Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/14 E. 2019/587 K. 22.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMES

ESAS NO : 2019/14 Esas
KARAR NO : 2019/587

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 16/08/2012
KARAR TARİHİ : 22/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka Üsküdar Şubesi ile ————– arasında imzalanan 15/10/2010 tarihli genel ticari kredi sözleşmesini müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzalayarak kredi borçlarının kefili olduklarını, sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirmeyen 8.312.701,60 TL ye ulaşan borcunun — tarihinde kat edildiğini ve düzenlenen kat ihtarnamesinin Üsküdar —. Noterliğinin 05/06/2012 tarih ve —-. nosu ile borçluya ve tüm kefiller gönderilerek muaccel kılınan borcun 5 gün içinde ödenmesi ihtarında bulunulduğunu, ihtarnamenin borçlu —- ile müteselsil kefiller ———- 06/06/2012 tarihli borçlu— ise 07/06/2012 tarihinde tebliğ edildiği ve borçluların tebellüğ ettikleri kat ihtarnamesinin herhangi bir itirazda bulunmadıkları gibi herhangi bir ödeme de yapmadıklarını tüm uyarılara rağmen borcun ödenmemesi üzerine borçlu ve kefiller aleyhine yasal yollara başvurulduğunu, asıl borçlu firma tarafından Kadıköy —–. ATM 2012/593 E. sayılı dosyası üzerinden iflasın ertelenmesi talebiyle açılan davada, mahkemenin davalı borçlu aleyhindeki 6183 sayılı kanuna göre yapılan takiplerde dahil olmak üzere açılmış ve açılacak icra takiplerinin ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmasına karar verilmesi nedeniyle borçlu hakkındaki icra takibi başlatılamadığını, diğer borçlu ve kefiller hakkında Üsküdar ——-. İcra Md. nün 2012/8350 E. sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibine başlanıldığını, davalıların haksız itirazı ile takibin durduğunu, verilen ihtiyati tedbir kararının sadece iflas ertelemesini isteyen borçlu şirketi kapsadığını, 15/08/2012 tarihi itibarıyla müvekkili banka alacağının 8.644.319,92 TL ye ulaştığını belirterek davalıların hiçbir haklı gerekçeye dayanmayan itirazlarının iptali ile %20 oranında inkar tazminatına hükmedilmesini yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar ————– vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkillerinin müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile borçlu —— lehine üstlendikleri kredi sözleşmesinden doğan varsa borçları buna itiraz ettiklerini, ——-teminat mukabilinde riskleri takibe konu borcun değerinde olmadığını, ihtarnamenin usule aykırı olarak tebliğ edildiğini, asıl borçlu ile davacı banka arasındaki teminat mektubunun nakte dönüşmesi nedeni ile bir itilaf oluştuğunu, kaldı ki davacının ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçtiğini, borcun ipotekle teminatlandırılmış olması nedeni ile rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip neticelenmeden ilamsız takip yoluna gidilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ———- başka bir vekil ile de davaya karşı aynı mahiyette cevap vererek davanın reddi ile davacının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılar davaya cevap vermemişler, duruşmalara katılmamışlardır.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, davacı banka tarafından dava dışı—-ye kullandırılan kredi ile ilgili yapılmış genel kredi sözleşmesine davalıların kefil oldukları, kredi borcun ödenmemesi üzerine davacı alacaklı bankanın kefillere Üsküdar —— Noterliğinin —- tarih —— sayılı hesap kat ihtarnamesi tebliğ ettiği ve borcun ödenmemesi üzerine Üsküdar —-. İcra Md—-sayılı dosyayla ilamsız takibe geçildiği ve borçluların itirazı üzerine yasal süre içerisinde İİK 67 md. uyarınca açılmış itirazın iptali davasından ibarettir.
Davacı banka, kredi kullandırdığı dava dışı —– ile arasında imzalanan 15/10/2010 tarihli genel ticari kredi sözleşmesine istinaden asıl borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip ve kefiller olan davalılar hakkında da kredi sözleşmesindeki kefalete dayalı olarak ilamsız takibe geçmiştir.
Kefalet takip konusu alacak miktarının üzerinde 10.000.000,00 TL limitli olup, kefiller bu tutarın üzerinde 11.500.000,00 TL ye kefil olmuşlardır. Kredi sözleşmesinde ipotek alacaklısı olarak kredi kullandıran davacı bankanın ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip hakkı baki kalmak üzere ödenmeyen kredi borcu hesabı katedilerek kefillerin kredi sözleşmesindeki kefaletten dolayı sorumlu oldukları, tüm sayfaları davalı kefil borçlularca imzalı sözleşmenin 31 vd. md. de kararlaştırılmış olmakla, kredi kullandıran bankanın ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibin yanı sıra kefiller hakkında da ilamsız takip yapma hakkı bulunduğu açıktır.
Mahkememizce, dosya ve banka kayıtları üzerinde yerinde inceleme yetkisi verilerek bankacı bilirkişiden alınan 01/04/2014 günlü rapora davacının itirazı üzerine alınan 18/08/2014 günlü ek raporda davalı kefiller ———————– için 09/07/2012 takip tarihine göre müştereken ve müteselsilen tahsile tekerrür teşkil etmemek üzere 8.347.225,71 TL asıl alacak, 138.355,27 TL temerrüt tarihine kadar işlemiş tem. faizi, 6.917,76 TL faizin %5 gider vergisi olmak üzere toplam 8.492.498,74 TL alacak ve bu alacağın asıl alacak kısmına takip tarihinden tahsil tarihine kadar %22,10 temerrüt faizi ve bunun %5 i gider vergisiden sorumlu oldukları takip talebine göre 8.458.202,00 TL den sorumlu oldukları, kefil borçlu ——– yönünden ise hesap kat ihtar tarihi itibarı ile borcunun 8.491.207,84 TL olup, bu tutarında davacının takip talebinin üstünde olması nedeni ile taleple bağlılık ilkesi gereğince tüm davalıların 8.458.202,00 TL borçtan sorumlu oldukları rapor edilmiştir.
