyle çek iptali davalarının hasımsız görülmesi ve davacının çeki elinde bulunduran kişiye karşı istirdat davası açmasının gerekmesi nedeniyle dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı anlaşıldığından dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntıları ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-a)Davanın —- yönünden 6100 sayılı HMK’nun 114/1-h maddesi gereği dava açarken hukuki yararının bulunmaması nedeniyle dava şartı yokluğundan aynı yasanın 115/2 maddesi uyarınca usulden REDDİNE, Davanın …yönünden aktif husumetinin bulunmaması sebebiyle REDDİNE,
2-Davacının ödemeden men kararı talebinin reddine,
3-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Karar kesinleştiğinde talep halinde artan gider avansının iadesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, gerekçeli kararın davacı tarafa tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi