Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/95 E. 2020/766 K. 20.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/95 Esas
KARAR NO: 2020/766
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 23/01/2018
KARAR TARİHİ: 20/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin ekle sunulan faturalar üzerinde adları yazılı miktar ve ebatta ürünlerini borçlu şirkete irsaliyeli faturalarla eksiksiz teslim alındı imzası ile teslim ettiğini, ürünlerin bedelleri olan —–davalı borçlu tarafından bugüne kadar ödenmediğini, bunun üzerine ———– dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını, talep edilen alacağın tamamına borçlu tarafından itiraz edildiğini beyanla, haksız itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesinei, yargılama giderlerinin ve ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini vekaleten talep ettiği görüldü.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Alacaklı tarafın takibe konu ettiği faturalardaki malları müvekkiline teslim etmediğini, bu bakımından davacı şirketin herhangi bir borcunun bulunmadığını, faturada yazılı malların karşı tarafa teslim edildiğinin ispat külfetinin faturayı düzenleyen tarafa ait olduğunu, ayrıca faturaların müvekkiline tebliğ edilmediğini, müvekkili tarafından davacı tarafa avans ödemesi olarak bir miktar ödeme yapıldığını, alacaklının yapılan avans ödemesini iade etmemek için tek taraflı fatura düzenlemek suretiyle cari hesabını fiili duruma uydurmaya çalıştığını, alacaklının cari hesap kat ihtarnamesini göndermeden icra takibine başladığını, bunun da usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla, haksız davanın reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini vekaleten talep ettiği görüldü.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına göre davanın, davacı tarafından davalı aleyhine —— dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafından yöneltilen itirazın iptaline ilişkin olduğu, dava konusu icra dosyasının incelemesinde takip alacaklısının mahkememiz dosyasının davacısı, takip borçlusunun mahkememiz dosyasının davalısı olduğu, fatura alacağına dayalı olarak toplam —— ilamsız icra takibine davalı borçlunun süresinde itirazı doğrultusunda takibin durduğu, davanın itirazın iptali ve takibin devamı istemi ile açıldığı görülmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık ise; ticari ilişki nedeniyle oluşan ve davacı tarafça düzenlenen faturanın bir kısmının ödenmemesine dayalı olarak alacağın olup olmadığı, icra inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı, ticari ilişkinin olup olmadığı, dava konusu ticari ilişkiye konu malların teslim edilip edilmediği ilişkin olduğu belirlenmiştir.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, tarafların defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılması için inceleme günü tayin edilmiş, davalı tarafça defterler ibraz edilmemiştir. Mahkememizce oluşturulan ara karar doğrultusunda görevlendirilen mali müşavir bilirkişi tarafından davacı taraf defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu tanzim edilen —– tarihli rapor dosyaya sunulmuştur. Bilirkişi raporunda özetle, defterlerdeki kayıtların ve taraflar arasında ticari ilişkinin olduğu, davacı tarafından tanzim edilen faturaların davacı tarafın defterlerinde kayıtlı olduğu, davalının defterlerini sunmaması nedeniyle davalı defterlerinde kayıtlı olup olmadığının belirlenemediği, davacı ticari defterlerinde davalıdan alacaklı olduğunun gözüktüğü, davacı tarafın davalıdan icra takibine konu toplam —– tutarın davacının davalıdan alacaklı olduğu tutarı içinde barındırmış olduğunun tespit edildiği rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddiaları, savunmaları, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu bir bütünlük içinde değerlendirildiğinde, davacı tarafın usulüne uygun tutulmuş ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu tanzim edilen bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, davacı tarafından tanzim edilen faturaların davacının defterlerinde kayıtlı olduğu, davalının ticari defterleri mahkemeye sunmadığı, HMK 222/3 maddesi gereğince davalının defterleri sunmaması nedeniyle davacının ticari defterlerinin kendi lehine delil olarak kabul edilmesi gerektiği anlaşılmıştır. Davacı hem irsaliyeli faturalar ile, hemde davalının vergi dairesine bildirmiş olduğu BA formları ile dava konusu ticari ilişkinin varlığını, dava konusu mal ve hizmetin davalıya sunulduğunu ispatlamış olduğundan, davanın kabulüne takibin devamına karar verilmiş, davalının takibe yapmış olduğu itirazın haksız olduğu anlaşıldığından ve alacak likit olduğundan, davacı lehine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
———–sayılı takip dosyasına davalının yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına,
2-Kabul edilen 11.499,41 TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 785,52-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 196,38-TL harcın mahsubu ile bakiye 589,14-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 35,90-TL başvurma harcı, 196,38-TL peşin harç toplamı olan 232,28-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarfedilen toplam 770,55-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından sarfedilen yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatıran tarafa iadesine,
8-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzlerine karşı davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde ———Adliye Mahkemesi’ne İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 20/10/2020