Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/138 E. 2023/1044 K. 13.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/138 Esas
KARAR NO: 2023/1044

DAVA: İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 25/03/2019
KARAR TARİHİ: 13/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Davalı şirket arasında 3 adet —— kamyon satın alma konusunda anlaşıldığını ve kamyon bedelleri olan 1.020.000,00 TL olarak belirlendiğini, davacı şirket tarafından ——–Bankası kanalıyla 05.06.2018 tarihinde 500.000,00 TL ve ——— Bankası kanalıyla 14.06.2018 tarihinde 520.000,00 TL olmak üzere toplamda 1.020.000,00 TL davalı firmaya ödendiğini, ancak araç bedelleri ödenmesine rağmen davalı firma tarafından araçlar teslim edilmediğini, araçlar teslim edilmediğinden dolayı ödenen bedel geri talep edildiğini, davalı tarafın 300.000,00 TL olan tutarı İntekar firmasına ait müşteri çeki olarak iade edildiğini ancak geri kalan kısmı iade etmediğini, kalan kısmın iadesi için davalı aleyhine ——— Sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, başlatılan icra takibine davalılar tarafından itiraz edilmesi üzerine durdurulan takibin devamına, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ——– vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin sözleşme yapılırken davacı tarafça yanıltıldığını, bu sebeple kanunen sözleşmenin geçerli olmadığını, bu nedenle huzurdaki davanın reddinin gerektiğini, müvekkili tarafından davacı aleyhine ihalenin feshi ve tapu iptali ve tescil davası açıldığını,——— E. Sayılı dosyası ile görülen davanın Sayın Mahkeme’ce bekletici mesele yapılmasının gerektiğini belirterek, açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.Davalı ——- şirketi Vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı ——– holding ile davacı arasındaki ticari ilişkide 3. Kişi olduğunu, müvekkilinin sözleşmeye göre sorumluluk beyanının diğer davalıya ait bir kefalet olduğu, bu kefalet sözleşmesinin de şekil şartlarına uygun olmadığını, dolayısıyla müvekkilin sorumluluğunun bulunmadığını belirterek davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, itirazın iptali davasıdır.Davacı davalılarla yaptığı 20/06/2018 tarihli protokolle kendi edimlerini yerine getirdiğini, ancak davalıların üstlendikleri ödemenin bir kısmını yapmadıklarını ileri sürmüş, bakiye alacağı için icra takibi başlatmış, itirazın iptalini talep etmiştir.

Davalılardan ——- şirketi protokolü davacının kendilerini aldatması ile imzaladığını ileri sürerek,  davalı ——- şirketi protokolde edim borçlusu olmadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Davacı ile davalıları bu protokolü imzalamaya getiren durum, tümünün dava dışı ——- şirketinden alacaklı olmasıdır. Şöyle ki, davacı ile dava dışı ——– şirketi arasında eser sözleşmesi ilişkisi kapsamında ——– taşeron olarak, yüklenici olan ——– şirketin teknik özellikli camlar teslim etmeyi üstlenmiş, davacı ——– şirketi de yüklenici olarak taşerona ödeme yerine çekler vermiştir. Davacı şirket, geç teslim sebebiyle iş sahibine cezai şart ödemek zorunda kaldığı, zarar ettiği iddiası ile taşeron ——– verdiği çekler sebebiyle borçlu olmadığının tespitini, uğradığı zararların tazminini talep etmiş, bu dava ——- Esas sayılı dosyasında görülmüştür. Ayrıca ——- şirketi de, ——– şirketinin kendi aleyhine başlattığı ——- E. Sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip sebebiyle borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Bu dava görülürken——— icra müdürlüğünde ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takipte icra müdürlüğünce sıra cetveli hazırlanmış, bu sıra cetvelinde ——-  şirketi 6.383.869 TL ile birinci sırada, ——– 1.990.970 TL ile  ikinci sırada, ——– şirketinden temlik alan ——- şirketi 4.645.140 TL ile üçüncü sırada, davacı ——– şirketinde 3.748.086 TL ile dördüncü sırada yer almıştır.