Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/955 E. 2022/732 K. 20.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/955 Esas
KARAR NO : 2022/732

DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ : 13/08/2018
KARAR TARİHİ : 20/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirkette —- ile %50 ortak olduğunu, şirketin müdürlüğünü —–yaptığını, davalı şirketin iştigal konusunun piyasa araştırması yapmak olduğunu, en büyük müşterisinin— şirketi olduğunu, bu şirketin aynı zamanda davalı şirketin en önemli ve cirosunun en yüksek olan müşterisi olduğunu, davalı şirketin müdürünün — olması sebebiyle tek yetkili olmasından dolayı şirketin kazanç ve giderlerini müvekkilden gizlemeye başladığını, yapılan işlemlerden diğer ortak olan davacıya bilgi vermemeye başladığını, davacının şirketin gelirine nazaran artan kamu borçları nedeniyle defalarca müdürü bu konuda uyardığını, borçların ödenmemesi ve kendisine bu konuda —– verilmeyince şirketten ayrılmaya karar verdiğini, müvekkilinin şirketten ayrılmaya karar verince müvekkilinin kullandığı iki adet binek aracın müvekkile verilmesi ve şirket adına alınan krediden müvekkilinin sorumlu olduğu 40.000-TL’nin de şirketçe ödenmesi ve şirket müdürünün —%25 payın da müvekkile devredilmesi konusunda şifahi olarak anlaşıldığını, ancak bu anlaşmanın müdür yani diğer hissedar olan —- yerine getirilmediğini, bunun üzerine müvekkili tarafından ihtarnameler gönderildiğini, keşide edilen ihtarlara rağmen şirket müdürünün şirket alacak ve borçlarını müvekkile bildirmediğini, davalı taraf —- çektiği paraları belirtmekten kaçındığını, şirket muhasebecisinin müvekkilden daha fazla para çektiğini belirterek —-. ortaklığından çıkmaya karar verilmesini ve haklarının ödenmesini, şirkete ihtiyati tedbir niteliğinde kayyum atanmasını talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını, ——- istenilen bilgilere ulaşılmasına ilişkin talebin şirket müdürleri tarafından engellenmesi veya reddedilmesi durumunda ortak istediği bilgilerin kendisine verilmesi ve belirli konularda inceleme yapmasına izin verilmesi için genel kurula başvurabileceğini, şirket muhasebecisinin şirket ortaklarından daha fazla para çektiği yönündeki iddiaların ise tamamı ile mesnetsiz olduğunu ve ispata muhtaç olduğunu, zira müvekkili şirkete ait ticari defterler ve dosyaya sunulan deliller incelendiğinde böyle bir iddianın gerçeği yansıtmadığının ortaya çıkacağını, dava dilekçesi genel itibarı ile incelendiğinde —– etrafında döndüğünü, iddiaların somut dayanağının olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı / Karşı Davacı karşı dava dilekçesinde özetle; davacı karşı davalının müvekkil şirketin ortağı olmasına rağmen, dava dilekçesinde ikrar ettiği üzere——- ihtarnamesini keşide ettiğini ve bunun yanı sıra ——– kurulduğunu ve müvekkili şirket ile —- şirketin ticari faaliyetini sona erdirmeye yönelik girişimlerde bulunduğunu, müvekkili şirketin ticari faaliyet gerçekleştirdiği diğer firmalar ile de görüşmeler yaptığını, müvekkili şirketin itibarını zedeleyici söylemler geliştirdiğini, şirket araçlarını kendi uhdesinde tutarak menkullerin nakde çevrilmesi sureti ile şirket borçlarının ödenmesine engel olması nedeniyle şirketin daha fazla borçlanmasına sebebiyet verdiğini, davacı karşı davalı yanın, şirket çalışanlarına karşı işten ayrılmaları ve maaşlarının ödenmeyeceği yönünde telkinlerde bulunarak şirket faaliyetlerine sekte vuracak davranışlarda bulunduğunu, davacı karşı davalı ortağı ve müdürü olduığu ——firmadan müvekkili şirketin yaptığı işler karşılığı ödenmesi gereken bedelleri ödemeyerek müvekkili şirketin maddi kayba uğramasına sebebiyet verdiğini belirterek davanın reddine, karşı davalarının kabulü ile müvekkili şirketin davacı/karşı davalı yan tarafından uğratıldığı maddi ve manevi