Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/918 E. 2021/11 K. 07.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/918 Esas
KARAR NO : 2021/11
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 01/08/2018
KARAR TARİHİ : 07/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin borçlusu olduğu—- tanzim tarihli senedi —– ödediğini, buna rağmen —- müvekkilinin ödediği senedi —– aracılığıyla protestoya koyduğunu, davalıların özen yükümlülüğüne ve ticaret kanununda bahsi geçtiği üzere basiretli bir tacir gibi davranmadığını, müvekkilini maddi ve manevi zarara uğrattığını, müvekkilinin bu durumu —— düzenlemiş olduğu satış sözleşmesi uyarınca kredi çekmek için bankaya gittiğinde öğrendiğini, ancak kredi cevabında protestolu senedi olduğundan bankanın kredi veremeyeceğini beyan ettiğini, bu sebeple de düzenlendiği sözleşme uyarınca—- parası yandığı gibi taşınmazı da alamaz hale geldiğini beyan ederek müvekkilinin uğramış olduğu maddi zarar sebebiyle —– maddi tazminatın davalılardan alınarak müvekkiline verilmesine, müvekkilinin yaşadığı sıkıntı, elem ve ticari itibar kaybı sebebiyle ———manevi tazminatın davalılardan alınarak müvekkiline verilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalılara yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı —– vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin —– —- ve satışı işi ile iştigal etmekte olduğunu, birçok marka ismi ile müşterilerine ürün sunduğunu satılan ürünlerin bedellerinin perakende bayilerden doğrudan ve toptancı bayiler ile çalışan alt bayilerden ise bu toptancı bayiler üzerinden yapılan satışlar sonucunda müşteri çeki/senedi diye tabir edilen kıymetli evrak ile tahsilatı yoluna gidildiğini, alınan çek senetlerin doğrudan muhatap bankalarına ibrazı protesto için ise ilgili noterlere gönderilmesi operasyonel olarak emek ve mali yönden zahmetli ve uzun sürdüğünden zaman içinde bankalar ile onların tahsilat sistemlerini kullanmak şeklinde anlaşmalar yapıldığını, bu anlaşmalar kapsamında —–sathına yayılmış olan bayilerden gelen çek/senetler müvekkili şirketin —- gelmeden o bayinin bulunduğu yerdeki banka şubesine teslim edilmek sureti ile vadesi gelen evrak hakkında yasal ibraz ve ödeme sürecinin yapılması yolunu seçildiğini bu şekilde uygulanan sistemde bankalar ile vekaleten tahsil içi ciro, tahsil için protesto ve ibraz anlaşmaları yapıldığını, kıymetli evrakların doğrudan müvekkili şirket personeli ve/veya bayileri tarafından ilgili banka şubesine vadesi geldiğinde gerekli işlemlerinin takibi için teslim edildiğini, uyuşmazlık konusu senedin de bu işleyiş çerçevesinde dava dışı üçüncü şahıs——– tarihli vekalet ile ciro yetkisi protokolü kapsamında bankaya teslim edildiğini, müvekkili şirketin diğer davalı ——– arasındaki mal alım satımı ilişkisi kapsamında satmış olduğu malların bedeline mahsuben tahsil etmiş olduğu bir çok kıymetli evrakın yanında aynı zamanda davacının da keşidecisi olduğu senet karşılığında diğer davalı —— mal satıp teslim ettiğini, senedin müvekkili şirketin eline geçmesinin ardından vadesi geldiğinde protesto edilmek üzere bankaya teslim edildiğini, —- tarihinde müvekkili şirketin senetlerin vadesinden önce diğer davalı —– iadesi talep edildiğini, bu sebeple dava dışı bankadan söz konusu senedin de bulunduğu —- adet senedin muamelesiz olarak yani protesto edilmeden iadesini talep ettiğini, ancak müvekkili şirketin talimatları dikkate alınmaksızın hem protokol hem de müvekkili şirketçe verilen vekaletnameye aykırı olarak dava konusu senetin dava dışı üçüncü şahıs banka tarafından noter aracılığıyla protesto edildiğini, müvekkili şirkete senedin bankaca protesto edildiği bilgisi geldiğinde banka ile irtibata geçilerek