Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/173 E. 2023/754 K. 10.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/173
KARAR NO : 2023/754

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan), Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/04/2019

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/12/2021
KARAR TARİHİ : 10/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan), Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1-ASIL DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalının işletmekte olduğu —– isimli taksi durağında—–taksi plakalı aracı ile çalışmaya başladığını, devam eden süreçte taraflar arasındaki iyi ilişkiler ve ticari kazanımlar çerçevesinde —–taksi plakalı araçlarının da araç maliklerinden kiralayarak davalının taksi durağında çalıştırmaya başladığını, müvekkilinin davalının taksi durağında çalıştırmaya başladığı araçlarla ilgili olarak, araç şoförlerinin yevmiyelerinin durak sahibi olarak davalının topladığını, taksi durağına ait paraları kestiğini ve kalan miktarlarını müvekkiline verdiğini, bu ödemeleri de her ayın 15’i ile 30’unda iki seferde yaptığını, sürecin bu çalışma sistemi ile devam ederken durak —– durağı sahibi davalının hem müvekkiline hem de dava dışı … çalıştırdıkları ve devam eden süreçte de çalıştıracakları araçlarla ilgili ortaklık teklif ettiğini, ortaklık teklif etmesindeki temel amacın ise müvekkilinin taksi plakası olan araçları çalıştırması ile ortaya çıkan gelir durumundan kaynaklı kazanç durumu olduğunu, müvekkili davalı ve dava dışı … ile işletme ortağı olarak —–plaka sayılı 13 adet ticari taksileri davalının —– isimli taksi durağında çalıştırmaya başladığını, ortak olduktan sonra müvekkilinin araç kiralamaları araç malikleri ile görüşmeleri yaparak taksi durağına getirdiğini, işletme, araçların günlük yevmiyelerinin şoförlerden toplanması ve araçların bakım ve tamir işlerinin yapılması davalı tarafından takip edildiğini ve ortaklıkla ilgili sözleşmelerin yapılması, muhasebesinin tutulması ve ortaklara düşen kazanç miktarlarının tespit işlemlerini de dava dışı —- üstlendiğini, ortaklık yapısı oluşturulup taraflar üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirerek birlikte çalışmaya başladıklarını, bu ortaklık yapısında işletmevi üstlenen davalı tarafın ortaklıktan kaynaklanan müvekkilinin hak ve alacaklarını yaklaşık bir yıl öncesine kadar düzenli olarak gönderdiğini, ancak bir sene öncesinden itibaren müvekkiline ödemelerin gelmemeye başladığını, bunun üzerine müvekkilinin davalıya aradığında dava dışı—– muhasebe hesaplarında usulsüzlükler yaptığını, sürekli olarak giderlerin gelirlerden yüksek çıktığını ve bu hesapların netleşmesi sonrasında müvekkilinin hakkını toplu olarak göndereceğini beyan ettiğini, müvekkilinin birkaç ay daha beklediğini ama değişen bir durumun olmadığını, davalının sürekli olarak dava dışı —-suçlayarak hiçbir ödeme göndermemesi neticesinde taraflar arasındaki güven ilişkisinin zedelenmeye başladığını, bu süreçte davalı ile dava dışı —-arasındaki ihtilafların büyüdüğünü ve dava dışı —–ortaklık payının müvekkilinin bilgisi ve haberi olmadan davalı tarafından satın alınarak dava dışı—- ortaklığının sona erdirildiğini, bu süreçte müvekkilinin gıyabında ve habersiz olarak yapıldığını, bu çerçevede kiralık taksi plakalı araçların kiralama işlemlerinin yapıldığı —nezdindeki … adına olan bütün sözleşmelerin davalı adına yapıldığını, davalının ortaklıkla ilgili muhasebe işlerini tutan ve sözleşmelerin adına olduğu—-ticari ortaklığı bitirdikten sonra müvekkilinin payına düşen ödemeleri de yapmamaya başladığını, buna gerekçe olarak da dava dışı —- ortaklığın bitirilmesi süreci ile ilgili —- suçlamasının yanında müvekkiline karşı da haksız ve dayanaksız ithamlarda bulunduğunu, müvekkilinin —– birlikte hareket etmekle suçladığını, müvekkilinin araçlarını davalının—– isimli durağında çalıştırmasının dışında fiili olarak ya da hesap tutulması ile ilgili hiçbir işlemi ve sorumluluğunun bulunmadığını, bu işlemlerin davalı ve dava dışı—–tarafından takip edildiğini, müvekkilinin hesap işlemlerinin hiçbir zaman içinde olmadığını ve bunların tamamen davalı ve dava dışı—- tarafından takip edildiğini, dolayısıyla davalının bu ithamlarının haksız ve aynı zamanda da hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davalının dava dışı —-baskı ve sindirme ile ortaklıktan çıkarmayı başardığını, müvekkilinin ortaklık payını çok uygun fiyatlara kapatmak için böyle bir yolu tercih ettiğinin anlaşıldığını, davalının müvekkiline düşen tüm ödemeleri şoförlerden toplamasına rağmen müvekkiline hiçbir ödeme yapmadığını, davalının kötü niyetli ve haksız kazanç amaçlı hareket ederek müvekkiline ait
payı da ele geçirmeye çalıştığını ve bu söylem ve eylemlerini de planlı bir şekilde hayata geçirdiğinin anlaşıldığını, davalının müvekkilinin alacaklarını ödemeyince davalı hakkında—-. İcra Müdürlüğünün —–. sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının hiçbir haklı neden göstermeksizin icra takibine kötü niyetli ve alacağının tahsilini geciktirme amaçlı olarak itiraz ettiğini belirterek davalı ve dava dışı … sözlü ortaklığından kaynaklanan plakaları verilen 13 adet ticari taksiden kaynaklanan ve davalı tarafından ödenmeyen kâr payı ile ilgili alacaklarının fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 15.000,00 TL’nin 15.04.2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizleri ile birlikte davalıdan alınmasına, davalı tarafından tek taraflı olarak hukuki ve yasal dayanaktan yoksun sona erdirilen ortaklığın feshinden kaynaklanan ortaklık payı değerinin tespit edilerek müvekkiline ödenmesi bağlamında fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000,00 TL’nin 15.04.2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizleri ile birlikte davalıdan alınmasına, davalının—- İcra Müdürlüğünün —- sayılı dosyasına hiçbir haklı neden göstermeksizin icra takibine kötü niyetli ve alacağın tahsili geciktirme amaçlı olarak itiraz ettiğinden kötü niyetli ve alacağın tahsili geciktirmeye matuf olması nedeniyle %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin de davalıya tahmiline karar varilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; —– durağını işletmekte olduğunu,gündüz bir gece bir olmak üzere durak telefonlarına taksiye iş vermek amacı ile 2 katip çalıştığını taksilere konaklama yeri ve iş tayini ve çalışan şoförlerini istirahat için ofis ve çay hizmeti verdiğini, durağın giderlerini haftalık olarak toplamış olduğum paralardan karşıladığını, … ile eskiye dayanan bir hukuklarının bulunduğunu, bir gün durağa geldiğini, abi ben —-Otodan 15 adet araç kiraladım bana durağında bir ofis ver araçları ve şoförleri takip edeyim dedi bunun karşılığında sen benden