Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/897 E. 2021/1229 K. 16.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/897 Esas
KARAR NO : 2021/1229 Karar

DAVA : Tazminat (Rekabet Yasağı İhlalinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/07/2018
KARAR TARİHİ : 16/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rekabet Yasağı İhlalinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının, —– —- taraflar arasında akdedilen belirsiz —- 4.maddesi ile davalı—- ayrıldığı tarihten — — yasaklandığını, sözleşmenin 5.maddesi uyarınca ise, rekabet yasağına aykırı davranması halinde, iş sözleşmesinin sona erdiği tarihteki ücreti esas alınmak suretiyle 6 aylık ücret tutarında cezai şart ödeneceğinin kararlaştırıldığını, ——- olarak çalışmaya başladığını, davalının müvekkili iş yerinde çalıştığı pozisyon itibariyle müvekkiline ait iş sırlarını ve müşteri çevresine ilişkin elde ettiği bilgi, ticari sır ve teknik verileri paylaşması halinde müvekkilinin zarara uğrayacağının açık olduğunu, davalının anılan şirkette işe başlamakla müvekkilinin —- tehlikeye attığını, davalının rekabet yasağına aykırı davrandığını, belirtilen nedenle davanın kabulüne, davalı —– cezai şartın davalının rakip firmada işe girdiği tarihten itibaren karar tarihine kadar işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Sözleşmedeki cezai şartın tek taraflı olduğu, kanuna uygun olarak düzenlenmediği, geçersiz olduğunu,——— bulunduğunu, sözleşmede rekabet ———– yaptığı işlerin birbirinden farklı olduğunu, önceki iş yerinde öğrenmiş olduğu —– olmadığını, davacı —-sebebiyle —,— sona erdikten sonra başka bir iş yerinde çalışılmaya başlanmasının rekabet yasağına aykırı davranış olarak değerlendirilemeyeceğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle, davacı şirkette uzman olarak çalışan davalının davacı ile aynı alanda faaliyet yürüttüğü iddia olunan bir —– —— başlamasının rekabet yasağına aykırılık oluşturup oluşturmadığı ve bu kapsamda davacıya—- cezai şartı ödemesinin gerekip gerekmediğine ilişkin bulunmaktadır.
Dava, rekabet yasağının ihlalinden doğduğu ileri sürülen cezai şart alacağının tahsiline ilişkin olup, öncelikle Mahkemenin görevli olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir. Gerek mülga 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda, gerekse 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda, Türk Borçlar Kanunu’nun rekabet yasağına ilişkin hükümlerinde öngörülen hususlardan doğan hukuk davalarının—- 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesinde yer alan: “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir” hükmü uyarınca bu konuda ayrı bir düzenleme bulunup bulunmadığının göz önünde bulundurulmasını gerektirmektedir.
İşçinin haklarını —– kolay ve ucuz bir surette almasını temin etmek amacıyla —-. Ayrı bir iş yargılaması ve bu yargılamayı uygulayan özel mahkemelerin kuruluşu, esasen iş hukukunun işçiyi koruma hukuki niteliğinden kaynaklanmaktadır. 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 5.maddesi, “a)5953 sayılı——– sayılı Türk Borçlar Kanununun İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine ——— arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına, b) İdari para cezalarına itirazlar ile 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamındaki ———kaynaklanan uyuşmazlıklara, c)Diğer kanunlarda iş mahkemelerinin görevli olduğu belirtilen uyuşmazlıklara, ilişkin dava ve işlere bakar.” şeklinde düzenlenmiştir.
Şu halde, İş Mahkemeleri Kanunu ile işçi ve ——————- mahkemesine verilmiş olması, Türk Ticaret Kanunu’nun 5.maddesinde yer alan “aksine hüküm bulunmadıkça———, İş Mahkemeleri Kanunu’nun 5.maddesi, Türk Ticaret Kanununun 4.maddesinde belirtilen ticari davalara ————- ait olduğunu belirten 5.maddedeki ——– düzenlemedir. 7036 sayılı Kanun, yeni ve özel kanun olarak 6102 sayılı TTK’ dan sonra yürürlüğe girmiş ve TTK’nın 4/1-c maddesindeki düzenlemenin uygulanma ——- kaldırmıştır.
