Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/876 E. 2021/1055 K. 29.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/876 Esas
KARAR NO : 2021/1055

DAVA : Tazminat (Bankacılık ilişkisinden kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/07/2018
KARAR TARİHİ : 29/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Bankacılık ilişkisinden kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında imzalanan kredi sözleşmesi gereği —–tarafından davalı bankaya ciro edilerek verildiğini, müvekkilinin krediyi ödediğini, davalı uhdesinde bulunan çek ve senetleri talep ettiğini, ancak davalının çekleri ve senetleri iade etmediğini, bunun üzerine davalı bankaya ihtarname gönderildiğini, ihtarnameye cevabi yazıda müvekkilinin ——- borcu bulunduğundan dolayı çeklerin tamamının iade edilmeyeceğinin bildirildiğini, müvekkilinin— ve zamanında ödediğini, dolayısıyla davalı bankaya böyle bir borcunun bulunmadığını belirterek, davalı uhdesinde bulunan çek ve senetlerin müvekkiline iade edilmemesi nedeniyle müvekkilinin uğramış olduğu zararın 967.950,00TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalı bankadan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkili —- davacının—- geçildiğini, bu çeklerin iadesi için tahsil harçları ve vekalet ücretlerinin ödenmesinin gerektiğini, çek bedelleri, masrafları, tahsil harcı ve vekalet ücretinin yanı sıra kredi alacağı da ödenmediğini belirterek, açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, genel kredi sözleşmesinin tarafı olan davacının, kredi borcunun teminatı amacıyla davalı—— adet senedin iade edilmemiş olması sebebiyle uğradığı 967.950,00 TL zararın davalıdan tahsili istemlidir.
Davacının tüm kredi borcunu—— kapatıldığı sabittir. Uyuşmazlık davacının —- iadesini isteyip isteyemeyeceği, iadesini isteyecek durumda ise iade etmeyen — edilen zarardan sorumlu olup olmayacağıdır.
Bankacı, mali müşavir ve nitelikli ——- inceleme yaptırılmış, bilirkişi heyetinin kök ve ek raporu dosyaya ibraz edilmiştir—–tarihi itibarı ile kredi borcunun bulunmadığı, —– takip tarihi itibarı—- olduğu, —– bulunduğu tarihlerde çekler için takip yapıldığı,—– olarak verdiği,———imzalanan Sözleşmelerin 3.3.1.maddesine göre; ——-..her türlü alacakları …” için rehin,—- bulunduğu —– mutabık kaldıkları, Davacı’nın—- hakkının bulunduğu, toplam —- bakiye borcunu ödemesi halinde çek ve diğer senetlerinin tamamını talep edebileceği, bakiye borcunu ödeyene kadar ise davalı bankanın bakiye borç tutarı kadar senedi —– senetlerini ise iade etmesinin gerektiği, kanaatine varılmıştır.
Çeklerin — bankaya yazılan müzekkerlerle birlikte—— bedelli —- banka kayıtlarında yer almadığı, bu senedin bankaya teslim edilmiş olduğunun yazılı teslim belgeleriyle ispatlanmadığı; neticeten davalı —- icra takiplerine konu edildiği, kalanların banka kasasında muhafaza edildiği davalı bankanın kabulüyle, sabittir.—– ihtarname tarihi itibariyle zamanaşımına da uğramadıkları görülmektedir)
Davacının senetlerinin iade edilmemesinden kaynaklanan zararını isteyebilmesi için—etmesi gerekirken etmemiş olmasıdır. Bu ortaya konduktan sonra da davalının bu eylemi sonucunda davacının zarara uğradığını, zararla davalının eylemi arasında uygun illiyet bağı olduğunu ispatlaması gerekir.
Taraflar arasındaki sözleşmenin 3.3.1 maddesine göre ————— kararlaştırılmıştır. Sözleşme ilişkisinin iki tarafın da imzası ile geçerli şekilde kurulduğu her iki tarafın da kabulündedir. Bu durumda davacı kendi imzaladığı sözleşme hükümlerine göre davalı bankanın rehin hakkını kabul etmiştir.
Banka tarafından çeklerin—– vadesinde ödenmemesi üzerine olmuştur. İcra takiplerinin tarihleri incelendiğinde, —- görülmektedir. Bu durumda, takiplerin davacının kusurundan kaynaklandığı anlaşılmaktadır.—– edilmemiştir. Davacının—- kapatmış olması, bu takiplerin kendi kusuru sebebiyle başlatıldığı gerçeğini değiştirmeyecektir.
Davalı bankanın, kredi sözleşmesinin—- için teminat —– koyduğu, bu takiplerin başlatılmasında, bankanın kusurlu olduğunun da iddia ve ispat edilmediği,—- ödenmemesi halinde bankanın kendisine ciro edilmiş müşteri çekini takip yapmak suretiyle tahsil etmekte haklı olduğu, bu durumda—- iadesinin istenebilmesi için takip masraflarının karşılanmasının da gerektiği anlaşılmaktadır.
Sözleşmenin 3. maddesine göre davalı bankanın bu gerekçeyle iade etmemesinde usulsüzlük görülmemiştir. Kaldı ki eldeki davada ———- iadesini değil, bu çek ve senet bedellerinin toplamı kadar maddi zararı olduğunu ileri sürerek zararının tahsilini talep etmektedir. Davacının———- davalı bankanın iade etmediği çek ve senetler için zarara uğradığı iddiası dinlenebilir görülmemiştir. ——————- olacağını bilmesi—- tutması beklenemeyeceğinden, sözleşmeden kaynaklanan hakkını kullandığı da nazara alınarak, kusuru olmadığına kanaat getirilmiştir. Buna rağmen davacı —-icra takip dosyalarını ferileriyle birlikte kapattığını gösteren belgeleri sunması için de süre verilmiş ancak kesin süre içinde bir beyan, belge sunulamamıştır—— tamamının takipsiz kaldığı, bankanın haksız yere tahsilat yapma yoluna gitmediği görülmüş, dava dilekçesinde aksi de iddia edilmemiştir. (—– çeklerin davacıya iade edilmediğidir.)
Açıklanan gerekçelerle davacının kendisinin sebebiyet verdiği —- davalı bankanın sözleşmeden kaynaklanan hakkını kullanmış olması sebebiyle zarara uğradığını ileri süremeyeceği anlaşılmış, davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-İspatlanamayan davanın REDDİNE;
2- Alınması gerekli 59,30-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 16.530,17-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 16.470,87-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6- ———–vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.