ofis ve durak parası olma ben ayda sana araçlardan kalan kârdan 3 de bir pay vereyim dediğini, kendisinin de bunu kabul ettiğini, böyle 3 ay devam ettikten sonra —- abin ben bu kiralık araçlardan zarar ediyorum bana ortak ol beraber yapalım dediğini, kendisinin de araç sözleşmelerinin yarısını üzerime yap dediğini,—-Otonun devir hakkı vermiyor, benim üzerimden devam edelim, ben sana açık senet veririm dediğini, bende bu lafın üzerine —– ile eskiye dayanan bir dostluğumuz olduğundan kabul ettiğini ve sözlü ortaklığın başladığını, araçların yevmiyesini, cezaları, bakımları ve araç kiralarının bahsi geçen —- götürdüğünü, kısacası tüm araç hesaplarını … tuttuğunu, ay sonu —– ile hesap gördüklerini, bazen kâr bazen zarar bir ayın diğer ayı tamamladığını, UBER çıktıktan sonra araçların zarar etmeye başladığını, şoförlerin kaza yaptığını para ödemesi trafik cezası yedi ödemelerinin şoförlerin çalıştığı araç yevmiyelerinin getirmediğini, araçların eskidiğini her gün masraf çıkarmaya başladığını, araçların bakım tamir yaptırılan yerlere ödemeleri yapamayacak duruma geldiklerini, —- olan araç kiralarının bir ay aksadığını, —- araçlarını istediğini, —- oturup konuştuğunu,—- abi araçları —– teslim etsek araçlar borcumuzu kapatmıyor dediğini, kredi çekip ödeyelim, taksi metreye zam gelirse kurtarırız dediğini, —– abi benim ne kredi ödeyecek, ne de satacak bir şeyim kalmadı, bana ait olan araçlara karşılık borcumu öde, araçlar senin olsun dediğini, kendisinin de taksi camiasında —– olarak itibarının olduğunu, araçları geri verse, camiada —–battı diyeceklerinden araçları bütün borçları ile birlikte üzerine aldığını, araçların—- ve tamircilere ve şoförlere ödenmemiş—- dâhil tüm gelmiş geçmiş borçlarını oğlunun dairesinin satarak kapattığını ve itibarını kurtardığını, sonrasında … —- araçları üzerine alacağını bildiği halde kendine bu araçlarda —-dolayı ortak olduğunu veya hakkının olduğunu demediğini,—–tamirci, parçacı ve şoför —- ödedikten sonra araçlara ortak olduğunu dediğini, kendisine bu ortaklıktan bilgim yok ama ille de ortağım diyorsan —-sen ve ben bir araya gelelim bu ortaklığı—–teyit etsin devraldığım tüm araçların hesaplarını —–sen ve ben birlikte görelim dediğini, kabul etmediğini, —– benim görülecek hesabım yok dediğini, —– zararlarının kendisini ilgilendirmediğini belirttiğini, … ile kendisinin ne sözlü nede sözleşmeli hiçbir ortaklığının olmadığını ne bir ortaklık sözleşmesinde imzasının olduğunu ne de bahsi geçen … ile hiçbir ilgisinin alakasının olmadığını beyan etmiştir.

BİRLEŞEN —- ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN —– ESAS—- KARAR SAYILI DOSYASI
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı … ve dava dışı … ile beraber adi ortaklık ilişki içerisinde kurdukları ticari işletmenin dava dışı—- tarafından söz konusu ortaklığın tek taraflı ve hukuka aykırı feshinden kaynaklı tarafımızca dava dışı … aleyhine—–. Asliye Ticaret —– Esas Sayılı dava dosyası açıldığını ve söz konusu davanın derdest olduğunu, mahkemenin 05/10/2021 tarihli — Celsesinde davanın adi ortaklıktan kaynaklı kar ve ortaklık değerinin tahsili istemli olması, davanın zorunlu dava arkadaşlığı bulunması sebebiyle müvekkiline davanın …yöneltilip asıl dava olan —- Asliye Ticaret —– Esas Sayılı dava dosyası ile birleştirme için süre verildiğini, Söz konusu ara karar gereğince işbu davanın açılmasının