Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/919 E. 2018/740 K. 19.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/225 Esas
KARAR NO : 2018/714
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 23/02/2017
KARAR TARİHİ : 25/09/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirket tarafından ………. plakalı aracın ……….. adına …….sayılı maksimim ticari kasko sigorta poliçesiyle sigortalandığını, aracın 18.09.2012 tarihinde davalı……….. maliki ve sürücüsü olduğu …… plakalı aracın sebebiyet verdiği kaza sonucu kaskolu aracın hasarlandığını, kaza sonrasında sürücüler tarafından düzenlenen tutanakta olayın açıklandığını, davalıya ait kamyonun aniden sigortalı aracın önüne çıkması suretiyle kusurlu bir şekilde davalının kazaya sebebiyet verdiğini, kazanın oluş şeklinin kamera kayıtlarıyla sabit olduğunu, buna dair olay yerine yakın petrol istasyonu ve fabrika güvenlik kamera kayıtlarının CD ortamında ekte sunulduğunu, bu kaza sonucu kaskolu araçta oluşan hasarın eksper tarafından 37.065,89-TL olarak tespit edildiğini ve bu tutarın davacı tarafından sigortalısına ödendiğini, sigortalının haklarına halef olduklarını, bu hasar tutarından sürücü ve işleten olan davalının sorumlu olduğunu, bu hasarın 22.500 TL’lik kısmının davalının ZMMS trafik sigortacısı olan dava dışı………..den tahsil edildiğini, bakiye 14.565,89 TL alacağın davalıdan rücuen tahsili için iş bu davayı açmak zorunda kaldıklarını belirterek sonuçta, bakiye 14.565,89 TL tazminatın, sigortalıya ödeme tarihi olan 23.10.2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, kazanın meydana gelmesinde müvekkilinin tek başına kusurlu olmadığını, kusur oranlarının mahkemece tespiti gerektiğini, kaza tutanağındaki açıklamalar ve diğer kanıtlar ile olaya ilişkin kamera kayıtları ve fotoğraflar incelendiğinde müvekkilinin kusurunun olmadığının anlaşılacağını, çünkü müvekkilinin yoğun trafik nedeniyle aracını yolun sağına çektiğini ve yol müsait olduğunda geçmeyi planlamakta iken karşı yönden gelen ……….Kargoya ait aracın sola sinyal verdiğini, yani petrol istasyonuna geçmeye çalıştığını, bu nedenle girişi engelleyen müvekkilinin mecburen hareket etmek zorunda kaldığını, bu esnada arkadan hızla gelen kaskolu aracın, davalıya ait araca çarptığını, bu olayda müvekkiline kusur atfedilemeyeceğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibariyle, davacı sigorta şirketi tarafından kasko sigortasıyla sigortalanmış olan araca, davalıya ait aracın karıştığı 18.09.2012 tarihli kazada verilen hasar bedelinin sigortalıya ödenmiş olması nedeniyle, bu hasar tutarının zarar sorumlusu davalı sürücü ve işletenden tahsili için TTK.1472. maddesi uyarınca açılmış bir rücuen tazminat davasıdır.