kayıplarının — belirlenerek, davacı karşı davalı yan tarafından tazminine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı / Karşı Davalı karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin karşı tarafa ve şirket müdürüne gönderilen ihtarnameler ile şirket müdürü ve muhasebeciye ödenen paraların neden ödendiğine ilişkin bilgi talep edilmesine rağmen bu konuda bilgi verilmediğini, dava dışı—— şirketine gönderilen ihtarın kötüniyetli olmadığını, davalı şirket tarafından bilgi verilmemesi nedeniyle dava—– ile davalı şirket arasındaki ödemelerin belirlenmesi için bu ihtarın düzenlendiğini, davalı şirket tarafından muhasebeciye yapılan ödeme konusunda bilgi verilememesi nedeniyle sermaye borcunun da haklı nedenle ödenmediğini, şirkete ait araçların şahsi işleri için kullanıldığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, araçlar üzerinde hacizler olduğunu ve bu hususun davalı şirkete sorulmasına rağmen bilgi verilmediğini, karşı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibariyle; davacının davalı şirketten haklı nedenle çıkmasına ilişkin ayrılma payı talepli dava olduğu, karşı davanın ise davacı – karşı davalının haklı nedenle ortaklıktan çıkarılmasına ilişkin maddi ve manevi tazminat talepli dava olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık ise; davacı ile dava dışı —- ortak oldukları davalı şirkette, aynı zamanda şirket müdürü olan —- şirket ile ilgili konularda kendisine bilgi vermediği ve şirketi zarara uğrattığı iddiası ile davacının davalı şirket ortaklığından çıkması ve ortaklık çıkma payı talep etmesi şartlarının bulunup bulunmadığı hususunda olduğu, karşı davadaki uyuşmazlığın, davacı/karşı davalının şirketin ticari ilişki içinde bulunduğu şirketlerle irtibata geçerek rekabet yasağına aykırı hareket etmek sureti ile davalı karşı davacı şirketin çıkarlarına aykırı davranarak zarar görmesine neden olduğu ve şirketten çektiği paraları iade etmediği iddiası ile davalı/karşı davacı şirketin davacı karşı davalıdan maddi ve manevi tazminat talep etme şartlarının bulunup bulunmadığı noktasında toplandığı tespit edildi.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, dosya mahkememizce resen seçilen bir mali müşavir, bir işletme uzmanı ve bir de haksız rekabet konusunda uzman bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, —- tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…Asıl Dava Yönünden: Ortağın bilgi edinme ve inceleme haklarının kullandırılmamasının TTK m. 638/2 anlamında “haklı sebep” olabileceği, dava konusu ihtilafta ise davacının TTK m. 614’te sayılan bilgi edinme ve inceleme hakkını tüm kapsamıyla kullanmadığı, bu durumda davacının bilgi edinme hakkının TTK m 638/2 bağlamında haklı sebep teşkil edecek şekilde kısıtlanmadığı, şirketin müdüre ve şirket muhasebecilerine borçlandırıldığı iddiasının ise davacının kendisinin de şirkete yüklü miktarda borcu olması sebebiyle tek başına TTK m. 638/2 anlamında “haklı sebep” teşkil etmeyeceği, bunun dürüstlük kuralına ve çelişkili davranış yasağına aykırı olacağı, Karşı Dava Yönünden: Davacı-karşı davalının TTK m. 613/2’deki yükümlülüğüne aykırı davrandığı, şirketin çıkarlarını zedeleyebilecek davranışlarda bulunduğu, şirketin amacına zarar veren işlemler yaptığı, bunun da davalı-karşı davacı şirket yönünden TTK m. 640/3 bağlamında bir haklı sebep teşkil ettiği, Davacı/K.Davalı —– Mahkemenin davacı/k.davalının şirketten ayrılmasına karar verilmesi halinde ——-tarihli — göre davalı/k.davacı——— %50 hissesine karşılık gelen kaydi değeri —- eklenmesiyle—- akçesinin bulunmadığı (—- borca batık), şirketin rayiç değerinin belirlenmesi bakımından, raporumuzun—- yapılan açıklamalar dikkate alınarak konu uzmanı Makine Mühendisinin atanıp atanmayacağı konusunda takdirin Sayın Mahkemede olduğu …” şeklinde rapor edilmiştir.