zorunlu hale geldiğini, Söz konusu davanın dava şartı zorunlu arabuluculuk kapsamında yer alması sebebiyle dava şartı zorunlu arabuluculuk müracaatı yapıldığını, —-Arabuluculuk Bürosunun —- başvuru numaralı ve —-dosya numaralı arabuluculuk faaliyeti yürütüldüğünü ve arabuluculuk sürecinin olumsuz neticelendiğini, Arabuluculuk son tutanağı işbu davanın ekinde söz konusu davadaki alacağın temelini iki kalemin oluşturduğunu, Bunlardan ilkinin müvekkilin adi ortaklık çerçevesinde hak kazandığı ortaklığın ticari karından payına düşen kar payı bedelleri olduğunu, Diğer alacak kaleminin dava dışı … tarafından söz konusu adi ortaklığın tek taraflı haklı neden olmaksızın feshinden dolayı ortaklığın değerinin tespiti ile müvekkiline ödenecek pay olduğunu, ortaklığın yapısının; ortaklığın müvekkilinin, davalı … ve dava dışı … arasında kurulan adi ortaklık olduğunu, Müvekkilinin davalı ve dava dışı … ile işletme ortağı olarak —- plaka sayılı 13 adet ticari taksileri davalının —- isimli taksi durağında çalıştırmaya başlatıldığını, Ortak olduktan sonra müvekkilinin araç kiralamaları araç malikleri ile görüşmeler yaparak taksi durağına getirdiğini; işletme, araçların günlük yevmiyelerinin şoförlerden toplanması ve araçların bakım ve tamir işlerinin yapılması dava dışı … tarafından takip edildiğini ve ortaklıkla ilgili sözleşmelerin yapılması, muhasebenin tutulması ve ortaklara düşen kazanç miktarlarının tespit işlemlerinin davalı … üstlendiğini, Ortaklık yapısının oluşturulduğunu, tarafların üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirerek birlikte çalışmaya başladığını, ortaklık yapısı kurulduktan sonra dava dışı … tarafından müvekkile düzenli olarak ödemeler yapıldığını, bir süre sonra ödemeleri yapmamaya başladığını, ödemeleri yapmamaya gerekçe olarak davalı ortak … muhasebe hesaplarında usulsüzlükler yaptığını, sürekli olarak giderlerin gelirlerden yüksek çıktığını ve bu hesapların netleşmesi sonrasında müvekkilinin hakkını toplu olarak göndereceğini beyan ettiğini, Müvekkilini bir kaç ay daha bekletildiğini ama değişen bir durum olmadığını, Dava dışı …sürekli olarak davalı ortak … suçlayarak hiç bir ödeme göndermemesi neticesinde taraflar arasındaki güven ilişkisi zedelenmeye başladığını, dava dışı … ile davalı ortak … arasındaki ihtilafların büyüdüğünü ve davalı ortak … ortaklık payı müvekkilinin bilgisi ve haberi olmadan davalı tarafından satın alınarak davalı ortak … ortaklığı sona erdirildiğini, Bu sürecin müvekkilinin gıyabında ve habersiz olarak yapıldığını, kiralık taksi plakalı araçların kiralama işlemlerinin yapıldığı —-nezdindeki davalı … adına olan bütün sözleşmelerin dava dışı … adına yapıldığını, Ortaklığın ticari taksi plakalı araçların çalıştırılmasından kaynaklı gelir elde etme üzerine kurulu olduğunu, bu nedenle aylık gelirlerin değişim göstermesi sebebiyle müvekkilinin gerçek maddi zararının dava sürecindeki bilirkişi incelemeleri neticesinde ortaya çıkabileceğini, ticari taksi araçlarının çalıştırılması sürecinde trafik sigortaları, kasko poliçeleri, aylık—-dolumları, araçların kaza ya da parça giderleri ve benzeri ödeme kalemlerine göre ve aylık hasılata göre aylık değişen oranlarda ve miktarlarda kazançlar elde edilebildiğini, Bu durumun ise dava sürecinde netleşeceğini, Bu sebeple davanın, alacak miktarının belirsiz olması sebebiyle belirsiz alacak olarak açıldığını, Yukarıda plakalarını verilen 13 adet ticari taksi araçlarla ilgili tarafların ortak olduğuna dair belgeleri ekte sunulduğunu, Bu belgelerin ortaklık sürecinde muhasebe kayıtlarını ve hesapları tutan davalı … tarafından tutulan kayıtlar olduğunu, Bu kayıtlarda ticari plakalı araçlarla ilgili gelirler ve giderler beyan edildikten sonra kalan paranın 3 ortak arasında yapılan paylaşımına ilişkin kayıtların mevcut olduğunu, Bu kayıtlar