Dava 16/08/2012 tarihli olup, Mahkememizce —- sayılı dosya üzerinden yapılan yargılama sonunda, 25/02/2015 tarihli — saylı kararla davanın yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulüne, Üsküdar —.İcra Müdürlüğü’nün— Esas sayılı dosyasına yönelik itirazın kısmen iptaline, takibin tahsilde tekerrür etmemek şartıyla 8.351.247,88 TL üzerinden devamına, bu tutarın tamamından davalı —— 8.347.225,71 TL ‘sinden diğer davalılar sorumlu olacak şekilde devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %22,10 temerrüt faizi yürütülmesine, fazlaya dair istemin reddine, asıl alacak üzerinden davalı yararına 1.160.249,40 TL icra inkar tazminatına hükmedilmesine, bu tutarın tamamından davalı ————, 1.669.445 TL’sinden diğer davalıların sorumlu tutulmasına karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Yargıtay, —— HD.nin 2015/14985 E, 2016/16141 K sayılı ilamıyla “Hüküm altına alınan alacak miktarı 8.351.247,88 TL olup bu tutardan davalı————–sorumlu olduğu, diğer davalıların ise borçtan 8.347.225,71 TL ile sınırlı olarak sorumlu olacakları kararlaştırılmıştır. Hüküm altına alınan icra inkar tazminatının 1.669.445 TL’sinden davalı —– sorumlu olması, diğer davalıların ise 8.347.225,71 TL’nin %20’sinden sorumlu tutulacak şekilde tahsilde tekerrüre meydan vermemek kaydıyla karar verilmesi gerekirken infazda tereddüte yol açacak şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir” gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiş, dosya yukarıda yazılı esas sırasına kaydedilmiştir. Usul ve yasaya uygun bozma ilamına uyularak, yargılamaya devam olunmuştur.
Asıl alacağın 8.351.247,88 TL olduğu kesinleşmiştir. Davalılardan ———- bu alacağın tamamından sorumludur. Davalı şirket ve diğer davalılar ise 8.347.225,71 TL sinden sorumludur. İtiraz haksız olmakla, likit olan alacak için icra inkar tazminatına hükmedileceği de açıktır. Bozma ilamında “—— 1.669.445 TL icra inkar tazminatından, diğer davalıların 8.347.225,71 TL nin %20 sinden sorumlu olması gerektiği” belirtilmiş ve mahkememizce bozmaya uyulmuşsa da, bozma ilamında sehven maddi hataya düşüldüğü kabul edilerek, bozma ilamında kastedilen asıl amaç doğrultusunda, borcun tamamından sorumlu olan ————– yönünden borcun tamamının %20si; borcun bir kısmından sorumlu olan diğer davalıların da borcun sorumlu oldukları kısmının %20si oranında icra inkar tazminatı ödemesi gerekmektedir. Davalı ———sorumlu olduğu asıl borç 8.351.247,88 TL olmakla, bunun %20si 1.670.249 TL olup, bu tutarda icra inkar tazminatından sorumlu olacağı anlaşılmaktadır. Diğer davalıların ise sorumlu olduğu asıl borç 8.347.225,71 TL olmakla, bunun %20si 1.669.445 TL olup, tahsilde tekerrüre yer vermeden bu oranda icra inkar tazminatından sorumlu olacağı anlaşılmıştır.
Bozma ilamına karşı davacı taraf, karar düzeltme talebinde bulunmuş, bu talep, Y, ——–HD.nin 2017/2109 E, 2018/6564 K sayılı kararıyla reddedilmiştir. Bu bakımdan ilk karar dikkate alınarak davalı ———— yönünden takdir edilen icra inkar tazminatı bakımından usuli kazanılmış hak oluşup oluşmayacağı üzerinde durulmuş ancak maddi hatanın mevcut olduğu durumlarda kazanılmış haktan söz edilemeyeceği (Y, — HD, 2013/25879 E, 22876 K sayılı kararında; Yargıtayca maddi hata sonucu verilen karara mahkemece uyulmasına karar verilmesi halinde dahi maddi usuli kazanılmış hak oluşturmayacağı belirtilmiştir.) anlaşılarak bozma ilamının ruhuna, amacına uygun karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-İtirazın kısmen iptaline, “Üsküdar ———. İcra Md. 2012/8350 E. sayılı takip dosyasında takibin “tahsilde tekerrür teşkil etmemek üzere” 8.351.247,88 TL üzerinden devamına, bu tutarın tamamından davalı ————- sorumlu olacağı şekilde, 8.347.225,71 TL sinden diğer davalılar ———– ve — sorumlu olacağı şekilde takip tarihinden itibaren tahsil tarihine kadar yıllık %22,10 temerrüt faizi yürütülmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,” şeklindeki 1 nolu hüküm kesinleşmiş olmakla bu hususta karar verilmesine yer olmadığına;
2-İcra inkar tazminatı talebi yönünden, tahsilde tekerrüre yer vermemek kaydıyla,
a- Davalı ———- onun yönünden kabul edilen 8.351.247,88 TL asıl alacağın %20 si olan 1.670.249 TL icra inkar tazminatından;
b-Diğer davalıların 8.347.225,71 TL alacağın %20 si olan 1.669.445 TL icra inkar tazminatından sorumlu olmasına;
2- Kabule göre alınması gerekli 114.094,71 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından sarfedilen toplam 861,00 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalının üzerine bırakılması,
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 74.057,47 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde Yargıtay yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı ———–vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.