Davalı/karşı davacı açısından maddi tazminat talebi yönünden herhangi bir inceleme yapılmadığı anlaşıldığından ek rapor alınmasına karar verilmiştir. —–tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; “…Asıl Dava Yönünden: —– edinme ve inceleme haklarının kullandırılmamasının TTK m. TTK m. 638/2 anlamında “haklı sebep” olabileceği, dava konusu ihtilafta ise davacının TTK m. 614’te sayılan —- inceleme hakkını tüm kapsamıyla kullanmadığı, bu durumda davacının bilgi edinme hakkının TTK m 638/2 bağlamında haklı sebep teşkil edecek şekilde kısıtlanmadığı, şirketin ——– muhasebecilerine borçlandırıldığı iddiasının ise davacının kendisinin de şirkete yüklü miktarda borcu olması sebebiyle tek başına TTK m. 638/2 anlamında “haklı sebep” teşkil etmeyeceği, bunun dürüstlük kuralına ve çelişkili davranış yasağına aykırı olacağı, Karşı Dava Yönünden: Davacı-karşı davalının TTK m. 613/2’deki yükümlülüğüne aykırı davrandığı, şirketin çıkarlarını zedeleyebilecek davranışlarda bulunduğu, şirketin amacına zarar veren işlemler yaptığı, bunun da davalı-karşı davacı şirket yönünden TTK m. 640/3 bağlamında bir haklı sebep teşkil ettiği, Davacı/K. Davalı———— davacı/k. davalının şirketten ayrılmasına karar verilmesi halinde—- göre davalı/k. davacı—– eklenmesiyle —- akçesinin bulunmadığı —- borca batık)…” şeklinde rapor edilmiştir.
Asıl davadaki davacı – karşı davalı ortaklıktan çıkma talebi açısından; ortağın bilgi edinme ve inceleme haklarının kullandırılmamasının TTK m. TTK m. 638/2 anlamında “haklı sebep” olabileceği, dava konusu ihtilafta ise davacının TTK m. 614’te sayılan bilgi edinme ve inceleme hakkını tüm kapsamıyla kullanmadığı, bu durumda davacının bilgi edinme hakkının TTK m 638/2 bağlamında haklı sebep teşkil edecek şekilde kısıtlanmadığı, şirketin müdüre ve şirket muhasebecilerine borçlandırıldığı iddiasının ise davacının kendisinin de şirkete yüklü miktarda borcu olması sebebiyle tek başına TTK m. 638/2 anlamında “haklı sebep” teşkil etmeyeceği, bunun dürüstlük kuralına ve çelişkili davranış yasağına aykırı olacağı anlaşıldığından, davacının çıkma talebinin reddine karar verilmiştir.
Karşı davadaki davalı – karşı davacı ortaklıktan çıkarma talebi yönünden: davalı – karşı davacı —– gönderilen mesajlar, davalı – karşı davacı şirketin iş ilişkisinde olduğu şirketlere mail gönderilmesi vs. şeklindeki hareketler rekabet yasağını ihlal eder nitelikte olup, ayrıca şirkete bağlılık kuralını da ihlal etmektedir.
Davacı-karşı davalının TTK m. 613/2’deki yükümlülüğüne aykırı davrandığı, şirketin çıkarlarını zedeleyebilecek davranışlarda bulunduğu, şirketin amacına zarar veren işlemler yaptığı, bunun da davalı-karşı davacı şirket yönünden TTK m. 640/3 bağlamında bir haklı sebep teşkil ettiği anlaşıldığından karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davacı – karşı davalı ——– talep etmiş ise de; şirketin borca batık olması nedeniyle davacı – karşı davalıya————- hükmedilmemiştir.
