Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/891 E. 2019/1340 K. 11.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/891 Esas
KARAR NO : 2019/1340

DAVA : Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
DAVA TARİHİ : 25/07/2018
KARAR TARİHİ : 11/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kooperatif tarafından —- günii 2017 yılına ilişkin yapılan olağan genel kurul toplantısı yapıldığını, toplantı neticesinde —- no.lu gündem maddelerine ilişkin alınan kararlara müvekkiller tarafından muhalefet şerhi konduğunu, bu şerhin müvekkillerin imzası taşıyan 30/06/2018 tarihli dilekçe ile genel kurul toplantısında sunulduğunu ve genel kurul tutanağına geçirildiğini, 30/06/2018 tarihli muhalefet şerhini içeren dilekçenin divan başkanı —–alındısını içeren nüshasının dilekçe ekinde sunulduğunu, olağan genci kurul toplantısında yönetim ve denetim kurulu üyelerinin ibra edilmesine karar verilmişse de Yargıtay —-. Hukuk Dairesinin —– sayılı bozma kararı bu tür ibraların yok hükmünde olduğunu kararlaştırdığını, kooperatif yöneticiler hakkında zimmet suçundan dava açılması ve cezalandırılmaları istemi ile yapılan suç duyurusunun İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının —– dosyasının derdest olduğunu, kooperatifin —– tarihinde yaptığı—-olağan genel kurul toplantısında görüşülen bir takını gündem maddelerinin iptali istemi ile İstanbul —-Asliye Ticaret Mahkemesinin —- günlü kararının — günü kesinleşmiş olduğunu, kararda kooperatif yönetiminin kusurlu hareketiyle vergi borcunun doğmasına sebebiyet verdiğini gösterdiğini, İstanbul ——. Asliye Ceza Mahkemesinin ——- karar sayılı 20/03/2014 günlü kararı ile görevi kötüye kullanma suçundan kooperatif yöneticileri hakkında HAGB verildiğini ileri sürerek davalı kooperatifin 30/06/2018 tarihli 2017 yılına ilişkin olağan genel kurul toplantısında alınan—- no.lu gündem maddelerine ilişkin alınan kararların iptaline karar verilmesini yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; gerek toplantı ve karar nisaplarının sağlanması gerekse ortakların usulüne uygun bir şekilde toplantıya çağrılması ve toplantıda alınan kararlar açısından usule, yasaya ve iyi niyet kurallarına uygun bir şekilde gerçekleştirildiğini,—no.lu maddelerin oy çokluğu ile kabul edildiğini, kooperatifin gerçek durumunun genel kurulun bilgisine sunulmadığı, bilanço ve gelir gider tablolarının tüm ayrıntıları ile açıklanıp irdeleıımediği iddialarını kabul etmediklerini ileri sürerek müvekkil kooperatif aleyhinde haksız ve mesnetsiz olarak açılan davanın esastan reddine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, asıl davada 17 kooperatif üyesinin, birleşen davada da bir üyenin kooperatife yönelttiği —tarihli 2017 yılına ait genel kurul toplantısında alınan kararların iptali taleplidir.
Birleşen davanın davacısı … tarafından 27/07/2018 tarihinde Anadolu —- Asliye Ticaret Mahkemesinde dava açılmış, anılan mahkemenin —sayılı kararıyla yasa hükmü gereği isabetli olarak dava mahkememiz dosyası ile birleştirilmiştir. Asıl davanın dava tarihi de 25/07/2018 olup; hem asıl hem birleşen davanın hak düşürücü süre içinde açıldığı sabittir.
Asıl davada genel kurulun —- nolu kararları; birleşen davada bu maddelerle birlikte 3. maddenin de iptalinin talep edildiği anlaşılmıştır. Birleşen davada davacı ortak ayrıca kendisine çağrının yapılmadığını, kararların yok hükmünde olduğunu da ileri sürmüştür.