incelendiğinde tarafların eşit oranda ortak olduklarını, gelirlerden giderler düşüldükten sonra kalan paranın dava dışı … lakabı olan —, davalı kişi olan … ve müvekkili —- da —- olarak kayıtlara geçtiğini, Adi ortaklığın sona ermesine kadar ki süreçte müvekkilinin hak ettiği olan kar paylarının Müvekkili, davalı ve dava dışı … sözlü ortaklığından kaynaklanan yukarıda plakaları verilen 13 adet ticari taksiden kaynaklanan ve ödenmeyen kar payı ile ilgili alacaklarının fazlaya ilişkin talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydı ile şimdilik 5.000,00 TL’nin 15/04/2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizleri ile birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini, Dava dışı … tarafından tek taraflı olarak hukuki ve yasal dayanaktan yoksun sona erdirilen ortaklığın feshinden kaynaklanan ortaklık payı değerinin tespit edilerek müvekkiline ödenmesi bağlamında fazlaya ilişkin talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydı ile şimdilik 5.000,00TL’nin 15.04.2018 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizleri ile birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini; İşbu davanın dava dışı … aleyhine ikame edilen asıl dava olan —– Asliye Ticaret —– Esas Sayılı dava dosyası birleştirilmesine karar verilmesini; Yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin de davalıya tahmilini iddia ve talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; hukuki niteliği itibariyle davalıya ait taksi durağında davalı ile davacının ortaklıkları sürecinde, davacının davalıdan alacağı olduğu iddiasıyla açılan alacak davasıdır.mahkememizce taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayandığından, davacının ve davalının 2016-2018 yıllarına ilişkin tüm yasal ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş olup, alınan 14/06/2021 tarihli raporun sonuç kısmında,
“Davalıya ait taksi durağında davalı ile davacının ortak olup olmadığı,: Davacının davalının oğlu tarafından 11 adet belge karşılığı 81.560 TL kendisine ödeme yapılan ödemenin kâr payı alacağına mahsuben yapıldığı iddiasına karşılık:
Davalının bu durumda dekont içeriği bedellerin, hastalığı dönemde davalının oğlunun ilgilendiği davacının kendisine ait olan araçların gelirlerinin olduğu savunmasının ispata muhtaç kaldığı, dekontlar üzerinde bir açıklama bulunmaması ile yapılan havalenin kuralolarak mevcut bir borcun karşılığı yapılmış olduğunun anlaşılması gerektiği, davalı aynızamanda parayı gönderen oğlunun dava dışı 3. Kişi olduğundan gönderilen paranın davacının iddia ettiği ortaklık payı alacağı da olamayacağını beyan etse de, iddiasının ispata muhtaç kalması, parayı gönderen oğlunun kendi dışındaki bir faaliyetin sonucu olduğunu dosya kapsamında ispat edemediği sürece oğlu tarafından gönderilen paranın davalı borcuna mahsuben gönderildiğinin kabulü gerektiği, böylelikle taraflar arasında sözlü bir adi ortaklık sözleşmesinin bulunduğu, aksi dosya kapsamında bulunmamakla hisse nispetinin de 1/3 olduğu, ödenen bu bedellerin davalının ortaklığından elde edilen gelirler olduğunun kabulü gerektiği
