Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/209 E. 2021/1203 K. 09.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/209 Esas
KARAR NO: 2021/1203 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 18/04/2019
KARAR TARİHİ: 09/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı .—-poliçesiyle sigortalı, sürücü —- sevk ve idaresindeki—– tarihinde, asli kusurlu olarak yaya konumunda bulunan müvekkili —- çarpması neticesinde yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen kazada müvekkili ——- yaralandığını ve sürekli sakat kaldığını, davalı sigortaya dava öncesinde başvuruda bulunulduğunu, ancak sigorta tarafından ödeme yapılmadığını, arabuluuluk görüşmelerinden de sonuç elde edilemediğini beyan ile fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla, tahkikat sonucunda müvekkilinin maddi zararının değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırmak üzere şimdilik, davacı müvekkili —- sürekli sakatlık tazminatı olarak —- geçici iş göremezlik tazminatı olarakta — olmak üzere toplam — tazminatın —— kaza tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, mahkeme masrafları ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —- vekili cevap dilekçesinde özetle; Kazaya karışan —— plakalı aracın, müvekkili şirket tarafından tanzim edilen, —– poliçe no’lu ——sigortalı olduğunu, öncelikle davacı yanın iddia ettiği kazanın meydana geldiğini ve zarar görenin de bu kazaya karıştığını ispat etmesi gerektiğini, işletenin sorumluluğunun bulunmaması halinde müvekkili şirketin de sorumlu olmayacağını, ticari faiz talebinin tamamen haksız olduğunu, —–meblağ sigortası olmadığını, uğranılan zararın ispat edilmesi gerektiğini, kusur durumunun tespitinin gerektiğini, tazminat kalemlerinin hukuki sebeplerinin açıklanması gerektiğini, zararın—– tarafından karşılanması muhtemel olduğundan davanın bu kuruma ihbarının yapılmasını, ceza dosyasının celbini, davacı ceza davasında şikayetçi olmamış ise bu beyanının feragat olarak yorumlanması gerektiğini, rücuya esas bir ödeme yapılıp yapılmadığının —– sorulmasını, Mahkemece yetkisizlik kararı verilmesini esasına girildiği takdirde, müterafik kusur indirimi yapılmasını, davaya konu talebin zamanaşımına uğraması, sigortalı araç sürücüsüne atfı kabil kusur bulunmaması nedeniyle, meydana geldiği iddia edilen zararın kaza ile illiyeti bulunmaması nedeniyle davanın reddini, mahkeme masraf ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle,——-tarihinde meydana gelen trafik kazası dolayısıyla davacıda oluştuğu iddia olunan sürekli ve geçici iş göremezliğe dayalı olarak maddi tazminat isteminin yerinde olup olmadığı, maluliyet ve kusur durumlarının ve uygulanacak faiz türünün ne olduğunun tespitine ilişkindir.
—– sayılı dosyasının bir sureti istenmiş, davacının tedavi gördüğü hastahane kayıtları getirtilmiş, —- rücuya esas bir ödeme yapılıp yapılmadığı sorulmuş, davalı sigortadan hasar dosyası ve sigorta poliçesi istenerek dosya —– tevdii edilerek davacının maluliyet durumunun tespiti bakımından rapor alınmıştır. —– tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, —- alındığında; —–kadar uzayabileceği, başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı, ancak iyileşme süresi içerisinde —— —- boyunca başka birisinin yardımına ihtiyaç duyabileceği, şeklinde görüş verilmiştir.
Mahkemece dosya trafik kazalarında uzmanlığı bulunan makine mühendisi bilirkişi ve aktüerya bilirkişiden oluşturulan bilirkişi heyetine verilerek —– tarihli Bilirkişi Raporu alınmıştır. Bilirkişi raporunda özetle; meydana gelen kazada davalı tarafa sigortalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu, dava yayanın kusurunun bulunmadığı, davacının geçici iş göremezlik zararının — olduğu, sürekli iş göremezlik zararının—- olduğu, temerrüt başlangıcının dava tarihi ve temerrüt faizinin yasal faiz olduğu mütalaa edilmiştir.
Davalı vekili bilirkişi raporuna itirazlarını içerir —- tarihli Dilekçesi ile; bilirkişi tarafından kabul edilen hesaplama yönteminin hatalı olduğunu, sigortalı araç sürücüsüne yüklenen kusuru kabul etmediklerini,——göre maluliyet raporu alınması gerektiğini, geçici iş göremezliğe dayalı talep yönünden müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, beyan etmiştir.
Davacı vekili ——bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda” ifadesinin iptali dolayısıyla ——- müvekkilinin maluliyet oranının tespiti gerektiğini ileri sürmüştür.
Davacı talebi doğrultusunda — rapor alınmasına karar verilmiştir. —- tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, —-oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı,—- kadar uzayabileceği, Başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı, ancak iyileşme süresi içerisinde —- boyunca başka birisinin yardımına ihtiyaç duyabileceği oy birliği ile mütalaa olunur, şeklinde raporunu sunmuştur.
Mahkememiz —- tarihli duruşma duruşmasında verilen — nolu ara kararı uyarınca, dosyanın bilirkişi heyetine tevdii ile dosya kapsamındaki her iki — raporu dikkate alınmak suretiyle seçenekli olarak —- ———- göre hesaplama yapılması ve tarafların itirazlarını karşılar nitelikle ek rapor tanzimine karar verilmişitr.