İhale bedeli 14.656.308 TL olup, ilk üç sıranın ödenmesi halinde davacıya kalan miktar 1.635.246 TL olacaktır. Davacı sıra cetveline itiraz davası açmıştır. Bu davanın süreci uzatacak olması karşısında ——–, ——– ve davacı ———- şirketinin 20/06/2018 tarihli protokolü imzaladığı görülmüştür. Bu protokol ile ——- şirketi ——— şirketine toplamda 2.500.000 TL ödemeyi ve 140.000 TL vekalet ücreti ödemeyi; ———şirketi de açtığı sıra cetveline itiraz davasından feragat etmeyi taahhüt etmiştir. ——- şirketi de ——– şirketinin taahhüt ettiği ödemeleri yapmadığı takdirde ——— ile birlikte borçtan sorumlu olmayı taahhüt etmiştir.Davacı, protokole göre belirlenen vekalet ücretinin parça parça olmak üzere tümüyle ödendiğini,  satış bedelinden toplam 1.800.149,80 TL (1.635.346,57 TL satış bedeli olarak + 164.803,23 TL nema getirisi olarak) aldığını; böylece 2.500.000 TL den bakiye 699.849,80 TL bakiye alacağının kaldığını, davalılara noter ihtarı keşide ederek ödenmesinin istediğini ancak ödeme yapılmayınca da bu ——– E sayılı dosyada icra takibi başlattığını ileri sürmüştür. Davamıza konu icra takibi incelendiğinde, 699.849,80 TL asıl alacak, 19.509,51 TL işlemiş faiz olmak üzere 719.359,31 TL alacak isteminde bulunulduğu görülmüştür. Her iki borçlunun/davalının da takibe süresinde itiraz ettiği, davacının da bu itirazın iptali davasını süresinde açtığı anlaşılmıştır.Davacı——–ile ——– arasında görülen davada ——– ATM nin verdiği kararda kısaca “Asıl davanın kısmen kabulüne, 1.105.140,25 TL alacağın ——— şirketinden alınarak ——— şirketine verilmesine, fazlaya ilişkin kısmın reddine; Birleşen davanın kısmen kabulüne, ——– şirketinin ——— E sayılı ——— yoluyla takipte 1.500.000 TL yönünden borçlu olmadığının tespitine” karar verilmiştir. Bu karar istinaf edilmiş; ——— ile ilk derecenin karar kaldırılmıi; yeniden hüküm kurulmuş; asıl davanın kısmen kabulüne, 1.376.869,91 TL alacağın davalı ——- şirketinden alınarak ——- şirketine verilmesine; Birleşen davanın kısmen kabulüne, ——— şirketinin ——– E sayılı ———-yoluyla takipte 1.500.000 TL yönünden borçlu olmadığının tespitine” karar verilmiştir. Bu kararın da ——— sayılı kararla onanmasına karar verilmiş, karar 10/11/2022 de kesinleşmiştir. Sonuç olarak davacı ——– şirketinin ———- şirketinden 1.376.869,91 TL alacağı olduğu kabul edilmiştir. İşte davalı ——- şirketi davacının gerçekte alacağının daha az olmasına rağmen ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yaptığı takipte alacağının 3.748.086 TL olduğunu ileri sürdüğünü ve bu miktarda alacağının sıra cetvelinin 4. sırasına yazıldığını; kendisinin de davacının bu kadar alacaklı olduğunu sanarak 20/06/2018 tarihli protokolü imzaladığını; ancak davacının kendilerini aldattığını, esaslı yanılma ile protokolü imzaladığını ileri sürmüştür.Ne var ki  bu savunmaya itibar etmek mümkün değildir. Davalı şirketler basiretli olmak, gerekirse protokole ihtirazı kayıt düşmek, gerçek alacağın daha düşük olması ihtimaline göre düzenleme getirmek imkanına sahipken, davacının ileri sürdüğü alacağı kabul ederek borç altına girmişlerdir. Ayrıca protokolde tarafların ——– E sayılı davayı takip etmeyecekleri, gerekirse feragat edecekleri de dördüncü maddesi ile kabul edilmiştir. Davacının alacağını hile ile yüksek gösterdiğinden söz edilemez. Kaldı ki davacı alacağını mahkemede usulünce ispat edememiş de olabilir. Özetle, davalıların her ikisinin de bakiye kalan 699.849,80 TL alacaktan sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır. İşlemiş faiz istemi yönünden ise, davacının ——— noterliğinin 26/07/2018 tarihli ——– nolu noter ihtarını çektiği sabittir ancak bu noter ihtarında alacak miktarı net olarak belirtilmemiştir. Protokolde