Davalı – karşı davacı tarafın manevi tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirmede; davacı – karşı davalının— nedeniyle davalı – karşı davacı şirketin iş yapmış olduğu şirketler ve işçileri nezdinde küçük düşürülmüş olamsı, iş alamaz hale getirilmesi dikkate alındığında kişilik hakkının zedelendiği kanaatine varılmış ve manevi tazminat talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Davalı – karşı davacı tarafın maddi tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirmede; davalı- karşı davacının maddi zarar talebine ilişkin iddialarının değerlendirilebilmesi için dava dışı —- şirketlerinin defterlerinin incelenmesi gerektiğinin—- celse de dava dışı —- şirketlerinin defterlerinin incelenmesi karar verildiği, davalı – karşı davacı vekiline bilirkişi ücretini yatırması için inceleme gününden 3 gün öncesine kadar kesin süre verildiği, verilen kesin süreye rağmen davalı – karşı davacı tarafından bilirkişi ücretinin yatırılmadığı, bu nedenle bilirkişi incelemesi yapılamadığı, kaldı ki dava dışı —— şirketine usulüne uygun ihtar tebliğ edilmesine rağmen defterlerini inceleme günü mahkeme kaleminde hazır etmediği, bilirkişi ücreti yatırılmış olsa dahi inceleme yapılamayacağı, davalı – karşı davacının maddi zararlarına ilişkin iddialarının ancak dava dışı —- şirketlerinin defterlerinin incelenmesi ile belirlenebileceğinden ve bu incelemenin mümkün olmamasından dolayı davacının maddi zararlarına ilişkin talebi mevcut dosya durumuna göre değerlendirilmesi gerekmiştir. Bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere davacı – karşı davacının —–ödenmemiş sermaye borcunun bulunduğu, davacının dava dilekçesinde bu hususta da talepte bulunduğu ancak maddi alacak miktarını —– olarak belirlediği, herhangi bir ıslah dilekçesi de sunmadığı anlaşıldığından 50.000,00 TL üzerinden maddi tazminat talebinin kabulüne karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl davanın REDDİNE,
2-Karşı davanın KABULÜ ile;
a)Davacı – karşı davalı —– davalı – karşı davacı——- ortaklığından ÇIKARILMASINA, davacı- karşı davalıya —–verilmesine yer olmadığına,
b)Davalı – karşı davacının ödenmemiş sermaye bedeli talebinin kabulü ile; —- davacı – karşı davalıdan alınarak davalı – karşı davacıya verilmesine,
c)Davalı – karşı davacının manevi tazminat talebinin kabulü ile; 50.000 TL’nin davacı – karşı davalıdan alınarak davalı – karşı davacıya verilmesine,
3-Asıl dava yönünden alınması gerekli 80,70 TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 171,00 TL peşin harçtan mahsubu ile artan 90,30 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Asıl dava yönünden davacı -karşı davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Asıl dava yönünden davalı -karşı davacı tarafından yapılan harcamalar karşı dava yönünden yapıldığından asıl davada değerlendirilmesine yer olmadığına,
6-Asıl dava yönünden davalı -karşı davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden —-vekalet ücretinin davacı – karşı davalı —- alınarak davalı – karşı davacıya verilmesine,
7-Karşı dava maddi ve manevi tazminat talebi yönünden alınması gerekli 6.831,00 TL harçtan 35,90 TL peşin harç, 1.707,75 TL tamamlama harcı toplamından oluşan 1.743,65 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.087,35 TL harcın asıl dava davacısı – karşı dava davalısı—— tahsili ile hazineye irad kaydına,
8-Karşı dava maddi ve manevi tazminat talebi yönünden davalı- karşı dava davacısı tarafından harç dışında harcanan 1.500,00 TL yargılama giderinin davacı – karşı dava davalısı — alınarak davalı – karşı dava davacısına verilmesine,
9-Karşı dava maddi tazminat talebi yönünden davalı – karşı dava davacısı kendini vekille temsil ettirdiğinden — esaslara göre belirlenen —- ücretinin davacı – karşı dava davalısı ———– alınarak davalı – karşı dava davacısına verilmesine,
10-Karşı dava manevi tazminat talebi yönünden davalı – karşı dava davacısı kendini vekille temsil ettirdiğinden —–esaslara göre belirlenen —– ücretinin davacı – karşı dava davalısı—–alınarak davalı – karşı dava davacısına verilmesine,
11-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde kendilerine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.