hatalı kaydın düzeltilmesi ve silinmesinin talep edildiğini, banka tarafından verilen cevabi yazıda kaydın silinmiş olduğunun bildirildiğini davacının ise protesto tarihi ile kaydın silindiği tarih arasında kredi başvurusunda bulunduğunu, bu kapsamda maddi ve manevi zararının meydana geldiğini iddia ederek müvekkili ve diğer davalıdan haksız, fahiş miktarlı maddi ve manevi tazminat talep ettiğini belirterek davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı ——– cevap dilekçesinde özetle; senedin protesto edildiği tarih ile davanın açıldığı tarih arasında TBK’nın ilgili hükümlerinde yer alan dava açma süresinin geçtiğini, eğer var ise davacının alacağının zamanaşımına uğradığını, zarar ile müvekkili şirketin herhangi bir eylemi arasında illiyet bağı olmadığını, eğer bir zarar varsa zarara neden olan işlemlerin müvekkili tarafından yapılmadığını, ayrıca davacının tacir olduğu ve kredi kuruluşu olan bankalarla sık sık işlem yaptığı dikkate alındığında zararın oluşmaması için gerekli dikkat ve özeni göstermediğinin anlaşıldığını, davacının kendi işlemlerini hiçbir kontrol yapmadan gerçekleştirdiğini bu durumun eğer var ise zararın oluşmaması ya da daha ağırlaşmaması için kendisinin alması gereken tedbirleri almadığını, davacı taraf ile müvekkilinin tek hukuki ilişkisi mal alım satımından kaynaklandığını, bu nedenle müvekkiline çeşitli vade tarihlerine ait bono senedi niteliğinde evraklar verdiğini kıymetli evrakların —- tarihinde —– devredildiğini, davacının senetlerinin bankaya sunulması, ödeme ya da ödeme yerine geçen başka kıymetli evraklarla takası sonrasında eski kıymetli evrakların iadesi müvekkili şirketin hüküm ve kontrolünde olan işlemler olmadığını, davacının ——- başka protestolu senetlerinin olduğunu müvekkili hakkında açılan davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafından ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Feri müdahil —- dilekçesinde özetle; davalı——-vermiş olduğu talimatı ile dava konusu senedin protesto işleminin yapılmaması yönünde müvekkili bankaya bildirimde bulunduğunu, daha önceden yapılan protesto işleminin iptali için müvekkili banka tarafından işlem başlatıldığını, risk merkezine davacı şirket hakkındaki bu protesto işleminin silinmesi için bildirimde bulunulduğunu, bu bildirime istinaden —— tarihinde olumsuz sicil kaydının düzeltildiğini, davalı —–dava konusu işlemlerdeki kusuru müvekkil bankaya yöneltmesinin hukuka uygun olmadığını, davacı şirketin oluştuğunu iddia ettiği zararı somutlaştıramadığını, varlığını ispatlayamadığı bir hukuki ilişki üzerinden zarar iddialarında bulunduğunu, müvekkili bankanın basiretli bir tacir gibi davranarak doğması muhtemel zararların önüne geçmek için gerekli bildirimleri süresi içerisinde yaptığını, maddi ve manevi tazminat talep etme koşullarının oluşmadığını belirterek ilgili makama gerekli bildirimleri yaparak herhangi bir zararın oluşmasını önleyen müvekkili bankanın davalı olarak gösterilmemesini, hakkında hüküm tesis edilmemesini davanın açılmasına sebebiyet veren taraf olmaması nedeniyle hakkında vekalet ücreti ve yargılama gideri bakımından da aleyhe bir karar verilmemesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle; davacının borçlusu olduğu—–tanzim tarihli senedin—- tarihinde davalı—- ödediği, buna rağmen —- firması tarafından ödenen senedin —– aracılığıyla protestoya koyduğu, proteto işlemi nedeniyle dava dışı üçüncü kişi ile yapılan taşınmaz satış sözleşmesinde kullanacağı kredi başvurusunun reddedildiği, üçüncü kişi ile yapılan sözleşme gereğince — parasının yanması nedeniyle maddi tazminat, yaşadığı sıkıntı, elem ve ticari itibar kaybı sebebiyle —– manevi tazminat talepli dava olduğu anlaşılmıştır.
