Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/889 E. 2021/1227 K. 16.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/889 Esas
KARAR NO : 2021/1227

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/07/2018
KARAR TARİHİ : 16/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin —– — sair kanun ve mevzuat hükümleri doğrultusunda — hizmeti verdiğini, bu hizmetler kapsamında müvekkilinin mesleki faaliyetlerini ifa ederken karşılaşabileceği hata, ihmal ve kusurundan kaynaklanan nedenlere bağlı maddi zararların müvekkili yararına—– —–davalı tarafından sigorta korumasına alındığını, bu poliçenin geçerli ve yürürlükte olduğu dönemde müvekkilinden uzun süreden beri müşavirlik hizmeti alan —– beyannamesi kapsamındaki —- arasında —- müvekkili tarafından gerçekleştirildiğini, ancak bu aşamada—- numarasının —- tespit edilmesi üzerine müvekkilinin hatalı beyanı dolayısıyla, —-. tutarında—– cezası tahakkuk ettirildiğini, ceza kararı muhteviyatı kat’i tespitlere bağlı olduğundan cezanın düşürülmesi ve oluşan zararın minimize edilmesi amacıyla ——-yapılan uzlaşma başvurusu neticesinde—- müvekkilinin hatalı beyanı yüzünden ödemesi gereken ceza miktarının 352.141.77 TL’den 110.000,-TL. sına indirildiğini, müvekkilinin hatasından kaynaklanan idari para cezasının taraflar arasındaki sözleşmenin 11 ve 13/f maddesinde yer alan düzenlemelere göre müvekkilinden rücunun söz konusu olduğunu,—- müvekkilinin hatasından kaynaklanan zararın karşılanmasının istendiğini, hasar dosyası açılsa da şifahen herhangi bir ödeme yapılmayacağının bildirildiğini, müvekkilinin mesleki sorumluluğundan kaynaklanan zararının dayanak poliçe teminatından karşılanmamasının sigortanın amacına aykırılık teşkil ettiğini beyan etmek suretiyle müvekkilinin 110.000,-TL. tutarındaki zararının, muaccel olduğu 11.05.2018 tarihinden itibaren işlemiş 2.358,-TL. ticari faizinin ve dava tarihinden işleyecek faizi ile birlikte davalı … şirketinden tahsiline ve müvekkiline ödenmesine,dava masrafları ile vekâlet ücretinin de davalıya yükletilmesini karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin düzenlediği—. teminat— sigorta poliçesi teminatına, dayanak —- maddesi kapsamında uyguladığı idari para cezaları dâhil olmadığından müvekkilinin poliçe genet şartları ile teminat dışı bırakılmış zararı tazmin mükellefiyeti altında olmadığını, ayrıca dayanak poliçenin —— başlıklı 14. maddesinde de para cezalarının, — tazminatların teminat harici olduğuna dair düzenleme de bulunduğunu, bu düzenlemeler çerçevesinde bahse konu hasarın teminat harici olduğu kanaatine varıldığından davacının tazminat talebinin reddedildiğini—davacıya da bildirildiğini beyan etmek suretiyle dava konusu talep teminat harici olduğundan müvekkili aleyhine ikame edilen davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle, davacı——hatalı verilmesi sebebiyle uzlaşma sonucunda davacı—– firma tarafından ödenen —— kesilen idari para cezasının, mesleki sorumluluk sigorta poliçesi kapsamında bulunduğu gerekçesiyle davalı ….—– tahsiline ilişkindir.
Dosya ——— verilerek, rapor alınmıştır. 04.12.2019 tarihli Bilirkişi raporunda özetle; Somut olayda davacının ——-cezası yönünden —bağlamında sorumluluğunun doğduğu, Davacının mesleki faaliyetini icra ederken tarife tatbikatında — — davalının davacı yararına düzenlediği —- herhangi bir şartla çelişmediği yönünde kanaat oluşması” halinde; davacının davalıdan tazminat olarak 110.000,-TL. “para cezasını” bu poliçeye dayanarak davalıdan talep edebileceği, talebin haklılığına hükmedilmesi halinde ise davacının alacağına miktarı infaz aşamasında belirlenmek üzere dava tarihinden itibaren 3095 SK. Md.2/2’ye göre avans faizi de yürütülebileceği, şeklinde görüş bildirilmiştir.
Mahkememiz — duruşmasında verilen ara kararı uyarınca , dosyanın Mahkemece resen seçilecek sigortacılık alanında uzman bilirkişiye verilerek rapor alınmasına karar verilmiştir. 20.08.2020 tarihli Bilirkişi Raporunda özetle; Para cezalarının aksi sözleşmede kararlaştırılmadıkça teminat kapsamına alınabileceği, dava konusu —- —teminat kapsamına alındığına dair ibareye rastlanmadığı, bu nedenle —- davalının davacıya karşı herhangi bir tazminat—- yükümü bulunmadığı, şeklinde mütalaada bulunulmuştur.
