Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/189 E. 2021/1118 K. 12.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/189 Esas
KARAR NO : 2021/1118 Karar

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/04/2019
KARAR TARİHİ : 12/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ile müvekkili arasında var olan ticari ilişki sebebiyle Davalı—–satın alacağı mallara ilişkin olarak ——bedelli 1 adet çek verdiğini, bu çeke menfi tespit davası açılması gereği hasıl olduğunu, çek konusu malların davalı tarafça teslim edilmediğini, tespit edileceği üzere malların gönderilmiş olduğuna dair fatura, teslim belgesi gibi bir belgenin bulunmadığını, sözleşmeden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmediğini, teslim edilmeyen malların bedelinin de ödenemeyeceğini, çekin —- verildiğini, çekin ödeme aracı olup teminat olarak kullanılamayacağını, rehin cirosunun mümkün bulunmadığını, davalıların çek bedeline hâk kazanmadığını, dolayısıyla alacaklı sıfatına da haiz olmadıklarını iddia ederek, dava konusu edilen çekten dolayı davalılara borçlu olmadıklarının tespitini, çekin hükümsüzlüğüne ve iptaline karar verilmesini, yargılama giderlşeri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı — vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın yetkili mahkemede açılmadığını, bu nedenle mahkemece yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, davacı ile aralarında ticari ilişki bulunduğunu, davalının, alınan mal karşılığında çek verdiğini, mallar teslim edilmesine rağmen, malların karşılığı olan çekin karşılıksız çıkması nedeniyle bedelin alınamadığını, akabinde haksız dava ile karşı karşıya kalındığını, davacının dava açmasındaki maksadının müvekkilinin alacağa ulaşmasını geciktirmek olduğunu, tarafların ticari defter ve kayıtları incelendiğinde malların teslim edildiğini ve karşılığının alınamadığının görüleceğini savunarak, yetkisizlik kararı verilmesini ve haksız ve hukuksuz ikame edilen davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yan bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı ….—, vekili bilâ tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin iyiniyetli üçüncü kişi konumunda bulunduğunu, davalı — kredi kullandığını, — olan borcunun ödenmesi maksadıyla davaya konu çeki ciro ile teslim ettiğini, davaya konu çekin lehtarı ile keşidecisi arasındaki iç ilişkinin —- karşı ileri sürülmesinin mümkün bulunmadığını, — taraf olmadığını, çekin dava tarihinden önce iktisap edildiğini, bu nedenle davanın reddi gerektiğini, Yargıtay kararlarının bu yönde olduğunu, davacı yanın, çek olgusunun dayandığı hukuki işlemden bağımsız olarak üzerinde taşıdığı hakları barındırdığı gerçeğini göz ardı ettiğini, çeklerin kayıtsız şartsız borç ikrarını içeren sebepten mücerret bir belge olduğunu, çekin teminat amacıyla —- verilmediğini, çek üzerinde böyle bir ibare bulunmadığını, kambiyo senedi vasfını haiz bir çek olduğunu, böyle bir ibare bulunmadığından teminat senedi sayılamayacağına dair Yargıtay kararları bulunduğunu, —-bulunsa bile yine de delil ile ispat arandığını, davalı —— ilişkinin tarafı olmadığından teminat iddiasında bulunulmayacağını belirterek, haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle,—– miktarlı çekten dolayı borçlu olmadığının tespiti, çekin hükümsüzlüğü, iptaline ilişkin bulunmaktadır.
Davalı — mahkemenin yetkisine yönelik itirazda bulunulmuş ise de davalılardan —yerleşim yeri mahkememiz yargı çevresi içersinde bulunduğundan HMK 6 ve 7.madde hükümleri uyarınca davalı tarafın yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Tarafların her ikisinin de tacir olması ve TTK.nun 64 vd maddeleri kapsamında defter tutma yükümlülüklerinin bulunması karşısında tarafların ticari defter ve kayıtları ve davalı —– kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmasına karar verilmiştir. Mahkemece görevlendirilen bilirkişi heyetince ——- tarihli Bilirkişi Raporunda özetle; Davacının defterlerine yapılmış olan kayıtların —- aykırı olarak işlenmiş olduğunun tespit edildiği, davalı tarafın defterlerine göre —- tutarlı çekin, taraf defterlerine kayıt edilmiş olduğu tespit edilmiş olmakla, davalının söz konusu çekten dolayı davacıdan alacaklı olduğu, davalı——- ciro etmek sureti ile devrettiği ve çekin “— tahsile verildiğinin görüldüğü, çekin teminat özelliğinin bulunmadığı, şeklinde görüş bildirilmiştir.