birden fazla ödeme yükümlülüğü içeren madde mevcut olup; hangi alacak kaleminin ve ne kadarının bakiye kaldığının net olarak zikredilmesi gerekir. Diğer bir ifadeyle temerrüde düşüren ihtarın borçlu için sonuç doğurması için kesin, net, belirli olması gerekir. Bu sebeple takibin asıl alacak üzerinden devamına karar verilmiş, işleniş faiz isteminin reddine karar verilmiştir.Davalı ——- şirketi ihalenin feshi ve tapu iptal tescil istemişler dava açmış, bu dava ——- E sayılı dosyasında görülmüş, beklenmesi talep edilmiştir. Yargılama boyunca takip edilen ——— E sayılı dosyası da——–sayılı kararla sonuçlanmış, 03/10/2023 tarihinde kesinleşmiştir. Yargılama sırasında bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi 01/09/2023 tarihinde raporunu sunmuştur. Raporda dava dilekçesinin özeti kısmı dosya ile bağlantısızdır. Yine vekalet ücreti kaleminin davalılarca ödendiğine dair bir dekontun olmadığı belirtilmiştir. Bunun dışında raporda esasa ilişkin bir değerlendirme de yoktur. Ancak yargılamada ihtilaf anlaşılmakla yeniden rapor alınmasına gereke de görülmemiştir. Dava dilekçesinde, davacı bizzat vekalet ücretlerinin ödendiğini beyan etmiş; yargılama sırasında getirtilen banka hesap dökümlerinden de parça parça ödenmiş olduğu bellidir. Uyuşmazlık ——— şirketi yönünden yanılma esaslı hata sebebiyle protokolle bağlı olup olmadığı; ——— şirketi yönünden de husumetinin olup olmadığı noktalarında toplanmış olup bunlar mahkememizce aydınlatılabilir hususlar olup rapor almaya gerek görülmemiştir. Yukarıda da bahsedildiği üzere her iki davalı da protokolün hükümlerine göre davacıya 2.500.000 TL ödenmesi konusunda borç altına girmiş olup, her ikisinin de husumeti ve sorumluluğu olduğu kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde asıl alacak yönünden takibin devamına karar verilmiştir.

HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE;
2——– Esas sayılı takibe yapılan itirazın KISMEN İPTALİ ile
takibin 699.849,80 TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA; Fazlaya ilişkin kısmın REDDİNE
3-Asıl alacağa takipten tahsil tarihine kadar 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi uyarınca ticari faiz uygulanmasına;
4-Asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine; fazlaya ilişkin kısmın reddine;
5- Alınması gerekli 47.806,74-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 8.785,61-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 39.021,13-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
6- Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 44,40-TL. başvurma harcı, 8.785,61-TL peşin harcın toplamı olan 8.830,01-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından sarfedilen toplam 3.354,90-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre takdiren (%97,29 kabul %2,71 ret oranında ) olmak üzere 3.263,91-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8- Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
9- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
10- Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T.ye göre hesaplanan 103.978,97-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
11- Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen kısım yönünden A.A.Ü.T.ye göre hesaplanan 17.900,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
12-6325 sayılı Kanunun’un 18-A/13. bendi uyarınca ——– tarafından karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk ücretinin 1.284,20-TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, kalan 35,80-TL’nin davacıdan tahsili ile hazine adına irad kayına,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı ——-Holding vekilinin yüzüne karşı, davalı ——- vekilinin yokluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 13/12/2023