Davacı ortak ise, davacı dava dışı —– ve davalının taksi ortaklıkları sürecinde, davalının dava dışı —-usulsüzlükler yaptığı iddiasıyla araçlardan gelen geliri uhdesinde bulundurup ortak davacıya herhangi bir pay ödeyip ödemediği, bu kapsamda kâr payı talepedilip edilemeyeceği, ediliyorsa miktarı,
Davacının ortaklıktan kaynaklanan alacağının bulunup bulunmadığının yapılacak hesaplama ile belirlenebileceği, heyetimiz sektör bilirkişi değerlendirmesi olarak, davacının ortaklık gelirinin hesaplanabilmesinde davacının dosya kapsamına sunmuş olduğu puantaj cetvellerinin son derece özensiz, plakaların, ait olduğu ayların net olarak eksiksiz bulunmadığı, yaklaşık 250 sayfaya yakın A4 bilgisayar çıktığı listelerin karışık, bir kısım belgelerde de davacı ifadesi ile dava dışı … yazıları ile yapılan hesapların da tablolarla eşleştirilemediği, özetle araç/ay/gelir/gider olarak 13 ticari taksinin hesaplamaya esas verileri belirlenemediğinden hesaplama yapılamadığı, Sayın mahkemenin takdiri ile hesaplamaya dayanak olarak sunulan belgelerin incelemeye ve hesaplamaya sarih olacak şekilde somutlaştırılması sonrasında hesaplamanın yapılabileceği, HMK m. 194 gereği davacının iddiasını somutlaştırmamış olduğu,
C- Adi ortaklığın feshi sebebiyle ortaklık payı talep edilip edilemeyeceği, ediliyorsa miktarı,nefticeten takibe itirazın iptali koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve %20 icra
inkârtazminatının davalıdan tahsili koşullarının oluşup oluşmadığı,
Davacının bu iddiasının ispata muhtaç olduğu, TBK m. 639 vd. hükümleri uyarınca davacının tasfiye sonrası alacaklı olup olmadığının hesaplanmasının taraflar arasında yazılı birsözleşmede olmadığından mümkün olmadığı, kanaatlerine ulaşılmıştır”Yönünde görüş bildirmiştir.

Mahkememizce dinlenen tanık … Beyanında,”—-bey —- bey ve benim ticari ortaklığım vardı, ben ortaklığımı 2017 yılında bitirdim, ortaklığımız 2013 – 2017 yılları arasında tahmini olarak devam etmiştir, iş yeri —- beyindi, biz —- 13 civarı araç kiraladık, ben hesap kitap işine bakıyordum, —–bey araçların tamir ve bakım işlerine bakıyordu, davalı ile daha önceden ayrı bir ortaklık ilişkimiz yoktu, davalı davacıyı tanıyordu, ortaklığımız güvene dayılıydı, ay sonunda ödemeler üçe bölünüyordu, davalının davacıyla olan ilişkisini neden kabul etmediğini bilmiyorum, ortaklıktan çıkarken borcum vardı, çıkarken payımı borcumdan mahsup ettik, çünkü taksicilik işi borçlandırmıştı, davacının —– lakabı vardır, dayı lakaplı kişi de davalıydı, biz hepimiz bir araya gelerek uzlaşacaktık ancak davalı yanaşmadığından taraflar uzlaşmadı, benim ortaklıktan ayrılırken 160.000,00 TL civarında borcum vardı, davalı yaklaşık 150.000,00 TL civarında teklifte bulundu, ancak davacı kabul etmemiştir ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Asıl Dava adi ortaklığın feshi sebebiyle ortaklık payı talebine ilişkindir .Birleşen dava da iddia edilen adi ortaklığın diğer ortağı … karşı aynı taleple açılmıştır. Bilindiği üzere adi ortaklığa karşı açılacak davalarda adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığından tüm ortaklara karşı açılması gereklidir. Ortakların birbirine karşı açacakları davalar da dava diğer ortaklara yöneltilmesi gereklidir.
