Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/179 E. 2020/544 K. 15.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/179 Esas
KARAR NO : 2020/544 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/04/2019
KARAR TARİHİ : 15/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında ticari ilişki olduğunu, müvekkilinin kestiği e-faturaların elektronik ortamda davalıya gönderildiğini, davalının —– adet faturayı ödemediğini, cari ekstrede yer olan faturaların usulüne uygun olarak davalıya gönderildiğini, ancak davalı tarafın herhangi bir itiraz öne sürmediği gibi ödeme de yapmadığı, İstanbul Anadolu —.İcra Müdürlüğünün — Esas sayılı dosyası ile başlatılan takibe davalının itiraz ettiğini ve takibin durduğunu beyanla itirazın iptaline, borçlunun takip bedelinin % 20 ‘sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın, dava dosyası kapsamında, yapmış olduğu işlerin bedelinin ne kadar olduğuna ilişkin müvekkili şirket tarafından verilmiş herhangi bir onayın mevcut olmadığını, ayrıca bir onay olmadan davacının yapmış olduğu işlerin müvekkili şirket tarafından kabul edilebilirlik barındırmayacağını, taraflar arasında herhangi bir anlaşma bulunmadığını, davacının kendisinden talep edilen mal ve hizmeti eksiksiz bir şekilde yerine getirmediğini, sunulan mal ve hizmetin kusurlu olduğunu, ayrıca davacı tarafça sipariş konusu malların ayıptan ari olarak teslim edilemediğini, ayıp oranında bedelde indirim yapılması gerektiğini, davacının talep ettiği tutarlar ile müvekkili nezdindeki cari hesap kayıtlarının uyuşmadığını, faturaya konu malların müvekkili şirkete teslim edildiğine dair yazılı kanıt sunulmadığı sürece defter incelemesi sonucunda borç çıksa dahi iş bu davanın reddi gerektiğini, faturaların müvekkiline tebliğine dair kayıt bulunmadığını beyanla davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle İstanbul Anadolu—-. İcra Müdürlüğünün ——–Esas sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Tarafların her ikisinin de tacir olması ve TTK.nun 64 vd maddeleri kapsamında defter tutma yükümlülüklerinin bulunması karşısında tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmasına karar verilmiştir. Resen seçilen mali müşavir bilirkişinin 11.03.2020 tarihli Raporunda; davacı tarafın 2017 senesi yevmiye kebir defterleri e-defter yöntemi ile tutulmuş olup, envanter defterinin noter açılış tasdiki süresinde yerine getirildiği, mali yönden taraf lehine delil niteliğine haiz olduğu, davalı tarafın 2017 senesi yevmiye kebir defterleri e-defter yöntemi ile tutulmuş olduğu, envanter defterlerinin noter açılış tasdiki süresinde yerine getirildiği, mali yönden taraf lehine delil niteliğine haiz olduğu, davacı ve davalı kayıtları birbirini teyit etmekte olduğu, davacının dalıdan 3.796,21-TL alacağı bulunduğu, dosyaya sunulmuş olan “Hizmet sözleşmesi ve servis ve devreye alma ropuru ” incelendiğinde, taraflar arasında bir ilişkinin mevcut olduğu, davacı tarafından kesilen —————–bedelli faturanın sözleşme 11.maddesinde yer alan meblağ ili uyumlu bulunduğu, 08/05/2017 tarih ve 2.852,21-TL tutarlı faturaya ilişkin teslim belgeleri veya irsaliyeler dosyaya sunulmamış olmakla birlikte, söz konusu faturanın davalı tarafça defterlere kaydedildiği, dosyaya sunulmuş bulunan sözleşmenin 12. maddesi bağlamında fatura tarihinden 7 gün sonrasından başlamak üzere, icra takip tarihine kadar davacı tarafından icra takibinde talep edilen ticari temerrüt (avans) faiz hesabı üzerinden, kademeli olarak 726,11-TL faiz hesaplanmış olup, davacının icra takibindeki işlemiş faiz talebi olan 624,42-TL tutarı kapsadığı, sözleşme kapsamında faiz istenip istenmeyeceği ve faiz oranı hususunda takdirin Mahkemeye ait olacağı, şeklinde raporunu sunmuştur.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu bir bütünlük içinde değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki uyuşmazlığın faturalardan kaynaklanan alacak nedeni ile başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali hususundadır. Bilirkişi raporu denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunmaktadır. Yapılan incelenmede, takip konusu fatura davalı tarafça ticari defterlerine işlenmiştir. Davacı tarafça düzenlenen faturayı, davalı taraf kayıtlarına işlemekle fatura içeriği kabul etmiş bulunmaktadır.
Davacı tarafın ticari defterleri kendi lehine delil vasfına haiz bulunmaktadır. Bilindiği üzere HMK’nın 222. maddesi uyarınca; ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz. Anılan yasa hükmü gereği davacı tarafça usulüne uygun olarak tutulan ve davacı taraf lehine delil vasfına haiz bulunan davacı ticari defterleri, davalının ticari defterleri ile uyumlu bulunmaktadır. Belirtilen sebeplerle davacı yanın davalı yandan takip tarihi itibariyle 3.796,21-TL alacaklı bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Davalı taraf davaya cevap dilekçesinde, davacının kendisinden talep edilen mal ve hizmeti eksiksiz bir şekilde yerine getirmediğini, sunulan mal ve hizmetin kusurlu olduğunu, ayrıca davacı tarafça sipariş konusu malların ayıptan — olarak teslim edilemediğini, ayıp oranında bedelde indirim yapılması gerektiğini iddia etmiş ise de ileri sürdüğü iddialarını ispatlayacak bir delil ileri sürmemiş ve dosyaya da sunmamış olup ayrıca süresinde davacı tarafa ayıp ihbarında bulunduğuna ilişkin delil de getirmemiştir.
Davacı alacağı takip öncesi belirli bulunduğundan kabul edilen asıl alacak tutarın %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, tarafların tacir olması ve aradaki ilişkinin ticari nitelikte bulunması ve taraflar arasında Sözleşmenin 12.maddesi uyarınca ödemenin fatura tarihinden itibaren yedi gün sonra yapılacağı hususu kararlaştırılmış olduğundan davacının faturaya dayanan alacağına bu yedi günlük sürenin sonundan itibaren faiz işletilebileceği, icra takip talebiyle istenen 642,42-TL tutarındaki faiz istemin bilirkişi tarafından yapılan hesaplamaya göre yerinde olduğu değerlendirildiğinden, takibin asıl alacak ve faiziyle devamına, ayrıca davacı alacağına takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesi karar verilmesi gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile; Davalının İstanbul Anadolu —–.İcra Müdürlüğünün ——– Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline,takibin aynen devamına,
2-Kabul edilen asıl alacak tutarın % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3- Alınması gerekli 301,97- TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 75,50- TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 226,47- TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 44,40-TL başvurma harcı, 75,50-TL peşin harcın toplamı olan 119,90- TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam 754,50-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalının üzerine bırakılması,
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6- ———— tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 3.400,00- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup , usulen anlatıldı.