Mahkememiz 29/09/2020 tarihli duruşmasında —- yazılarak dava konusu çekin ibraz ve ödeme bilgilerinin, ibraz edenin kimlik bilgilerinin gönderilmesi istenilmiş davacı vekil iddia ve itirazlarının değerlendirilmesi bakımından tarafların ticari defterleri incelenmek suretiyle ek rapor alınmasına karar verilmiştir. Bilirkişi heyeti ek raporunda; Davacının defterlerine yapılmış olan kayıtların muhasebe prensiplerine göre aykırı olarak işlenmiş olduğu, Davalı taraf defterlerine göre davacıdan 1.598.900,00 TL alacaklı göründüğü, dava konusu 19.2.2019 tarih 185.900,00 TL tutarlı çekin, taraf defterlerine kaydedilmiş olduğu tespit edilmiş olmakla, davalının söz konusu çekten dolayı davacıdan alacaklı olduğu, dava konusu çekin davacı ve davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, söz konusu çek ile muhtelif çeklerin kaydı neticesinde davacı ve davalının ticari ilişkisinin devamının sağlandığı, ancak davaya konu çekin karşılıksız kalması ile davalı —- firmasından alacaklı olduğu, aslında alacağın zemini, davaya konu ——tutarlı çekin karşılıksız kalması olduğu, diğer çeklere ilişkin inceleme dava konusu olmadığı için yapılmadığı, taraflar arasındaki —- mal hareketine dayandığı, davalının davacıya—- kesmiş olduğu, davacının davalıya —- fatura kesmiş olduğu, söz konusu faturaların her iki taraf defterlerinde de kayıtlı olduğu, şeklinde ek mütalaada bulunulmuştur.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; Taraflar arasındaki uyuşmazlık,——miktarlı çekten dolayı borçlu olunup olunmadığına ilişkindir. Davacı taraf çekin dava —- tarafından anlaşılan malların teslimi karşılığında verildiğini, çek karşılığı malların teslim edilmediğini iddia etmektedir. Davalı —-ise davacı iddiasının aksine mal tesliminin yapıldığını davacıdan alacaklı olduğunu iddia etmektedir. Diğer davalı Banka ise taraflar arasındaki ilişkinin kendisini bağlamayacağını, taraflar arasındaki bu tür iddiaların iyiniyetli hamile karşı ileri sürülemeyeceğinin savunmaktadır.
Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu oluşa ve denetime uygun bulunmakla Mahkememizce de hükme esas alınmıştır. Bilirkişi raporundaki tespitlere göre davacı davalı tarafça düzenlenen 2.070.735,15-Tl tutarlı faturaları ticari defterlerine işlemiş olup davacının davalı — borçlu olduğu, davacının usulsüz şekilde şirket ortağı … ismi ile kapatma işlemi uyguladığı, bu işlemin ödeme dekontu, makbuzunun bulunmadığı tespit edilmiştir.
Davacı taraf, davalı — şirketi tarafından düzenlenen faturaları, ticari defter ve kayıtlarına işlenmekle fatura konusu malı teslim aldığını ve fatura içeriğini kabul edilmiş durumdadır. Belirtilen husus yerleşik hale gelmiş Yargıtay İçtihatlarında da belirtildiği üzere —–tarihli kararı, —– tarihli kararı), fatura konusu mal veya hizmetin davalı tarafa teslimine karine teşkil etmekte olup, bu karinenin aksinin bunu iddia eden tarafça ispatı gerekir.
Çek, Türk Ticaret Kanununun 780 ila 823 maddeleri ile 5941 sayılı Çek Kanunu ve bu Kanun uyarınca çıkarılan tebliğlerle düzenlenen bir kıymetli evraktır. Türk Ticaret Kanununun 818. maddesinin yaptığı atıflar çerçevesinde poliçeye ilişkin hükümlerin uygulanması kabul edilmiştir. Çek bir kıymetli evraktır. Her kıymetli evrak gibi çek te bir hak içerir ve bu hak çeklerde bir alacak hakkıdır. Çeke bağlanmış olan alacak hakkının istenebilmesi için çekin ibrazı gerekir. Başka bir kişiye devri de ancak çekin devri yoluyla sağlanabilir. Çek, Kambiyo senetlerinden olup tek başına bir alt ilişkiye bağlı olmaksızın hak ve borç doğuran belgelerdendir. Kanunen bir ödeme aracı olduğundan neden ve niçin ödenmeyeceğini iddia eden tarafın bu iddiasını somut delillerle ispat etmesi gerekmektedir. Borçların aynı anda ifası asıldır. Somut uyuşmazlıkta davacı taraf çek karşılığı malların teslim edilmediğini ileri sürmüş ise de davalı tarafça düzenlenen faturaları ticari defterlerine işlemiş olup davalı tarafa borçlu görünmektedir. Davacı taraf dava konusu çekin bedelsiz kaldığını ispat edememektedir. Belirtilen sebeple davacının açtığı davanın reddine karar verilmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2- Alınması gerekli 59,30-TL harçtan davacı tarafından peşin ve tamamlama harcı olarak yatırılan 3.174,70-TL harcın mahsubu ile kalan 3.115,40-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6—– davalılar kendisini vekili için takdir olunan 21.463-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı—- yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.