Davada her şeyden önce taraflar arasında adi ortaklığın olup olmadığı yönünde değerlendirme yapmak gerekmiştir. Zira davacı davalılar ile aralarında Ticari Taksi işletmesinden kaynaklı adi ortaklık olduğunu iddia etmiş, davalı … ise davcı ile aralarında her hangi bir ortaklıkları olmadığını diğer davalı … ile bir süre ortaklık yaptığını, ancak araçların zarar edince —-işi bıraktığını ve kiraladığı araçları kendisine devrettiğini, bu ortaklığa ilişkin tüm borçların kendisi tarafından ödendiğini beyan etmiştir
Adi ortaklık sözleşmesi az yukarıda belirtildiği gibi, iki yada daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri bir sözleşme olup, adi ortaklık ilişkisi mutlaka sözleşme temeline dayanır. Adi ortaklık sözleşmesi yazılı yapılabileceği gibi sözlü de yapılabilir.
Hukuk Genel Kurulunun 18.04.2018 tarihli ve —- sayılı kararında belirtildiği üzere her ne kadar adi ortaklık ilişkisi herhangi bir şekle bağlı değilse de, bu kural geçerlilik şekli bakımından söz konusu olup, ihtilaf çıktığında adi ortaklık sözleşmesinin varlığını ispat yükü, adi ortaklık ilişkisinin varlığını iddia edene düşer.
Adi ortaklıkta yazılı sözleşme, geçerlilik koşulu değil, bir ispat aracıdır. HMK’nin 200/1. (Mülga 1086 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu (HUMK) m.288 ve 289.) maddesi gereğince; bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri 2.500TL’yi geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Sözü geçen maddenin 2.fıkrası gereğince, senetle ispatı gereken hususlarda birinci fıkradaki düzenleme hatırlatılarak karşı tarafın açık muvafakati hâlinde tanık dinlenebilir. Her ne kadar asıl davada tanık olarak diğer ortak —- beyanı alınmış ve bu beyanda —–taraflar arasında adi ortaklık ilişkisinin bulunduğunu beyan etmiş ise de bu kişi aynı zamanda mecburi dava arkadaşı olduğundan tanık sıfatı ile alınan beyanlarına itibar edilmemiştir. Kaldı ki yukarıda bahsi geçen Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararına göre de bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri 2.500TL’yi geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir.
Diğer taraftan davacı tarafça adi ortaklığın varlığına ilişkin davacı tarafça bir kısım banka dekontları ve el yazısı içeren yazılı belgeler sunulmuş ise de bunlardan banka dekontlarındaki para alış verişinin davalının oğlu ile davacı arasında olduğu, doğrudan davacıyı ilgilendiren bir kayıt bulunmadığı ve diğer el yazması belgelerin ise kimin tarafından ne amaçla oluşturulduğunun belli olmadığı gibi bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere okunaksız ve bir takım kararlamalrdan ibaret olduğu anlaşıldığından bu belgelerinde adi ortaklık sözleşmesinin varlığını anlamında kabul etmek mümkün değildir.
Sonuç olarak davacı asıl ve birleşen davada davalılarla arasında adi ortaklığın olduğunu ortaklı sözleşmesi ile kanıtlayamadığından asıl ve birleşen davanın reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
A-Mahkememizin —-Esas Sayılı dosyası yönünden:
1-Asıl davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 269,85-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 426,94-TL peşin harcın mahsubu ile artan 157,09‬-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 17.900,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-6325 sayılı Kanun’un 18-A/13. bendi uyarınca Adalet Bakanlığı tarafından karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
6-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
2-Birleşen—- Asliye Ticaret Mahkemesinin — Esas —– Karar sayılı dosyasında;
1-Birleşen davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 269,85-TL harçtan peşin alınan 170,78-TL harcın mahsubu ile bakiye 99,07-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Birleşen dava davacısı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Birleşen dava davalısı tarafından yargılama gideri sarf edilmediğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Birleşen dava davalısı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 17.900,00-TL vekalet ücretinin birleşen dava davacısından alınarak birleşen dava davalısına verilmesine,
6-Uyap’ta yapılan kontrolde Arabuluculuk için sarf kararı düzenlenmediği anlaşıldığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde yatıran tarafa iadesine,Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.