Mahkemenin — tarihli duruşmasının —- davacı vekilinin itirazları doğrultusunda itirazları da dikkate alınmak suretiyle dosyanın Mahkemece resen —– verilerek rapor alınmasına karar verilmiştir. Bilirkişi raporunda ;Davalı —- başı teminat limiti 300.000,00-TL , yıllık limit 900.000,00-TL toplam ciro bedeli teminatı 8.513,804,71-TL poliçe numarası — sigorta poliçesi teminatı altında olmadığı sebebiyle,
Davacı …nin dava konusu başlangıç tarihi 08/05/2017, bitiş tarihi 08/05/2018, olay başı teminat limiti 300.000,00-TL yıllık limit 900.000,00-TL toplam ciro bedeli teminatı —- çerçevesinde, davalı — hasar tazminatı talebinde bulunmasının mümkün olmadığı, şeklinde raporunu sunmuştur.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde; Davacı ile dava dışı —- bulunmaktadır. Davacı taraf anılan sözleşme ile; — gerekli işlemleri yapmayı üstlenmiştir.
Anılan Sözleşmenin 6.maddesinde; “.– hallerde bu işleri azami dikkat ve özenle takip edecek, hızlandıracak ve sonuçlandıracaktır.” şeklinde düzeleme yer almaktadır. Aynı Sözleşmenin 13/f-maddesinde; “—, —hesap ——ödemeyi——şeklindedir.
Dava konusu idari para cezasına, davacının — neden olduğu, davacının mesleki faaliyetini icra ederken tarife tatbikatında yaptığı hatadan kaynaklandığı,— müşavirlik hizmeti verdiği dava dışı — karşı tazminat bağlamında sorumluluğunun doğduğu bilirkişi tespiti ile de ortaya konulmuştur.
Davalı nezdinde davacı adına —- bulunmaktadır.
— Sigortası Genel Şartlarının “—” başlıklı A.1.maddesinde; —poliçede belirtilen ve ilgili taraflarca konusu tarif edilerek sınırları— Sözleşme süresi içinde meydana gelen olay sonucu doğan ve sorumluluk hükümleri uyarınca tazmini sözleşme süresi içinde ya da sonrasında talep edilen zararlara karşı veya, b) Sözleşme yapılmadan önce veya sözleşme yürürlükteyken meydana gelen bir olay nedeniyle, sadece sözleşme süresi içinde sigortalıya karşı ileri sürülebilecek taleplere karşı sözleşmede belirtilen miktara kadar isteme ilişkin makul giderleri de içerecek şekilde teminat verilir. Taraflar, (a) ve (b) bendlerinden birini içerecek şekilde sözleşme yapabilecekleri gibi, her ikisini içerecek şekilde de sözleşme yapabilir.” şeklinde düzenleme yer almaktadır.
Anılan Genel Şartların —- başlıklı A.4.3.maddesinde; a) — ceza ve cezai şartlar, b) —- olarak ortaya çıkabilecek her tür zarar, c) —- geçilmesi hâlinde,——— ç) İsteme ——— —- giderlerin, aksine sözleşme hükmü yoksa teminat dışında kalacağı düzenlenmiştir.
Taraflar arasındaki ———- altında; Genel Şartların, 14.maddesinde Cezai Tazminatlar; Para cezaları, cezalar, —- teminat harici olduğu belirtilmiştir.—– sigortalının—- ve ilgili taraflarca ——-; hata kusur veya ihmali —- kalabileceği maddi veya bedeni zararlarıüçüncü şahısların maruz kalabileceği maddi veya bedeni —- sorumluluğa yönelik mevzuatı —- çerçevesinde poliçe üzerinde belirtilen limit ile temin eder.” şeklinde düzenleme yer almaktadır.
Ancak dava konusu idari para cezasının, davacı şirkete doğrudan kesilen bir para cezası mahiyetinde olmadığı, davalının hizmet sunduğu dava dışı — şeklinde olduğu, davacının— yürüttüğü, bu bağlamda — gelen— bir zarar olduğu görülmektedir. Anılan düzenlemelerde yer alan idari para cezası ile davacının şahsına doğrudan kesilen idari para cezalarının kastedilmektedir. Davacının mesleki faaliyeti de göz önüne alındığında mesleki sorumluluk sigortasının faaliyet alanından —kabul etmek gerekir.
Belirtilen sebeplerle davacı tarafça dava dışı şirkete 18.04.2018 tarihinde ödenen tutarın davacının mesleki faaliyetinin icrası esnasında oluşan davacı zararı olduğu, bu bağlamda —- kaldığı değerlendirilmiştir.
Bununla birlikte davalıya dava öncesinde doğrudan başvuru yapılmadığı gözönüne alınarak davalı temerrütünün oluşmayacağı, davacı tazminat alacağına işin niteliği gereği avans faizi uygulanması gerektiği sonucuna varılmakla davacının davasının kısmen kabulüne karar verilmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE; 110.000-TL tazminatın (poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere) dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2- Alınması gerekli 7.514,10-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.918,80- TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 5.595,30-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 35,90- TL. başvurma harcı, 1.918,80- TL peşin harcın toplamı olan 1.954,70- TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam 2.456,00-TL yargılama giderlerinin davanın kabul ve red oranına göre 2.404,46-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6—– göre davacı vekili için takdir olunan 14.400,00- TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7—– davalı vekili için takdir olunan 2.358,00- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.