Mahkememizin ………….E. sayılı dosyası ile yapılan yargılama sonunda, “Davanın asıl alacak yönünden kabulüne, temerrüt faizi başlangıcı yönünden kısmen kabulüne, bu doğrultuda 14.565,89 TL alacağın 12/11/2012 tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Yasanın 2/2.maddesi uyarınca avans esasına göre hesaplanacak temerrüt faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine” dair verilen 23/10/2014 tarihli karar, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/5444 E., 2016/8450 K. sayılı, 03/10/2016 tarihli kararı ile; “Kaza mahallinde kusur konusunda uzman üç kişilik bilirkişi heyeti refakatiyle keşif yapılarak, tüm dosya kapsamına göre ve özellikle davalının kaza tespit tutanağındaki anlatımını da göz önünde bulundurmak suretiyle; davaya konu kazanın meydana geldiği yolda davacı sigortalısının davalıya çarptığı noktanın net şekilde tespiti ve kroki üzerinde gösterilmesi, her iki taraf sürücüsünün kabulünde olan kargo aracının tarafların görüş mesafesini daraltmasının kazaya olan etkisi, davacının bu kargo aracının dönüşü nedeniyle hızını yeterince azaltmış olması ihtimalinde kazayı önleyip önleyemeyeceği, ifade olunan hususlara göre kazada tarafların kusur oranlarının ne olduğu konularında ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yeterli incelemeye dayanmayan bilirkişi raporuna göre eksik inceleme ile karar verilmesinin bozmayı gerektirdiği” gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce bozma ilamına uyulmasına karar verilerek Karayollarından seçilen üç kişilik bilikişi heyeti ile birlikte olayın meydana geldiği yerde keşif yapılmış ve dosya rapor tanzim edilmek üzere atanan bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir. Bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilerek dosyaya sunulan 31/01/2018 tarihli raporda özetle, dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde………….. plaka numaralı araç sürücüsünün sola dönmek isterken yolun sağında durup sola dönmeye çalıştığı, trafiği tehlikeye düşürecek şekilde ve doğrultu değiştirme manevralarını yanlış yaparak %75 oranında kusurlu olduğu, ……… plaka numaralı aracın sürücüsünün ise seyir hızının fazla olması ve dikkatsizliği nedeniyle sola dönmeye çalışan kamyonun sağ arka tarafına çarptığı, hızını aracın teknik özelliklerine, yol ve havanın gerektirdiği şartlara uygun ayarlamaması nedeniyle %25 oranında kusurlu olduğu yönünde görüş bildirmişlerdir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, rapora itiraz edilmesi üzerine, itirazlar karşılanmak sureti ile ek rapor tanzim edilmek üzere dosya yeniden bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir. Bilikişi heyeti tarafından tanzim edilen ek raporda, kök rapordaki görüşlerinin değişmediğini beyan edilmiştir. Ek rapora da itirazlar ileri sürülmüş ancak alınan raporların yeterli olduğu görüldüğünden itirazların reddine karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı tarafların iddiaları, savunmaları, toplanan deliller, dinlenen tanık beyanları, alınan bilirkişi raporları, Yargıtay bozma ilamı hep birlikte değerlendirildiğinde, yerinde keşif yapılmak sureti ile üç kişilik bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilerek dosyaya sunulan bilirkişi raporundaki kusur oranları mahkememizce de dosya kapsamına uygun bulunmuş, davacının sigortalısına 37.065,89-TL ödemiş olduğu, bu tutarın 22.500,00-TL’sini davalının aracına ZMMS yapan dava dışı sigorta şirketinden tahsil ettiği anlaşıldığından, davacının sigortalısının kusur oranı %25 olduğu bu nedenle davacının dava konusu kaza nedeniyle toplam talep edebileceği tutarın (%75 kusura göre) 27.799,42-TL olduğu, bu tutarın 22.500,00-TL’sini tahsil ettiği göz önünde bulundurularak kalan 5.299,42-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine ve alacağa ödeme tarihi olan 12/11/2012 tarihinden itibaren ticari avans faizi işletilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, 5.299,42-TL alacağın 12/11/2012 tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanun m. 2/2 uyarınca işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Fazlaya dair taleplerin reddine,
3-Alınması gerekli 362,00-TL harcın, peşin alınan 248,75-TL harçtan mahsubuyla bakiye 113,25-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 248,75-TL peşin harç, 24,30-TL başvuru harcı, olmak üzere toplam 273,05-TL harç giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından harç dışında harcanan 3.090,00-TL yargılama giderinin davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan (% 36,38 kabul % 63,62 ret) 1.124,14-TL’sinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davalı tarafından yatırılan 130,00-TL temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine,
8-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde kendilerine iadesine,
Dair,Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 15 gün içinde YARGITAY yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/09/2018