Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/118 E. 2020/413 K. 02.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/118 Esas
KARAR NO : 2020/413 Karar

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/03/2019
KARAR TARİHİ : 02/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, ——— ——- yapan bir şirket olduğunu, firma ile yapılan anlaşma sebebiyle ürünlerin —- cinsinden belirlendiğini, tüm ——–üzerinden yapıldığını,—– üzerinden kesildiğini, bu nedenle mal alımları için kullanılan banka ————cinsinden kullanıldığını, müvekkili şirketin tüm kayıtlarını hukuka ve yasalara uygun tutan, piyasada itibarı olan ve uzun yıllardır tanınan bir firma olduğunu, davalı şirketin üstlenmiş olduğu bir projede kullanacağı ahşapların temin edilmesi konusunda anlaşma yapıldığını, bu anlaşma üzerine —– yapılan ———————- siparişler verilerek ön ödemeler yapıldığını, yapılan anlaşma uyarınca davalı firmanın birden fazla kez sipariş verdiğini, verilen siparişlere ilişkin faturalar kesildiğini ve mallar teslim edildiğini, taraflar arasındaki bu mal-alım satımına dayanan ticari ilişki uyarınca müvekkili şirketin borçlu şirkete toplamda ————— tutarında mal sattığını ve fatura kestiğini, bu faturaların———— davalı şirketin satın almış olduğu mallara konu faturaların davalı şirkete tebliğ edildiğini ve davalı şirketten herhangi bir itiraz gelmediğini, davalının parça parça ödemeler yaptığını ve——- ödemede bulunduğunu, ——- hesap borcu bulunduğunu, yapılan görüşmelere karşı davalı tarafından ödeme yapılmadığını———– tutarındaki cari hesap alacağının aynen veya fiili ödeme günündeki kur üzerinden tahsiline, asıl alacağa temerrüt tarihinden itibaren tahsil tarihine kadar ticari temerrüt faizi işletilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı üzerinde bırakılmasını karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf tebligat yapılmış ancak davalı tarafça davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle bakiye cariye hesap alacağının tahsiline ilişkin bulunmaktadır.
Her iki tarafın da tacir olması ve TTK 64. madde uyarınca defter tutma yükümlülüğünün bulunması sebebiyle TTK 83. madde ve HMK 222. madde uyarınca tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, davalıya ait ilgili döneme —————–getirtilerek ve dosya mali müşavir bilirkişiye verilerek, rapor alınmıştır. 25.02.2020 tarihli Bilirkişi Raporunda; Davacı tarafın 2016 senesi yevmiye kebir ve envanter defterlerinin noter açılış ve yevmiye defterinin noter kapanış tasdikinin süresinde yerine getirildiği, mali yönden taraf lehine delil niteliğine haiz olduğu, davalı tarafın ticari defterleri, inceleme gününde sunulmadığı için ve yerinde inceleme yetkisi talep edilmediği için incelenemediği, davacının cari hareket dökümlerinde ———— kayıtlara göre davalıdan 6.660,12 TL alacak, Euro olarak tutulan cari hareket dökümüne göre 1.797,07 Euro alacak tespit edildiği,—– formlarının, davacının cari hareket dökümü ile tam uyumlu olduğu, şeklinde raporunu sunmuştur.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu bir bütünlük içinde değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki uyuşmazlığın faturadan kaynaklanan bakiye alacağın tahsiline ilişkindir. Bilirkişi raporu denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunmaktadır. Yapılan incelenmede, takip konusu fatura davalı tarafça bağlı bulunduğu vergi dairesine beyan edilmiştir. Davacı tarafça düzenlenen faturayı, davalı taraf kayıtlarına işlemekle ve bağlı olduğu vergi dairesine bildirilmekle fatura içeriği kabul etmiş bulunmaktadır. Belirtilen husus yerleşik hale gelmiş —–Sayılı —– fatura konusu mal veya hizmetin davalı tarafa teslimine karine teşkil etmekte olup, bu karinenin aksinin davalı tarafından ispat edilmesi gerekmektedir. Takip konusu tutarın ödendiğine ilişkin davalı tarafça bir delil getirilmemiştir.
Davacı tarafın ticari defterleri kendi lehine delil vasfına haiz bulunmaktadır. Bilindiği üzere HMK’nın 222. maddesi uyarınca; ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz. Anılan yasa hükmü gereği davacı tarafça usulüne uygun olarak tutulan ve davacı taraf lehine delil vasfına haiz bulunan davacı ticari defterleri, davalının vergi dairesi kayıtları ile uyumlu bulunmaktadır. Belirtilen sebeplerle davacı yanın davalı yandan takip tarihi itibariyle 1.797,07 Euro alacaklı bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Tarafların tacir olması ve aradaki ilişkinin ticari nitelikte bulunması sebebiyle ve davacı tarafça davalının dava öncesinde temerrüte düşürüldüğüne ilişkin bir kayıt bulunmadığından davacı alacağına dava tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanunun 2/2 maddesi uyarınca hesaplanacak ticari avans faizini geçmemek kaydıyla aynı Kanunun 4/A maddesi uyarınca faiz işletilmesine karar verilmesi gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile; 1.797,07 Euro davacı alacağının fiili ödeme tarihindeki döviz kuru üzerinden ve dava tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanunun 2/2 maddesi uyarınca hesaplanacak ticari avans faizini geçmemek kaydıyla aynı Kanunun 4/A maddesi uyarınca işleyecek faiziyle davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2- Alınması gerekli 761,10- TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 190,28- TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 570, 82- TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 44,40- TL. başvurma harcı, 190,28- TL peşin harcın toplamı olan 234,68- TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam 834,10-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalının üzerine bırakılması,
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6- ———– tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne ,Davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.