Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/167 E. 2021/21 K. 12.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/167 Esas
KARAR NO : 2021/21 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Banka kredi alacağından kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/04/2019
KARAR TARİHİ : 12/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili—- arasında —- tarihinde —– imzalandığını, sözleşmede davalı —- müteselsil kefil olarak yer aldığı, sözleşmeye istinaden dava dışı kredi müşterisi —-lehine, kredi açılıp kullandırıldığını, borcun ödenmediğini, davalı —- borçtan müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu bulunduğunu, kredi borçlusu—– davalı müteselsil ——- yevmiye sayılı hesap kat ihtarnamesiyle, borcun ödenmesinin ihtar edildiğini, ihtarın sonuçsuz kaldığını, borcun ödenmemesi üzerine, ———–sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının kredinin kefili olmadığını ileri sürerek itiraz ettiğini ve icra takibinin durduğunu, huzurdaki itirazın iptali davasının açılması zaruretinin doğduğunu, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazın iptaline, alacağın % 20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya tebligatın yapıldığı, davalının cevap dilekçesi ibraz etmediği görüldü.
Davalı —-temsilcisi tarafından sunulan —– tarihli İtiraz Dilekçesinde; takip dosyasına konu borca hiçbir kefilliğinin bulunmadığını belirterek, icra takibinin durdurulmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle, taraflar arasında akdedilen kredi ve teminat sözleşmesi kapsamında kullanılan kredinin geri ödenmemesine yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatına, takip konusu krediye ilişkin davalının dava dışı şirkete kefilliğinin bulunup bulunmadığı ve kefaletin geçerli olup olmadığına ilişkin olduğu belirlendi.
Dosya konusunda uzman bilirkişiye verilerek, rapor alınmıştır. —- tarihli Bilirkişi Raporunda; davacı bankanın davaya konu olan, —- sayılı dosyadan —- takip talep tarihi itibariyle; davalı müteselsil kefil, —— kefalet tutarının da yeterli olduğu gözetilerek, davacı bankanın alacak tutarının hesabı sonucunda; —- toplam nakit davacı banka alacak tutarı hesaplandığı, davalı müteselsil kefil tarafından, icra takibinde talep edilen borcun tamamına itiraz edildiğinden, toplam —- tutar üzerinden itirazın iptali ile icra takibine devam edilmesine, diğer taraftan — tarihinde kabul edilip —– tarihinde yürürlüğe giren ——– tarihinde kabul edilip —— tarihinde yürürlüğe giren —— tarihinde kabul edilip—— tarihinde yürürlüğe giren —–ticari işlerde faiz oranı serbestçe belirlenir, hükmü gözetilerek, takip tarihinden itibaren borç ödeninceye kadar, asıl alacak tutarı üzerinden; —– referans nolu ötelemeli kobi destek kredisi ile ilgili olarak, ——destek kredisi, ile ilgili olarak —– nolu esnek ticari kredisi ile ilgili olarak —– temerrüt faiz ile sözleşmeye göre faizlerin ——— istenebileceği, şeklinde raporunu sunmuştur.
Mahkememiz —– tarihli duruşmasında verilen ara kararında; dosyanın aynı bilirkişiye tevdii ile davacı vekili itirazları doğrultusunda ek rapor alınmasına karar verilerek , bilirkişiden ek rapor alınmıştır. Bilirkişi ek raporunda; davalı şirketin takip öncesi temerrütünün söz konusu olmadığı belirtilerek netice itibariyle kefalet limiti —- olduğundan toplam ——- borçtan davalının sorumlu olduğu şeklinde, mütalaa verilmiştir.
Davacı taraf itirazları doğrultusunda dosyaya rapor sunan bilirkişiden yeniden ek rapor alınmasına karar verilmiştir. Bilirkişi Ek raporunda görüşünde değişiklik olmadığı belirtilerek —— masraf olmak üzere takip toplamının —– olacağı şeklinde görüş verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi kök ve ek raporu birlikte değerlendirildiğinde; Takibe ve davaya dayanak yapılan kredi sözleşme örneği, banka kayıtları ve hesabın katına dair ihtarname örnekleri dosyamıza sunulmuştur.
Dayanak kredi sözleşmeleri ve kefalet sözleşmeleri celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır. Sözleşmenin 13/2. maddesine göre banka kayıtlarının esas alınacağına dair delil sözleşmesi aktedildiği anlaşılmıştır.
—– yevmiye nolu —–dava dışı asıl borçluya —- tarihinde tebliğ edildiği, davalı kefile çıkartılan tebligatın —– tarihinde iade olduğu dosyaya sunulu belge suretinden anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında imzalanan —— dosyalarındaki son adreslerinin veya Banka tarafından son olarak hesap özeti gönderilen adreslerinin muhtarlıkta kayıtları bulunmasa bile yasal ikametgahları olduğunu; bu adreslere gönderilecek tebligatların kendilerine yapılmış sayılacağını, belirtilmiştir. Kat ihtarının tebliğe çıkartıldığı davalı şirket adresi ticaret sicili müdürlüğü kayıtlarındaki adresi ile aynı bulunmaktadır. Dolayısıyla davalının temerrütünün oluştuğu değerlendirilmiştir.
Davacı—— Sözleşmesi imzalandığı, davalı şirketin bu sözleşmeye —- müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olduğu görülmektedir. Davalı şirket icra takibine itiraz dilekçesinde söz konusu krediye kefilliğinin olmadığını belirtmiş ise de sözleşme ve eki belgelerde yer alan şirket kaşesi üzerindeki imzalarına açıkça bir itirazda bulunmamıştır. Dava dışı şirkete anılan sözleşme uyarınca kredi kullandırıldığı, kullanılan kredinin geri ödemesinin yapılmadığı, ——– olmak üzere icra takip dosyasından ——- borç bulunduğu dosya kapsamı ve bilirkişi raporu ile belirli bulunmaktadır.
Bilirkişi raporu ile hesaplanan ana para ve faiz miktarının ve faiz oranlarının sözleşmeye uygun olduğu, kat, temerrüt ve takip tarihlerine göre faiz hesabının yapıldığı, davalının müteselsil kefil sıfatıyla kredi sözleşmesini —- kefalet tutarı ile imzaladığı, —— maddesinde kefalet ilişkisinin tüm yasal unsurlarını barındırdığı anlaşılmıştır.
Belirtilen sebeplerler en son alınan bilirkişi ek raporundaki tespit ve hesaplamalara göre davacının davasının kısmen kabulüne, alacak takip öncesi belirli bulunduğundan asıl alacağın %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE ; Davalının—- dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin —- temerrüt faizi, —-masraf olmak üzere toplam —– üzerinden devamına,fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Kabul edilen asıl alacak tutarının % 20 oranında 6.861,58-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3- Alınması gerekli 2.483,26- TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 444,76- TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 2.038,50- TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 444,76-TL peşin harç, 44,40-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 489,16-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarfedilen toplam 1.174,50-TL yargılama giderlerinin davanın kabul ve red oranına göre hesap edilen 1.159,44-TL’ nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderleri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
8- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 5.452,92- TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 12/01/2021