Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/923 E. 2021/305 K. 23.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/923 Esas
KARAR NO : 2021/305
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 02/08/2018
KARAR TARİHİ: 23/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili sigorta şirketine ——–emtiaların çalınması neticesinde meydana gelen hasar sonucuc davacı/alacaklı müvekkili sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalısına ödenen hasar tazminatından doğan rücuen tazminat alacağının sağlanması amacıyla —– ilamsız icra takibi başlatıldığını, icra takibine yapılan itirazın iptalinin gerektiği, alacaklı müvekkil nezdinde——- tarihinde hırsızlık sebebiyle hasar meydana geldiğini, davacı —– tarafından —- tarihinde poliçe limiti dâhilinde —— hasar tazminatı ödendiğini, bu ödeme ile davacının sigortalının haklarına halef olduğunu davalının emtianın çalınmasında güvenlik kusur olduğundan ve riziko adresinin güvenliğinden sorumlu olduğundan ödenen hasar tazminatından sorumlu olduğundan bahisle ödenen tazminat talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile güvenlik hizmeti verilen yönetim arasında akdedilen sözleşme gereğince, davacının çalındığını belirttiği eşyaları, müvekkili şirket tarafından verilen güvenlik hizmeti kapsamı dışında kaldığından, somut olayda müvekkili şirketin sorumluluğu bulunmadığını, müvekkili şirket ile güvenlik hizmeti verilen yönetim arasında —–tarihinde özel güvenlik hizmetinin yürütülmesi amacıyla 1 yıllık hizmet sözleşmesi imzalandığını, müvekkili şirketin üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirdiğinden yaşanan olayda herhangi bir kusurunun olmadığını, özel güvenlik hizmetinin yürütülmesi amacıyla imzalanan sözleşmenin ——uygun olmayan şartlarda veya kilitsiz kasa dışı, varsa müşterinin içi denetim koşullarına uygun olmayan yerlerde muhafaza edilen çek senet, şirket kaşesi, zarf para, antika, küçük objeler———hizmeti kapsamı dışında olduğunu, anılan sözleşme hükmü çerçevesinde davacı —– sigortalısının çalınan emtialarının müvekkili şirketin güvenlik hizmeti kapsamı dışında kaldığını, bu nedenle müvekkili şirketin sorumluluğuna girmediği, talep edilen bedele itiraz ettiklerini, kabul anlamına gelmemekle birlikte CMR Konvansiyonu’nun 27/1. Maddesi gereği istenilecek faizin yıllık %5’ten fazla olamayacağını, açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle davacı —— kullanımındaki adreste —– tarihinde meydana gelen hırsızlık neticesinde çalınan emtiaların bedelinin sigorta şirketince ödenmesi sonucu iş yerinde güvenlik hizmeti veren davalıdan rücuen tahsili istemli başlatılan——- icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Davacı — sigortalısına —– tarihinde ödeme yaptığı, aktif husumetinin bulunduğu anlaşılmıştır. Davalı taraf cevap dilekçesinde icra takibinin ——ayında yapıldığını, iddia edilen alacak bedeline ilişkin talep süresinin —-olması sebebiyle davanın zamanaşımı nedeniyle usulden reddi gerektiğini beyan etmiş, ön inceleme duruşmasında ise itirazın iptalini —- hak düşürücü sürede açmadığı için zamanaşımı itirazında bulunduklarını beyan etmiştir. Davalı tarafın bu itirazı hak düşürücü süreye yöneliktir. İİK’nın 67. Maddesi: “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” amir hükmünü haizdir. Kanun düzenlemesinde açıkça itirazın tebliğ tarihi ön görüldüğünden itirazın iptali davası açabilmek için 1 yıllık hak düşürücü süre ancak ; itirazın davacıya tebliğinden itibaren başlamaktadır. Herhangi bir tebligat çıkarılmadığı hallerde ise hak düşürücü süre işlemeye başlamaz. Eldeki takip dosyasında da ; davalının itirazının davacıya tebliğ olduğuna ilişkin bir tebligat zarfı bulunmadığından davanın süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce icra dosyası celp edilmiş, sigorta şirketinden hasar dosyası istenilmiş, uyuşmazlığın çözümüne ilişkin bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır. Bilirkişiler —- tarihli raporunda özetle: “Davacı —– ile dava dışı sigortalısı arasındaki poliçeye göre teminat kapsamında değerlendirilen ve hasar karşılığının ödenmesi konusunda mutabık kalınan elektronik cihazlar için —— tarihinde düzenlenen eksper raporunda takdir edilen değerlerin doğru ve geçerli olduğu sonucuna varıldığı, poliçe ve rücu yönünden incelemede; iş yerinde çelik kapı ve asma kilit olduğunun aşikar olduğu, bu kilidin kırıldığı yine cam kısmında bulunan parmaklıkların kırık olduğunun anlaşıldığı, sigortalı iş yerinin ——– olduğu, bu endüstri merkezinde redükatör imalatının yapıldığının anlaşıldığı,—— içinde olan iş yerinde poliçe genel şartları ve klozlar uyarınca sigortacının aradığı güvenlik şartlarının temin edildiğinin anlaşıldığı, hırsızlık olayının gerçekleştiği zamanda güvenlik görevlisinin orada olduğunun tespit edildiği ve güvenlik görevlisinin olayı duymadığını beyan ettiği, açıklanan nedenlerle takdirin mahkemeye ait olmak üzere davacının poliçe kapsamı içinde rücuen talep edebileceği tazminatın ——- olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır” içeriğiyle raporunu mahkememize sunmuştur. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davalı tarafça rapora itiraz edilerek, davacının çalındığını belirtiği eşyalarının davalı şirket tarafından verilen güvenlik hizmeti dışında kaldığını beyan etmiş, güvenlik sözleşmesi sunularak ek rapor talebinde bulunulmuştur. Yine davalı vekilince ——- tarihli duruşmada; davalının güvenlik hizmeti vermediği, güvenlik hizmet denetiminden sorumlu olunduğu beyan edilmiştir. Rapora itirazlar hukuki nitelikte kaldığından ek rapor almaya gerek görülmemiştir.
