Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/964 E. 2019/656 K. 18.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/328 Esas
KARAR NO: 2019/604
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 19/03/2018
KARAR TARİHİ: 28/05/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı tarafça davalı şirkete yapılan havuz yapımı işi için düzenlenen 105.567,00 TL fatura bedeli tam ödenmediğinden bakiye kalan 10.461,00-TL asıl alacak bedeli ile 758,35TL işlemiş faiz bedeline yönelik davalı aleyhinde İstanbul Anadolu 16.İcra Müdürlüğünde ——— Esas sayılı icra dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının haksız ve takibi sürüncemede bırakmak için kötü niyetle takibe itiraz ettiğini, davalı tarafın ticari defter ve diğer belge ve kayıtlar incelendiğinde borcun açığa çıkacağını, bu nedenle davalı borçlu şirketin İstanbul Anadolu 16. İcra Müdürlüğünün ———-Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, davalı itirazında haksız ve kötü niyetli olduğundan takip konusu asıl alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin sahibi ve yetkilisi olan ——ikamet ettiği ——– parselde kayıtlı bulunan —— numaralı” gayrimenkule ait havuz yapımı için davacı ile anlaşıldığını, —– tarafından davacıya —tarihinde —TL ve eşi——— tarafından ——– tarihinde—– TL olmak üzere toplamda ——- TL ödeme yapıldığını, geri kalan kısmın işin tamamlanması sonrasında verileceği kararlaştırılmış ancak davacı tarafça edimi tam ve eksiksiz yerine getirilmediğini, davacının ayıplı ifada bulunduğunu, davalı tarafından bir çok defa eksikliklerin giderilmesi hususunda talepte bulunulmuşsa da ödemenin neredeyse tamamının peşin alınması nedeniyle davacının herhangi bir bildirimde bulunmadığını, davacı tarafça havuzun tam ve eksiksiz olarak yapıldığı iddia edilerek müvekkilinin mağdur edildiğini, eksikliklerin ve hataların tespit edilmesi amacıyla Beykoz Sulh Hukuk Mahkemesi’nin ———D. İş sayılı dosyası ile delil tespiti talep ettiklerini, bilirkişi incelemesinde eksik ve kusurların giderilmesi için gereken toplam maliyetin malzeme ve işçilik dahil kdv hariç olmak üzere 10.000,00 TL olacağı yönünde rapor sunduklarını, tespitte açıkça belirtildiği üzere, edimini ayıplı olarak ifa eden davacıya karşı müvekkilin herhangi bir borcu bulunmadığını, hukuki dayanaktan yoksun, haksız kazanç elde etme saikiyle açılmış davanın reddine, kötü niyetli davacı yan aleyhine %20’den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle: Davacının başlatmış olduğu faturaya dayalı İstanbul Anadolu 16. İcra Müdürlüğünün ——– E. sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Taraflar arasındaki temel uyuşmazlık noktalarının; davalının eşi ———– tarafından dava dışı —— gönderilen ———-TL hafriyat bedelinin havuz işi nedeniyle davacıya olan borç kapsamında gönderilip gönderilmediği, davalının ayıp savunmasının dinlenilebilir olup olmadığı, neticeten davalının davacıya borçlu olup olmadığı noktasında toplandığı görülmüştür.
Uyuşmazlığın tacirler arasında olması nedeniyle mahkememizce ticari defterlerin incelenmesi için taraflara gün verilmiş, her iki taraf belirlenen gün ve saatte ticari defterlerini Mahkememize ibraz etmiştir. Mahkememizce re’sen seçilen Mali Müşavir——– tarihinde sunmuş olduğu bilirkişi raporunda özetle; her iki tarafa ait 2016 yılı ticari defterlerin sahibleri lehine delil vasfına haiz olduğunu, incelenen davacı yan ticari defter kayıtlarına göre davacı yanın davalı yandan takip tarihi itibari ile 10.461,00.-TL alacaklı olduğu, davalı yanın defterlerinde davacı yan tarafından davalı yan adına düzenlenen 105.567,00-TL faturanın kayıtlı olduğunu, davalı yan tarafından davacı yana 03/12/2016 tarihinde toplam 95.106,00-TL ödeme yapıldığı,105.567,00.-TL faturaya karşılık yapmış olduğu 95.106,00.-TL ödeme sonrasında 10.461,00.-TL davacı yana borç bakiyesinin kaldığını, dava dışı ——— tarafından yine dava dışı ———adına yapılan ödemenin bu iş kapsamında olup olmadığı hususlarının açıklanması sonucu durumun netlik kazanacağına dair rapor hazırladığı görülmüştür.