Davanın mahiyeti gereği bir bağımsız denetçi bir kooperatif uzmanı bilirkişi marifetiyle genel kurul karaları, davalı kooperatifin buna ilişkin kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, — tarihli kök rapora itirazlara üzerine ek rapor alınmıştır. Bilirkişiler gerek kök gerekse04/09/2019 tarihli ek raporda davacıların gündemin belli maddelerine görüşme öncesi toplu muhalefet sundukları, bu şerhin yargıtay uygulaması ile benimsenen her bir müzakereden sonra belirtilmesi beklenen geçerli bir muhalefet şerhi olarak kabul edilemeyeceğini bu nedenle de iptali talebinin isabetli olmadığını, ayrıca asıl davada davacılardan …’in toplantıya ait hazirun cetvelinde imzasının bulunmadığı, muhalefet yazısında …’in … adına vekaleten oy kullandığı yazılı ise de …’in hazirun cetvelinde davacı …’e vekaleten katıldığı da belirtilmediğinden, davacı …’in toplantıya katılmadığının kabulü ile davacılılık sıfatının olmadığı mütalaa edilmiştir.
Davacılar vekili ile birleşen dosya davacının rapora itirazlarına itibar etmek mümkün olmamıştır.
Raporda emsal gösterilen kararların anonim şirkete ait olmasının önemi yoktur. 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 98. maddesine göre aksine açıklama olmayan hususlarda Türk Ticaret Kanunu’ndaki Anonim şirketlere ait hükümler uygulanacaktır. Bu bakımdan olayda TTK.nun 445 vd maddelerine işaret edilmesi hatalı olmamıştır.
Davacı …, toplantı günü ve gündemden daha önce haberdar olmuş, ayrıca toplantıya da asaleten katılmış ve muhalefetlerini önceden yazılı olarak sunmuş olması nedeniyle, çağrının usulsüz olduğuna dair itirazlarına itibar edilmemiştir. (Y, —–HD, 2016/9529 E., 2018/5070 K.; Y, —- HD, 2015/4093 E,2016/1678 K sayılı kararlara göre de genel kurul toplantı çağrısının usulsüzlüğü tek başına genel kurul kararlarının iptalini gerektirmez)
Eldeki davada ele alınması gereken asıl uyuşmazlık geçerli bir muhalefet şerhi olup olmadığıdır.
6102 sayılı TTK’nın 446. maddesi genel kurul kararlarının iptalinin şartlarını ve usulünü düzenlemiş olup, anılan maddede toplantıda hazır bulunup karara muhalif kalarak keyfiyeti zapta geçirten pay sahibinin iptal davası açabileceği belirtilmiş olup, bu husus dava şartıdır. Ayrıca bir karara muhalefet olunması ve muhalefetin tutanağa geçirilmesi yolundaki dava şartının gerçekleşebilmesi için muhalefetin alınan karardan sonra tutanağa geçirilmesi gerekmedir. Bu görüş, karara peşinen muhalefet olmaz şeklinde açıklanabilir. Gündemin görüşülmesinden, kararın oylanmasından önce muhalefet şerhinin derc edilmiş olması, bu muhalefeti geçerli kılmaz. (Y, — HD, ——-K) Oylamadan önce yapılan muhalefet, karara değil öneriye karşı yapılan muhalefet sayılmalıdır, (Y,——-. HD, ——K)
Eldeki dava da davacılar 2. maddede belirtildiği gibi oylamaya geçmeden evvel 2 sayfadan oluşan toplu muhalefet şerhlerini genel kurula sunmuş, tutanağa geçirtmişlerdir. Yasaya, yerleşik içtihatlara göre geçerli bir muhalefetin varlığından söz edilemez. Bu bakımdan özel dava şartının olmadığını kabul etmek gerekmiştir.
Açıklanan sebeplerle aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
Asıl davada;
1-Davacılardan … yönünden aktif husumet yokluğu nedeniyle, diğer davacılar yönünden dava şartı yokluğundan davanın reddine;
2-Birleşen davanın dava şartı yokluğundan davanın reddine;
A)ASIL DAVA YÖNÜNDEN
1- Alınması gerekli 44,40 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 8,50 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
2-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacılar üzerine bırakılmasına,
3- Davalı tarafından yapılan 14,00 TL yargılama giderinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davalıya verilmesine,
4- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
5—– tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan—vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle alınarak davalıya verilmesine,
B)BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN
1- Alınması gerekli 44,40 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 8,50 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına,
3- Davalı tarafından yapılan 14,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine,
4- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
5- —–tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan— vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere asıl dosya davacı vekili ile birleşen dosya davacısı ile davalı kooperatif vekilininin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.