Davalı taraf cevap dilekçesinde; yönetim ile davalı arasında —— yürütülmesi amacıyla hizmet sözleşmesi imzalandığını açıkça kabul edilmiştir. Bunun dışında süresinden sonra sunulan özel güvenlik hizmeti sözleşmesi incelendiğinde; davalı ile ——- tarihleri arası hasar tarihini de kapsar özel güvenlik hizmeti konulu sözleşme akdedildiği anlaşılmaktadır. —– güvenlik görevlisinin hizmet tanımında; istenmeyen şahısların hizmet bölgesine girmesi durumunda durumun kolluk kuvvetlerine bildirileceği, giriş çıkışların kontrol edileceği, gözlem gözetim yapılacağı gibi bir çok güvenlik hizmeti görevinin kapsam altına alındığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı şirket ——- bulunan iş yerlerinin güvenliğini sağlamakla sorumlu olduğundan ve davacı —— sigortalı olan şirketin riziko adresi de sorumluluk bölgesinde kaldığından meydana gelen hırsızlık olayından sorumlu olduğu açıktır. Sigortalı firma sabah iş yerine gittiğinde hırsızlık olayını fark etmiş, hırsızlık olayı meydana geldiği sırada güvenlik personelinin gerekli dikkat ve özeni göstermediği anlaşılmıştır. ——— mevcuttur. Davalı taraf çalınan emtiaların sözleşme kapsamı dışında kaldığını bu nedenle de sorumlu olmadıklarını iddia etmiş, incelenen sözleşmenin kapsam dışı işler bölümünde:”Sigorta kapsamına uygun olmayan ve/veya kilitsiz/kasa dışı, varsa müşterinin iç denetim koşullarına uygun olmayan yerlerde muhafaza edilen ——- düzenlemesi mevcut ise de; dosyaya konu çalınan emtiaların sigorta kapsamına uygun olup olmadığı, müşterinin iç denetim koşullarına uygun olmayan yerlerde muhafaza edilen kilitsiz/kasa dışı emtialar olup olmadığına yönelik herhangi bir sigorta poliçesi/iç denetim koşullarına ilişkin somut bir belge/beyan sunulamamıştır. Bu nedenle tüm zararlardan sorumlu olduğu anlaşılmıştır.
Davacı ——- tarafından tanzim edilen poliçenin hırsızlık klozunda; madde madde sayılan güvenlik önlemlerinden en az 1 tanesini sağlaması kaydıyla muafiyet uygulanmaksızın poliçenin geçerli olduğu düzenlenmiş, bilirkişilerce sigortalının güvenlik önlemlerinden en az 1 tanesinin sağlandığı tespit edilmiştir. Bu nedenle ödenen bedele muafiyet uygulanmayacağı açıktır. Bilirkişi heyetince ekspertiz raporunda takdir edilen değerlerin doğru ve geçerli fiyat bilgisini gösterdiği sonucuna varılmış, ancak raporun sonuç kısmında maddi hata yapılarak sigorta şirketinin davalıdan —– talep edilebileceği yazılmıştır. Raporun bu kısmının maddi hataya dayandığı rapor içeriğinden açıkça anlaşıldığından, ödenen bedelin tamamıyla kadri maruf olduğu tespiti göz önüne alınarak, davanın tam kabulüne karar vermek gerekmiştir. Sigorta şirketinin ödeme tarihinden itibaren talep ettiği —– işlemiş faiz Mahkememizce yapılan hesaplamada da uygun bulunmuş, neticeten davanın kabulüne, davalı tarafça yapılan itirazın iptaline dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1—– sayılı icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali ile takibin — işlemiş faiz olmak üzere toplam —– üzerinden asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar 3095 Sayılı Kanun m. 2/2 uyarınca işleyecek avans faizi yürütülmek sureti ile devamına,
2-Alınması gerekli 344,47-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 86,12-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 258,35-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 35,90-TL başvurma harcı, 86,12-TL peşin harç toplamı olan 122,02-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarfedilen toplam 1.515,70-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yargılama gideri sarf edilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatıran tarafa iadesine,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan davacı vekili için takdir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekillinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar KESİN olmak üzere açıkça okundu, usulen anlatıldı. 23/02/2021