Davalı taraf, ———tarafından yapılan ödemenin davacı talimatıyla yapıldığına ilişkin tanık deliline dayanmak istemiş ise de 22/01/2019 tarihli duruşmada davacı taraf davalının tanık dinletme talebine muvafakati olmadığını beyan etmiş ayrıca HMK’nın 200 ve 201. Maddesi gereği tanıkla ispat yasağı kapsamında bu talebi yerinde görülmemiştir. Davalı vekili yemin deliline dayanmış olup, 04/02/2019 tarihinde– üzerinden dava dışı ———— tarafından dava dışı ——- gönderilen 7.800,00-TL hafriyat bedelinin davacıya olan borç kapsamında gönderildiğinin ispatı için yemin metni sunmuştur. Davacı şirket yetkilisi —– 21/03/2019 tarihli duruşmada yemini eda etmek için hazır bulunmuş ve havuzun hafriyat da dahil olmak üzere tam ve eksiksiz olarak yapılıp teslim edilmesi konusunda davalı ile anlaşmadığına, havuzun yapımına ilişkin hafriyat bedeli olan 7.800,00-TL’nin kendi talebi üzerine davalı şirket yetkilisi tarafından hafriyat işini yapan —— hesabına yatırılmadığına dair yemin etmiştir. Davalı tarafın sunmuş olduğu yemin metni:——-hesap bilgilerini davalıya vermediğime” cümlesini içermekte olup; davacı şirket yetkilisi metnin bu cümlesine ilişkin yemin etmemiştir. Ancak; yeminin bu cümlenin eksikliği ile yapılmış olmasının, yani hesap bilgilerinin davacı şirket yetkilisi tarafından dava dışı ——– verilmiş olmasının yargılamanın neticesini değiştirmeyeceği anlaşılmış, yemin metninin diğer cümlelerinin şirket yetkilisi tarafından eda olunmasıyla birlikte 7.800,00-TL ödemenin takip konusu alacaktan bağımsız olarak dava dışı ——gönderildiği, davacı ile davalının hafriyat bedeli konusunda anlaşmalarının olmadığı anlaşılmıştır. Kaldı ki davalı taraf da defterlerinde bu ödemeyi davacı yan bakiyesinden düşmemiş, defterlerinde takip talebindeki asıl alacak miktarı kadar davacı yana borçlu gözüktüğü bilirkişi incelemesi sonucu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında mevcut bulunan diğer uyuşmazlık konusu havuzun ayıplı olarak yapılıp yapılmadığının icra takibine ve itirazın iptali davasına etkisidir.Davaya konu takip 28/09/2017 tarihli olup, davalının Sulh Hukuk Mahkemesi’nden delil tespiti istem tarihi ise 11/10/2017’dir. Bilindiği üzere fatura tek başına alacağı ispata elverişli değildir. Fatura konusu hizmetin/malın karşı tarafa teslim edildiğine yönelik başkaca yazılı belgelerle desteklenmesi gerekir.Ancak davacı tarafından düzenlenen faturanın davalı ticari defterlerine kaydedilmesi faturada belirtilen malın/hizmetin eksiksiz alındığına karine teşkil etmektedir. Davalı taraf takipten önce davalıya ayıp ihbarında bulunmamış, takip başladıktan sonra delil tespiti yoluna gitmiştir. Takipten önce davacı yana ayıp ihbarında bulunduğuna ilişkin bir delil sunmamış,faturayı da defterlerine işlemiştir. Ayıp nedeniyle iade faturası da düzenlemediği defter incelemesinden anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davalının ayıp savunmasına itibar edilmemiştir.Nitekim Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin ———K. Sayılı ilamı da benzer mahiyettedir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde: Taraflar arasında havuz yapımı konusunda anlaşma olduğu, davacı tarafça davalı tarafa bu ticari ilişki kapsamında fatura düzenlendiği,ancak davalı tarafça ödeme yapılmadığından icra takibine geçildiği anlaşılmış, Mahkememizce alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli ve denetlenebilir bulunmuş, davalı taraf ayıp savunmasında bulunmuş ve delil tespiti yaptırdığını beyan etmiş ise de, delil tespiti isteminin takip tarihinden sonra olduğu görülmüş, davalı taraf takipten önce davacıya ayıp ihbarında bulunduğuna yönelik başkaca bir delil de sunmamış, öte yandan iade faturası düzenlemeden faturayı defterlerine kaydetmiş olmakla süresinde ayıp ihbarında da bulunmadığından ayıp savunmasına itibar edilmemiş, dava dışı ———– yapılan 7.800,00-TL hafriyat ödemesinin davalı defterleri incelendiğinde davacıya olan bakiye borçtan düşürülmediği görülmüş, davacı şirket yetkilisinin de 3. Kişiye yapılan ödemenin havuz yapım ücreti kapsamında olmadığına ilişkin yemin etmesi üzerine davalının ödeme savunmasına itibar edilmemiş, takip talebinde 758,35-TL işlemiş faizin talep edildiği görülmüş ise de davacı yan tarafından takipten önce davalı yanın temerrüde düşürüldüğüne dair bir delil sunulmamış, bu nedenle işlemiş faiz talebi yönünden alacak talebi haklı bulunmamış, hal böyle olunca davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen tutar üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine hükmedilmiş, reddedilen işlemiş faiz talebi yönünden şartları oluşmadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın Kısmen KABULÜNE,
1-İstanbul Anadolu 16.İcra Dairesi’nin ——– esas sayılı icra dosyasına davalı tarafça yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 10.461,00-TL yönünden takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek yasal faizi ile devamına,
2-Kabul edilen kısım üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Şartları oluşmadığından kötü niyet tazminatının reddine,
5-Alınması gerekli 714,60-TL harçtan,peşin alınan 191,60 TL harçtan mahsubu ile bakiye 523,00-TL harcın davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
6-Davacı tarafından yapılan 191,60-TL peşin harç, 5,20 vekalet harcı, 35,90 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 232,70-TL harcın davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından harç dışında harcanan 600,00 TL bilirkişi ücreti ve 88,50-TL posta masrafı olmak üzere toplam 688,50-TL yargılama giderinin davanın red ve kabul oranına göre (%93,24 Kabul-%6.76 Ret) hesaplanan 641,96-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
9-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen 758,35-TL kısım yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 758,35-TLvekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
10-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde kendilerine iadesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.21/06/2019