Bankalar birliğinden gelen yazı cevabına göre; dava konusu senedin ——- protesto senet bildiriminin yapıldığı, ancak ——- sonrasında protestolu senet kaydının olmadığı belirlenmiştir.
Yine— gelen yazı cevabına göre; dava konusu senedin protesto tarihinin —– tarihi olduğu, —- tarihinde ——— ekranından silme talebinin yapıldığı, —- talebinin tüm bankalara——- tarihinde bildirildiği belirtilmiştir.
Davacı tarafından dosyaya sunulan adi yazılı ——- başlıklı sözleşmenin incelenmesinde; sözleşmenin —- tarihinde imzalandığı, dükkan satış fiyatının —nakit ödenen —- kalan ödeme —- şeklinde olduğu, kalan miktarın ——- tarihinde —– ödeneceğinin belirlendiği anlaşılmıştır.
Davacının dosyaya sunmuş olduğu kredi başvurusuna ilişkin incelemede; başvuru tarihinin —- olduğu, —- kredi talebinin ret cevabının ——– tarihi olduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; dava, davacı tarafından ödemesi yapılmasına rağmen protesto edilen çek nedeniyle davacının uğradığı maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. Dava konusu senet bedelinin ödendiği ve senedin sehven protesto edildiği hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki ihtilaf ise; bu protesto nedeniyle davacının herhangi bir zararının oluşup oluşmadığı ve bu zarardan kimin sorumlu olacağına ilişkindir. —–gelen yazı cevabına göre, dava konusu senedin —- protesto edildiği, yanlışlığın bankaya bildirilmesinin akabinde protesto işleminin iptal edildiği, yaklaşık —— boyunca senedin protestolu göründüğü anlaşılmıştır. Davacı her ne kadar bu protesto nedeniyle maddi ve manevi zarara uğradığını iddia etmiş ise de; davacının dosyaya sunduğu ve zararın oluştuğunu iddia ettiği adi yazılı satış sözleşmesi tarihinin — olduğu, bankaya kredi müracaatına ilişkin sunulan belgenin —–tarihli olduğu, bankanın kredinin reddedildiğine ilişkin sunulan yazının ise —- tarihli olduğu, dava konusu protesto işlemin —- kasım ayında yapıldığı ve —– ayında yanlış yapılan işlemin kaldırıldığı, davacının zarar iddiasının ise protesto olayından yaklaşık — —- gerçekleştiği, bu yönüyle iddia olunan zarar ile dava konusu eylem arasında illiyet bağının mevcut olmadığı, kaldı ki davacı tarafından her ne kadar sözleşme gereğince — yandığını iddia etmiş ise de; bu miktarın ödendiğine ilişkin ve sözleşmenin ifa edilememesi nedeniyle geri alamadığına ilişkin iddiasını ispatlayacak herhangi bir delil de sunulmamıştır. Bu para ödenmiş olsa dahi, sözleşmenin gerçekleşmemesi halinde ödediği bu parayı dava dışı satıcı tarafından geri iadesi istenebilir. Sehven yapılan protesto nedeniyle davacının herhangi bir zararın oluşmadığı, —— gelen yazı cevaplarından da anlaşıldığı üzere yapılan hatanın fark edilmesi akabinde bu durumun düzeltildiği, davalının manevi zararının da oluşmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacın maddi ve manevi tazminat talepli davasının REDDİNE,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı —– tarafından sarfedilen 33,50-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı —– – verilmesine,
4-Davacının yatırmış olduğu 8.538,75 TL peşin harçtan alınması gerekli 59,30 TL maktu harcın mahsubu ile 8.479,45 TL harcın davacıya iadesine,
5-Maddi tazminat davası yönünden davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesindeki esaslara göre belirlenen 22.450,00-TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Manevi tazminat davası yönünden davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesindeki esaslara göre belirlenen 4.080,00-TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7-Davacı tarafça yatırılmış olan gider avansı bakiyesinin, karar kesinleştiğinde HMK. 333. maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ——- Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/01/2021