Benzer bir durum, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 76. maddesinde 03.03.2001 tarih ve 4630 sayılı Kanunun 30. maddesi ile yapılan değişikliğin sonucu olarak kurulan ——– Haklar Mahkemeleri için söz konusudur. Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesinde—— —— hususlardan doğan davalar da ticari dava sayılmasına rağmen 5846 sayılı Kanun uyarınca kurulan—Mahkemelerinin kuruluşuna ilişkin düzenlemenin Türk Ticaret Kanunu’nun 5.maddesinde belirtilen aksine hükmü karşıladığı kabul edilmektedir. Aksi halde tüm fikri haklara ilişkin uyuşmazlıklarda ticaret mahkemelerinin görevli olması gibi bir durum ortaya çıkmaktadır.
Rekabet yasağına ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 444–447.maddeleri hizmet sözleşmesine ilişkin hükümler içinde düzenlenmiştir. Her iki kanunda da rekabet yasağına ilişkin sözleşmenin kurulması ve sınırları özellikle işçinin korunması ilkesi dikkate alınarak düzenlenmiştir. Gerçekten, işçinin çalışma hakkı, rekabet yasağına ilişkin sözleşmelerin yer, süre ve konu itibariyle sınırlandırılmasını gerektirmektedir.
İşçi ile işveren arasında sözleşmenin sona ermesinden sonraki dönem için rekabet yasağına ilişkin bir anlaşma olmadıkça, Borçlar Kanunu’ndaki hükümler tek başına işverene talep hakkı vermez. Başka bir anlatımla, taraflarca rekabet yasağı konusunda anlaşma yapılmışsa işveren, sözleşmeye aykırı davranıldığını ileri sürerek cezai şart ya da tazminat talebinde bulunabilecektir. Bu nedenle, burada borcun kaynağı kanun değil, iş sözleşmesidir.
İş sözleşmesi devam —— sadakat borcu gereği zaten rekabet yasağı bulunduğundan bu konuda ayrı bir anlaşmanın varlığına gerek yoktur. Rekabet yasağının ihlali halinde işveren, iş sözleşmesine aykırı davranıştan ötürü sözleşmeyi haklı nedenle feshedebileceği gibi, varsa zararının tazminini de isteyebilecektir.
Türk Borçlar Kanunu’nun rekabet yasağının sona ermesini düzenleyen 447.maddesinde iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız olarak ya da işçi tarafından haklı nedenle feshedilmiş olması halinde rekabet yasağının sona ereceği düzenlenmiş——— hukuku ilkeleri çerçevesinde ticaret mahkemesince değerlendirilmesinin güçlüğü ortadadır.
Uyuşmazlığın kaynağı iş sözleşmesi olduğundan Türk Borçlar Kanununun 444 ve devamı maddelerine dayalı olarak İş Kanunu kapsamında işçi sayılan kişinin, rekabet yasağı sözleşmesinin ihlali nedeniyle açılan cezai şartın tahsiline ilişkin davalarda iş mahkemeleri görevli bulunmaktadır.—- işçinin iş sözleşmesi sona erdikten sonrası dönem bakımından rekabet yasağına ilişkin olarak cezai şart ve tazminat davalarıının ticari dava olduğu belirtilmişse de Dairenin son verdiği kararında, yerinde bir tespitle bu davalarda da iş mahkemelerinin görevli olduğunu belirlemiştir.———
Açıklanan nedenlerle, davacı ile davalı arasındaki uyuşmazlıkta görevli mahkemenin özel yetkili— olduğu değerlendirilmiş, bu sebeple HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca, mahkemenin görevli olmasının dava şartlarından olduğu ve dava şartlarının da davanın her aşamasında mahkemece re’sen dikkate alınması gerektiğinden, HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın usulden reddine, karar kesinleştiğinde ve istek halinde dosyanın görevli —- Mahkemesi’ne gönderilmesine, karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Mahkememizin görevsizliği sebebiyle HMK 114/1-c 115/2 madde hükümleri uyarınca davanın DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE,
Davaya bakmaya görevli mahkemenin — İŞ MAHKEMESİ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
2-HMK 20.md uyarınca iş bu kararın kesinleşmesi üzerine kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içerisinde başvuru yapılması halinde dosyanın görevli ——- MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK 331/2 madde uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli Mahkemece değerlendirilmesine, süresinde başvuru yapılmaması halinde talep üzerine yargılama giderleri ve vekalet ücreti hakkında mahkemece karar oluşturulmasına,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.