Bilirkişi ek raporunda ; Davalı tarafa sigortalı araç sürücüsü—- oranında kusurlu olduğu, Davacı yaya—- kusursuz olduğu, Davacının nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının — olduğu, Davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının — seçenekte: — oranındaki tüm vücut engelliliğine göre — olduğu, — Seçenekte: —-oranındaki meslekte kazanma gücü kaybına göre —- olduğu, ——— dava tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğu, şeklinde raporunu sunmuştur.
Davacı vekili — tarihli Dilekçesi ile; — olarak talep ettiği geçici iş göremezliğe dayalı tazminat talebini — arttırarak — çıkardığını, — olarak talep ettiği sürekli iş göremezliğe dayalı talebini — arttırarak —- çıkardığını beyan etmiş ve arttırılan tutara ilişkin harcı —- tarihinde yatırmıştır.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde; Mahkemece alının ———- oluşa ve denetime uygun bulunmakla Mahkememizce de hükme esas alınmıştır.
Davacı taraf eldeki davayı fazlaya ilişkin haklar saklı tutarak maddi zararının tam ve kesin olarak belirlenmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak kaydıyla — sürekli iş göremezlik ve— geçici iş göremezlik olmak üzere — bedel üzerinden açmış ve yargılama sırasında — Dilekçesiyle; geçici iş göremezliğe dayalı talebini — sürekli iş göremezliğe dayalı talebini —— çıkartmıştır.
6100 Sayılı HMK’nin “Belirsiz Alacak ve Tespit Davası” başlığı altındaki 107/1.maddesinde “Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir.” hükmüne, aynı maddenin 2. fıkrasında ise “Karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın davanın başında belirtmiş olduğu talebini artırabilir.” hükmüne yer verilmiştir. Belirtilen hususlar çerçevesinde davacının davasının belirsiz alacak davası niteliğinde bulunduğu görülmektedir.
Dosya kapsamına göre, olayın meydana gelmesinde davalıya sigortalı aracın sürücüsü %100 oranında kusurlu bulunduğundan, davalı sigortanın —- devamı madde hükümleri uyarınca sigorta poliçesi kapsamında, poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere, davacının maddi zararlarından bu kusur oranına göre sorumlu bulunmaktadır. — son dönemde kabul ettiği yöntemle yapılan hesaplamaya göre davacının — geçici iş göremezlikten ve —- sürekli iş göremezlikten kaynaklı olarak toplam —- maddi zararının oluştuğu tespit edilmiştir. Oluşan davacı zararının davalı temerrütünün oluştuğu —— tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalı sigortadan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Davacı alacağına ticari avans faizi uygulanmasını gerektirir bir husus bulunmadığından davacı tazminat alacağına yasal faiz işletilmesine karar verilmiştir.
Davalı vekilinin zamanaşımı itirazını değerlendirilecek olursak; Dava konusu olay — tarihinde meydana gelmiştir. Dava —– maddesinde haksız fiil niteliğindeki trafik kazalarından doğan tazminat taleplerlerinin, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrayacağı, davanın, cezayı gerektiren bir fiilden doğması ve ceza kanununun bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş olması halinde, bu sürenin maddi tazminat talepleri içinde geçerli olacağı hüküm altına alınmıştır. Yine maddi ve manevi tazminat istemlerinin bağlı olduğu zamanaşımı süreleri ——-Tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her halde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır.” denilerek üç türlü zamanaşımı süresi öngörülmüştür. Belirtilen kanun hükümleri göz önüne alındığında davacının davasını süresinde açtığı ve davalı vekilinin zamanaşımı defiinin yerinde bulunmadığı görülmektedir.
Dava konusu olayda davacının müterafik kusuru söz konusu olmadığından bu yönde tazminat miktarında indire gidilmesi de söz konusu olamayacaktır.
Davalı vekilinin davacının geçici iş göremezlik taleplerinin sigorta poliçesi teminatı kapsamında olmadığı yönündeki itirazını değerlendirecek olursak; ——değiştirilmiş, buna göre “trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin — olmadığına bakılmaksızın —– yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin —- tarafından karşılanacağı, sözkonusu sağlık hizmet bedelleri için bu —– göre belirlenen tutarın %20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve —–yükümlülüklerinin sona ereceği,” öngörülmüştür. Sigorta şirketi, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. Sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü,—– düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. —– belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluğun dava dışı —- geçmiştir. Ancak anılan kanun hükmünde sağlık giderlerine yönelik düzenleme bulunmakta olup yukarı da açıklandığı üzere geçici işgöremezlik talepleri yönünden sigorta şirketlerinin sorumluluğu devam etmektedir.——Belirtilen sebeple davalı vekilinin bu yöne ilişkin itirazı da yerinde bulunmamaktadır.
Belirtilen sebeplerle davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE; — geçici iş göremezlik ve — sürekli iş göremezlik olmak üzere toplam —-tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2- Alınması gerekli 1.536,81- TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 104,40- TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.432,41- TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 44,40-TL. başvurma harcı,104,40-TL peşin harcın toplamı olan 148,80-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam 2.639,35-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalının üzerine bırakılması,
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7—–tarafından karşılanan —– zorunlu arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/11/2021